Batı, Ukrayna’da konum mu değiştiriyor?

Batı, Ukrayna’da konum mu değiştiriyor?

Batı, Ukrayna’da konum mu değiştiriyor? Batı, Ukrayna’da konum mu değiştiriyor?

ST. PETERSBURG

Son haftalarda Balkanlar, Karabağ ve tabii ki Tayvan’daki gelişmeler; medyanın ilgi odağının Ukrayna’dan diğerlerine kaymasına sebep oluyor.

Öte yandan, Batı ülkelerindeki vatandaşların, Ukrayna konusundan oldukça sıkıldığını da duymanız mümkün. Bu bir sebep - sonuç ilişkisidir:

Önümüz kış. Avrupa’daki mülteci akını, fiyatlardaki artış ve yakıt kıtlığı tehdidiyle karşı karşıya kalan bir Avrupalı nüfus var.

Ukrayna’nın dünya manşetlerini terk etmesi değil ama Batı medyasında Kiev yetkililerini eleştiren bir dizi haberin ortaya çıkması oldukça ilginç.

Bu haberlerde, Ukrayna ordusunun savaş suçlarına bulaştığını daha önce hiç manşetlerine taşımayan Batı, sonuçta kendisine ait bu tabuyu kırarak nihayet suçları tanıdı.

Örnek verecek olursak: Amerikan medya kuruluşu Zenger, Ukrayna ordusunun Donetsk şehrinde sivil halka karşı yasaklanmış anti-personel mayınları kullandığı hakkında bir makale yayınladı.

Makalede “kelebek mayını” olarak adlandırılan uçaktan yeryüzüne serbest saçılan küçük mühimmatlardan bahsediliyor.

Uzman yorumlarına göz atarsak: Bu mayınlar, zırhlı araçlara karşı pek bir etki göstermezken; insanlar için son derece tehlikeli oldukları söyleniyor.

Görünen o ki; Ukrayna ordusu, Donetsk şehrinin yerleşim bölgelerini bu mayınlarla bombalıyor. 2 Ağustos tarihinde, Donetsk’te yanlışlıkla mayına basan bir çocuğun yaralandığı kayıtlara geçti.

Kelebek mayınları, Ukrayna tarafından da imzalanan Ottawa Anti-Personel Mayın Sözleşmesi ile yasaklandı. Nitekim daha önce Ukrayna makamları, bu tür mayınları imha ettiklerini iddia ettiler.

Bahsi geçen bu haber ile neredeyse aynı anda, İngiltere merkezli Uluslararası Af Örgütü, Ukrayna’nın uluslararası askeri ve insancıl hukuku ihlal ettiğini belirttiği bir rapor yayınladı.

Raporda, Ukrayna ordusunun bazı şehirlerdeki okullara ve hastanelere silah yerleştirdiği gerçeğine dikkat çekildi.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard'ın belirttiği gibi: “Ukrayna kuvvetlerinin sivilleri riske attığı ve nüfuslu bölgelerde faaliyet gösterirken askeri yasaları ihlal ettiği vakalarını belgeledik... Savunma konumunda olmak, Ukrayna ordusunu uluslararası yasalara uymaktan muaf tutmaz.

Öte yandan, New York Times köşe yazarı Thomas Friedman'ın 1 Ağustos tarihli makalesi, oldukça sansasyoneldi:

ABD'li yetkililer, özellikle Ukrayna iktidarı hakkında düşündüklerinden çok daha fazla endişe duyuyorlar. Beyaz Saray ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasında bildirilenden çok daha fazla derin bir güvensizlik var.

Thomas Friedman'ın en saygın Amerikalı gazetecilerden biri olduğunu unutmamak gerekir. Friedman, dünyanın en prestijli gazetecilik ödülü olan Pulitzer’i, 3 kez aldı.

Friedman'ın Amerikan Başkanı Joe Biden'ın sırdaşı olduğu da biliniyor. Sık sık Beyaz Saray ve Pentagon'u ziyaret ediyor ve içeriden bilgi alıyor.

Kanaatimce tüm bu gerçekler, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batılı ülkelerin Ukrayna'ya verilen desteğin kademeli olarak azaltacağını ve Kiev makamlarının Rusya ile uzlaşma ve barış anlaşması yapmak zorunda kalacağı konusunda kamuoyu hazırlamaya başladığını göstermektedir.

Bu ton değişikliğinin, bu savaşın ekonomik etkisini giderek daha fazla hisseden ABD ve AB halkı tarafından memnuniyetle karşılanacağını düşünüyorum.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

ST. PETERSBURG

Son haftalarda Balkanlar, Karabağ ve tabii ki Tayvan’daki gelişmeler; medyanın ilgi odağının Ukrayna’dan diğerlerine kaymasına sebep oluyor.

Öte yandan, Batı ülkelerindeki vatandaşların, Ukrayna konusundan oldukça sıkıldığını da duymanız mümkün. Bu bir sebep - sonuç ilişkisidir:

Önümüz kış. Avrupa’daki mülteci akını, fiyatlardaki artış ve yakıt kıtlığı tehdidiyle karşı karşıya kalan bir Avrupalı nüfus var.

Ukrayna’nın dünya manşetlerini terk etmesi değil ama Batı medyasında Kiev yetkililerini eleştiren bir dizi haberin ortaya çıkması oldukça ilginç.

Bu haberlerde, Ukrayna ordusunun savaş suçlarına bulaştığını daha önce hiç manşetlerine taşımayan Batı, sonuçta kendisine ait bu tabuyu kırarak nihayet suçları tanıdı.

Örnek verecek olursak: Amerikan medya kuruluşu Zenger, Ukrayna ordusunun Donetsk şehrinde sivil halka karşı yasaklanmış anti-personel mayınları kullandığı hakkında bir makale yayınladı.

Makalede “kelebek mayını” olarak adlandırılan uçaktan yeryüzüne serbest saçılan küçük mühimmatlardan bahsediliyor.

Uzman yorumlarına göz atarsak: Bu mayınlar, zırhlı araçlara karşı pek bir etki göstermezken; insanlar için son derece tehlikeli oldukları söyleniyor.

Görünen o ki; Ukrayna ordusu, Donetsk şehrinin yerleşim bölgelerini bu mayınlarla bombalıyor. 2 Ağustos tarihinde, Donetsk’te yanlışlıkla mayına basan bir çocuğun yaralandığı kayıtlara geçti.

Kelebek mayınları, Ukrayna tarafından da imzalanan Ottawa Anti-Personel Mayın Sözleşmesi ile yasaklandı. Nitekim daha önce Ukrayna makamları, bu tür mayınları imha ettiklerini iddia ettiler.

Bahsi geçen bu haber ile neredeyse aynı anda, İngiltere merkezli Uluslararası Af Örgütü, Ukrayna’nın uluslararası askeri ve insancıl hukuku ihlal ettiğini belirttiği bir rapor yayınladı.

Raporda, Ukrayna ordusunun bazı şehirlerdeki okullara ve hastanelere silah yerleştirdiği gerçeğine dikkat çekildi.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard'ın belirttiği gibi: “Ukrayna kuvvetlerinin sivilleri riske attığı ve nüfuslu bölgelerde faaliyet gösterirken askeri yasaları ihlal ettiği vakalarını belgeledik... Savunma konumunda olmak, Ukrayna ordusunu uluslararası yasalara uymaktan muaf tutmaz.

Öte yandan, New York Times köşe yazarı Thomas Friedman'ın 1 Ağustos tarihli makalesi, oldukça sansasyoneldi:

ABD'li yetkililer, özellikle Ukrayna iktidarı hakkında düşündüklerinden çok daha fazla endişe duyuyorlar. Beyaz Saray ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasında bildirilenden çok daha fazla derin bir güvensizlik var.

Thomas Friedman'ın en saygın Amerikalı gazetecilerden biri olduğunu unutmamak gerekir. Friedman, dünyanın en prestijli gazetecilik ödülü olan Pulitzer’i, 3 kez aldı.

Friedman'ın Amerikan Başkanı Joe Biden'ın sırdaşı olduğu da biliniyor. Sık sık Beyaz Saray ve Pentagon'u ziyaret ediyor ve içeriden bilgi alıyor.

Kanaatimce tüm bu gerçekler, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer Batılı ülkelerin Ukrayna'ya verilen desteğin kademeli olarak azaltacağını ve Kiev makamlarının Rusya ile uzlaşma ve barış anlaşması yapmak zorunda kalacağı konusunda kamuoyu hazırlamaya başladığını göstermektedir.

Bu ton değişikliğinin, bu savaşın ekonomik etkisini giderek daha fazla hisseden ABD ve AB halkı tarafından memnuniyetle karşılanacağını düşünüyorum.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com