KOZMİK SIRLAR

KOZMİK SIRLAR

Suriye olayları henüz başlamadan önce FETÖ'nün konuşma videolarında, durup dururken Çukurova ve Suriye alevilerini (Nusayri yaftası yapılan topluluğu) hedef göstermesinin nedenini pek anlayamamıştık.

Daha sonra Suriye iç savaşıyla birlikte, muhafazakâr kesimleri mezhepsel nefret duymaya yönelten programlar yayınlamıştı.

Ergenekon davaları sürecinde cemaate yakın yandaş kanalların birinde "Suriye Derin Devletini -Ergenekon- yönetmektedir" söylemi kullanıldı (bu bağlantıların MOSSAD/CIA lehine TV'lerde deşifre edilmiş olmasına müdahale edilmemiştir!..).

Bu söylem ne zaman kullanıldı? Tabii ki "Kozmik Oda"ya girildikten sonra.

Peki aradıkları sadece bu bilgiler miydi?

Biraz daha geriye gidelim ve bazı detaylara bakalım; Atatürk'ün ilk görev yeri Şam'dır, 1906'da orada görevliyken "Vatan ve Hürriyet Teşkilatı" isimli bir yapı kurduğu, Askeri arşivlerde mevcuttur.

Atatürk'ün "Hatay meselesi" ile ilgili "Bu mesele benim şahsi davamdır" sözü ilginç değil midir?

Neden devlet meselesi değil de şahsi?

Atatürk'ün emri ile 1930'lu yıllarda Çukurova'daki bazı Alevi ailelerin kimliklerinin "Din Hanesi"ne ETİTÜRK yazdırılmıştır.

Bunun sadece basit bir entegrasyon politikası olduğunu zannedenler büyük yanılgı içindedirler; çünkü bölgede yapılan antropolojik ve genetik (kafatası ölçümleri) çalışmalar, Atatürk'e raporlar halinde sunulmuş, buradan çıkan sonuçlar itibari ile Anadolu'nun "7000 yıllık Türk Yurdu" olduğu tezi güçlendirilmiştir.

Buradaki Alevilerin bir ilginç özelliği ise 29 Ekim'i sadece milli değil, bir dini bayram olarak kutlamalarıdır. O gün, kurbanlar kesilir ve Cumhuriyet'in bekası için bir sâlat icra edilir; bu bayrama halk arasında “İyd'el Cumhuri” denilmektedir. Bölgede, Arapça’nın etkisinden dolayı bu tarz tabirler bu şekilde telaffuz edilmektedir. 

Aynı bölgede Nasranilerin/Hristiyan Arapların da, yüzlerce yıldır bu topluluk ile birlikte yaşıyor olmaları önemli bir detaydır. Acaba tüm bu inançlar aynı kozmik kökenden geliyor olabilir mi ?

Biraz daha detaylara girelim;

Atatürk'ün Meksika'ya gönderdiği Tahsin Mayatepek'in yolladığı 7 numaralı raporda, "Mu" kıtasından bilgiler içeren tabletlerde Reenkarnasyon/tekamül inancının olduğu yazılmaktadır, ayrıca Kur’an'da geçen “Ta, Ha" harfleri ile ilgili kozmik bilgiler vardır (bu raporun arşiv kayıtları yayınlanmıştır).

Peki Türkiye'de Reenkarnasyon olayları en fazla hangi bölgede görülmektedir?..

Çukurova değil mi?

Şimdi Atatürk'ün "Hatay meselesi benim şahsi davamdır" sözünü konuyla ilgili düşünürsek daha anlamlı olmaz mı?

(1980'li yıllarda bölgede "Kennedy Alkan" ismiyle dönemin gazetelerinde çıkan haberlerde, John F. Kennedy'nin enkarnesi olduğunu iddia eden çocuğu Profesör İan Stevenson gözetimindeki Amerikalı bir heyet, ABD'ye götürmek istemişlerdir.)

Peki ya Milli Mücadele dönemiyle ile ilgili Atatürk'ün "Bende bu vakanın ilk hissi teşebbüsü, bu güzel şehirde Adana'da oluşmuştur" demesi konuyla ilgili olabilir mi? Sinan Meydan da, kitaplarında Milli Mücadelenin Çukurova'dan başlatıldığına dair ciddi arşiv belgelerini yayınlamıştır.

Türkolog Hasan Reşit Tankut’un, basım yılı 1938 olan "ETİTÜRKLER/Alevi'ler/Nusayriler" kitabını Türkçüler neden bilmemektedir? Bu kitabın bilinmesini ve okunmasını kimler engellemiştir?

Peki ya Kafkas kökenli Baha Said Bey'in 1910'lu yıllardan beri söz konusu topluluk ile ilgili, eski Türk inanışlarının izini orada bulduğuna dair araştırmaları neden gündeme getirilmiyor? (Kitap ismi: Türkiye'de Alevi/Nusayri Zümreler-Baha Said Bey)

Peki ya, Çukurova ve Suriye'ye yerleştirilen Çerkeslerin kökeni ve eski inanışları nereye dayanmaktadır?

Suriye devletinin bürokrasi ve Ordu'sunda Çerkesler mevcut olması tesadüfen midir?

Kafkasya'dan Anadolu'ya gelen Hattiler kimdir? Bu topluluğun Hitit/Eti uygarlığı ile kaynaşması nasıl olmuştur?

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com

Suriye olayları henüz başlamadan önce FETÖ'nün konuşma videolarında, durup dururken Çukurova ve Suriye alevilerini (Nusayri yaftası yapılan topluluğu) hedef göstermesinin nedenini pek anlayamamıştık.

Daha sonra Suriye iç savaşıyla birlikte, muhafazakâr kesimleri mezhepsel nefret duymaya yönelten programlar yayınlamıştı.

Ergenekon davaları sürecinde cemaate yakın yandaş kanalların birinde "Suriye Derin Devletini -Ergenekon- yönetmektedir" söylemi kullanıldı (bu bağlantıların MOSSAD/CIA lehine TV'lerde deşifre edilmiş olmasına müdahale edilmemiştir!..).

Bu söylem ne zaman kullanıldı? Tabii ki "Kozmik Oda"ya girildikten sonra.

Peki aradıkları sadece bu bilgiler miydi?

Biraz daha geriye gidelim ve bazı detaylara bakalım; Atatürk'ün ilk görev yeri Şam'dır, 1906'da orada görevliyken "Vatan ve Hürriyet Teşkilatı" isimli bir yapı kurduğu, Askeri arşivlerde mevcuttur.

Atatürk'ün "Hatay meselesi" ile ilgili "Bu mesele benim şahsi davamdır" sözü ilginç değil midir?

Neden devlet meselesi değil de şahsi?

Atatürk'ün emri ile 1930'lu yıllarda Çukurova'daki bazı Alevi ailelerin kimliklerinin "Din Hanesi"ne ETİTÜRK yazdırılmıştır.

Bunun sadece basit bir entegrasyon politikası olduğunu zannedenler büyük yanılgı içindedirler; çünkü bölgede yapılan antropolojik ve genetik (kafatası ölçümleri) çalışmalar, Atatürk'e raporlar halinde sunulmuş, buradan çıkan sonuçlar itibari ile Anadolu'nun "7000 yıllık Türk Yurdu" olduğu tezi güçlendirilmiştir.

Buradaki Alevilerin bir ilginç özelliği ise 29 Ekim'i sadece milli değil, bir dini bayram olarak kutlamalarıdır. O gün, kurbanlar kesilir ve Cumhuriyet'in bekası için bir sâlat icra edilir; bu bayrama halk arasında “İyd'el Cumhuri” denilmektedir. Bölgede, Arapça’nın etkisinden dolayı bu tarz tabirler bu şekilde telaffuz edilmektedir. 

Aynı bölgede Nasranilerin/Hristiyan Arapların da, yüzlerce yıldır bu topluluk ile birlikte yaşıyor olmaları önemli bir detaydır. Acaba tüm bu inançlar aynı kozmik kökenden geliyor olabilir mi ?

Biraz daha detaylara girelim;

Atatürk'ün Meksika'ya gönderdiği Tahsin Mayatepek'in yolladığı 7 numaralı raporda, "Mu" kıtasından bilgiler içeren tabletlerde Reenkarnasyon/tekamül inancının olduğu yazılmaktadır, ayrıca Kur’an'da geçen “Ta, Ha" harfleri ile ilgili kozmik bilgiler vardır (bu raporun arşiv kayıtları yayınlanmıştır).

Peki Türkiye'de Reenkarnasyon olayları en fazla hangi bölgede görülmektedir?..

Çukurova değil mi?

Şimdi Atatürk'ün "Hatay meselesi benim şahsi davamdır" sözünü konuyla ilgili düşünürsek daha anlamlı olmaz mı?

(1980'li yıllarda bölgede "Kennedy Alkan" ismiyle dönemin gazetelerinde çıkan haberlerde, John F. Kennedy'nin enkarnesi olduğunu iddia eden çocuğu Profesör İan Stevenson gözetimindeki Amerikalı bir heyet, ABD'ye götürmek istemişlerdir.)

Peki ya Milli Mücadele dönemiyle ile ilgili Atatürk'ün "Bende bu vakanın ilk hissi teşebbüsü, bu güzel şehirde Adana'da oluşmuştur" demesi konuyla ilgili olabilir mi? Sinan Meydan da, kitaplarında Milli Mücadelenin Çukurova'dan başlatıldığına dair ciddi arşiv belgelerini yayınlamıştır.

Türkolog Hasan Reşit Tankut’un, basım yılı 1938 olan "ETİTÜRKLER/Alevi'ler/Nusayriler" kitabını Türkçüler neden bilmemektedir? Bu kitabın bilinmesini ve okunmasını kimler engellemiştir?

Peki ya Kafkas kökenli Baha Said Bey'in 1910'lu yıllardan beri söz konusu topluluk ile ilgili, eski Türk inanışlarının izini orada bulduğuna dair araştırmaları neden gündeme getirilmiyor? (Kitap ismi: Türkiye'de Alevi/Nusayri Zümreler-Baha Said Bey)

Peki ya, Çukurova ve Suriye'ye yerleştirilen Çerkeslerin kökeni ve eski inanışları nereye dayanmaktadır?

Suriye devletinin bürokrasi ve Ordu'sunda Çerkesler mevcut olması tesadüfen midir?

Kafkasya'dan Anadolu'ya gelen Hattiler kimdir? Bu topluluğun Hitit/Eti uygarlığı ile kaynaşması nasıl olmuştur?

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com