Süveyş Kanalı’na alternatif arayışları

Süveyş Kanalı’na alternatif arayışları

Süveyş Kanalı’na alternatif arayışları Süveyş Kanalı’na alternatif arayışları

Süveyş Kanalı’na Alternatif Arayışları

ST. PETERSBURG

Takvimler bundan yaklaşık 3 yıl öncesini, 2021 yılının Mart ayı sonlarını gösterdiğinde “Evergreen” isimli geminin Süveyş Kanalı’nda karaya oturmasıyla uluslararası bir kriz ortaya çıktı. Uzmanlara göre küresel ekonominin yüzde 12’sinin döndüğü kanalda meydana gelen bu hadise neticesinde toplamda 10 Milyar ABD Dolarını aşan bir zarar yaşandı.

Aslında uzun yıllardır Süveyş Kanalı’na bir alternatif arayışı devam ediyor. Ancak bu hadisenin ardından çözüm yollarına daha fazla odaklanıldı. Avrasya cephesindeki ülkeler, bu konuda Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru (INSTC) ve Kuzey Deniz Rotası’nı gündeme getirerek taşımacılığı hızlandırıp daha karlı alternatifler olabileceğini belirtiyor.

Yakın zamanda Rusya Federasyonu’nun Kazan şehrinde gerçekleştirilecek “15. Uluslararası Rusya – İslam Dünyası Kazan Ekonomi Forumu – KAZAN FORUM 2024” kapsamında, bu konular tekrardan gündeme getirilecek. Birçok lojistik firması, Rusya’nın bu rotaları hızla açmasını bekliyor.

Baltık ve Kuzey Denizi’nden Hint Okyanusu ve Basra Körfezi’ne geçişte Hazar Bölgesi’nin kullanılması planlanıyor. Tüm bu projenin ana çözüm yönteminin ise tren yolu taşımacılığı olacağı belirtiliyor.

İran, Hazar Denizi kıyısında bulunan en önemli ticari limanlarından birinin bulunduğu Reşt şehrindeki demiryolu ağının son hattının inşaatını yakında tamamlayacak. Buna paralel olarak, Kuzey – Güney Koridoru çerçevesinde Hazar havzasında Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Doğu – Batı hattında kara yolları geliştiriliyor.

Yine bu kapsamda İran ile Rusya arasındaki demiryolunun son bölümünü teşkil edecek İran’daki Reşt ve Astara şehirleri arasındaki projenin tamamlanması için iki ülke arasında bir anlaşma imzalandı.

Kazan Forum’a katılım gösterecek uzmanlara göre Kuzey – Güney Koridoru, genel olarak malların Rusya ile Körfez Ülkeleri arasında Avrupa’ya hızlı ve kesintisiz geçişi sağlanacak. Bu proje kapsamında malların teslimat süresi, geleneksel ticari yollarına kıyasla 2 kat kısaltılabileceği konuşuluyor.

Örneğin: St. Petersburg’dan Mumbai’ye teslimat süresi Süveyş Kanalı üzerinden deniz yoluyla 30 ile 45 gün arasında değişirken; Kuzey – Güney Koridoru üzerinden 10 ile 20 gün gibi bir sürede gerçekleştirilecek. Buna ek olarak uzmanlar, ulaşım maliyetinin yüzde 30 – yüzde 40 oranında düşeceğini hesaplıyorlar.

Uzun lafın kısası: Teslimat hacminde gözle görülür bir artış gerçekleşecek, taşımacılık potansiyeli güçlenecek ve bu projeye katılan ülkelerin dış pazarlara erişimi genişleyecek.

Rusya, 2030 yılına kadar Kuzey – Güney Koridoru’nun geliştirilmesi için 280 Milyar Ruble (yaklaşık 3 Milyar 60 Milyon ABD Doları) yatırım yapmayı planlıyor.

Rusya Federasyonu Birinci Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin’in geçtiğimiz yıl Kazan Forum’da yaptığı açıklamalara göre, gelecek yıllarda Rusya ile Hazar Bölgesi, Güney ve Güneydoğu Asya ile Basra Körfezi ülkeleri arasındaki ticaret, bu yeni alternatifler neticesinde daha da artacak. Husnullin’e göre taşımacılık hacminin 2021 yılına kıyasla yüzde 115’lik bir artış göstererek 2030 yılına kadar asgari 30 – 35 Milyon Ton mal taşınması bekleniyor.

Rus uzmanlara göre daha fazla modernizasyon olması durumunda, koridordaki taşıma kapasitesinin yılda 100 Milyon Ton’dan fazla malın taşınması gerçekleştirilerek; projeye yatırım yapan ülkelere büyük bir ekonomik potansiyel sağlayacak.

İran Ticaret Geliştirme Kurumu Başkanı Alireza Peyman Pak’a göre: Hazar Denizi’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için boşaltma ve yükleme ekipmanlarına sahip liman altyapısı oluşturulması gerekiyor. İranlı devlet adamının özellikle geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Kazan Forum’da da dediği gibi: “Hazar Denizi havzasındaki tüm ülkelerin bu projede işbirliği yapması, herkes için faydalıdır.

Kuzey – Güney Koridoru, çok yönlü olması sebebiyle taşımacılığı oldukça hızlı bir hale getireceği belirtiliyor. Deniz, demir ve karayolu ile birbirine bağlı bir sistem oluşturularak Baltık Denizi’nden Hint Okyanusu’na kadar 7.200 km’lik uzunluktaki bir koridor yaratılacak.

Proje çerçevesinde altyapının geliştirilmesi ve ortak lojistik noktalarının oluşturulmasıyla çeşitli taşımacılık yöntemlerinin kullanıldığı rotalarda bulunan Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, İran, Irak, Hindistan ve Tacikistan gibi ülkelerin güçlerini birleştirdiğini görüyoruz. Bu da projenin katılımcılarının değişen dünyada değişen sistemlerin kurucuları olarak kazanan tarafta olduklarını gösteriyor.

BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Thani bin Ahmed Al Zeyoudi, yine ilgili Kazan Forum’un geçen seneki oturumlarından birinde; Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez Ülkeleri’nin de Kuzey – Güney Koridoru’nun teknolojik yatırımına ve geliştirilmesine ilgili olduğunu belirtti.

Al Zeyoudi’ye göre: Bu proje, Basra Körfezi’ndeki limanların geliştirilmesi için büyük bir şans ve sadece Rusya ile değil, Orta Avrupa ve Orta Asya ülkeleriyle de taşımacılık rotaları inşa etmeye ve birçok rotayı birleştirmeye imkan sağlıyor.

Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin’in yine kamuoyuna yaptığı açıklamalara göre: Kuzey – Güney Koridoru’nun inşası, aynı zamanda Müslüman ülkelerin Rus tarım ürünleri ve helal ürünlerin ihracatına olan ilgisiyle de ilişkilendirilebilir. Bu yeni rotaların Orta Asya, Körfez Ülkeleri ve Afrika’daki tüketicilere yönelik gıda ve tarım ürünlerinin taşınmasına olanak sağlayacağını da ekliyor.

Görünüşe göre yeni ulaşım koridorları, küresel gıda güvenliğine somut ve pratik katkılar sağlayacak gibi duruyor. Kuzey – Güney Koridoru ve Kuzey Deniz Rotası da dahil olmak üzere malların hızlı ve güvenilir taşımacılığına yönelik yeni fırsatlar, İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin de katılımıyla, bu yılın Mayıs ayında 15. Uluslararası Rusya – İslam Dünyası Kazan Ekonomi Forumu – KAZAN FORUM 2024’te tartışılacak. Ben de bu etkinliğe katılarak gelişmeleri yerinde inceleyeceğim. Gelişmeler için takipte kalın.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

Süveyş Kanalı’na Alternatif Arayışları

ST. PETERSBURG

Takvimler bundan yaklaşık 3 yıl öncesini, 2021 yılının Mart ayı sonlarını gösterdiğinde “Evergreen” isimli geminin Süveyş Kanalı’nda karaya oturmasıyla uluslararası bir kriz ortaya çıktı. Uzmanlara göre küresel ekonominin yüzde 12’sinin döndüğü kanalda meydana gelen bu hadise neticesinde toplamda 10 Milyar ABD Dolarını aşan bir zarar yaşandı.

Aslında uzun yıllardır Süveyş Kanalı’na bir alternatif arayışı devam ediyor. Ancak bu hadisenin ardından çözüm yollarına daha fazla odaklanıldı. Avrasya cephesindeki ülkeler, bu konuda Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru (INSTC) ve Kuzey Deniz Rotası’nı gündeme getirerek taşımacılığı hızlandırıp daha karlı alternatifler olabileceğini belirtiyor.

Yakın zamanda Rusya Federasyonu’nun Kazan şehrinde gerçekleştirilecek “15. Uluslararası Rusya – İslam Dünyası Kazan Ekonomi Forumu – KAZAN FORUM 2024” kapsamında, bu konular tekrardan gündeme getirilecek. Birçok lojistik firması, Rusya’nın bu rotaları hızla açmasını bekliyor.

Baltık ve Kuzey Denizi’nden Hint Okyanusu ve Basra Körfezi’ne geçişte Hazar Bölgesi’nin kullanılması planlanıyor. Tüm bu projenin ana çözüm yönteminin ise tren yolu taşımacılığı olacağı belirtiliyor.

İran, Hazar Denizi kıyısında bulunan en önemli ticari limanlarından birinin bulunduğu Reşt şehrindeki demiryolu ağının son hattının inşaatını yakında tamamlayacak. Buna paralel olarak, Kuzey – Güney Koridoru çerçevesinde Hazar havzasında Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Doğu – Batı hattında kara yolları geliştiriliyor.

Yine bu kapsamda İran ile Rusya arasındaki demiryolunun son bölümünü teşkil edecek İran’daki Reşt ve Astara şehirleri arasındaki projenin tamamlanması için iki ülke arasında bir anlaşma imzalandı.

Kazan Forum’a katılım gösterecek uzmanlara göre Kuzey – Güney Koridoru, genel olarak malların Rusya ile Körfez Ülkeleri arasında Avrupa’ya hızlı ve kesintisiz geçişi sağlanacak. Bu proje kapsamında malların teslimat süresi, geleneksel ticari yollarına kıyasla 2 kat kısaltılabileceği konuşuluyor.

Örneğin: St. Petersburg’dan Mumbai’ye teslimat süresi Süveyş Kanalı üzerinden deniz yoluyla 30 ile 45 gün arasında değişirken; Kuzey – Güney Koridoru üzerinden 10 ile 20 gün gibi bir sürede gerçekleştirilecek. Buna ek olarak uzmanlar, ulaşım maliyetinin yüzde 30 – yüzde 40 oranında düşeceğini hesaplıyorlar.

Uzun lafın kısası: Teslimat hacminde gözle görülür bir artış gerçekleşecek, taşımacılık potansiyeli güçlenecek ve bu projeye katılan ülkelerin dış pazarlara erişimi genişleyecek.

Rusya, 2030 yılına kadar Kuzey – Güney Koridoru’nun geliştirilmesi için 280 Milyar Ruble (yaklaşık 3 Milyar 60 Milyon ABD Doları) yatırım yapmayı planlıyor.

Rusya Federasyonu Birinci Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin’in geçtiğimiz yıl Kazan Forum’da yaptığı açıklamalara göre, gelecek yıllarda Rusya ile Hazar Bölgesi, Güney ve Güneydoğu Asya ile Basra Körfezi ülkeleri arasındaki ticaret, bu yeni alternatifler neticesinde daha da artacak. Husnullin’e göre taşımacılık hacminin 2021 yılına kıyasla yüzde 115’lik bir artış göstererek 2030 yılına kadar asgari 30 – 35 Milyon Ton mal taşınması bekleniyor.

Rus uzmanlara göre daha fazla modernizasyon olması durumunda, koridordaki taşıma kapasitesinin yılda 100 Milyon Ton’dan fazla malın taşınması gerçekleştirilerek; projeye yatırım yapan ülkelere büyük bir ekonomik potansiyel sağlayacak.

İran Ticaret Geliştirme Kurumu Başkanı Alireza Peyman Pak’a göre: Hazar Denizi’nin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için boşaltma ve yükleme ekipmanlarına sahip liman altyapısı oluşturulması gerekiyor. İranlı devlet adamının özellikle geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Kazan Forum’da da dediği gibi: “Hazar Denizi havzasındaki tüm ülkelerin bu projede işbirliği yapması, herkes için faydalıdır.

Kuzey – Güney Koridoru, çok yönlü olması sebebiyle taşımacılığı oldukça hızlı bir hale getireceği belirtiliyor. Deniz, demir ve karayolu ile birbirine bağlı bir sistem oluşturularak Baltık Denizi’nden Hint Okyanusu’na kadar 7.200 km’lik uzunluktaki bir koridor yaratılacak.

Proje çerçevesinde altyapının geliştirilmesi ve ortak lojistik noktalarının oluşturulmasıyla çeşitli taşımacılık yöntemlerinin kullanıldığı rotalarda bulunan Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, İran, Irak, Hindistan ve Tacikistan gibi ülkelerin güçlerini birleştirdiğini görüyoruz. Bu da projenin katılımcılarının değişen dünyada değişen sistemlerin kurucuları olarak kazanan tarafta olduklarını gösteriyor.

BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Thani bin Ahmed Al Zeyoudi, yine ilgili Kazan Forum’un geçen seneki oturumlarından birinde; Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez Ülkeleri’nin de Kuzey – Güney Koridoru’nun teknolojik yatırımına ve geliştirilmesine ilgili olduğunu belirtti.

Al Zeyoudi’ye göre: Bu proje, Basra Körfezi’ndeki limanların geliştirilmesi için büyük bir şans ve sadece Rusya ile değil, Orta Avrupa ve Orta Asya ülkeleriyle de taşımacılık rotaları inşa etmeye ve birçok rotayı birleştirmeye imkan sağlıyor.

Rusya Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin’in yine kamuoyuna yaptığı açıklamalara göre: Kuzey – Güney Koridoru’nun inşası, aynı zamanda Müslüman ülkelerin Rus tarım ürünleri ve helal ürünlerin ihracatına olan ilgisiyle de ilişkilendirilebilir. Bu yeni rotaların Orta Asya, Körfez Ülkeleri ve Afrika’daki tüketicilere yönelik gıda ve tarım ürünlerinin taşınmasına olanak sağlayacağını da ekliyor.

Görünüşe göre yeni ulaşım koridorları, küresel gıda güvenliğine somut ve pratik katkılar sağlayacak gibi duruyor. Kuzey – Güney Koridoru ve Kuzey Deniz Rotası da dahil olmak üzere malların hızlı ve güvenilir taşımacılığına yönelik yeni fırsatlar, İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin de katılımıyla, bu yılın Mayıs ayında 15. Uluslararası Rusya – İslam Dünyası Kazan Ekonomi Forumu – KAZAN FORUM 2024’te tartışılacak. Ben de bu etkinliğe katılarak gelişmeleri yerinde inceleyeceğim. Gelişmeler için takipte kalın.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com