Meditasyon
Meditasyon
- 16-07-2023 06:06
- 11653
- 16-07-2023 06:06
- 11653
Zaman hızlanıyor… Hiçbir şeye vaktimiz yokmuş gibi zamanımız yetmiyormuş gibi birçok işi bir arada yapmaya çalışıyoruz.
Ne yaptığımızı hissetmeden ve anlamadan…
Bu hızlı akışta zihnimizi ihtiyacımız olmayan gereksiz bilgilerle dolduruyor ve yoruyoruz; bu durumda haliyle gereksiz tepkiler verebiliyor, anlaşılamayan ve çok hızla değişen duygu durumlarımız meydana geliyor.
Sonuç itibariyle kısır bir döngüye girmiş oluyoruz.
Tam bu durumda zihnimizi boşatmak, dinginleşmek için molalara ihtiyaç duyarız.
Kendi merkezimize gelmek, yorucu hayat hengâmesinde kısa bir soluklanmak için ihtiyacımız olan şey ise ‘Meditasyon’dur.
Meditasyon; Latince "meditatio" kelimesinden türetilmiş “akıl yürütme, derin düşünme” anlamına gelmektedir.
İki tip meditasyon vardır.
Birincisi; kendi kendimize yaptığımız, ikincisi ise yönlendirme ile yaptığımızdır. Bu yazıda kendi kendimize yaptığımız meditasyondan bahsedeceğim.
Meditasyon, iç huzuru ve sükuneti yakalamak, değişik şuur halleri elde etmek ve öz varlığa ulaşmaya imkân sağlayan, zihnin denetleme tekniğidir.
Meditasyonun amacı “Zihni arındırmak”tır.
Meditasyon, modumuzu düşüren, bizi aşağı çeken, mutlu olmamıza engel olan yüklerden arınıp, enerjimizi yükseltmek, frekansımızı artırmak, ruh-beden-zihin dengemizi korumak ve geliştirmek için yani kalbimizi dinlemek, ruhumuzu dinlendirmek ve zihinsel sessizliğe ulaşmak için yaptığımız küçük birer hareket ya da hareketsizlik halleridir.
Tamamen kişiye özel ‘an'lardır.
Yürüyüş yapmak, mum alevini izlemek, yoga yapmak, deniz ya da manzara izlemek, denizin dalga seslerini dinlemek, akan trafiği izlemek, dans etmek, müzik dinlemek gibi...
Meditasyonun temelinde “kabule geçmek” vardır.
Yargısız, şartsız, duygusuz bir şekilde yani olanı olduğu gibi kabul etmek.
İçinde bulunduğumuz ‘an'da, olduğumuz durumda kendimizden geriye bir adım atıp sebeplere tutunmadan, iç dünyamıza odaklanıp gözlemcide kalmak…
Meditasyon sırasında doğal taşlardan, müziklerden, kokulardan ve mantralardan faydalanarak meditasyonun bize kattığı hazzı arttırabiliriz.
Meditasyon yapmanın birçok faydaları bulunmaktadır.
Konsantrasyon ve odaklanmayı artırır.
Gün içerisinde yaptığımız şeyleri daha iyi yapmamıza imkân sağlar.
Çakraların açılması ve temizlenmesine yardımcı olur.
Öğrenmeyi kolaylaştırır.
Hafızamızı ve farkındalığımızı arttırır.
Yalnızlık duygumuzu azaltır.
Bağımlılıklardan kurtarır.
Stres ve endişeyi azaltır.
Mutluluk verir.
Uzun süre meditasyon yapmak, beynin öz farkındalık, şefkat ve iç gözlemle ilişkili bölgelerdeki gri madde yoğunluğunu artırır.
Başarılarımızı artırır.
Tek bir noktaya odaklanmak epifiz bezinin çalışmasını artırır; Epifiz bezinin iyi çalışması ise şuur ve üst bilinç aktivitelerini artırır.
Zikirler, mantralar, nefes çalışmaları ve odaklanmalar kısacası meditasyon, üst bilince ulaşmak içindir.
Meditasyon pek çok kültür, din, inanış ve öğretilerde kendini keşfetmek, ‘Öz'deki kendimize ulaşabilmek için bir araçtır.
Meditasyon herhangi bir dine bağlı değildir.
Tasavvufta meditasyon “tefekkür”dür.
Tefekkür; “-fikretme- düşünce, düşünüş, düşünme” anlamlarına gelir.
Kendimize, doğaya, kainata bakarak, her yerde ve her şeyde Allah'ı görmek, anmak ve onun işleyiş sistemini anlamaya çalışmak tefekkürdür.
“Peygamber efendimiz’in (sav) ‘Hira’ (arayış) Dağı’ndaki mağarada yaptığı ‘meditasyon’dur” diyebiliriz.
Tasavvufta meditasyon, farklı şekillerde “Zikir, Sema, Murakabe ve Rabıta” gibi tefekkürler ile yapılır.
İmamı Gazali'ye göre; “tefekkür, ibadetin yarısıdır.”
Güzel dinimiz İslamiyet, hayatın yoğun temposundan sıyrılıp, dinlenebileceğimiz küçük molalar sunmuştur bizlere; günde 5 kere küçük molalar; Namaz...
Namaz kılarken secde noktasına odaklanırız. Rüku ve secdeye gittiğimizde, yogadaki “asanalar” ile benzerlikleri vardır ve bedenimizi esnetiriz; “Yaradan'ın huzurunda olduğumuzu” düşünmek, beynimizi çok kısa bir sürede "teta" dalga boyuna indirir ve meditatif hale gelmemizi sağlar.
Zihnimiz sakinleşir…
Kendi sesimizle okuduğumuz sureler, dualar, ayetler ve tesbihlerdeki harflerin (çıkış yerleri) okunuşları, ellerimizi bağladığımız enerji noktaları, rüku ve secdeye varışlarımızla gerçekleştirdiğimiz hareket, eylemlerimizin hepsi çakralarımızı, timus ve epifiz bezimizin hiç olmadığı kadar çok çalışmasını sağlar.
Her meditasyon ile kendimize doğru bir adım atarız.
Kendimizi bulduğumuz, ‘Öz’e ulaştığımız meditasyonlarımızın olması dileğiyle.
Şifa olsun.
.
Zübeyde Kızılyer Aslan, dikGAZETE.com
.
Zaman hızlanıyor… Hiçbir şeye vaktimiz yokmuş gibi zamanımız yetmiyormuş gibi birçok işi bir arada yapmaya çalışıyoruz.
Ne yaptığımızı hissetmeden ve anlamadan…
Bu hızlı akışta zihnimizi ihtiyacımız olmayan gereksiz bilgilerle dolduruyor ve yoruyoruz; bu durumda haliyle gereksiz tepkiler verebiliyor, anlaşılamayan ve çok hızla değişen duygu durumlarımız meydana geliyor.
Sonuç itibariyle kısır bir döngüye girmiş oluyoruz.
Tam bu durumda zihnimizi boşatmak, dinginleşmek için molalara ihtiyaç duyarız.
Kendi merkezimize gelmek, yorucu hayat hengâmesinde kısa bir soluklanmak için ihtiyacımız olan şey ise ‘Meditasyon’dur.
Meditasyon; Latince "meditatio" kelimesinden türetilmiş “akıl yürütme, derin düşünme” anlamına gelmektedir.
İki tip meditasyon vardır.
Birincisi; kendi kendimize yaptığımız, ikincisi ise yönlendirme ile yaptığımızdır. Bu yazıda kendi kendimize yaptığımız meditasyondan bahsedeceğim.
Meditasyon, iç huzuru ve sükuneti yakalamak, değişik şuur halleri elde etmek ve öz varlığa ulaşmaya imkân sağlayan, zihnin denetleme tekniğidir.
Meditasyonun amacı “Zihni arındırmak”tır.
Meditasyon, modumuzu düşüren, bizi aşağı çeken, mutlu olmamıza engel olan yüklerden arınıp, enerjimizi yükseltmek, frekansımızı artırmak, ruh-beden-zihin dengemizi korumak ve geliştirmek için yani kalbimizi dinlemek, ruhumuzu dinlendirmek ve zihinsel sessizliğe ulaşmak için yaptığımız küçük birer hareket ya da hareketsizlik halleridir.
Tamamen kişiye özel ‘an'lardır.
Yürüyüş yapmak, mum alevini izlemek, yoga yapmak, deniz ya da manzara izlemek, denizin dalga seslerini dinlemek, akan trafiği izlemek, dans etmek, müzik dinlemek gibi...
Meditasyonun temelinde “kabule geçmek” vardır.
Yargısız, şartsız, duygusuz bir şekilde yani olanı olduğu gibi kabul etmek.
İçinde bulunduğumuz ‘an'da, olduğumuz durumda kendimizden geriye bir adım atıp sebeplere tutunmadan, iç dünyamıza odaklanıp gözlemcide kalmak…
Meditasyon sırasında doğal taşlardan, müziklerden, kokulardan ve mantralardan faydalanarak meditasyonun bize kattığı hazzı arttırabiliriz.
Meditasyon yapmanın birçok faydaları bulunmaktadır.
Konsantrasyon ve odaklanmayı artırır.
Gün içerisinde yaptığımız şeyleri daha iyi yapmamıza imkân sağlar.
Çakraların açılması ve temizlenmesine yardımcı olur.
Öğrenmeyi kolaylaştırır.
Hafızamızı ve farkındalığımızı arttırır.
Yalnızlık duygumuzu azaltır.
Bağımlılıklardan kurtarır.
Stres ve endişeyi azaltır.
Mutluluk verir.
Uzun süre meditasyon yapmak, beynin öz farkındalık, şefkat ve iç gözlemle ilişkili bölgelerdeki gri madde yoğunluğunu artırır.
Başarılarımızı artırır.
Tek bir noktaya odaklanmak epifiz bezinin çalışmasını artırır; Epifiz bezinin iyi çalışması ise şuur ve üst bilinç aktivitelerini artırır.
Zikirler, mantralar, nefes çalışmaları ve odaklanmalar kısacası meditasyon, üst bilince ulaşmak içindir.
Meditasyon pek çok kültür, din, inanış ve öğretilerde kendini keşfetmek, ‘Öz'deki kendimize ulaşabilmek için bir araçtır.
Meditasyon herhangi bir dine bağlı değildir.
Tasavvufta meditasyon “tefekkür”dür.
Tefekkür; “-fikretme- düşünce, düşünüş, düşünme” anlamlarına gelir.
Kendimize, doğaya, kainata bakarak, her yerde ve her şeyde Allah'ı görmek, anmak ve onun işleyiş sistemini anlamaya çalışmak tefekkürdür.
“Peygamber efendimiz’in (sav) ‘Hira’ (arayış) Dağı’ndaki mağarada yaptığı ‘meditasyon’dur” diyebiliriz.
Tasavvufta meditasyon, farklı şekillerde “Zikir, Sema, Murakabe ve Rabıta” gibi tefekkürler ile yapılır.
İmamı Gazali'ye göre; “tefekkür, ibadetin yarısıdır.”
Güzel dinimiz İslamiyet, hayatın yoğun temposundan sıyrılıp, dinlenebileceğimiz küçük molalar sunmuştur bizlere; günde 5 kere küçük molalar; Namaz...
Namaz kılarken secde noktasına odaklanırız. Rüku ve secdeye gittiğimizde, yogadaki “asanalar” ile benzerlikleri vardır ve bedenimizi esnetiriz; “Yaradan'ın huzurunda olduğumuzu” düşünmek, beynimizi çok kısa bir sürede "teta" dalga boyuna indirir ve meditatif hale gelmemizi sağlar.
Zihnimiz sakinleşir…
Kendi sesimizle okuduğumuz sureler, dualar, ayetler ve tesbihlerdeki harflerin (çıkış yerleri) okunuşları, ellerimizi bağladığımız enerji noktaları, rüku ve secdeye varışlarımızla gerçekleştirdiğimiz hareket, eylemlerimizin hepsi çakralarımızı, timus ve epifiz bezimizin hiç olmadığı kadar çok çalışmasını sağlar.
Her meditasyon ile kendimize doğru bir adım atarız.
Kendimizi bulduğumuz, ‘Öz’e ulaştığımız meditasyonlarımızın olması dileğiyle.
Şifa olsun.
.
Zübeyde Kızılyer Aslan, dikGAZETE.com