Normalleşme süreci ve 'Türkiye İttifakı'

Normalleşme süreci ve 'Türkiye İttifakı'

Bu hafta içi Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) olağanüstü başvurular hakkında karar vermesi bekleniyor.

YSK kararları sonrası, siyasetin nabzının bir süre daha yüksek atıp sonra normal seyrine döneceğini düşünüyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun geleceği, YSK kararlarına bağlı görünüyor. Şayet YSK, seçimlerin yenilenmesine karar verir ve seçimi yine İmamoğlu kazanırsa CHP iç dengeleri değişmeye başlayacaktır. 

İmamoğlu’nun siyasi kariyeri tıpkı Erdoğan gibi olacak” diyenlerin sayısı giderek çoğalıyor. 

Cumhurbaşkanımızın siyasi okumaları AK Parti’yi devamlı olarak iktidarda tutmayı sağlamıştı. Öyle görünüyor ki yakın zamanda siyasal dengeler değişebilir. 

Cumhur İttifakı”nın başarılı olması, ittifakın genişlemesine sebep olabilir. 

Ülkenin hızla normalleşme sürecine girmesi ve siyasal çatışmaların kısa vadede son bulması, geleceğimiz için önem arz ediyor.

Hasbi yaklaşımların ve siyasal hırsların kimseye fayda sağlamadığı açıktır.

Kişilerin siyasal tercihleri yerine, ülke bekası ve ekonomik özgürlüğün ön planda olduğu yeni döneme girmek zorundayız. Bundan başka çaremiz yok.

Türkiye İttifakı” ile siyasal tartışmaların son bulması ve ortak payda olan milli hassasiyetlerin gündemde olması hepimizin istemesi gereken bir konudur.

Ülkeyi bölen, yıkan, darbelere çanak tutan her kim olursa olsun bu ittifak ile hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır.

Devletimizi istila etmeye çalışan dış güç maşaları, hangi siyasal partide olursa olsun kapı önüne konulmalıdır.

Devlet”in önemini anlamamış, siyasal kaygılarla ve kendi menfaatleriyle hareket edenler kamudan acilen temizlenmelidir.

Türkiye İttifakı”, asla “Cumhur İttifakı”nın bir muadili olmamalıdır.

Cumhur İttifakı’nın bir üst modeli olarak Türkiye İttifakı’nı tanımlayabilmeliyiz.

Ahmet Davutoğlu’nun dile getirdiği “Partisiz Cumhurbaşkanlığı” önerisi ilgililerce tartışılmalıdır. 

Cumhurbaşkanının aynı zamanda bir partinin de başkanı olması, devletimiz için iyi olmuş mudur, olmamış mıdır analiz edilmelidir. 

Hangi siyasal kültürden gelirse gelsin, vatanseverlerin devletin üst düzey kadrolarında çalışması elzemdir. 

Tek zaafı devlet olanların ülkeye zarar vermesi düşünülemez.

Ülkenin, insanların normalleşmeye ihtiyacı var. “Kavga kültürü”nün bugünkü konjonktürde bize faydası yoktur.

Emperyalist güçlerin, “Tek dişi kalmış canavar”ların, sofralarına meze etmeyi düşündükleri ve yüz yıl önceki hain planlarını yine gün yüzüne çıkartmaya başladıkları ortadayken bizim kısır tartışmalarla onlara istedikleri ortamı sağlamaya hakkımız olamaz.

Ateş çemberinde olduğumuz gerçeğini göz önüne alarak devlet gündemini “Muasır medeniyetler seviyesinin üzeri” olarak belirleyerek, “Bir” olup acilen çalışmalara başlamalıyız.

Vatan hainleri ile vatanperverler aynı safta olsa bile bu safları yeniden tanzim edecek “Sırat köprüsü” üzerindeyiz. 

Suyu bulandırmak isteyenlerin asıl niyeti, devletimizi parçalamak ve yok etmektir. 

Bizler ise binlerce yıllık kadim devlet kültürüne sahip bir milletin evlatlarıyız ve devletimizi canımız pahasına korumasını hep bilmişizdir. 

Düşmana korku salmak için “Türkiye İttifakı” ülküsünde birleşip cumhuru şaha kaldırmalıyız.

Devlet için elzem olan yapısal değişiklikleri bir an evvel gerçekleştirip, rotamızın istikametinde tam yol ileri gitmeliyiz.

Devletimize ayak bağı olan her ne varsa bu prangalardan kurtulmanın yolu uzlaşma ve normalleşme kültürüdür.

CHP, kurucu kodlarına geri dönüp “Türkiye İttifakı” için temel olmalıdır. İYİ Parti, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi de ittifakın temel bileşenleri olmalıdır. 

AK Parti ve MHP’ye düşen vazife ise Türkiye İttifakı’na Cumhur İttifakı olarak çatı olmaktır. 

Türkiye İttifakı” sağlanabilirse, TBMM’nin ilk ve ana gündemi tam bağımsız Yeni Anayasa olmalıdır. 

Milli bekamız tehlike altındayken, günlük siyasal hesaplaşmalara ve kavgalara kapı aralayanları milletimiz ve tarihimiz asla affetmeyecektir. 

Ülkenin milli meselelerinde ve bekasında aynı masaya oturamayanlar veya oturdukları masada huzursuzluk çıkartanları vicdanlar “vatan haini” olarak hatırlayacaktır.

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete

Bu hafta içi Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) olağanüstü başvurular hakkında karar vermesi bekleniyor.

YSK kararları sonrası, siyasetin nabzının bir süre daha yüksek atıp sonra normal seyrine döneceğini düşünüyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun geleceği, YSK kararlarına bağlı görünüyor. Şayet YSK, seçimlerin yenilenmesine karar verir ve seçimi yine İmamoğlu kazanırsa CHP iç dengeleri değişmeye başlayacaktır. 

İmamoğlu’nun siyasi kariyeri tıpkı Erdoğan gibi olacak” diyenlerin sayısı giderek çoğalıyor. 

Cumhurbaşkanımızın siyasi okumaları AK Parti’yi devamlı olarak iktidarda tutmayı sağlamıştı. Öyle görünüyor ki yakın zamanda siyasal dengeler değişebilir. 

Cumhur İttifakı”nın başarılı olması, ittifakın genişlemesine sebep olabilir. 

Ülkenin hızla normalleşme sürecine girmesi ve siyasal çatışmaların kısa vadede son bulması, geleceğimiz için önem arz ediyor.

Hasbi yaklaşımların ve siyasal hırsların kimseye fayda sağlamadığı açıktır.

Kişilerin siyasal tercihleri yerine, ülke bekası ve ekonomik özgürlüğün ön planda olduğu yeni döneme girmek zorundayız. Bundan başka çaremiz yok.

Türkiye İttifakı” ile siyasal tartışmaların son bulması ve ortak payda olan milli hassasiyetlerin gündemde olması hepimizin istemesi gereken bir konudur.

Ülkeyi bölen, yıkan, darbelere çanak tutan her kim olursa olsun bu ittifak ile hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır.

Devletimizi istila etmeye çalışan dış güç maşaları, hangi siyasal partide olursa olsun kapı önüne konulmalıdır.

Devlet”in önemini anlamamış, siyasal kaygılarla ve kendi menfaatleriyle hareket edenler kamudan acilen temizlenmelidir.

Türkiye İttifakı”, asla “Cumhur İttifakı”nın bir muadili olmamalıdır.

Cumhur İttifakı’nın bir üst modeli olarak Türkiye İttifakı’nı tanımlayabilmeliyiz.

Ahmet Davutoğlu’nun dile getirdiği “Partisiz Cumhurbaşkanlığı” önerisi ilgililerce tartışılmalıdır. 

Cumhurbaşkanının aynı zamanda bir partinin de başkanı olması, devletimiz için iyi olmuş mudur, olmamış mıdır analiz edilmelidir. 

Hangi siyasal kültürden gelirse gelsin, vatanseverlerin devletin üst düzey kadrolarında çalışması elzemdir. 

Tek zaafı devlet olanların ülkeye zarar vermesi düşünülemez.

Ülkenin, insanların normalleşmeye ihtiyacı var. “Kavga kültürü”nün bugünkü konjonktürde bize faydası yoktur.

Emperyalist güçlerin, “Tek dişi kalmış canavar”ların, sofralarına meze etmeyi düşündükleri ve yüz yıl önceki hain planlarını yine gün yüzüne çıkartmaya başladıkları ortadayken bizim kısır tartışmalarla onlara istedikleri ortamı sağlamaya hakkımız olamaz.

Ateş çemberinde olduğumuz gerçeğini göz önüne alarak devlet gündemini “Muasır medeniyetler seviyesinin üzeri” olarak belirleyerek, “Bir” olup acilen çalışmalara başlamalıyız.

Vatan hainleri ile vatanperverler aynı safta olsa bile bu safları yeniden tanzim edecek “Sırat köprüsü” üzerindeyiz. 

Suyu bulandırmak isteyenlerin asıl niyeti, devletimizi parçalamak ve yok etmektir. 

Bizler ise binlerce yıllık kadim devlet kültürüne sahip bir milletin evlatlarıyız ve devletimizi canımız pahasına korumasını hep bilmişizdir. 

Düşmana korku salmak için “Türkiye İttifakı” ülküsünde birleşip cumhuru şaha kaldırmalıyız.

Devlet için elzem olan yapısal değişiklikleri bir an evvel gerçekleştirip, rotamızın istikametinde tam yol ileri gitmeliyiz.

Devletimize ayak bağı olan her ne varsa bu prangalardan kurtulmanın yolu uzlaşma ve normalleşme kültürüdür.

CHP, kurucu kodlarına geri dönüp “Türkiye İttifakı” için temel olmalıdır. İYİ Parti, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi de ittifakın temel bileşenleri olmalıdır. 

AK Parti ve MHP’ye düşen vazife ise Türkiye İttifakı’na Cumhur İttifakı olarak çatı olmaktır. 

Türkiye İttifakı” sağlanabilirse, TBMM’nin ilk ve ana gündemi tam bağımsız Yeni Anayasa olmalıdır. 

Milli bekamız tehlike altındayken, günlük siyasal hesaplaşmalara ve kavgalara kapı aralayanları milletimiz ve tarihimiz asla affetmeyecektir. 

Ülkenin milli meselelerinde ve bekasında aynı masaya oturamayanlar veya oturdukları masada huzursuzluk çıkartanları vicdanlar “vatan haini” olarak hatırlayacaktır.

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete