Beş basit ilke ile sağlıklı gıdalarla nasıl fayda sağlayabiliriz!

Beş basit ilke ile sağlıklı gıdalarla nasıl fayda sağlayabiliriz!

Beş basit ilke ile sağlıklı gıdalarla nasıl fayda sağlayabiliriz! Beş basit ilke ile sağlıklı gıdalarla nasıl fayda sağlayabiliriz!

Bahar aylarında lezzetli yemeklerin tadını çıkarın!

SAĞLIKLI BESLENİN VE AYNI ZAMANDA İKLİMİN KORUNMASINA KATKIDA BULUNUN!

Bahar aylarında sağlıklı beslenme ile günlük hayattan daha fazla keyif/haz alabilirsiniz. Aşağıda, bahsi geçen beş basit ilke, bizlere sağlıklı gıdalarla doğaya, iklime ve özellikle de kendimize nasıl fayda sağlayabileceğimiz anlatılıyor.

Gelin bir göz atalım:

1- Sağlıklı lezzetli ve besleyici gıdalar:

Sağlıklı bir beslenmede lezzet her şeyden önce gelir. Çünkü yemeğin tadı güzel olmalı, bu çok açık ve net. Organik ve olgunlaşmış gıdalar, lezzetli bir yemeğin temelini oluşturur.

Örneğin: Organik yağlar, olgunlaştırılmış peynir çeşitleri, yöresel kabak çeşitleri.. Zira tat ve sağlık birbirini tamamlar. 

Her sağlıklı yemek seçimi, bizlere yeni şaşırtıcı tat ve deneyimler sunar.

2- Çoğunlukla bitki bazlı gıdalar:

Bitki bazlı gıdalar, birçok sebepten ötürü rakipsizdir; sağlıklıdırlar, iklimi korurlar ve dünya çapında yeterli gıdanın tüketilmesini sağlarlar. 

Bol miktarda sebze, meyve, tahıl, bakliyat, kuruyemiş ve tohum yiyerek, birçok hastalığı önleyebilirsiniz. Vejetaryenler üzerinde yapılan araştırmalar, hiç et yemeyen kişilerde koroner kalp hastalığı, sindirim sistemi hastalıkları, gut ve böbrek fonksiyon bozukluğu ve benzeri hastalıkların olma ihtimalinin çok daha düşük olduğunu gösteriyor.

Bitkisel besinler, et ve süt ürünlerinden farklı olarak daha az miktarda yağ ve protein içerirler, fakat bol miktarda da karbonhidrat içerirler, bu sebeple belli bir dengeyi de koruyarak diğerlerine oranla daha fazla yenilmeleri tavsiye edilir.

3- Az işlenmiş gıdalar tercih edilir:

Kıpkırmızı taze ve çıtır bir elma veya olgunlaşmış bir muz vitaminler, fitokimyasallar, lif ve minerallerle doludur. Elmayı veya muzu kabuğundan soyup püre haline getirdiğimiz taktirde, bu meyvelerin lif ve C vitamini de kaybolur.

Unutmayalım ki, sebze ve meyveleri soyarken, yıkarken, pişirirken ve kavururken birçok değerli minerallerin de kaybolması söz konusudur. 

Pişirme işleminde ister istemez, ilave olarak istenmeyen maddeler de eklenir. 

Örneğin: Tuz, şeker, katı yağlar, aromalar ve renklendiriciler.. Bu nedenle taze meyve ve sebzeler, kabuklu yemişler, yağlı tohumlar, filizlenmiş tohumlar, soğuk preslenmiş saf yağlar ve pastörize edilmemiş süt ürünleri, bahar aylarında sağlıklı beslenme planımızın en az yarısını oluşturmalıdırlar.

4- Organik tarım:

Organik tarım, çevreyi korumayı amaçlar. Bu nedenle organik tarım yapan çiftçiler, kimyasal sentetik böcek ilaçları ve mineral nitrojen içeren gübreleri kullanmazlar. 

Hayvan yemleri, ağırlıklı olarak çiftlikte yetiştirilir. Bu yemlerin tavukların, ineklerin ve sığırların türlerine uygun yetiştirilmesi de çok önemlidir. 

Bu geleneksel yöntemler bizlere organik tarımın doğa ve çevre üzerinde önemli ölçüde pozitif bir etkiye sahip olduğunu kanıtlar.

Organik tarım aynı zamanda iklim için de iyidir. Daha az enerji gerektirir ve bu nedenle daha az sera gazı etkisine sebep olur. 

5- Eko etiket - ekolojik gıda ürünleri: 

Neredeyse her market alışverişimizde, sepetlerimiz bir iki plastik ambalajlı ürünle hemen dolar.. 

Günümüzde ambalajların bir kısmı geri dönüştürülse bile hem enerji, hem de petrol gibi hammaddeleri tüketirler. Geri dönüştürülemeyen her şey, havayı ve toprağı kirleterek, depolama alanlarında yakılarak son bulur. Dolayısıyla atık sorunu ancak sürekli olarak israftan kaçınılırsa kontrol altına alınabilir.

Sağlıklı yiyecekleri temiz bir vicdanla, yani çevre bilinciyle yiyip-içtiğimiz taktirde, inanın yiyeceklerin tadı bizlere iki kat daha lezzetli gelecektir. Böylece organik ve sağlıklı beslenenler olarak sadece kendimize değil, aynı zamanda çevremize ve özellikle de doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız.

Sağlıklı beslenme tarzına sahip olmak, bizlerin sadece ve sadece yaşama kalitesini yükseltecektir..

Sağlıklı ve keyifli günler!

Hülya Ayhan, dikGAZETE.com

 

Bahar aylarında lezzetli yemeklerin tadını çıkarın!

SAĞLIKLI BESLENİN VE AYNI ZAMANDA İKLİMİN KORUNMASINA KATKIDA BULUNUN!

Bahar aylarında sağlıklı beslenme ile günlük hayattan daha fazla keyif/haz alabilirsiniz. Aşağıda, bahsi geçen beş basit ilke, bizlere sağlıklı gıdalarla doğaya, iklime ve özellikle de kendimize nasıl fayda sağlayabileceğimiz anlatılıyor.

Gelin bir göz atalım:

1- Sağlıklı lezzetli ve besleyici gıdalar:

Sağlıklı bir beslenmede lezzet her şeyden önce gelir. Çünkü yemeğin tadı güzel olmalı, bu çok açık ve net. Organik ve olgunlaşmış gıdalar, lezzetli bir yemeğin temelini oluşturur.

Örneğin: Organik yağlar, olgunlaştırılmış peynir çeşitleri, yöresel kabak çeşitleri.. Zira tat ve sağlık birbirini tamamlar. 

Her sağlıklı yemek seçimi, bizlere yeni şaşırtıcı tat ve deneyimler sunar.

2- Çoğunlukla bitki bazlı gıdalar:

Bitki bazlı gıdalar, birçok sebepten ötürü rakipsizdir; sağlıklıdırlar, iklimi korurlar ve dünya çapında yeterli gıdanın tüketilmesini sağlarlar. 

Bol miktarda sebze, meyve, tahıl, bakliyat, kuruyemiş ve tohum yiyerek, birçok hastalığı önleyebilirsiniz. Vejetaryenler üzerinde yapılan araştırmalar, hiç et yemeyen kişilerde koroner kalp hastalığı, sindirim sistemi hastalıkları, gut ve böbrek fonksiyon bozukluğu ve benzeri hastalıkların olma ihtimalinin çok daha düşük olduğunu gösteriyor.

Bitkisel besinler, et ve süt ürünlerinden farklı olarak daha az miktarda yağ ve protein içerirler, fakat bol miktarda da karbonhidrat içerirler, bu sebeple belli bir dengeyi de koruyarak diğerlerine oranla daha fazla yenilmeleri tavsiye edilir.

3- Az işlenmiş gıdalar tercih edilir:

Kıpkırmızı taze ve çıtır bir elma veya olgunlaşmış bir muz vitaminler, fitokimyasallar, lif ve minerallerle doludur. Elmayı veya muzu kabuğundan soyup püre haline getirdiğimiz taktirde, bu meyvelerin lif ve C vitamini de kaybolur.

Unutmayalım ki, sebze ve meyveleri soyarken, yıkarken, pişirirken ve kavururken birçok değerli minerallerin de kaybolması söz konusudur. 

Pişirme işleminde ister istemez, ilave olarak istenmeyen maddeler de eklenir. 

Örneğin: Tuz, şeker, katı yağlar, aromalar ve renklendiriciler.. Bu nedenle taze meyve ve sebzeler, kabuklu yemişler, yağlı tohumlar, filizlenmiş tohumlar, soğuk preslenmiş saf yağlar ve pastörize edilmemiş süt ürünleri, bahar aylarında sağlıklı beslenme planımızın en az yarısını oluşturmalıdırlar.

4- Organik tarım:

Organik tarım, çevreyi korumayı amaçlar. Bu nedenle organik tarım yapan çiftçiler, kimyasal sentetik böcek ilaçları ve mineral nitrojen içeren gübreleri kullanmazlar. 

Hayvan yemleri, ağırlıklı olarak çiftlikte yetiştirilir. Bu yemlerin tavukların, ineklerin ve sığırların türlerine uygun yetiştirilmesi de çok önemlidir. 

Bu geleneksel yöntemler bizlere organik tarımın doğa ve çevre üzerinde önemli ölçüde pozitif bir etkiye sahip olduğunu kanıtlar.

Organik tarım aynı zamanda iklim için de iyidir. Daha az enerji gerektirir ve bu nedenle daha az sera gazı etkisine sebep olur. 

5- Eko etiket - ekolojik gıda ürünleri: 

Neredeyse her market alışverişimizde, sepetlerimiz bir iki plastik ambalajlı ürünle hemen dolar.. 

Günümüzde ambalajların bir kısmı geri dönüştürülse bile hem enerji, hem de petrol gibi hammaddeleri tüketirler. Geri dönüştürülemeyen her şey, havayı ve toprağı kirleterek, depolama alanlarında yakılarak son bulur. Dolayısıyla atık sorunu ancak sürekli olarak israftan kaçınılırsa kontrol altına alınabilir.

Sağlıklı yiyecekleri temiz bir vicdanla, yani çevre bilinciyle yiyip-içtiğimiz taktirde, inanın yiyeceklerin tadı bizlere iki kat daha lezzetli gelecektir. Böylece organik ve sağlıklı beslenenler olarak sadece kendimize değil, aynı zamanda çevremize ve özellikle de doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız.

Sağlıklı beslenme tarzına sahip olmak, bizlerin sadece ve sadece yaşama kalitesini yükseltecektir..

Sağlıklı ve keyifli günler!

Hülya Ayhan, dikGAZETE.com