Kâdim Devlet mi ve Kurumsal Devlet mi (?)
Kâdim Devlet mi ve Kurumsal Devlet mi (?)
- 06-11-2023 21:56
- 11534
- 06-11-2023 21:56
- 11534
Yaklaşık 15 yıl boyunca gerek TV programlarındaki tartışmalarda gerekse diziler vasıtasıyla, devlet ve hükümet kavramlarının farklı şeyler olduğu vurgulanmıştır.
Siyasiler de verdikleri demeçlerde bu ayırıma dikkat çekerek, hükümetin icraatlerinin Devlet’e mal edilmemesi gerektiğini söylemişlerdir.
Bu konu, yıllarca bu yönüyle işlendiği için artık halkın da ekseri bir bölümü, bu ayırımın farkına varmış durumdadır.
Biz ise bugün başka bir farka dikkat çekmek üzere bu makaleyi kaleme almış durumdayız.
Bu fark, Devlet mekanizmasının temeline (iç çekirdeğine) vurgu yapan bir mahiyete sahiptir.
Nasıl ki; Devlet ve Hükümet kavramları aynı şeyi ifade etmiyorsa, Kurumsal Devlet ile Kâdim Devlet ifadeleri de aynı şeyi ifade etmemektedir. (?)
Sıkça kullanılan “Devlet Aklı” ifadesi de burada başka bir mahiyet kazanmaktadır, zira Kâdim yapı ile Kurumsal yapı arasında sağlıklı bir iletişim ve koordinasyon sağlanamazsa, Devlet Aklı’nın geçmişten geleceğe yol alacak şekilde işletilmesi mümkün olamayacaktır.
Bizler bugün “Kâdim Türk Devleti” ifadesini kullandığımızda, tarihte bilinen tüm Türk Devletlerinin inşasında rol almış, her dönem kendini geliştirmiş, zirve noktasına ise Devlet-î Âli ile varmış olan bir akıl sistematiğini vurgulamaktayız.
Bugün Dünya üzerindeki uzun geçmişi olan diğer Devletler de, genel olarak Kâdim Türk Devlet mekanizmasından ilham alarak bugünlere gelmişlerdir.
Kâdim Devlet ifadesi küresel bir yapıyı, Kurumsal Devlet ise lokal bir yapıyı ifade etmektedir.
Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesi, lokal (bölgesel) bir tanımlamadır.
Kâdim Türk Devleti ise Küresel bir niteliğe sahiptir, çünkü geçmişten bugüne kadar kurulan, yarınlarda ise yenileri kurulacak olan tüm Türk Devletlerini kapsayan bu yapı, Türk olmayan diğer Devletleri de kendi ekseni etrafında toplayacak kapasiteye sahiptir.
Bugün Batı’da “Yeni Dünya Düzeni” adıyla ortaya çıkan konsept, geleneğimizde eski tabirle “Nizam-ı Alem” denilen düşüncenin taklit edilmiş halidir.
Netice itibari ile Kâdim Devlet’in düşünce ufku, tüm yerküreyi kapsayacak genişlikte, tüm insanlığa da hitap edebilecek derinliktedir.
Artık Kurumsal Devlet’ten kaynaklı kronik sorunların çözülerek, Kâdim Devlet’e entegre olabileceğimiz zaman dilimine gelinmiş durumdadır. (?)
Bilhassa gençler başta olmak üzere, etrafımıza Kâdim Devlet’i duyurmak ve tanıtmak zorundayız, ki böylece Kurumsal Devlet’in tıkanık hale gelen damarlarına yeni bir kan pompalamış olacağız.
Başta da dediğimiz gibi geçtiğimiz 15 yıl boyunca, Devlet ve Hükümet ayırımı üzerinden halkımızı Devlet etrafında konsolide edebildik, fakat şimdi bu ayırım ve tanımlama da bize dar gelmekte, ufkumuza yetişememektedir. (?)
Artık Kâdim Devlet’i duyurmanın vakti gelmiştir.
Kurumsal Devlet’i tarihsel ve bilinçsel olarak var eden Kâdim Türk Devletine selam olsun…
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com
Yaklaşık 15 yıl boyunca gerek TV programlarındaki tartışmalarda gerekse diziler vasıtasıyla, devlet ve hükümet kavramlarının farklı şeyler olduğu vurgulanmıştır.
Siyasiler de verdikleri demeçlerde bu ayırıma dikkat çekerek, hükümetin icraatlerinin Devlet’e mal edilmemesi gerektiğini söylemişlerdir.
Bu konu, yıllarca bu yönüyle işlendiği için artık halkın da ekseri bir bölümü, bu ayırımın farkına varmış durumdadır.
Biz ise bugün başka bir farka dikkat çekmek üzere bu makaleyi kaleme almış durumdayız.
Bu fark, Devlet mekanizmasının temeline (iç çekirdeğine) vurgu yapan bir mahiyete sahiptir.
Nasıl ki; Devlet ve Hükümet kavramları aynı şeyi ifade etmiyorsa, Kurumsal Devlet ile Kâdim Devlet ifadeleri de aynı şeyi ifade etmemektedir. (?)
Sıkça kullanılan “Devlet Aklı” ifadesi de burada başka bir mahiyet kazanmaktadır, zira Kâdim yapı ile Kurumsal yapı arasında sağlıklı bir iletişim ve koordinasyon sağlanamazsa, Devlet Aklı’nın geçmişten geleceğe yol alacak şekilde işletilmesi mümkün olamayacaktır.
Bizler bugün “Kâdim Türk Devleti” ifadesini kullandığımızda, tarihte bilinen tüm Türk Devletlerinin inşasında rol almış, her dönem kendini geliştirmiş, zirve noktasına ise Devlet-î Âli ile varmış olan bir akıl sistematiğini vurgulamaktayız.
Bugün Dünya üzerindeki uzun geçmişi olan diğer Devletler de, genel olarak Kâdim Türk Devlet mekanizmasından ilham alarak bugünlere gelmişlerdir.
Kâdim Devlet ifadesi küresel bir yapıyı, Kurumsal Devlet ise lokal bir yapıyı ifade etmektedir.
Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesi, lokal (bölgesel) bir tanımlamadır.
Kâdim Türk Devleti ise Küresel bir niteliğe sahiptir, çünkü geçmişten bugüne kadar kurulan, yarınlarda ise yenileri kurulacak olan tüm Türk Devletlerini kapsayan bu yapı, Türk olmayan diğer Devletleri de kendi ekseni etrafında toplayacak kapasiteye sahiptir.
Bugün Batı’da “Yeni Dünya Düzeni” adıyla ortaya çıkan konsept, geleneğimizde eski tabirle “Nizam-ı Alem” denilen düşüncenin taklit edilmiş halidir.
Netice itibari ile Kâdim Devlet’in düşünce ufku, tüm yerküreyi kapsayacak genişlikte, tüm insanlığa da hitap edebilecek derinliktedir.
Artık Kurumsal Devlet’ten kaynaklı kronik sorunların çözülerek, Kâdim Devlet’e entegre olabileceğimiz zaman dilimine gelinmiş durumdadır. (?)
Bilhassa gençler başta olmak üzere, etrafımıza Kâdim Devlet’i duyurmak ve tanıtmak zorundayız, ki böylece Kurumsal Devlet’in tıkanık hale gelen damarlarına yeni bir kan pompalamış olacağız.
Başta da dediğimiz gibi geçtiğimiz 15 yıl boyunca, Devlet ve Hükümet ayırımı üzerinden halkımızı Devlet etrafında konsolide edebildik, fakat şimdi bu ayırım ve tanımlama da bize dar gelmekte, ufkumuza yetişememektedir. (?)
Artık Kâdim Devlet’i duyurmanın vakti gelmiştir.
Kurumsal Devlet’i tarihsel ve bilinçsel olarak var eden Kâdim Türk Devletine selam olsun…
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com