HALK VE CUMHURİYET

HALK VE CUMHURİYET

Tanrı'nın “Yaratım" (Hilkât) fonksiyonu Kitâbi açıdan incelendiğinde "yoktan var etmek" şeklinde açıklanmamıştır; tam aksine "Yaratım" bir dönüşümün ve değişimin ifadesidir

(Kur’an'da "yoktan var ettik" şeklinde bir ayet yoktur, bazı tefsir ve tevil hataları ile bu şekilde bir meal çıkartılmaya çalışılmıştır, bizler yoktan değil "vardan var olduk)

İşte bu sebeple bu kavramı detaylı analiz etmemiz gerekir.

*

Hilkât / Yaratım kelimesinden türeyen sözcükler kısaca şunlardır;

Hâlik >> (yaratıcı)

Mâhluk >> (yaratılan)

Ahlak >> (yaratılışa uygun fıtrat), 

HALK >> (yaratılmışlar topluluğu) 

Dolayısıyla bu yaratım sürecinde Hâktan >> Halka doğru bir Vücûda gelme / Yaratılış seyri vardır.

Anadolu'nun tasavvufi geleneği de, işte bu öğretiye göre şekillenmiştir.

Toplumsal kural ve kâideler, ahlâki ilkelerle belirlenir ve bu ilkelerin amacı toplumun huzur ve refahını sağlamaktır..

İşte bunun yönetimsel tezahürüne HALKÇILIK (Toplumculuk) denir.

-Cem, Cemaat, Cemiyet, Cuma, Cumhur-

Bu kelimeler de aynı kökten gelerek, birlik/beraberlik, aynı amaç ve ideal etrafında toplanmış insanlar manasına gelmektedir.

Kitâbi olarak "Cuma" sembolünün esas manası; birlik ve beraberlik günüdür! 

Bu birlik ve beraberliğin yönetimsel simgesi ise aynı kökten türeyen “CUMHURİYET”tir. 

Dolayısıyla Atatürk'ün, Milletine kazandırdığı bu kavramlar, özenle seçilmiş, (Kitâbi nitelikli) Mana derinliği olan ve bütün toplumların kalkınması için dizayn edilmiş evrensel ilkelerdir..

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com

Tanrı'nın “Yaratım" (Hilkât) fonksiyonu Kitâbi açıdan incelendiğinde "yoktan var etmek" şeklinde açıklanmamıştır; tam aksine "Yaratım" bir dönüşümün ve değişimin ifadesidir

(Kur’an'da "yoktan var ettik" şeklinde bir ayet yoktur, bazı tefsir ve tevil hataları ile bu şekilde bir meal çıkartılmaya çalışılmıştır, bizler yoktan değil "vardan var olduk)

İşte bu sebeple bu kavramı detaylı analiz etmemiz gerekir.

*

Hilkât / Yaratım kelimesinden türeyen sözcükler kısaca şunlardır;

Hâlik >> (yaratıcı)

Mâhluk >> (yaratılan)

Ahlak >> (yaratılışa uygun fıtrat), 

HALK >> (yaratılmışlar topluluğu) 

Dolayısıyla bu yaratım sürecinde Hâktan >> Halka doğru bir Vücûda gelme / Yaratılış seyri vardır.

Anadolu'nun tasavvufi geleneği de, işte bu öğretiye göre şekillenmiştir.

Toplumsal kural ve kâideler, ahlâki ilkelerle belirlenir ve bu ilkelerin amacı toplumun huzur ve refahını sağlamaktır..

İşte bunun yönetimsel tezahürüne HALKÇILIK (Toplumculuk) denir.

-Cem, Cemaat, Cemiyet, Cuma, Cumhur-

Bu kelimeler de aynı kökten gelerek, birlik/beraberlik, aynı amaç ve ideal etrafında toplanmış insanlar manasına gelmektedir.

Kitâbi olarak "Cuma" sembolünün esas manası; birlik ve beraberlik günüdür! 

Bu birlik ve beraberliğin yönetimsel simgesi ise aynı kökten türeyen “CUMHURİYET”tir. 

Dolayısıyla Atatürk'ün, Milletine kazandırdığı bu kavramlar, özenle seçilmiş, (Kitâbi nitelikli) Mana derinliği olan ve bütün toplumların kalkınması için dizayn edilmiş evrensel ilkelerdir..

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com