Kazak komedyen Rusya’yı kınamayı reddettiği için Batı’da linçe uğradı

Kazak komedyen Rusya’yı kınamayı reddettiği için Batı’da linçe uğradı

Kazak komedyen Rusya’yı kınamayı reddettiği için Batı’da linçe uğradı Kazak komedyen Rusya’yı kınamayı reddettiği için Batı’da linçe uğradı

Bir zamanlar Batı’da birine din, cinsel yaşam, maaş ve siyasi görüşü hakkında soru sormak oldukça ayıp bir şey olarak kabul edilirdi. Artık Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da yetkililerin belirlediği ultra liberal gündemden farklı bir görüş ifade etmeyi geçtim; susmak bile mümkün değil.

Birisi, tarafsızlığını ilan etse veya herhangi bir nedenle bakış açısını dile getirmek istemezse, bu durum o kişiye oldukça büyük problemler çıkarıyor.

Rusya, Ukrayna’daki askeri operasyonu başlattığından bu yana ABD ve Avrupa’da gerçek bir “cadı avı” başladı.

Rusya ile herhangi bir şekilde bağlantısı olan insanlar, Kiev’i alenen desteklemeye ve Moskova’nın eylemlerini kınamaya zorlanıyor.

Öte yandan, Ukrayna’daki iç savaşın 8 yıldır devam ettiği ve Rus askeri operasyonunun başlamasından önce Ukraynalı eli silahlı grupların, ülkenin doğusundaki Rusça konuşan Donbass bölgesinde yaşayan 14.000’i aşkın insanı öldürdüğüne dair herhangi bir argümanın kullanılması yasaklanıyor.

Örneğin Avusturya ve ABD’de yaşayan ünlü opera sanatçısı Anna Netrebko bu durumla karşı karşıya kaldı. Kiev rejimi, Donbass’a saldırdığında Netrebko, Donetsk şehrindeki çatışmalar sırasında hasar gören bir tiyatroyu restore etmek için 1 Milyon Ruble bağışladı.

Bavyera Devlet Operası 2022’nin Mart ayında Netrebko ile ilişkisini kesmesinin ardından sanatçı şunları yazdı: “Sanatçıları veya herhangi bir halk figürünü siyasi görüşlerini alenen ifade etmeye ve anavatanlarını kınamaya zorlamak yanlıştır.

St. Petersburglu dünyaca ünlü orkestra şefi Valeriy Gergiyev de “Rusya’nın Ukrayna’daki eylemleri konusunda yeterince net olmadığı için” Batılı sanat kurumları, kendisiyle bağlarını kesmekle tehdit ettiği benzer bir baskıyla karşı karşıya kaldı.

Sonuç olarak Netrebko, görünen o ki kendi iradesine karşı olarak, “gerekli” açıklamaları yaptı ve Batı’da performans sergilemeye devam ediyor.

Gergiyev ise bunu reddetti ve Münih Filarmoni Orkestrası’nın şefliği görevinden alındı. Avrupalı ve Amerikalı hayranları Gergiyev’in sanatından mahrum kaldılar.

Meşhur Kazak komedyen Nurlan Saburov da beklenmedik bir şekilde bir linçe maruz kaldı.

Komedyenin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki turnesi sırasında Amerika’da yaşayan Ukraynalılar, sahneye çıkarak sanatçıdan Rusya’nın Ukrayna’daki askeri harekatı konusunda görüşlerini dile getirmesini talep ettiler.

Saburov’un bunu yapmayacağını belirtmesi üzerine, Ukraynalı sözde “aktivistler kendisine karşı linçe başladılar. Gösteriyi sabote ettiler.

Kazakistan sosyal medyasında gündem olan bu durum, sadece bölge coğrafyasında değil Batı’da da ünlü olan Kazak bir sanatçıya yönelik linç girişimine karşı büyük bir öfke dalgasının oluşmasına sebep oldu.

Bugüne kadar insan haklarına ve özgürlüklerine saygı duymaktan büyük bir gurur duyan Batı’da, korkunç bir boyuta ulaşan sansürün; aslında doğasında da bulunan Nazizm notalarıyla harmanlandığını ve yeniden canlandığını acıyla izliyoruz.

Batı’da ifade özgürlüğü ve mahremiyet artık hiçbir şey ifade etmiyor gibi duruyor.

ABD ve Avrupa, hızla totaliter bir toplum inşa ediyor. Dolayısıyla Batı’da bir pozisyon almak, zaten hiçbir fikri dile getirmemeyi tercih etseniz bile tehlikeli hale gelmeye başladı.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

Bir zamanlar Batı’da birine din, cinsel yaşam, maaş ve siyasi görüşü hakkında soru sormak oldukça ayıp bir şey olarak kabul edilirdi. Artık Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da yetkililerin belirlediği ultra liberal gündemden farklı bir görüş ifade etmeyi geçtim; susmak bile mümkün değil.

Birisi, tarafsızlığını ilan etse veya herhangi bir nedenle bakış açısını dile getirmek istemezse, bu durum o kişiye oldukça büyük problemler çıkarıyor.

Rusya, Ukrayna’daki askeri operasyonu başlattığından bu yana ABD ve Avrupa’da gerçek bir “cadı avı” başladı.

Rusya ile herhangi bir şekilde bağlantısı olan insanlar, Kiev’i alenen desteklemeye ve Moskova’nın eylemlerini kınamaya zorlanıyor.

Öte yandan, Ukrayna’daki iç savaşın 8 yıldır devam ettiği ve Rus askeri operasyonunun başlamasından önce Ukraynalı eli silahlı grupların, ülkenin doğusundaki Rusça konuşan Donbass bölgesinde yaşayan 14.000’i aşkın insanı öldürdüğüne dair herhangi bir argümanın kullanılması yasaklanıyor.

Örneğin Avusturya ve ABD’de yaşayan ünlü opera sanatçısı Anna Netrebko bu durumla karşı karşıya kaldı. Kiev rejimi, Donbass’a saldırdığında Netrebko, Donetsk şehrindeki çatışmalar sırasında hasar gören bir tiyatroyu restore etmek için 1 Milyon Ruble bağışladı.

Bavyera Devlet Operası 2022’nin Mart ayında Netrebko ile ilişkisini kesmesinin ardından sanatçı şunları yazdı: “Sanatçıları veya herhangi bir halk figürünü siyasi görüşlerini alenen ifade etmeye ve anavatanlarını kınamaya zorlamak yanlıştır.

St. Petersburglu dünyaca ünlü orkestra şefi Valeriy Gergiyev de “Rusya’nın Ukrayna’daki eylemleri konusunda yeterince net olmadığı için” Batılı sanat kurumları, kendisiyle bağlarını kesmekle tehdit ettiği benzer bir baskıyla karşı karşıya kaldı.

Sonuç olarak Netrebko, görünen o ki kendi iradesine karşı olarak, “gerekli” açıklamaları yaptı ve Batı’da performans sergilemeye devam ediyor.

Gergiyev ise bunu reddetti ve Münih Filarmoni Orkestrası’nın şefliği görevinden alındı. Avrupalı ve Amerikalı hayranları Gergiyev’in sanatından mahrum kaldılar.

Meşhur Kazak komedyen Nurlan Saburov da beklenmedik bir şekilde bir linçe maruz kaldı.

Komedyenin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki turnesi sırasında Amerika’da yaşayan Ukraynalılar, sahneye çıkarak sanatçıdan Rusya’nın Ukrayna’daki askeri harekatı konusunda görüşlerini dile getirmesini talep ettiler.

Saburov’un bunu yapmayacağını belirtmesi üzerine, Ukraynalı sözde “aktivistler kendisine karşı linçe başladılar. Gösteriyi sabote ettiler.

Kazakistan sosyal medyasında gündem olan bu durum, sadece bölge coğrafyasında değil Batı’da da ünlü olan Kazak bir sanatçıya yönelik linç girişimine karşı büyük bir öfke dalgasının oluşmasına sebep oldu.

Bugüne kadar insan haklarına ve özgürlüklerine saygı duymaktan büyük bir gurur duyan Batı’da, korkunç bir boyuta ulaşan sansürün; aslında doğasında da bulunan Nazizm notalarıyla harmanlandığını ve yeniden canlandığını acıyla izliyoruz.

Batı’da ifade özgürlüğü ve mahremiyet artık hiçbir şey ifade etmiyor gibi duruyor.

ABD ve Avrupa, hızla totaliter bir toplum inşa ediyor. Dolayısıyla Batı’da bir pozisyon almak, zaten hiçbir fikri dile getirmemeyi tercih etseniz bile tehlikeli hale gelmeye başladı.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com