Karantina ve Kapitalizm

Karantina ve Kapitalizm

Bugün tüm dünyayı tehdit eden salgın virüs, geçmişteki emsallerinden daha büyük bir etkiyle ve korkuyla yayılmaktadır.

İnsan ile virüs arkasındaki yaşam mücadelesinde virüs, varlığını sürdürebilmek için canlı bir organizmaya ihtiyaç duymaktadır, çünkü başka türlü yaşama imkanı bulamamaktadır.

İnsanoğlu da yaşayabilmek için virüsü yok etmek istemektedir. 

Bağışıklık sistemi zayıf olan bünyeleri daha ciddi şekilde etkileyen ve ölümlere sebep olan bu virüs, insanlarda olduğu gibi devletlerin de -iktisadi, sosyal, siyasi- bağışıklık sistemleri zayıf olanlarını bize göstermeye başlamaktadır.

Avrupa Birliği ülkelerinin salgın sonucu yardım ve dayanışma yerine, birden kapılarını birbirlerine kapatmaları sonucu, Avrupa’nın sadece siyasi/iktisadi durumunun değil, kurmuş olduklarını zannettikleri medeniyetin de sağlam temeller üzerine oturmadığı ortaya çıkmıştır. 

Şu an tüm ülkeler, hızlıca yayılan virüse karşı öncelikli tedbir olarak “Karantina” uygulamasını tatbik etmektedirler.

Peki, “Karantina” sözcüğü nereden türemiştir?

1400’lü yıllarda, Venedik limanında bulunan gemilerdeki denizciler, şehre hastalık bulaştırmasınlar diye 40 gün boyunca gözlem altında tutulurmuş. İşte “Karantina” sözcüğü de Latince’de “40” manasına gelen “quaranta” kelimesinden türetilmiştir. 

Osmanlı ile Venedik arasındaki ilişkilere binaen de bizim lügatımıza oradan geçmiştir.

Osmanlıca’da buna yakın olarak kullanılan kavram ise “Tecrid” sözcüğü idi, “soyutlamak/ yalnız bırakmak” anlamlarına gelen bu sözcük, zamanla siyasi anlamlar da kazanmıştır. 

Bir de “tehaffuz” sözcüğü vardır, “hıfz/ hafız” kökünden türeyerek, “koruma/ korunma” anlamlarına gelmektedir.

Bir virüsün yaratmış olduğu etkilerle birlikte “Küresel” manada bir sarsıntının ortaya çıkmış olması, artık yıkılmaya yüz tutmuş olan “Kapitalist Sistem” için ciddi bir etken olmuştur.

Bunun bir ibaresini de şuradan yorumlamak mümkündür;

Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan NATO’nun Avrupa’daki Gladyo yapılanmasının merkezi İtalya’da idi; yani İtalya bir bakıma NATO/Galdyo konseptinin Avrupa’daki merkez üssü idi. 

Sovyetler Birliği’nin dağılmasına karşı yürütülen NATO/Vatikan işbirliğinin ardından yıllar sonra İtalya, ibret verici bir duruma düşmüştür. 

Haber sitelerine düşen son görüntülerde, Rus Ordusu’na bağlı askeri araçlar, virüs sebebiyle etkilenen İtalya’ya yardım edebilmek için ülkeye giriş yapmıştır.

ABD ve Avrupa Birliği, kendi derdine düşmüşken Rusya ve Çin’in virüsle mücadelede Dünya’nın yardımına koşuyor olması, Atlantik Bloğunun çöküşünü/dağılışını simgeleyen bir sahnedir.

Haksız kazanç ve sömürünün olduğu her yer Kapitalizm virüsünün yaşam alanıdır; bugün kapitalizmin en güçlü sac ayağı olan ABD’nin çöküşe girmesi, “Küresel Kapitalizm”in bağrına saplanan bir hançere dönüşecektir.

İşte böylesi tarihi bir kırılma noktasında ortaya çıkıp son hamleyi yapması beklenen odak “Türk Devlet Aklı”dır.

Karantina ve Tecrid uygulamalarına maruz bırakılmaya çalışılan Kadim Türk Devlet Aklı, içinde bulunduğu ablukayı aşarak, Kapitalizm virüsünü durduracaktır.

Türk Aklı, geçmişte nasıl ki antik dünyanın “Kapitalist hanedanlığı” olan Roma'nın bakiyesi Bizans İmparatorluğu’nu ortadan kaldırdıysa, bugün de aynı görevi icra etmek mecburiyetinde olmalıdır.

Kapitalizme kucak açan iktidarlara rağmen Türk Devlet Aklı, geçmişte olduğu gibi bugün de yeni bir çağın öncüsü olmaya adaydır.

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com

Bugün tüm dünyayı tehdit eden salgın virüs, geçmişteki emsallerinden daha büyük bir etkiyle ve korkuyla yayılmaktadır.

İnsan ile virüs arkasındaki yaşam mücadelesinde virüs, varlığını sürdürebilmek için canlı bir organizmaya ihtiyaç duymaktadır, çünkü başka türlü yaşama imkanı bulamamaktadır.

İnsanoğlu da yaşayabilmek için virüsü yok etmek istemektedir. 

Bağışıklık sistemi zayıf olan bünyeleri daha ciddi şekilde etkileyen ve ölümlere sebep olan bu virüs, insanlarda olduğu gibi devletlerin de -iktisadi, sosyal, siyasi- bağışıklık sistemleri zayıf olanlarını bize göstermeye başlamaktadır.

Avrupa Birliği ülkelerinin salgın sonucu yardım ve dayanışma yerine, birden kapılarını birbirlerine kapatmaları sonucu, Avrupa’nın sadece siyasi/iktisadi durumunun değil, kurmuş olduklarını zannettikleri medeniyetin de sağlam temeller üzerine oturmadığı ortaya çıkmıştır. 

Şu an tüm ülkeler, hızlıca yayılan virüse karşı öncelikli tedbir olarak “Karantina” uygulamasını tatbik etmektedirler.

Peki, “Karantina” sözcüğü nereden türemiştir?

1400’lü yıllarda, Venedik limanında bulunan gemilerdeki denizciler, şehre hastalık bulaştırmasınlar diye 40 gün boyunca gözlem altında tutulurmuş. İşte “Karantina” sözcüğü de Latince’de “40” manasına gelen “quaranta” kelimesinden türetilmiştir. 

Osmanlı ile Venedik arasındaki ilişkilere binaen de bizim lügatımıza oradan geçmiştir.

Osmanlıca’da buna yakın olarak kullanılan kavram ise “Tecrid” sözcüğü idi, “soyutlamak/ yalnız bırakmak” anlamlarına gelen bu sözcük, zamanla siyasi anlamlar da kazanmıştır. 

Bir de “tehaffuz” sözcüğü vardır, “hıfz/ hafız” kökünden türeyerek, “koruma/ korunma” anlamlarına gelmektedir.

Bir virüsün yaratmış olduğu etkilerle birlikte “Küresel” manada bir sarsıntının ortaya çıkmış olması, artık yıkılmaya yüz tutmuş olan “Kapitalist Sistem” için ciddi bir etken olmuştur.

Bunun bir ibaresini de şuradan yorumlamak mümkündür;

Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan NATO’nun Avrupa’daki Gladyo yapılanmasının merkezi İtalya’da idi; yani İtalya bir bakıma NATO/Galdyo konseptinin Avrupa’daki merkez üssü idi. 

Sovyetler Birliği’nin dağılmasına karşı yürütülen NATO/Vatikan işbirliğinin ardından yıllar sonra İtalya, ibret verici bir duruma düşmüştür. 

Haber sitelerine düşen son görüntülerde, Rus Ordusu’na bağlı askeri araçlar, virüs sebebiyle etkilenen İtalya’ya yardım edebilmek için ülkeye giriş yapmıştır.

ABD ve Avrupa Birliği, kendi derdine düşmüşken Rusya ve Çin’in virüsle mücadelede Dünya’nın yardımına koşuyor olması, Atlantik Bloğunun çöküşünü/dağılışını simgeleyen bir sahnedir.

Haksız kazanç ve sömürünün olduğu her yer Kapitalizm virüsünün yaşam alanıdır; bugün kapitalizmin en güçlü sac ayağı olan ABD’nin çöküşe girmesi, “Küresel Kapitalizm”in bağrına saplanan bir hançere dönüşecektir.

İşte böylesi tarihi bir kırılma noktasında ortaya çıkıp son hamleyi yapması beklenen odak “Türk Devlet Aklı”dır.

Karantina ve Tecrid uygulamalarına maruz bırakılmaya çalışılan Kadim Türk Devlet Aklı, içinde bulunduğu ablukayı aşarak, Kapitalizm virüsünü durduracaktır.

Türk Aklı, geçmişte nasıl ki antik dünyanın “Kapitalist hanedanlığı” olan Roma'nın bakiyesi Bizans İmparatorluğu’nu ortadan kaldırdıysa, bugün de aynı görevi icra etmek mecburiyetinde olmalıdır.

Kapitalizme kucak açan iktidarlara rağmen Türk Devlet Aklı, geçmişte olduğu gibi bugün de yeni bir çağın öncüsü olmaya adaydır.

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com