Hayallerimiz bir diyafram ötede

Hayallerimiz bir diyafram ötede

Hayallerimiz bir diyafram ötede Hayallerimiz bir diyafram ötede

Ruhumuz özgürdür. Hayallerimiz kadar varız bu dünyada. Hayal kurmak 7'den 70'e insanların tek ortak noktası desek yalan olmaz.

Düşleriz… Hayal ederiz… Mutlu oluruz… Bu mutluluğun kalıcı olmasını sağlamak için çalışır, çabalarız. Bazen stratejik davranır, kolaylıkla ulaşırız.

Bazen ne kadar uğraşsak da beceremeyiz; olmaz.

Bazen hayallerin peşinden koşmayız bile.

O kadar kısıtlamışız, kapatmışızdır kendimizi. Koşacak gücü bulamayız kendimizde.

Herşey özünde enerjidir.

Her insan, kendi bedenine hapsolmuş birer enerji ve frekans formudur.

Bu beden ile enerji formları arasındaki bağlantıyı kuran, dengede kalmasını sağlayan tek şey "Nefes”tir. 

Nefes alıp verdiğimizde, hücrelerdeki oksijen yanar ve vücudun ihtiyacı olan besin sağlanır. 

Vücudun oksijen ihtiyacını yeterli miktarda karşıladığımız zaman enerji ve frekansımız da dengelenmiş olur. 

Beden ve enerji frekansımız, dengede olduğu zaman ise hayatımızda her şey dengede oluverir. 

Hayatımızdaki  bu dengeyi sorunsuz zahmetsiz yorulmadan, yormadan bulmanın tek bir yolu vardır; o da "doğru nefes almak".

Doğru nefes”e  geçmeden, aslında herkesin bildiği küçük bir örnekle detaylandırmak istiyorum.

El kadar boylarıyla yeni doğan bebeklerin ağlamalarını düşünün…

Hastane koridorlarını inleten o sesi…

Bunu başarmalarının tek sırrı diyafram nefesi.

Nefes almak, başlı başına bir mucizedir.

İnsanların yüzde 70'i sadece üst solunum kullanırlar.

Üst solunum yapmakla sığ nefes alırız ve bu nefes, bizi sadece hayatta tutar. 

Sığ nefes almak vücuda yeterli oksijen girmediği için insanı strese sokar.

Vücudu gereğinden fazla yorar ve hastalıklara yol açar. 

Diyafram nefesi almak, az eforla vücuda daha çok oksijen girmesini sağlar. 

Vücut, yeterli oksijene kavuştuğunda endorfin - serotonin hormonunu salgılar.

Böylece insan, daha zinde ve mutlu olur. 

An’da kalabilir ve farkındalıklı hareket eder ve bilinçli seçimler yaparız.

Hayatımız dengeye gelir.

Bedenimizdeki enerji akışı dengelendiğinde auramız genişler ve parlar.

Bu sayede hayatın içerisinde daha çok var oluruz.

Hayalini kurduğumuz ne varsa onları hayatımıza mıknatıs gibi çekeriz.

Gerçekleşen hayallerimizle mutlu oluruz.

Doğru nefes yani diyafram nefesi almak, mucizenin ta kendisidir. Hayatınıza yeni bir patika açması dileğiyle.

.

Zübeyde Kızılyer Aslan, dikGAZETE.com

Ruhumuz özgürdür. Hayallerimiz kadar varız bu dünyada. Hayal kurmak 7'den 70'e insanların tek ortak noktası desek yalan olmaz.

Düşleriz… Hayal ederiz… Mutlu oluruz… Bu mutluluğun kalıcı olmasını sağlamak için çalışır, çabalarız. Bazen stratejik davranır, kolaylıkla ulaşırız.

Bazen ne kadar uğraşsak da beceremeyiz; olmaz.

Bazen hayallerin peşinden koşmayız bile.

O kadar kısıtlamışız, kapatmışızdır kendimizi. Koşacak gücü bulamayız kendimizde.

Herşey özünde enerjidir.

Her insan, kendi bedenine hapsolmuş birer enerji ve frekans formudur.

Bu beden ile enerji formları arasındaki bağlantıyı kuran, dengede kalmasını sağlayan tek şey "Nefes”tir. 

Nefes alıp verdiğimizde, hücrelerdeki oksijen yanar ve vücudun ihtiyacı olan besin sağlanır. 

Vücudun oksijen ihtiyacını yeterli miktarda karşıladığımız zaman enerji ve frekansımız da dengelenmiş olur. 

Beden ve enerji frekansımız, dengede olduğu zaman ise hayatımızda her şey dengede oluverir. 

Hayatımızdaki  bu dengeyi sorunsuz zahmetsiz yorulmadan, yormadan bulmanın tek bir yolu vardır; o da "doğru nefes almak".

Doğru nefes”e  geçmeden, aslında herkesin bildiği küçük bir örnekle detaylandırmak istiyorum.

El kadar boylarıyla yeni doğan bebeklerin ağlamalarını düşünün…

Hastane koridorlarını inleten o sesi…

Bunu başarmalarının tek sırrı diyafram nefesi.

Nefes almak, başlı başına bir mucizedir.

İnsanların yüzde 70'i sadece üst solunum kullanırlar.

Üst solunum yapmakla sığ nefes alırız ve bu nefes, bizi sadece hayatta tutar. 

Sığ nefes almak vücuda yeterli oksijen girmediği için insanı strese sokar.

Vücudu gereğinden fazla yorar ve hastalıklara yol açar. 

Diyafram nefesi almak, az eforla vücuda daha çok oksijen girmesini sağlar. 

Vücut, yeterli oksijene kavuştuğunda endorfin - serotonin hormonunu salgılar.

Böylece insan, daha zinde ve mutlu olur. 

An’da kalabilir ve farkındalıklı hareket eder ve bilinçli seçimler yaparız.

Hayatımız dengeye gelir.

Bedenimizdeki enerji akışı dengelendiğinde auramız genişler ve parlar.

Bu sayede hayatın içerisinde daha çok var oluruz.

Hayalini kurduğumuz ne varsa onları hayatımıza mıknatıs gibi çekeriz.

Gerçekleşen hayallerimizle mutlu oluruz.

Doğru nefes yani diyafram nefesi almak, mucizenin ta kendisidir. Hayatınıza yeni bir patika açması dileğiyle.

.

Zübeyde Kızılyer Aslan, dikGAZETE.com