Fotokopi, ATM, Kadro ve Bulgaristan sınırındaki 38 km’lik TIR kuyruğu

Fotokopi, ATM, Kadro ve Bulgaristan sınırındaki 38 km’lik TIR kuyruğu

Fotokopi, ATM, Kadro ve Bulgaristan sınırındaki 38 km’lik TIR kuyruğu Fotokopi, ATM, Kadro ve Bulgaristan sınırındaki 38 km’lik TIR kuyruğu

FOTOKOPİ

ATM

KADRO

VE BULGARİSTAN SINIRINDAKİ 38 KM’LİK TIR KUYRUĞU

Bulgaristan sınırındaki TIR kuyruğu ile ilgili haberleri “yandaş” medyada okumuşsunuzdur. Malum fondaş medya böyle şeylerden bahsetmez.

Ülkemizin, Dünyadaki krizlere rağmen kalkınmasını hız kesmeden devam ettirdiğini…

Binaenaleyh;

Buna paralel olarak ihracatımızın da her ay rekor kırarak yükselişte olduğunu yazmak fondaş medyanın işine gelmiyor.

Neyse…

Benim anlatmak istediğim bu değil…

İKTİDAR…

İktidar olmanın olmazsa olmaz üç temel sacayağı var:

1- Sermaye

2- Medya

3- Bürokrasi

Bunlar iktidar ile aynı hedefe doğru yol almazsa İktidarın başarılı olma şansı çok zor…

Ülkemizde ise;

Sermayenin kahir ekseriyeti ‘Boğaziçi Aşireti’ dediğimiz grubun elinde…

Ve bu aşiretin, mevcut iktidar ile arası iyi değil.

Medya ise;

Eskisi gibi yazılı medya değil. Amerika’nın silikon vadisinden yönetilen bir medya var.

Yani;

Hürriyet gazetesi “411 el kaosa kalktı” diye manşet atınca gündem belirlenmiyor.

Ve…

Anayasa Mahkemesi TBMM’nin aldığı başörtü yasağının kaldırılmasını iptal etmiyor.

Artık gündemi;

“You Tube”

“Tik tok”

“Facebook”

“Twitter” vs. gibi sosyal medya mecraları belirliyor.

Sadece bunlar mı?

Hayır!

Bir yılda

Sizin görüşünüze uygun kaç tane TV dizisi, sinema filmi, büyük konser, çocuklar için çizgi film, gençler için bilgisayar oyunları vs. üretiliyor.

“Medya” dediğimiz zaman bunlar akla gelmeli

Ve maalesef…

Bu mecralarda da çok zayıfız. Hatta yok gibiyiz.

Yani

İktidarın iki sacayağı çok zayıf…

Geriye bürokrasi kalıyor.

Burada güçlü olursak sermaye ve medyanın yapacağı tahribatı halka sunduğumuz hizmetle önleyebiliriz.

Peki,

Bürokraside etkin miyiz?

Maalesef buna da “Evet!” diyemiyoruz.

Bunu başımdan geçen iki basit olayla anlatayım.

Ki,

Bu kadar basit meseleler bile çözülemiyorsa daha büyük işlerde neler yaşanıyor ne çileler çekiliyor Allah bilir.

FOTOKOPİ…

25 yıl kamuda görev yaptım.

Bu süre içinde, bize işi düşen tek bir vatandaşımızı fotokopi çekmesi için kurum dışına göndermedim.

Tam aksine…

Yaşlı veya sora sora biri bana gelmişse onu yanıma oturtur, çay ikram eder

Ve

Sadece fotokopi değil diğer birimlerde eksik kalmış basit işleri varsa onları da tamamlar, evraklarını bir dosya içine koyar vatandaşı güler yüzle gönderirdim.

Geçenlerde…

Benim de bir kamu kurumuna işim düştü.

İşlemler tam bitecekken fotokopi lazım oldu.

Memurdan çekmesi için ricada bulununca…

Bana;

Amirlerinin izin vermediğini söyledi. Lafı uzatmamak için naçar “tamam” dedim.

Kurumdan çıktım. Arabaların hızla geçtiği geniş yoldan karşıya geçtim.

Fotoğrafçı dükkânını görünce ona doğru seğirttim.

Fotoğrafçı,

Uzaktan elimdeki kâğıtla dükkâna doğru gittiğimi görünce eliyleyok yok!” veya “git git!” manasında işaret yaptı.

Anladım ki, adam 3 kuruşluk fotokopi için kendini yormak istemiyor.

Ama…

Bürokrasi hazretleri 3 kuruşluk fotokopi için vatandaşı oradan oraya koşturabiliyor.

Neticede sora sora fotokopi çeken yeri buldum.

Hızla geri döndüm. Çünkü mesai ortasına denk gelsem bir saat daha orada dikilip beklemem gerekecek.

Şimdi burada bir durum değerlendirmesi yapalım:

3 kuruşluk bir fotokopi için!..

Yağmurda, rüzgârda elinde uçuşan fotokopi kâğıdı ile oradan oraya koşturularak işi savsaklanan bir vatandaş, Hükumet hakkında ne düşünür?

Bilen cevabını versin.

Cumhurbaşkanımız,

Uluslararası toplantılarda, Dünya liderlerine ayar üstüne ayar veriyor…

Ama

İçeride bürokrasi hazretleri, eline geçen ilk fırsatta iktidara çelme takıyor ama kimse de bunun farkında değil.

ATM…

Fotokopi belasını(!) böylece savuşturduktan sonra bu sefer küçük bir harç yatırmam gerektiğini söylediler.

Memur yüzüme bakmadan “şuradaki ATM’ye yatır gel!” dedi.

Canım sıkıldı.

Çünkü oraya memur olana kadar boynunu büküp kim bilir kaç kişinin kapısını çalmıştır

Ama şimdi…

Eliyle sinek kovar gibi havaya kaldırıp bana “şurada yatır gel!” diyor.

Ben de “şurada!..” deyince üst katta veya kurumun bahçesini işaret ediyor sandım.

Çıktım dolandım yok!.. Üst kata çıktım yine yok. Sordum; “Ziraat Bankası’nın yanındaki ATM’de” yatırılacağını söylediler. Memur tenezzül edip bunu baştan söylemiyor.

Daha önce…

Fotokopi için gittiğim yolu tekrar kat ettim.

Ancak kendi kendime;

Bankaya kadar gelmişken sıra numarası alayım da ATM makinası ile uğraşmayayım” dedim.

Öyle ya;

ATM bana bir sürü soru soracak!.. Uğraşamam!

Sıram gelince…

Banka görevlisi parayı alamayacaklarını ATM’den yatırılması gerektiğini söyledi. Çıktım ATM kuyruğuna girdim. Sıram gelince kaç defa uğraştıysam olmadı.

Nihayet!..

Güvenlik elemanı durumu fark edip o ATM’nin değil bir yanındakinin mezkûr işlemi yaptığını söyledi.

Tekrar sıraya girdim, parayı yatırdım ama sinirlerim tepemde. “İş yok!..” deniyor ama işi bulan da işini böyle baştan savma yapıyor.

BULGARİSTAN, HAMZABEYLİ SINIR KAPISINDAKİ 38 KM’LİK TIR KUYRUĞU!..

Bugün

38 km’lik TIR kuyruğu” haberini okuyunca yukarıda anlattığım bu iki olay aklıma geldi.

3-5 kuruşluk fotokopi!..

Ve…

30-40 liralık bir harcı yatırmak için bana bu kadar işkence çektiren bürokrasi hazretleri, Sınır kapısından geçmek isteyen o TIR’cılara kim bilir neler çektiriyordur diye düşündüm.

Yoksa!..

O TIR kuyruğu hiç bu kadar uzar mıydı?

Bu durumu

Bir dostumla paylaştım.

Ona;

- Siz o gümrük kapısında yetkili olsanız böyle bir kuyruk olur muydu?

- Hayır!

Bilemiyorum tabii, belki Bulgaristan tarafından da bir engelleme olmuş olabilir!..

Ama…

Başımdan geçen bu basit iki hadisede bile bu kadar sıkıntı yaşanıyorsa…

Demek ki, bürokratlar, işi çözme peşinde değil.

Adeta hükumete “Biz buradayız!” demek istiyorlar.

ÇÖZÜM?

Çözüm çok basit.

Ben yetkili olsam!..

Öncelikle hiç kimseyi 3 kuruşluk bir fotokopi için kurum dışına gönderip, bu kadar eziyet ettirmem. Nitekim zamanında ettirmedim.

Diyelim ki,

Memura fotokopi çektirmek istemiyorsun; koy oraya birini! Fotokopiyi ücreti karşılığında çeksin. Kimse o 3-5 kuruşun derdinde değil. Hem vatandaşa hizmet etmiş olur hem de bir aile oradan geçimini sağlar.

Böylece…

İşsizler ordusundan bir kişi de eksilmiş olur.

İkincisi;

Bankacılar en olmadık yere bile ATM koyarken,

Kamu kurumlarının olduğu bir yere ATM koyamaz mı? Koyar!

Çünkü;

O ATM, hiçbir görev yapmasa bile orada çalışan memurların maaşlarını çekmesi için bile olsa gereklidir. Yetmez mi?

Kaldı ki,

Bu kamu kurumlarında bir sürü harç vs. çıkıyor, vatandaş bunları o ATM’ye yatırır, zaman israfı önlenir

Ama…

Bunun için işini dert edinmiş bürokrat lazım. İki satır, bankaya yazı yazsa, banka koşa koşa gelip o ATM’yi yerleştirir.

Emekli maaşını benden çek sana 37 bin lira veririm!” diyen bir banka, böyle kârlı bir işi yapmaz mı?

Cumhurbaşkanımız dışarıda bu ülkenin ve ülke vatandaşları olarak bizim itibarımızı yükseltmek için gayret sarf ederken

İçeride, Bürokrasi hazretleri, oradan oraya koşturarak bizimle adeta alay ediyor.

AZ KALDI!

Dişimizi sıkıyoruz… Az kaldı!

2023 seçimlerini sağ-salim atlatırsak

Benim bildiğim “Tayyip Abi” bunu onlara komaz!

Kızıl Elma hedefine, bizimle beraber yürümek istemeyen Sermayenin de bürokrasinin de hakkından geleceğine inanıyorum.

O zaman uluslararası medya ve yerli işbirlikçileri istediği kadar bozgunculuk yapsınlar; arkamızdan ancak nal toplar... Vesselam.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com

FOTOKOPİ

ATM

KADRO

VE BULGARİSTAN SINIRINDAKİ 38 KM’LİK TIR KUYRUĞU

Bulgaristan sınırındaki TIR kuyruğu ile ilgili haberleri “yandaş” medyada okumuşsunuzdur. Malum fondaş medya böyle şeylerden bahsetmez.

Ülkemizin, Dünyadaki krizlere rağmen kalkınmasını hız kesmeden devam ettirdiğini…

Binaenaleyh;

Buna paralel olarak ihracatımızın da her ay rekor kırarak yükselişte olduğunu yazmak fondaş medyanın işine gelmiyor.

Neyse…

Benim anlatmak istediğim bu değil…

İKTİDAR…

İktidar olmanın olmazsa olmaz üç temel sacayağı var:

1- Sermaye

2- Medya

3- Bürokrasi

Bunlar iktidar ile aynı hedefe doğru yol almazsa İktidarın başarılı olma şansı çok zor…

Ülkemizde ise;

Sermayenin kahir ekseriyeti ‘Boğaziçi Aşireti’ dediğimiz grubun elinde…

Ve bu aşiretin, mevcut iktidar ile arası iyi değil.

Medya ise;

Eskisi gibi yazılı medya değil. Amerika’nın silikon vadisinden yönetilen bir medya var.

Yani;

Hürriyet gazetesi “411 el kaosa kalktı” diye manşet atınca gündem belirlenmiyor.

Ve…

Anayasa Mahkemesi TBMM’nin aldığı başörtü yasağının kaldırılmasını iptal etmiyor.

Artık gündemi;

“You Tube”

“Tik tok”

“Facebook”

“Twitter” vs. gibi sosyal medya mecraları belirliyor.

Sadece bunlar mı?

Hayır!

Bir yılda

Sizin görüşünüze uygun kaç tane TV dizisi, sinema filmi, büyük konser, çocuklar için çizgi film, gençler için bilgisayar oyunları vs. üretiliyor.

“Medya” dediğimiz zaman bunlar akla gelmeli

Ve maalesef…

Bu mecralarda da çok zayıfız. Hatta yok gibiyiz.

Yani

İktidarın iki sacayağı çok zayıf…

Geriye bürokrasi kalıyor.

Burada güçlü olursak sermaye ve medyanın yapacağı tahribatı halka sunduğumuz hizmetle önleyebiliriz.

Peki,

Bürokraside etkin miyiz?

Maalesef buna da “Evet!” diyemiyoruz.

Bunu başımdan geçen iki basit olayla anlatayım.

Ki,

Bu kadar basit meseleler bile çözülemiyorsa daha büyük işlerde neler yaşanıyor ne çileler çekiliyor Allah bilir.

FOTOKOPİ…

25 yıl kamuda görev yaptım.

Bu süre içinde, bize işi düşen tek bir vatandaşımızı fotokopi çekmesi için kurum dışına göndermedim.

Tam aksine…

Yaşlı veya sora sora biri bana gelmişse onu yanıma oturtur, çay ikram eder

Ve

Sadece fotokopi değil diğer birimlerde eksik kalmış basit işleri varsa onları da tamamlar, evraklarını bir dosya içine koyar vatandaşı güler yüzle gönderirdim.

Geçenlerde…

Benim de bir kamu kurumuna işim düştü.

İşlemler tam bitecekken fotokopi lazım oldu.

Memurdan çekmesi için ricada bulununca…

Bana;

Amirlerinin izin vermediğini söyledi. Lafı uzatmamak için naçar “tamam” dedim.

Kurumdan çıktım. Arabaların hızla geçtiği geniş yoldan karşıya geçtim.

Fotoğrafçı dükkânını görünce ona doğru seğirttim.

Fotoğrafçı,

Uzaktan elimdeki kâğıtla dükkâna doğru gittiğimi görünce eliyleyok yok!” veya “git git!” manasında işaret yaptı.

Anladım ki, adam 3 kuruşluk fotokopi için kendini yormak istemiyor.

Ama…

Bürokrasi hazretleri 3 kuruşluk fotokopi için vatandaşı oradan oraya koşturabiliyor.

Neticede sora sora fotokopi çeken yeri buldum.

Hızla geri döndüm. Çünkü mesai ortasına denk gelsem bir saat daha orada dikilip beklemem gerekecek.

Şimdi burada bir durum değerlendirmesi yapalım:

3 kuruşluk bir fotokopi için!..

Yağmurda, rüzgârda elinde uçuşan fotokopi kâğıdı ile oradan oraya koşturularak işi savsaklanan bir vatandaş, Hükumet hakkında ne düşünür?

Bilen cevabını versin.

Cumhurbaşkanımız,

Uluslararası toplantılarda, Dünya liderlerine ayar üstüne ayar veriyor…

Ama

İçeride bürokrasi hazretleri, eline geçen ilk fırsatta iktidara çelme takıyor ama kimse de bunun farkında değil.

ATM…

Fotokopi belasını(!) böylece savuşturduktan sonra bu sefer küçük bir harç yatırmam gerektiğini söylediler.

Memur yüzüme bakmadan “şuradaki ATM’ye yatır gel!” dedi.

Canım sıkıldı.

Çünkü oraya memur olana kadar boynunu büküp kim bilir kaç kişinin kapısını çalmıştır

Ama şimdi…

Eliyle sinek kovar gibi havaya kaldırıp bana “şurada yatır gel!” diyor.

Ben de “şurada!..” deyince üst katta veya kurumun bahçesini işaret ediyor sandım.

Çıktım dolandım yok!.. Üst kata çıktım yine yok. Sordum; “Ziraat Bankası’nın yanındaki ATM’de” yatırılacağını söylediler. Memur tenezzül edip bunu baştan söylemiyor.

Daha önce…

Fotokopi için gittiğim yolu tekrar kat ettim.

Ancak kendi kendime;

Bankaya kadar gelmişken sıra numarası alayım da ATM makinası ile uğraşmayayım” dedim.

Öyle ya;

ATM bana bir sürü soru soracak!.. Uğraşamam!

Sıram gelince…

Banka görevlisi parayı alamayacaklarını ATM’den yatırılması gerektiğini söyledi. Çıktım ATM kuyruğuna girdim. Sıram gelince kaç defa uğraştıysam olmadı.

Nihayet!..

Güvenlik elemanı durumu fark edip o ATM’nin değil bir yanındakinin mezkûr işlemi yaptığını söyledi.

Tekrar sıraya girdim, parayı yatırdım ama sinirlerim tepemde. “İş yok!..” deniyor ama işi bulan da işini böyle baştan savma yapıyor.

BULGARİSTAN, HAMZABEYLİ SINIR KAPISINDAKİ 38 KM’LİK TIR KUYRUĞU!..

Bugün

38 km’lik TIR kuyruğu” haberini okuyunca yukarıda anlattığım bu iki olay aklıma geldi.

3-5 kuruşluk fotokopi!..

Ve…

30-40 liralık bir harcı yatırmak için bana bu kadar işkence çektiren bürokrasi hazretleri, Sınır kapısından geçmek isteyen o TIR’cılara kim bilir neler çektiriyordur diye düşündüm.

Yoksa!..

O TIR kuyruğu hiç bu kadar uzar mıydı?

Bu durumu

Bir dostumla paylaştım.

Ona;

- Siz o gümrük kapısında yetkili olsanız böyle bir kuyruk olur muydu?

- Hayır!

Bilemiyorum tabii, belki Bulgaristan tarafından da bir engelleme olmuş olabilir!..

Ama…

Başımdan geçen bu basit iki hadisede bile bu kadar sıkıntı yaşanıyorsa…

Demek ki, bürokratlar, işi çözme peşinde değil.

Adeta hükumete “Biz buradayız!” demek istiyorlar.

ÇÖZÜM?

Çözüm çok basit.

Ben yetkili olsam!..

Öncelikle hiç kimseyi 3 kuruşluk bir fotokopi için kurum dışına gönderip, bu kadar eziyet ettirmem. Nitekim zamanında ettirmedim.

Diyelim ki,

Memura fotokopi çektirmek istemiyorsun; koy oraya birini! Fotokopiyi ücreti karşılığında çeksin. Kimse o 3-5 kuruşun derdinde değil. Hem vatandaşa hizmet etmiş olur hem de bir aile oradan geçimini sağlar.

Böylece…

İşsizler ordusundan bir kişi de eksilmiş olur.

İkincisi;

Bankacılar en olmadık yere bile ATM koyarken,

Kamu kurumlarının olduğu bir yere ATM koyamaz mı? Koyar!

Çünkü;

O ATM, hiçbir görev yapmasa bile orada çalışan memurların maaşlarını çekmesi için bile olsa gereklidir. Yetmez mi?

Kaldı ki,

Bu kamu kurumlarında bir sürü harç vs. çıkıyor, vatandaş bunları o ATM’ye yatırır, zaman israfı önlenir

Ama…

Bunun için işini dert edinmiş bürokrat lazım. İki satır, bankaya yazı yazsa, banka koşa koşa gelip o ATM’yi yerleştirir.

Emekli maaşını benden çek sana 37 bin lira veririm!” diyen bir banka, böyle kârlı bir işi yapmaz mı?

Cumhurbaşkanımız dışarıda bu ülkenin ve ülke vatandaşları olarak bizim itibarımızı yükseltmek için gayret sarf ederken

İçeride, Bürokrasi hazretleri, oradan oraya koşturarak bizimle adeta alay ediyor.

AZ KALDI!

Dişimizi sıkıyoruz… Az kaldı!

2023 seçimlerini sağ-salim atlatırsak

Benim bildiğim “Tayyip Abi” bunu onlara komaz!

Kızıl Elma hedefine, bizimle beraber yürümek istemeyen Sermayenin de bürokrasinin de hakkından geleceğine inanıyorum.

O zaman uluslararası medya ve yerli işbirlikçileri istediği kadar bozgunculuk yapsınlar; arkamızdan ancak nal toplar... Vesselam.

.

Emin Batur, dikGAZETE.com