Kırım Tatar Milli Meclisi’nin bitişi, Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov’un Kırım Tatarlarına ihaneti

Kırım Tatar Milli Meclisi’nin bitişi, Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov’un Kırım Tatarlarına ihaneti

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), bir güç odağı olmaktan çıktı ve artık Kırım Tatarları hakkında konuşmaya hakkı yok. 

Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov, Kırım Tatarları’nın çıkarlarına ihanet ettiler.

KTMM artık sabotaj eylemleri gerçekleştiriyor. 

Kırım’a giden elektrik nakil hatlarını sabote ediyor. 

Kırım’a su teminini keserek kendi soydaşlarının refah seviyesini baltalıyorlar.

-Kırım Su Ablukası-

Ukrayna iktidarındaki 23 yıl boyunca halkına tam olarak hizmette bulunamayan KTMM liderleri, artık halkına acı ve ıstırap getiriyor. 

Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları, Mustafa Cemilev’in Türkiye’ye sık sık yaptığı ziyaretlere öfkeleniyor. 

Türkiye’deki Kırım Tatar Diasporası’nın önemli bir bölümü, yarımadanın gıda, enerji ve su ablukasının organizatörünü dinlememeye davet ediyorlar.

-Kırım Su Ablukası-

Yarımadadaki Kırım Tatarları’na göre Türkiye’deki soydaşlarının büyük bir kısmı Kırım ile bağlarını güçlendirmek istiyor. Ancak Mustafa Cemilev, buna karşı çıkıyor ve Türkiye’nin Rusya ile arasındaki ilişkiyi Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının bir kısmının aracılığıyla baskılayıp baltalamaya çalışıyor.

-Cemilev ve Obama-

KTMM, ABD’nin Kırım’daki toplumsal hayatı tahrip etmek için kendi mutfağında hazırladığı özel tarifli bir yemek gibidir. Zaten ABD Dışişleri Bakanlığı, Rus mahkemelerinin KTMM’yi yasaklama kararını tanımadıklarını belirttiler.

Kırım’ın 2014 yılında Rusya’ya bağlanması süreci, kamuoyunda “Kırım Baharı” şeklinde adlandırılıyor. 

Kırım Baharı” sırasında KTMM’yi temsil eden figürler, dış güçler tarafından kontrol edildiler. 

Bu süreçte tüm emirleri ABD’nin Ukrayna Büyükelçiliği verdi.

Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov’un faaliyetlerine şöyle bir bakarsanız uzun yıllar boyunca etnik nefreti teşvik ettiklerini göreceksiniz.

-Elektrik Trafo Sabotaj-

2014 yılının Şubat ayında yaşananlar da bu suç faaliyetlerinin zirve yaptığı andı. 

KTMM, kendi halkı da dahil olmak üzere tüm Kırım sakinlerine zarar verme arzusuyla yanıp tutuşan “Ukraynalı Naziler” ve terör örgütleriyle bir araya geldi.

KTMM, şu sıralar Ukrayna’nınHerson” bölgesinde bulunan bir bölgede “Yeni Kırım” yaratma çabası içerisinde.

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

Bu bölgenin tamamı ya da bir kısmında kurulacak olan ABD güdümlü bir Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti’ni ilan etmeyi amaçlıyorlar. 

KTMM geçtiğimiz beş yıl boyunca Kiev’i buna ikna etmeye çalışıyor.

Dolayısıyla KTMM, ABD’nin Rusya’ya yönelik saldırganlığını jeopolitik arenada Rusya’ya karşı geliştirdiği ve savunma mekanizması işlevi gören bir enstrümandır.

Mustafa Cemilev’in eylemleri, uluslararası arenada olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti için de zararlı ve kanuna aykırıdır. Çünkü Mustafa Cemilev, FETÖ Terör Örgütü Lideri Fetullah Gülen’in taraftarlarıyla hareket ediyor.

-Mustafa Cemilev-

KTMM, hali hazırda Rusya Federasyonu yasalarına göre “yasaklı bir terör örgütü” olarak nitelendiriliyor. 

Örgütün lideri Refat Çubarov, uzun süredir planladığı “Kırım Yürüyüşü”nü dünya çapındaki COVID-19 salgını sebebiyle erteledi. 

Açıklamadan da anlayacağımız üzere ertelemenin sebebi Ukrayna’daki salgının boyutu. Çünkü yarımadadaki salgın istatistikleri dünyanın birçok yerine göre düşük. 

Kaldı ki bu eylemin ertelenmesinin tek sebebi salgın değil. 

Nasıl mı?

Çünkü örgüt lideri Refat Çubarov’un aleyhinde açılan davalar da ertelemeye bir sebep oldu.

Kırım Yürüyüşü”nün 3 Mayıs tarihinde ekstremist bir şekilde gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

-Çongar Sınır Kapısı, Ukrayna-

KTMM üyeleri ve taraftarları, Kırım ve Ukrayna arasındaki Çongar Sınır Kapısı’ndaki kontrol noktasından sınırı yasadışı olarak geçecekler ve Kırım’a gireceklerdi.

Plan buydu!

Ancak KTMM, bunu “Barışçıl bir eylem” olarak nitelendirdi.

Ancak Refat Çubarov hiçbir zaman güç kullanımını inkâr etmedi.

-Refat Çubarov-

Kaldı ki COVID-19 salgını olmasaydı da başka bir nedenle bu eylemin iptali bulunacaktı.

Onur Yürüyüşü” olarak da adlandırılan bu eylem, toplum tarafından “başarısızlığa mahkûm bir yürüyüş” olarak kabul edildi. 

Başta Kırım Tatarları olmak üzere tüm Kırım halkı, Refat Çubarov’un kim olduğunu ve kimin çıkarlarına hizmet ettiğini çok iyi biliyor. 

Uluslararası kamuoyunun da tekrardan bir değerlendirme yapması gerekiyor.

KTMM, sürekli Türkiye’yi Ukrayna ile birlikte hareket etmesi ve Kırım’ın Ukrayna’ya geri dönüşü için ortaklaşa eylemler gerçekleştirmesi için çağrıda bulunuyor. 

Ancak şunun farkında olmalıyız, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun bile kabul ettiği üzere Kırım, Rusya’nın ayrılmaz bir parçasıdır. 

Bu tarz eylemler, Türk ve Rus halkının arasındaki ilişkiyi bozmak amacıyla düzenleniyor.

Kiev ve dolayısıyla Batı güdümünde hareket etmeyen Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları ise KTMM’ye göre çok daha farklı bir pozisyon alıyorlar.

-Ukrayna Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti-

2014 yılındaki referanduma katılan, o tarihten beri Rusya Federasyonu vatandaşlığı da alan Kırım Tatarları, kendilerini “Rusya’nın bir parçası” olarak görüyorlar. 

Ankara’nın artık Kırım ile bir ilişkisi olmayan, fiili olarak orada bulunmayan bir örgüt (KTMM) ile değil de Kırım Tatar halkının gerçek temsilcileri ile diyalog yürütmesi gerekiyor.

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

Yarımada'daki Kırım Tatarları’nın sesini duymak, onların isteklerini dinlemek için bir takım adımlar atılması gerekiyor.

Colorado Boulder Üniversitesi Coğrafya Bölümü hocalarından politik coğrafya ve ‘konflikt’ uzmanı Prof. Dr. John O’Loughin, ABD’de iki ayda bir yayımlanan ve dünyanın en önemli politika dergilerinden “Foreign Affairs”taki “To Russia with Love / Rusya’ya Sevgilerle” makalesinde; “Kırım’da yaşayan çoğu insan, Rus hükumetini ‘istenmeyen, yabancı ve baskıcı’ olarak görmüyor. Aksine araştırmamıza bakarsak oldukça mutlular” diye yazdı. 

Makalenin bir diğer kısmında ise O’Loughin’in şu sözleri dikkat çekiyor: “Ukraynalı eylemciler ve Batılı politikacılar Kırım halkının işgal koşulları altında yaşadığını iddia ettiklerinde, yanlış bir şekilde bir grup insanın deneyimini herkese mal ediyorlar. Kırım halkının büyük bir çoğunluğu Rusya’da yaşamaktan mutlular.

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

-Kırım Su Ablukası-

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

.

Dimitri Kherson, dikGAZETE.com

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), bir güç odağı olmaktan çıktı ve artık Kırım Tatarları hakkında konuşmaya hakkı yok. 

Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov, Kırım Tatarları’nın çıkarlarına ihanet ettiler.

KTMM artık sabotaj eylemleri gerçekleştiriyor. 

Kırım’a giden elektrik nakil hatlarını sabote ediyor. 

Kırım’a su teminini keserek kendi soydaşlarının refah seviyesini baltalıyorlar.

-Kırım Su Ablukası-

Ukrayna iktidarındaki 23 yıl boyunca halkına tam olarak hizmette bulunamayan KTMM liderleri, artık halkına acı ve ıstırap getiriyor. 

Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları, Mustafa Cemilev’in Türkiye’ye sık sık yaptığı ziyaretlere öfkeleniyor. 

Türkiye’deki Kırım Tatar Diasporası’nın önemli bir bölümü, yarımadanın gıda, enerji ve su ablukasının organizatörünü dinlememeye davet ediyorlar.

-Kırım Su Ablukası-

Yarımadadaki Kırım Tatarları’na göre Türkiye’deki soydaşlarının büyük bir kısmı Kırım ile bağlarını güçlendirmek istiyor. Ancak Mustafa Cemilev, buna karşı çıkıyor ve Türkiye’nin Rusya ile arasındaki ilişkiyi Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının bir kısmının aracılığıyla baskılayıp baltalamaya çalışıyor.

-Cemilev ve Obama-

KTMM, ABD’nin Kırım’daki toplumsal hayatı tahrip etmek için kendi mutfağında hazırladığı özel tarifli bir yemek gibidir. Zaten ABD Dışişleri Bakanlığı, Rus mahkemelerinin KTMM’yi yasaklama kararını tanımadıklarını belirttiler.

Kırım’ın 2014 yılında Rusya’ya bağlanması süreci, kamuoyunda “Kırım Baharı” şeklinde adlandırılıyor. 

Kırım Baharı” sırasında KTMM’yi temsil eden figürler, dış güçler tarafından kontrol edildiler. 

Bu süreçte tüm emirleri ABD’nin Ukrayna Büyükelçiliği verdi.

Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov’un faaliyetlerine şöyle bir bakarsanız uzun yıllar boyunca etnik nefreti teşvik ettiklerini göreceksiniz.

-Elektrik Trafo Sabotaj-

2014 yılının Şubat ayında yaşananlar da bu suç faaliyetlerinin zirve yaptığı andı. 

KTMM, kendi halkı da dahil olmak üzere tüm Kırım sakinlerine zarar verme arzusuyla yanıp tutuşan “Ukraynalı Naziler” ve terör örgütleriyle bir araya geldi.

KTMM, şu sıralar Ukrayna’nınHerson” bölgesinde bulunan bir bölgede “Yeni Kırım” yaratma çabası içerisinde.

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

Bu bölgenin tamamı ya da bir kısmında kurulacak olan ABD güdümlü bir Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti’ni ilan etmeyi amaçlıyorlar. 

KTMM geçtiğimiz beş yıl boyunca Kiev’i buna ikna etmeye çalışıyor.

Dolayısıyla KTMM, ABD’nin Rusya’ya yönelik saldırganlığını jeopolitik arenada Rusya’ya karşı geliştirdiği ve savunma mekanizması işlevi gören bir enstrümandır.

Mustafa Cemilev’in eylemleri, uluslararası arenada olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti için de zararlı ve kanuna aykırıdır. Çünkü Mustafa Cemilev, FETÖ Terör Örgütü Lideri Fetullah Gülen’in taraftarlarıyla hareket ediyor.

-Mustafa Cemilev-

KTMM, hali hazırda Rusya Federasyonu yasalarına göre “yasaklı bir terör örgütü” olarak nitelendiriliyor. 

Örgütün lideri Refat Çubarov, uzun süredir planladığı “Kırım Yürüyüşü”nü dünya çapındaki COVID-19 salgını sebebiyle erteledi. 

Açıklamadan da anlayacağımız üzere ertelemenin sebebi Ukrayna’daki salgının boyutu. Çünkü yarımadadaki salgın istatistikleri dünyanın birçok yerine göre düşük. 

Kaldı ki bu eylemin ertelenmesinin tek sebebi salgın değil. 

Nasıl mı?

Çünkü örgüt lideri Refat Çubarov’un aleyhinde açılan davalar da ertelemeye bir sebep oldu.

Kırım Yürüyüşü”nün 3 Mayıs tarihinde ekstremist bir şekilde gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı.

-Çongar Sınır Kapısı, Ukrayna-

KTMM üyeleri ve taraftarları, Kırım ve Ukrayna arasındaki Çongar Sınır Kapısı’ndaki kontrol noktasından sınırı yasadışı olarak geçecekler ve Kırım’a gireceklerdi.

Plan buydu!

Ancak KTMM, bunu “Barışçıl bir eylem” olarak nitelendirdi.

Ancak Refat Çubarov hiçbir zaman güç kullanımını inkâr etmedi.

-Refat Çubarov-

Kaldı ki COVID-19 salgını olmasaydı da başka bir nedenle bu eylemin iptali bulunacaktı.

Onur Yürüyüşü” olarak da adlandırılan bu eylem, toplum tarafından “başarısızlığa mahkûm bir yürüyüş” olarak kabul edildi. 

Başta Kırım Tatarları olmak üzere tüm Kırım halkı, Refat Çubarov’un kim olduğunu ve kimin çıkarlarına hizmet ettiğini çok iyi biliyor. 

Uluslararası kamuoyunun da tekrardan bir değerlendirme yapması gerekiyor.

KTMM, sürekli Türkiye’yi Ukrayna ile birlikte hareket etmesi ve Kırım’ın Ukrayna’ya geri dönüşü için ortaklaşa eylemler gerçekleştirmesi için çağrıda bulunuyor. 

Ancak şunun farkında olmalıyız, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun bile kabul ettiği üzere Kırım, Rusya’nın ayrılmaz bir parçasıdır. 

Bu tarz eylemler, Türk ve Rus halkının arasındaki ilişkiyi bozmak amacıyla düzenleniyor.

Kiev ve dolayısıyla Batı güdümünde hareket etmeyen Kırım Tatar Sivil Toplum Kuruluşları ise KTMM’ye göre çok daha farklı bir pozisyon alıyorlar.

-Ukrayna Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti-

2014 yılındaki referanduma katılan, o tarihten beri Rusya Federasyonu vatandaşlığı da alan Kırım Tatarları, kendilerini “Rusya’nın bir parçası” olarak görüyorlar. 

Ankara’nın artık Kırım ile bir ilişkisi olmayan, fiili olarak orada bulunmayan bir örgüt (KTMM) ile değil de Kırım Tatar halkının gerçek temsilcileri ile diyalog yürütmesi gerekiyor.

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

Yarımada'daki Kırım Tatarları’nın sesini duymak, onların isteklerini dinlemek için bir takım adımlar atılması gerekiyor.

Colorado Boulder Üniversitesi Coğrafya Bölümü hocalarından politik coğrafya ve ‘konflikt’ uzmanı Prof. Dr. John O’Loughin, ABD’de iki ayda bir yayımlanan ve dünyanın en önemli politika dergilerinden “Foreign Affairs”taki “To Russia with Love / Rusya’ya Sevgilerle” makalesinde; “Kırım’da yaşayan çoğu insan, Rus hükumetini ‘istenmeyen, yabancı ve baskıcı’ olarak görmüyor. Aksine araştırmamıza bakarsak oldukça mutlular” diye yazdı. 

Makalenin bir diğer kısmında ise O’Loughin’in şu sözleri dikkat çekiyor: “Ukraynalı eylemciler ve Batılı politikacılar Kırım halkının işgal koşulları altında yaşadığını iddia ettiklerinde, yanlış bir şekilde bir grup insanın deneyimini herkese mal ediyorlar. Kırım halkının büyük bir çoğunluğu Rusya’da yaşamaktan mutlular.

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

-Kırım Su Ablukası-

-Ukraynalı Naziler ve Kırım Tatarları-

.

Dimitri Kherson, dikGAZETE.com