KAN VE CAN BEDELİ
KAN VE CAN BEDELİ
- 01-10-2018 10:18
- 386
- 01-10-2018 10:18
- 386
Uzun bir yolculuğun ardından Derviş, bir şehre varmıştır, bahçeli muntazam evler, sükunet içinde çalışan insanlar görür.
Bir fırına girer ve para uzatarak bir ekmek ister, fırıncı ise ona;
-"Bu uzatmış olduğun nedir?" diye sorar,
Derviş de bunu, ekmeğin bedeli olarak uzattığını söyler, bunun üzerine fırıncı der ki;
-"Biz bu uzattığın şeyi ortadan kaldırmak için nice mücadeleler verdik, kan ve can bedeli ödedik"
Derviş'in şaşkınlığı artar ve fırıncıya “O halde, bu ekmeği nasıl satın alabilirim" diye sorar.
Bu sefer de fırıncı şöyle cevap verir;
-"Bak yabancı, burada hiçkimse birşey satıp alamaz, ancak Rıza ile alınır ve Rıza ile verilir, çünkü burası Rıza Şehridir."
"Ütopya ve Güneş Ülkesi" gibi eserler ile mülkiyetsiz "kollektif yaşam biçimi"ni tasvir eden batılı yazarların, kendilerinden 600 / 700 sene önce yaşamış İmam Cafer'in "Buyruk" isimli eserinde geçen "Rıza Şehri"nden ilham aldıklarını söyleyebiliriz.
Dolayısıyla "Rıza Şehri" tasviri, Doğu toplumlarının adil düzen "Ütopyası" olarak kurgulanmıştır.
Bu topraklarda Bağımsızlık, Hürriyet, Cumhuriyet gibi olgular da, Kan ve Can bedeli ödenmiş kazanımlardır,
Hiçbir iktidarın veya sermayenin gücü, bu kazanımları değiştirmeye/satın almaya yetmez, çünkü bedeli para ile ölçülemez.
*
"Bu ülke..."
Ülkenin ve milletin geldiği / getirildiği noktaya bakınca, "Devlete hizmet ediliyor" adı altında yapılan icraatler, devletin ve milletin geleceğine ipotek koyduracak noktaya gelmiştir...
Bu ülkede, CHP'nin başına Baykal'dan başka gelebilecek bir Atatürkçü yok muydu?
CHP'nin kuruluş aksiyonerliğini, dinamizmini köreltip, muhafazakar kesimi konsolide ettiren Baykal zihniyetinin bu ülkeye ne katkısı olmuştur?
Ya da Doğu Perinçek'in Sol / Ulusal adı altındaki siyasi faaliyetlerinin bu ülkeye ne katkısı olmuştur?
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com
Uzun bir yolculuğun ardından Derviş, bir şehre varmıştır, bahçeli muntazam evler, sükunet içinde çalışan insanlar görür.
Bir fırına girer ve para uzatarak bir ekmek ister, fırıncı ise ona;
-"Bu uzatmış olduğun nedir?" diye sorar,
Derviş de bunu, ekmeğin bedeli olarak uzattığını söyler, bunun üzerine fırıncı der ki;
-"Biz bu uzattığın şeyi ortadan kaldırmak için nice mücadeleler verdik, kan ve can bedeli ödedik"
Derviş'in şaşkınlığı artar ve fırıncıya “O halde, bu ekmeği nasıl satın alabilirim" diye sorar.
Bu sefer de fırıncı şöyle cevap verir;
-"Bak yabancı, burada hiçkimse birşey satıp alamaz, ancak Rıza ile alınır ve Rıza ile verilir, çünkü burası Rıza Şehridir."
"Ütopya ve Güneş Ülkesi" gibi eserler ile mülkiyetsiz "kollektif yaşam biçimi"ni tasvir eden batılı yazarların, kendilerinden 600 / 700 sene önce yaşamış İmam Cafer'in "Buyruk" isimli eserinde geçen "Rıza Şehri"nden ilham aldıklarını söyleyebiliriz.
Dolayısıyla "Rıza Şehri" tasviri, Doğu toplumlarının adil düzen "Ütopyası" olarak kurgulanmıştır.
Bu topraklarda Bağımsızlık, Hürriyet, Cumhuriyet gibi olgular da, Kan ve Can bedeli ödenmiş kazanımlardır,
Hiçbir iktidarın veya sermayenin gücü, bu kazanımları değiştirmeye/satın almaya yetmez, çünkü bedeli para ile ölçülemez.
*
"Bu ülke..."
Ülkenin ve milletin geldiği / getirildiği noktaya bakınca, "Devlete hizmet ediliyor" adı altında yapılan icraatler, devletin ve milletin geleceğine ipotek koyduracak noktaya gelmiştir...
Bu ülkede, CHP'nin başına Baykal'dan başka gelebilecek bir Atatürkçü yok muydu?
CHP'nin kuruluş aksiyonerliğini, dinamizmini köreltip, muhafazakar kesimi konsolide ettiren Baykal zihniyetinin bu ülkeye ne katkısı olmuştur?
Ya da Doğu Perinçek'in Sol / Ulusal adı altındaki siyasi faaliyetlerinin bu ülkeye ne katkısı olmuştur?
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com