Deprem notları... Türkiye yeniden ayağa kalkacak, şaha kalkacaktır
Deprem notları... Türkiye yeniden ayağa kalkacak, şaha kalkacaktır
- 14-02-2023 01:10
- 4050
- 14-02-2023 01:10
- 4050
DEPREM NOTLARI
Depremler, yer sathını ileri-geri, sağa-sola, yukarı- aşağı yönde olmak üzere hoplatır. Bu hoplatma, deli dananın üzerindeki kişiyi atması hareketinden daha fenadır. Deli dana, nihayetinde sizi yere atar, deprem başınıza beton duvarları, apartmanı yıkar. Büyük hasar açar.
Depremden sıfır hasarla çıkmak mümkün mü?
Bunun mümkün olmadığını Japonya’da yaşanan depremlerden biliyoruz. Çünkü Japonya ve Japon yapıları, depreme en hazırlıklı bina ve yapılardır.
Deprem kaderse kaldı ki kaderdir, buna hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz.
Deprem, hem can kaybı hem mal kaybı açısından çok yıkıcıdır.
Yıllar boyu yapılmış yapıları, yolları, her şeyi mahveder. İşi sıfırdan yeniden başlatırsınız.
Depremin Türkiye Cumhuriyetine maliyeti 35 ile 50 milyar dolar olacağı tahmin edilebilir.
Bir kişinin depremden ölmesinin maliyeti 1 milyon 250 bin dolardır. Bu ölümün, psikolojik sosyolojik hasarı, hiçbir maddi rakamla ifade edilemez.
Ne yazık ki bu hasar, Türkiye’nin kalkınmasını ve ilerlemesini 1 ile 2 puan yavaşlatacaktır.
Gelecek dış yardımların bunun ne kadar azını karşılayacağı tahmin edilebilir. Bu meselenin aşılmasında esas motor gücü, kendi halkımız ve kendi milletimizdir.
Gene bu deprem felaketinde gördük ki başta İslam ülkeleri olmak üzere yardımsever milletler imdadımıza koştu.
Bunda bizim dış yardımlara verdiğimiz önemin faydası çoktur. Ne ekersen onu biçiyorsun.
Deprem, en kötü şartlarda olmuştur.
1. Kara kış, dondurucu soğuk,
2. İnsanlar gece 04:17’de evlerinde uyurken,
3. Küresel sermayenin Türkiye’de açtığı ekonomik hasar sonucu toplum geçim sıkıntısı çekerken.
Türkiye, bu hasarı aşacaktır.
Daha da güçlenerek çıkacaktır.
Durmuş olan nüfus artışı tekrar harekete geçecektir.
Türkiye, yeniden ayağa kalkacaktır, şaha kalkacaktır.
Türkiye, yeniden büyük bir dünya gücü olacaktır.
Bunun delillerini bu deprem ortaya çıkartmıştır.
Milletimiz, “birimiz hepimiz için hepimiz birimiz için” anlayışı içinde olduğunu bütün dünyaya göstermiştir.
Milletimizin tarihin en büyük milleti olduğunu bu felaket sınamış ve ortaya çıkartmıştır.
Bu, deprem felaketin ötesinde yeni bir dirilişin habercisi olarak milletimizi dirilişe geçirmiştir.
Yapılan fedakârlıklar gösteriyor ki Türkiye, yeniden dünyanın en büyük gücü olacaktır, cihat ehli olacaktır.
Dünyada adaletin ve hakkın tecellisinin en büyük merkezi olacaktır.
Depremin değil “İ'lâ-yi kelimetullah”ın, merhametin, adaletin merkezi Türkiye olacaktır.
*
Depremle ilgili yazı dizimizi 8 makale olarak sunuyorum.
Konu başlıkları şunlardır:
1. Depremler hava tahmin raporlarında olduğu gibi önceden tahmin edilebilir mi, edilirse ne gibi tedbirler alınabilir?
2. Depremler lüzumlu mudur, Yüce Allah depremi niye yarattı?
3. Deprem sonunda bazı yabancı kurum ve hasımların tepkisi ne olmuştur, ne dediler?
4. Depremi harbe hazırlık tatbikatı olarak görüp ne gibi tedbirler alabiliriz?
5. Depremlerde en az hasara maruz kalmak için inşaat, imar, zemin sorunlarının aşılmasında hangi yollar izlenmelidir, inşaat teknolojileri nasıl olmalıdır?
6. Yardım faaliyetleri nasıl teşkilatlandırılmalıdır, hangi sıraya göre, nasıl dağıtılmalıdır?
7. Depremi müteakip devlet nasıl teşkilatlanmalıdır, depreme müdahale nasıl olmalıdır?
8. Deprem sonrası arama kurtarma faaliyetlerinde öncelik dereceleri nelerdir?
Bu soruların cevaplandırılmasını 8 makale halinde anlatacağım:
Sorulara sondan başlayarak cevap vereceğim.
Türkiye, önümüzdeki yaz, yeni teşkilatlanma modeliyle daha büyük atılım yapacaktır.
Bunun böyle olacağına gönülden inanıyorum.
*
2: DEPREM SONRASI ARAMA - KURTARMA FAALİYETLERİNDE ÖNCELİK DERECELERİ NELERDİR?
Depremin ivmesi 667 gal'dir. Ancak kimi yerlerde yerçekimi ivmesi olan 980 gal'li aşarak yapıları yerle bir etmiş, demiryolu raylarını eğip bükmüştür. Bu, sarsıntı çok korkunçtur.
Hatay Havaalanı’nın kalın beton pistini patlatmış, deniz suyunu caddelere atmıştır. Yol ve arazilerdeki derin yarıklar çok ürkütücüdür.
Dünya genelinde çıkartılan istatistiklerde depremden sonra ilk 6 saatte kurtarılabilecek kişilerin %80 kurtarılır.
Depremden bir gün sonra sağ kalanlar yalnızca %5'dir. Kurtarma ekiplerinin alana gelişleri 4- 6 saati bulabilir.
Çevreden yardımcı olanlarla birlikte ilk 6 saatte enkaz altında kalanların %75’i kurtarılabilir.
Depremde göçük altında kalan 100 kişiden, kurtarma oranı: ilk yarım saatte %17, bir saatte %44, 2 saatte %53, 3 saatte %58, 4 saate %66, 5 saatte %74, 6 saate %80, 7 saatte %82, 8 saatte %86, 9 saatte %88, 10 saatte %89, 11 saatte %90, 24 saatte %90’a ulaşır.
Yaralanmaların %47'si ezik, %26'sı kesik ya da yırtık, %15'i kırık, %12'si cam kesiği, %1'i ağır yaralanma, yanık, delinmedir. Ona göre yardım gereçlerinin götürülmesi lazımdır. Özellikle doktor, sağlıkçı, görevlilere çok ihtiyaç duyulur.
Yaralanmaların, % 57’si kol bacak, %17’si baş, % 8’i göğüs, % 5 omuz, % 4 bel, % 3 sırt, % 2 kalça, % 1 batın, % 0,6 boyun, % 0,6 omurga, % 2 tüm bedendir.
Kurtarma hizmetlerinin zamanla oturmasını beklemek yerine hızla müdahale etmek enerjik şekilde çalışmak gerekiyor. Kurtarma ve barındırma hizmetleri en ivedi durumdur. Çarçabuk başlar, Çarçabuk biter. Saniyelerin kıymeti vardır. Kurtulan vatandaşların korunması da büyük önem taşır.
Depremin olduğu saate, mevsime göre bu saatler biraz değişmekle birlikte; göçük altında kişi, hava almayan bir yere sıkışmışsa en çok bir saat yaşar. Kişide kanama varsa 2 saat, başı bir yere vurmuşsa 3 saat yaşar. Susuz kalmışsa 2nci gün sonunda %10’u, ortalama 6 gün sonunda susuzluktan ölür. 9 günü susuz geçiren insanların %90’nın hayatı söner.
Depremden sonra, göçük altında kalanların kurtulması için; ilk 72 saat “altın gün”, 3 ile 4 günler “gümüş gün”, 5 ile 6ncı günler “bronz gün”, 7 ile 8nci günler “bakır”, 9ncu günden sonrası mucize dışında “kara gün”dür. Artık enkaz ve göçükler kaldırılmalıdır.
Bu nedenle depreme müdahalede öncelik sırası hayati önem taşır. Bu verilere göre deprem bölgesine uzman personel, doktor, hemşire ve malzeme gönderilmesi özellikle insan kayıplarını asgariye indirir.
Öncelikler
1. Arama kurtarma faaliyetleri
2. Barınma hizmetlerinin teşkilatlandırılması
3. Yönetecek bir afet merkezinin kurulması, binalara girişin yasaklanması, bina yakınındaki araçların açık alanlara alınması
4. Arama kurtarma ekiplerinin enkazlara yönlendirilmesi kurtarma faaliyetlerinin başlaması, yolların açılması, yolları kapatan enkazların öncelikle kapatan kısımların kaldırılması
5. Hasar tespiti ve yıkım bölgelerinin listesinin çıkartılması
6. Görev yapacak iş makinelerinin toplanması-çalışma ve kurtarma emirlerinin verilmesi-görev yerlerine sevk edilmesi
7. Gelen kurtarma ekiplerinin tespit edilen görev yerlerine sevki ve gönüllü takviyesi
8. Yıkılan, yol, köprü ve hava alanlarının açılması
9. Baraj, tünel, elektrik santralı ve kritik tesislerin hasar durumunun tespiti, onarımlarına beklemeksizin başlanması
10. Kurtulan vatandaşların ihtiyaç ve barınma sorununu çözmek için çadır, battaniye, hayati malzeme, elektrik (jeneratörlü), ayakyolu, yeme içme ihtiyaçlarının karşılanması
11. Yardımların organizasyonu
*
Bu başlıkların açıklanmasını devam eden makalelerde açıklamaya devam edeceğim:
Kısaca önce kurtarma, sonra barınma, sonra hasar tespiti ve arama kurtarma planlarının bu verilere göre yapılması, devlet gücünün her noktada görülmesi ve gösterilmesi.
.
Suat Gün, dikGAZETE.com
DEPREM NOTLARI
Depremler, yer sathını ileri-geri, sağa-sola, yukarı- aşağı yönde olmak üzere hoplatır. Bu hoplatma, deli dananın üzerindeki kişiyi atması hareketinden daha fenadır. Deli dana, nihayetinde sizi yere atar, deprem başınıza beton duvarları, apartmanı yıkar. Büyük hasar açar.
Depremden sıfır hasarla çıkmak mümkün mü?
Bunun mümkün olmadığını Japonya’da yaşanan depremlerden biliyoruz. Çünkü Japonya ve Japon yapıları, depreme en hazırlıklı bina ve yapılardır.
Deprem kaderse kaldı ki kaderdir, buna hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz.
Deprem, hem can kaybı hem mal kaybı açısından çok yıkıcıdır.
Yıllar boyu yapılmış yapıları, yolları, her şeyi mahveder. İşi sıfırdan yeniden başlatırsınız.
Depremin Türkiye Cumhuriyetine maliyeti 35 ile 50 milyar dolar olacağı tahmin edilebilir.
Bir kişinin depremden ölmesinin maliyeti 1 milyon 250 bin dolardır. Bu ölümün, psikolojik sosyolojik hasarı, hiçbir maddi rakamla ifade edilemez.
Ne yazık ki bu hasar, Türkiye’nin kalkınmasını ve ilerlemesini 1 ile 2 puan yavaşlatacaktır.
Gelecek dış yardımların bunun ne kadar azını karşılayacağı tahmin edilebilir. Bu meselenin aşılmasında esas motor gücü, kendi halkımız ve kendi milletimizdir.
Gene bu deprem felaketinde gördük ki başta İslam ülkeleri olmak üzere yardımsever milletler imdadımıza koştu.
Bunda bizim dış yardımlara verdiğimiz önemin faydası çoktur. Ne ekersen onu biçiyorsun.
Deprem, en kötü şartlarda olmuştur.
1. Kara kış, dondurucu soğuk,
2. İnsanlar gece 04:17’de evlerinde uyurken,
3. Küresel sermayenin Türkiye’de açtığı ekonomik hasar sonucu toplum geçim sıkıntısı çekerken.
Türkiye, bu hasarı aşacaktır.
Daha da güçlenerek çıkacaktır.
Durmuş olan nüfus artışı tekrar harekete geçecektir.
Türkiye, yeniden ayağa kalkacaktır, şaha kalkacaktır.
Türkiye, yeniden büyük bir dünya gücü olacaktır.
Bunun delillerini bu deprem ortaya çıkartmıştır.
Milletimiz, “birimiz hepimiz için hepimiz birimiz için” anlayışı içinde olduğunu bütün dünyaya göstermiştir.
Milletimizin tarihin en büyük milleti olduğunu bu felaket sınamış ve ortaya çıkartmıştır.
Bu, deprem felaketin ötesinde yeni bir dirilişin habercisi olarak milletimizi dirilişe geçirmiştir.
Yapılan fedakârlıklar gösteriyor ki Türkiye, yeniden dünyanın en büyük gücü olacaktır, cihat ehli olacaktır.
Dünyada adaletin ve hakkın tecellisinin en büyük merkezi olacaktır.
Depremin değil “İ'lâ-yi kelimetullah”ın, merhametin, adaletin merkezi Türkiye olacaktır.
*
Depremle ilgili yazı dizimizi 8 makale olarak sunuyorum.
Konu başlıkları şunlardır:
1. Depremler hava tahmin raporlarında olduğu gibi önceden tahmin edilebilir mi, edilirse ne gibi tedbirler alınabilir?
2. Depremler lüzumlu mudur, Yüce Allah depremi niye yarattı?
3. Deprem sonunda bazı yabancı kurum ve hasımların tepkisi ne olmuştur, ne dediler?
4. Depremi harbe hazırlık tatbikatı olarak görüp ne gibi tedbirler alabiliriz?
5. Depremlerde en az hasara maruz kalmak için inşaat, imar, zemin sorunlarının aşılmasında hangi yollar izlenmelidir, inşaat teknolojileri nasıl olmalıdır?
6. Yardım faaliyetleri nasıl teşkilatlandırılmalıdır, hangi sıraya göre, nasıl dağıtılmalıdır?
7. Depremi müteakip devlet nasıl teşkilatlanmalıdır, depreme müdahale nasıl olmalıdır?
8. Deprem sonrası arama kurtarma faaliyetlerinde öncelik dereceleri nelerdir?
Bu soruların cevaplandırılmasını 8 makale halinde anlatacağım:
Sorulara sondan başlayarak cevap vereceğim.
Türkiye, önümüzdeki yaz, yeni teşkilatlanma modeliyle daha büyük atılım yapacaktır.
Bunun böyle olacağına gönülden inanıyorum.
*
2: DEPREM SONRASI ARAMA - KURTARMA FAALİYETLERİNDE ÖNCELİK DERECELERİ NELERDİR?
Depremin ivmesi 667 gal'dir. Ancak kimi yerlerde yerçekimi ivmesi olan 980 gal'li aşarak yapıları yerle bir etmiş, demiryolu raylarını eğip bükmüştür. Bu, sarsıntı çok korkunçtur.
Hatay Havaalanı’nın kalın beton pistini patlatmış, deniz suyunu caddelere atmıştır. Yol ve arazilerdeki derin yarıklar çok ürkütücüdür.
Dünya genelinde çıkartılan istatistiklerde depremden sonra ilk 6 saatte kurtarılabilecek kişilerin %80 kurtarılır.
Depremden bir gün sonra sağ kalanlar yalnızca %5'dir. Kurtarma ekiplerinin alana gelişleri 4- 6 saati bulabilir.
Çevreden yardımcı olanlarla birlikte ilk 6 saatte enkaz altında kalanların %75’i kurtarılabilir.
Depremde göçük altında kalan 100 kişiden, kurtarma oranı: ilk yarım saatte %17, bir saatte %44, 2 saatte %53, 3 saatte %58, 4 saate %66, 5 saatte %74, 6 saate %80, 7 saatte %82, 8 saatte %86, 9 saatte %88, 10 saatte %89, 11 saatte %90, 24 saatte %90’a ulaşır.
Yaralanmaların %47'si ezik, %26'sı kesik ya da yırtık, %15'i kırık, %12'si cam kesiği, %1'i ağır yaralanma, yanık, delinmedir. Ona göre yardım gereçlerinin götürülmesi lazımdır. Özellikle doktor, sağlıkçı, görevlilere çok ihtiyaç duyulur.
Yaralanmaların, % 57’si kol bacak, %17’si baş, % 8’i göğüs, % 5 omuz, % 4 bel, % 3 sırt, % 2 kalça, % 1 batın, % 0,6 boyun, % 0,6 omurga, % 2 tüm bedendir.
Kurtarma hizmetlerinin zamanla oturmasını beklemek yerine hızla müdahale etmek enerjik şekilde çalışmak gerekiyor. Kurtarma ve barındırma hizmetleri en ivedi durumdur. Çarçabuk başlar, Çarçabuk biter. Saniyelerin kıymeti vardır. Kurtulan vatandaşların korunması da büyük önem taşır.
Depremin olduğu saate, mevsime göre bu saatler biraz değişmekle birlikte; göçük altında kişi, hava almayan bir yere sıkışmışsa en çok bir saat yaşar. Kişide kanama varsa 2 saat, başı bir yere vurmuşsa 3 saat yaşar. Susuz kalmışsa 2nci gün sonunda %10’u, ortalama 6 gün sonunda susuzluktan ölür. 9 günü susuz geçiren insanların %90’nın hayatı söner.
Depremden sonra, göçük altında kalanların kurtulması için; ilk 72 saat “altın gün”, 3 ile 4 günler “gümüş gün”, 5 ile 6ncı günler “bronz gün”, 7 ile 8nci günler “bakır”, 9ncu günden sonrası mucize dışında “kara gün”dür. Artık enkaz ve göçükler kaldırılmalıdır.
Bu nedenle depreme müdahalede öncelik sırası hayati önem taşır. Bu verilere göre deprem bölgesine uzman personel, doktor, hemşire ve malzeme gönderilmesi özellikle insan kayıplarını asgariye indirir.
Öncelikler
1. Arama kurtarma faaliyetleri
2. Barınma hizmetlerinin teşkilatlandırılması
3. Yönetecek bir afet merkezinin kurulması, binalara girişin yasaklanması, bina yakınındaki araçların açık alanlara alınması
4. Arama kurtarma ekiplerinin enkazlara yönlendirilmesi kurtarma faaliyetlerinin başlaması, yolların açılması, yolları kapatan enkazların öncelikle kapatan kısımların kaldırılması
5. Hasar tespiti ve yıkım bölgelerinin listesinin çıkartılması
6. Görev yapacak iş makinelerinin toplanması-çalışma ve kurtarma emirlerinin verilmesi-görev yerlerine sevk edilmesi
7. Gelen kurtarma ekiplerinin tespit edilen görev yerlerine sevki ve gönüllü takviyesi
8. Yıkılan, yol, köprü ve hava alanlarının açılması
9. Baraj, tünel, elektrik santralı ve kritik tesislerin hasar durumunun tespiti, onarımlarına beklemeksizin başlanması
10. Kurtulan vatandaşların ihtiyaç ve barınma sorununu çözmek için çadır, battaniye, hayati malzeme, elektrik (jeneratörlü), ayakyolu, yeme içme ihtiyaçlarının karşılanması
11. Yardımların organizasyonu
*
Bu başlıkların açıklanmasını devam eden makalelerde açıklamaya devam edeceğim:
Kısaca önce kurtarma, sonra barınma, sonra hasar tespiti ve arama kurtarma planlarının bu verilere göre yapılması, devlet gücünün her noktada görülmesi ve gösterilmesi.