Körfez’deki küçük ama etkisi büyük müttefikimiz Katar'ı tanımaya ne dersiniz!..

Gelin, Katar Emirliği’ni tanıyalım…

Basra Körfezi’nin kıyısında, coğrafi olarak küçük lakin ekonomik ve siyasi etkisi büyük olan bir Arap emirliğidir. 

Nüfusun yalnızca yüzde 13’ü yerlidir. 

Çoğunluğu oluşturan özellikle Güney Asya’dan gelen işçilerdir.

Doğalgaz gelirleriyle birlikte gelişen ekonomisi, devasa teknoloji -finans- enerji yatırımları, aktif dış politikası ve etkili medya operasyonlarıyla beraber son on yılda öne çıkan kendisi küçük, etkisi büyük bir devlettir.

PSG-inside ve ManCity gibi dev futbol kulüplerine yatırımları, lig yayın haklarının alımı ve 2022 Futbol Dünya Kupası’nın ev sahipliğini yapacak olması da ülkenin tanınırlığını artırmıştır.

Dünyanın en etkili kanallarından “AJEnglish” Katar’ın önemli güç unsurlarındandır.

TARİHİ...

Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hâkimiyetine giren Arap Yarımadası’nda klasik merkeziyetçi bir yönetim uygulanmamıştır.

Osmanlı, bölgenin idaresini daha çok bölgedeki mevcut kabilelere bırakmıştır.

Bölgenin fiziki ve iklim şartları, yerleşik hayatın olmaması, aileler arasındaki çekişmeler nedeniyle bölgede merkeziyetçi bir yönetim uygulanmasına ihtiyaç duyulmamıştır. 

Zaman zaman yönetim Portekizliler’in kimi zaman da Arap isyancıların eline geçmiştir.

Lakin ülkedeki fiilî Türk egemenliği, ilk olarak 1852’de, kesin olarak 1871'de Muhammed el-Sani’nin daveti üzerine başlamıştır. 

Türk askeri, 1913'e kadar burada kalmıştır. 

Katar, Basra Vilayeti’nin Lahsa Sancağı’na bağlı bir kaza olmuştur.

El-Sani ailesi de Osmanlı kaymakamları olarak görev yapmıştır.

Osmanlı, 1913'te Katar'dan çekilirken, ülke 1916'da İngiliz işgaline girdi.

Ülke, 1971 yılında bağımsız olmuştur. 

1972’de Ahmed bin Ali el-Sânî, görevinden uzaklaştırılmış ve yerine Halife bin Hamad el-Sânî geçmiştir.

Halife, 1995 yılına kadar iktidarda kalırken yerine babasını iktidardan uzaklaştıran Hamad bin Halife el-Sânî geçmiştir. 

Şeyh Hamad’ın 2013 yılında görevden çekilmesi ile başa geçen Tamim bin Hamad el-Sânî, halihazırda Katar Emiri olarak devlet başkanlığına devam etmektedir.

DEMOGRAFİK YAPI...

Katar’da da diğer Arap emirlikleri gibi kabilecilik güçlüdür. 

Emir, büyük kabilelerin bağlılığını sürdürmesi için onlarla evlilik bağı kurma yoluna gitmiştir. 

Katar’ın seçkinleri, genellikle yurtdışında nitelikli okullarda eğitim almışlardır.

EKONOMİ...

Ülke, diğer devasa doğalgaz rezervleri sayesinde 70’li yıllardan itibaren refaha kavuşmuştur. 

Tespit edilen doğalgaz rezervlerinin yüzde 15’inin bulunduğu ülke, Rusya ve İran’ın ardından doğalgaz üretiminde 3. sıradadır.

Sıvılaştırmış gaz (LNG) alanında dünyanın en büyük tedarikçisidir.

Exxon Mobile, Total, BP gibi dev enerji kartellerinin yatırımlarıyla beraber, ucuza çıkarıp pazarlayabildiği piyasada avantajlı konumdadır.

Katar, 120 BİN DOLAR’la kişi başına düşen gelirde dünyada ilk sıradadır. 

Teknoloji, finans ve enerji alanlarında dev yatırımları vardır.

Katar, sanılanın aksine parayı yönetmekte de mahirdir. 

Ülke, diğer Körfez devletlerine göre iyi eğitimli bir elit sınıf oluşturabilmiştir. 

Kazandıkları parayla, çok uluslu dev şirketlere yatırım yapmakta ve dev bankaları bünyelerine katmaktadırlar.

-Devam edecek-

.

Yasemin Bağoğlu, dikGAZETE.com

Körfez’deki küçük ama etkisi büyük müttefikimiz Katar'ı tanımaya ne dersiniz!..

Gelin, Katar Emirliği’ni tanıyalım…

Basra Körfezi’nin kıyısında, coğrafi olarak küçük lakin ekonomik ve siyasi etkisi büyük olan bir Arap emirliğidir. 

Nüfusun yalnızca yüzde 13’ü yerlidir. 

Çoğunluğu oluşturan özellikle Güney Asya’dan gelen işçilerdir.

Doğalgaz gelirleriyle birlikte gelişen ekonomisi, devasa teknoloji -finans- enerji yatırımları, aktif dış politikası ve etkili medya operasyonlarıyla beraber son on yılda öne çıkan kendisi küçük, etkisi büyük bir devlettir.

PSG-inside ve ManCity gibi dev futbol kulüplerine yatırımları, lig yayın haklarının alımı ve 2022 Futbol Dünya Kupası’nın ev sahipliğini yapacak olması da ülkenin tanınırlığını artırmıştır.

Dünyanın en etkili kanallarından “AJEnglish” Katar’ın önemli güç unsurlarındandır.

TARİHİ...

Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hâkimiyetine giren Arap Yarımadası’nda klasik merkeziyetçi bir yönetim uygulanmamıştır.

Osmanlı, bölgenin idaresini daha çok bölgedeki mevcut kabilelere bırakmıştır.

Bölgenin fiziki ve iklim şartları, yerleşik hayatın olmaması, aileler arasındaki çekişmeler nedeniyle bölgede merkeziyetçi bir yönetim uygulanmasına ihtiyaç duyulmamıştır. 

Zaman zaman yönetim Portekizliler’in kimi zaman da Arap isyancıların eline geçmiştir.

Lakin ülkedeki fiilî Türk egemenliği, ilk olarak 1852’de, kesin olarak 1871'de Muhammed el-Sani’nin daveti üzerine başlamıştır. 

Türk askeri, 1913'e kadar burada kalmıştır. 

Katar, Basra Vilayeti’nin Lahsa Sancağı’na bağlı bir kaza olmuştur.

El-Sani ailesi de Osmanlı kaymakamları olarak görev yapmıştır.

Osmanlı, 1913'te Katar'dan çekilirken, ülke 1916'da İngiliz işgaline girdi.

Ülke, 1971 yılında bağımsız olmuştur. 

1972’de Ahmed bin Ali el-Sânî, görevinden uzaklaştırılmış ve yerine Halife bin Hamad el-Sânî geçmiştir.

Halife, 1995 yılına kadar iktidarda kalırken yerine babasını iktidardan uzaklaştıran Hamad bin Halife el-Sânî geçmiştir. 

Şeyh Hamad’ın 2013 yılında görevden çekilmesi ile başa geçen Tamim bin Hamad el-Sânî, halihazırda Katar Emiri olarak devlet başkanlığına devam etmektedir.

DEMOGRAFİK YAPI...

Katar’da da diğer Arap emirlikleri gibi kabilecilik güçlüdür. 

Emir, büyük kabilelerin bağlılığını sürdürmesi için onlarla evlilik bağı kurma yoluna gitmiştir. 

Katar’ın seçkinleri, genellikle yurtdışında nitelikli okullarda eğitim almışlardır.

EKONOMİ...

Ülke, diğer devasa doğalgaz rezervleri sayesinde 70’li yıllardan itibaren refaha kavuşmuştur. 

Tespit edilen doğalgaz rezervlerinin yüzde 15’inin bulunduğu ülke, Rusya ve İran’ın ardından doğalgaz üretiminde 3. sıradadır.

Sıvılaştırmış gaz (LNG) alanında dünyanın en büyük tedarikçisidir.

Exxon Mobile, Total, BP gibi dev enerji kartellerinin yatırımlarıyla beraber, ucuza çıkarıp pazarlayabildiği piyasada avantajlı konumdadır.

Katar, 120 BİN DOLAR’la kişi başına düşen gelirde dünyada ilk sıradadır. 

Teknoloji, finans ve enerji alanlarında dev yatırımları vardır.

Katar, sanılanın aksine parayı yönetmekte de mahirdir. 

Ülke, diğer Körfez devletlerine göre iyi eğitimli bir elit sınıf oluşturabilmiştir. 

Kazandıkları parayla, çok uluslu dev şirketlere yatırım yapmakta ve dev bankaları bünyelerine katmaktadırlar.

-Devam edecek-

.

Yasemin Bağoğlu, dikGAZETE.com