Kırım’ın jeopolitik önemi ve diaspora

Kırım’ın jeopolitik önemi ve diaspora

Kırım’ın jeopolitik önemi ve diaspora Kırım’ın jeopolitik önemi ve diaspora

Kırım’ın Jeopolitik Önemi ve Diaspora

Kırım Yarımadası, jeopolitik bakımdan Avrasya jeopolitiğinin kilit noktasını teşkil etmektedir. Bu yönüyle, Kırım, jeopolitik konumuyla yüzyıllarca yıldır Dünya’nın kalbi olmuştur. Gerek kavimler göçü nedeniyle çok uluslu yapısı, gerekse ion kolonilerinden itibaren başlayan ticari merkez niteliği, dışa açık, dinamik bir yapıda olmasını sağlamıştır.

Uluslararası ticaret ve siyasete entegre olmuş şehirler üzerinde kurulmuş olması bunun açık göstergesidir. Özellikle Altın Orda devletinin meydana getirdiği güvenlik, Kırım’ın Çin’den, Hindistan’dan İtalyan kolonistler vasıtasıyla İtalya’ya, Mısır’a kadar olan bir coğrafyayla irtibat halinde olmasını sağlamıştır.

Bu nedenledir ki, Kırım’ın siyasi tarihinde bizzat Yarımada’da yaşayan topluluklardan ziyade, harici büyük güçlerin rol oynadığı görülmektedir.

Altın Orda ve Bizans arasındaki güç mücadelesinin belirleyici olduğu dengeleri daha sonraki dönemde Rusya-Osmanlı rekabeti almıştır.

Altın Orda’nın mirasçısı olan Rusya’nın Ortodoksluk vasıtasıyla Bizans kurumlarıyla tanışması, Osmanlı’nın da İstanbul’u alarak benzer bir süreçten geçmesi, her iki imparatorluğun 3. Roma iddiasına temel teşkil etmiştir.

Altın Orda’nın bir diğer mirasçısı olan Kırım Hanlığı’nın Osmanlı’nın mümtaz eyaleti olması, tarihsel temelleri pekiştirmiştir. Zaten hem Türkiye’nin hem Rusya’nın Batı tarafından “Avrupa’nın Ötekisi” olarak algılanması da bu temele dayanmaktadır.

Bu çerçevede Kırım, kilit rolünü halen korumaktadır. Çünkü, tek kutuplu Dünya’dan çok kutuplu bir Dünya’ya geçtiğimiz, ağırlık merkezinin Avrasya’ya geçtiği bir süreçte “ötekileştirilen” her iki devletin tam merkezinde bulunmaktadır.

Kırım’ın üzerinde özellikle durmamız gereken diğer bir farklılığı ise, yukarıda bahsettiğimiz kavimler göçü ile ticari ağı başta olmak üzere birçok nedenden dolayı dünya çapında büyük bir diasporaya sahip olmasıdır.

Önemli bölümü Türkiye’de olmakla birlikte, kültürel birikimleri sonucu bulunduğu her ülkede tutunan, katkı sunan Kırım diasporası, etkileşim kurduğu toplumlarda kendisini kabul ettirmiştir. Etkin durumdadır.

Diasporanın Kırım’ın tarihi rolüne katkı vermesi için yoğun çalışmalar yapıldığı aşikardır.

Bu amaçla kurulan Uluslararası Kırım Dostları Derneği bunun en iyi örneğidir. Nitekim, şu anda toplantıda bulunan değerli konuklar aynı amaçla buradalar. Bu mutluluk ve umut vericidir.

Kırım Cumhuriyeti Dış İlişkiler Komitesi’nin de oldukça yararlı faaliyetlerde bulunduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Ancak, böylesine önemli misyona sahip Kırım’ın ve geniş bir coğrafyada, etkin role sahip diasporanın rolüne uygun, icrai fonksiyonu yüksek bir idare aracılığıyla yönetilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Sonuç itibariyle, izah ettiğimiz perspektifte çalışacak Diaspora Bakanlığı’nın kurulmasının uygun olacağı düşüncemi naçizane ifade etmek istiyorum.

.

Rıdvan Aras, dikGAZETE.com

-Kırım, Yalta'da düzenlenen "Yurttaşlar Toplantısı"ndan kareler:

.

.

.

Kırım’ın Jeopolitik Önemi ve Diaspora

Kırım Yarımadası, jeopolitik bakımdan Avrasya jeopolitiğinin kilit noktasını teşkil etmektedir. Bu yönüyle, Kırım, jeopolitik konumuyla yüzyıllarca yıldır Dünya’nın kalbi olmuştur. Gerek kavimler göçü nedeniyle çok uluslu yapısı, gerekse ion kolonilerinden itibaren başlayan ticari merkez niteliği, dışa açık, dinamik bir yapıda olmasını sağlamıştır.

Uluslararası ticaret ve siyasete entegre olmuş şehirler üzerinde kurulmuş olması bunun açık göstergesidir. Özellikle Altın Orda devletinin meydana getirdiği güvenlik, Kırım’ın Çin’den, Hindistan’dan İtalyan kolonistler vasıtasıyla İtalya’ya, Mısır’a kadar olan bir coğrafyayla irtibat halinde olmasını sağlamıştır.

Bu nedenledir ki, Kırım’ın siyasi tarihinde bizzat Yarımada’da yaşayan topluluklardan ziyade, harici büyük güçlerin rol oynadığı görülmektedir.

Altın Orda ve Bizans arasındaki güç mücadelesinin belirleyici olduğu dengeleri daha sonraki dönemde Rusya-Osmanlı rekabeti almıştır.

Altın Orda’nın mirasçısı olan Rusya’nın Ortodoksluk vasıtasıyla Bizans kurumlarıyla tanışması, Osmanlı’nın da İstanbul’u alarak benzer bir süreçten geçmesi, her iki imparatorluğun 3. Roma iddiasına temel teşkil etmiştir.

Altın Orda’nın bir diğer mirasçısı olan Kırım Hanlığı’nın Osmanlı’nın mümtaz eyaleti olması, tarihsel temelleri pekiştirmiştir. Zaten hem Türkiye’nin hem Rusya’nın Batı tarafından “Avrupa’nın Ötekisi” olarak algılanması da bu temele dayanmaktadır.

Bu çerçevede Kırım, kilit rolünü halen korumaktadır. Çünkü, tek kutuplu Dünya’dan çok kutuplu bir Dünya’ya geçtiğimiz, ağırlık merkezinin Avrasya’ya geçtiği bir süreçte “ötekileştirilen” her iki devletin tam merkezinde bulunmaktadır.

Kırım’ın üzerinde özellikle durmamız gereken diğer bir farklılığı ise, yukarıda bahsettiğimiz kavimler göçü ile ticari ağı başta olmak üzere birçok nedenden dolayı dünya çapında büyük bir diasporaya sahip olmasıdır.

Önemli bölümü Türkiye’de olmakla birlikte, kültürel birikimleri sonucu bulunduğu her ülkede tutunan, katkı sunan Kırım diasporası, etkileşim kurduğu toplumlarda kendisini kabul ettirmiştir. Etkin durumdadır.

Diasporanın Kırım’ın tarihi rolüne katkı vermesi için yoğun çalışmalar yapıldığı aşikardır.

Bu amaçla kurulan Uluslararası Kırım Dostları Derneği bunun en iyi örneğidir. Nitekim, şu anda toplantıda bulunan değerli konuklar aynı amaçla buradalar. Bu mutluluk ve umut vericidir.

Kırım Cumhuriyeti Dış İlişkiler Komitesi’nin de oldukça yararlı faaliyetlerde bulunduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

Ancak, böylesine önemli misyona sahip Kırım’ın ve geniş bir coğrafyada, etkin role sahip diasporanın rolüne uygun, icrai fonksiyonu yüksek bir idare aracılığıyla yönetilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Sonuç itibariyle, izah ettiğimiz perspektifte çalışacak Diaspora Bakanlığı’nın kurulmasının uygun olacağı düşüncemi naçizane ifade etmek istiyorum.

.

Rıdvan Aras, dikGAZETE.com

-Kırım, Yalta'da düzenlenen "Yurttaşlar Toplantısı"ndan kareler:

.

.

.