Olası deprem!.. Felaket telallığı, enkaz baykuşluğu...
Olası deprem!.. Felaket telallığı, enkaz baykuşluğu...
- 24-02-2023 07:06
- 2242
- 24-02-2023 07:06
- 2242
OLASI DEPREM
FELAKET TELALLIĞI ENKAZ BAYKUŞLUĞU
1999-2001 Düzce ve İstanbul depremlerinden sonra bazı felaket tellalı jeologlar jeoloji ile ilgisi olduğu meçhul kimi profesörler; “deprem şu gün olacak, bu gün olacak!..” diye diye milletin psikolojisini bozdular, halkı bunalıma soktular. İsimlerini söylemekte fayda var: Biri Celal Şengör öbürü Naci Görür. İnanmayanlar internet arama motoruna “deprem ne zaman olacak?” yazsın ve baksın. Kim çıkacak?
Naci Görür’ün söylediklerinin hiç biri bu güne kadar çıkmadı. Anlamadığım nokta şu ki; medya, neden bu zatın peşinde koşuyor?
“Felaket tellallığına devam etsin” diye mi konuşmaya zorluyorlar, her söylediğini anında yayıp duyuruyorlar. Söyledikleri ve tahminleri çıksa, bu söylediklerimi yazmaktan hicap duyarım.
Bu zat, sadece jeolog olsa ve yanlışta olsa yer bilimi ile bilgi verse makul bulacağım tek kelime söylemeyeceğim.
Bakınız Hoca, hızını alamıyor şöyle bir demeç verebiliyor: “Prof. Dr. Naci Görür, İzmir ve İstanbul'daki afet riskleriyle ilgili açıklamalar yaptı. İzmir'de aktif fay sistemi olduğunu hatırlatan Görür, "Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır" dedi. Beklenen İstanbul depremiyle ilgili de konuşan Naci Görür, "İstanbul’da deprem olsa 35 milyon ton moloz ortaya çıkıyor. Gece gündüz 24 saat 30 tonluk kamyonla taşırsanız 3-5 yılda anca bitirirsiniz" ifadelerini kullandı. (1)
Hoca yalnız jeolog değil aynı zamanda “molozolog”! Bu kadro bir tarihte “Haliç temizlenmez” de demişti.
Hani ”imam O… cemaat s..ar” misali, felaket yarışında çoluk çocuk geride kalır mı? Madem ki felaket senaryosu pirim yapıyor: Jeoloji Yüksek Mühendisi Danişment Hüseyin Şahin, Tokat'ın Niksar, Erbaa ve Reşadiye ilçelerinin fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekip “Depremin her an olabileceği bir bölge" dedi.
Kuzey Anadolu fayı hattının dünyanın en büyük hatlarından olduğunu söyleyen Şahin, bu fayın üretebileceği maksimum deprem büyüklüğünün 8,2 olduğunu aktardı. (2)
Maalesef felaket tellallığına kamu görevlileri de katıldı. Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat, “7 sene içerisinde yüzde 64 olasılıkla İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem olacak” açıklamasında bulundu. (3)
“Kakasını yiyen profesör” olarak ünlenen bir profesör var ki akıllara ziyan bir adam: Her gün yeni bir yumurta yumurtluyor. Sözlerini entelektüel kavramlarla ballandırarak hap gibi yutturuyor.
“Büyük Marmara Depremi” için dikkat çeken açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Celal Şengör; "Şiddeti 9'a çıkabilir" diyerek İstanbulluları endişelendirdi.
Beklenen 'Büyük Marmara Depremi' için dikkat çeken açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Celal Şengör, "Şiddeti 9'a çıkabilir" diyerek İstanbulluları endişelendirdi.
Depremin süresiyle ilgili tahminini de açıklayan Şengör, tehlike altındaki ilçeleri de açıkladı.
Şengör, "Yeşilköy'de ve Tuzla'da şiddet 9'a çıkacak! Büyüklük değil ama şiddet 9 olarak hissedilecek.” (4)
Bu zatlar, “gelecekteki depremler o kadar büyük olacak ki hiçbir hükumet bu felaketlerle baş edemez. Ey halk! Anadolu toprakları felaket fışkırıyor, kaçın bu toprakları terk edin! Türkiye yaşanacak bir yer olmaktan çıktı haberiniz olsun! Deprem sigortası şirketleri poliçeleri artırın artırdığınız kadar bu ülke felaketler ülkesidir!?”
Ne demek istiyorlar?
Depremler konusunda doyurucu ve doğru bilgi veren iki tane ilim adamımız var:
Biri Prof. Ahmet Ercan, diğeri Prof. Şener Üşümezsoy.
Ahmet Ercan Bey geçtiğimiz gün şöyle bir demeç verdi: "İşin ilginç tarafı bu depremin yıkım gücü 12'dir. Böyle bir depremi Türkiye hiç görmedi, dünya da az gördü. 12, Mercalli Cancani eşelinin en son rakamdır. Daha ötesi yok. Çünkü Hatay'a gidiyorsunuz ne tarihi yapılar ne de herhangi bir yapı ayakta değil. Daha yüksek olmaz."
Bu ifade felaketin boyutunu asrın felaketinin çapını göstermesi bakımından çok önemlidir.
Ahmet Hoca beklenen İstanbul depreminin 2065’den önce olmayacağını bu tarihin 2150 tarihine sarkabileceğini de söylüyor.
Esas hakikat budur.
Gelecekte deprem olacak mı olmayacak mı, olacaksa ne zaman olacaktır tahmini, önüne gelen herkese sorulan soru olmaktan çıkartılmalıdır.
Bizce felaket tellallığı, toplumu paniğe (5) ve bunalıma sürükleyerek devletin bekasını sarsmaktadır.
Psikolojisi bozuk, karamsar ruhlu, her meseleyi kötümser (karamsar) bir mantıkla düşünen, milleti korkuya ve endişeye sevk eden felaket baykuşu hiç kimsede hayır yoktur.
Beni sinirlendiren bir diğer konu da şudur: “olası deprem”, önüne gelen olası deprem, olası İstanbul depremi, olası bilmem ne fayı vs vs… diye konuşup duruyor.
Bir defa olası kelimesi ihtimal (ihtiva) ifade eden bir kelime değildir.
“Olması istenen” manasına gelen bir fiil köküdür.
“Kahrolası adam, geberesi cadı, ölesi zalim, defolası hırsız, yok olası canavar” derseniz; “Olası” kelimesini bir kötülüğü kahretmek için kullanılan fenalık kipi olarak anlatırsınız.
Yani Türkçede “sı” eki “def olsun” manasa gelen kelimelerden sonra kullanılan bir ektir.
Hâlbuki gelecekte olacak bir depremi ifade edecek kelime olası değil “gelecekte olması mümkün deprem, muhtemel deprem, atide olabilecek deprem, beklenen depremler” şeklinde ifade edilmelidir.
Kısaca; “muhtemel deprem”, “deprem ihtimali” şeklinde söylenmelidir.
Bu “olası deprem” kelimesini duyduğum zaman inanın tüylerim diken diken oluyor: Bitesi deprem, durası deprem değil; “Keşke” olası deprem, “inşallah” olası deprem, “derhal” olası deprem.
Muhtemel deprem değil, “çok istenen olası deprem”. Bu Türkçenin böyle perişan edilmesine son vermenin zamanı gelmiştir. (6)
Tek merkezden yönetilen halk ve hak düşmanı medyanın şu paylaşıma bakınız:
Profesörün 'Deprem veya binalar değil Allah öldürür' paylaşımı olay yarattı! Ali İhsan Göker hakkında soruşturma başladı.
Türkiye, Kahramanmaraş'taki iki büyük depremin ardından yardım için adeta seferberlik ilan ederken, sosyal medyada bir profesörün yaptığı açıklama gündem yarattı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Göker'in "Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni" paylaşımını gören inanamadı. Olay yaratan paylaşımların ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nce Prof. Dr. Göker hakkında idari soruşturma başlatıldığı duyuruldu. (7)
Yani Hoca yalan mı söylüyor?
Söylediği söz: Kur’an’da geçen “Allah ölümü ve hayatı yaratandır” ayetinden başka bir şey değildir.
Hoca dese ki: “Deprem anında kaçmayın, binaları sağlam yapmayın, depremden korkmayın” o zaman tenkit etmek meşruiyet kazanır.
Onların hedefi o değil, milletin dini ile ahlakı ile manevi değerleriyle oynamak, “-keşke!- olası deprem” gibi mantıksız kelimeler konuşarak milletle alay etmek! İş yapmaya mani olmak, Hatta beddua etmek.
.
Suat Gün, dikGAZETE.com
(1) https://www.mynet.com/naci-gorur-den-istanbul-depremi-uyarisi-gece-gunduz-24-saat-30-tonluk-kamyonla-tasirsaniz-3-5-yilda-anca-bitirirsiniz-110107099654
(2) https://www.mynet.com/depremin-her-an-olabilecegi-bir-bolge-8-2-diyerek-o-fayi-isaret-etti-dunyanin-en-buyuk-hatlarindan-110107099561
(3) https://www.mynet.com/istanbul-depremi-icin-yuzde-64-olasilik-diyerek-tarih-verdi-kandilli-rasathanesi-muduru-prof-dr-dogan-kalafat-tan-cok-konusulacak-110107099465
(4) https://www.mynet.com/pes-pese-depremlerle-turkiye-besik-gibi-sallaniyor-prof-dr-celal-sengor-un-siddeti-9-a-cikacak-sozleri-istanbullulari-kara-kara-du-110107099210
(5) Bizce toplumu paniğe sürüklemek anayasal suçtur.
(6) Yüksek lisans ve doktora tezleri kaç çeşit Türkçe kelime kullanılarak yazılıyor, içinde geçen batı kökenli yabancı kelime miktarı ne kadar, anlatılan konu düzgün bir ifade gücüne sahip mi? Akıcı Türkçe kullanılmış mı? Bu yönleriyle de değerlendirilmeli, anlatım gücü olmayan kelime zenginliği olmayan tezler ret edilmelidir.
(7) 08.02.2023 12:32. https://www.mynet.com/profesorun-deprem-veya-binalar-degil-allah-oldurur-paylasimi-olay-yaratti-ali-ihsan-goker-hakkinda-sorusturma-basladi-110107094875
OLASI DEPREM
FELAKET TELALLIĞI ENKAZ BAYKUŞLUĞU
1999-2001 Düzce ve İstanbul depremlerinden sonra bazı felaket tellalı jeologlar jeoloji ile ilgisi olduğu meçhul kimi profesörler; “deprem şu gün olacak, bu gün olacak!..” diye diye milletin psikolojisini bozdular, halkı bunalıma soktular. İsimlerini söylemekte fayda var: Biri Celal Şengör öbürü Naci Görür. İnanmayanlar internet arama motoruna “deprem ne zaman olacak?” yazsın ve baksın. Kim çıkacak?
Naci Görür’ün söylediklerinin hiç biri bu güne kadar çıkmadı. Anlamadığım nokta şu ki; medya, neden bu zatın peşinde koşuyor?
“Felaket tellallığına devam etsin” diye mi konuşmaya zorluyorlar, her söylediğini anında yayıp duyuruyorlar. Söyledikleri ve tahminleri çıksa, bu söylediklerimi yazmaktan hicap duyarım.
Bu zat, sadece jeolog olsa ve yanlışta olsa yer bilimi ile bilgi verse makul bulacağım tek kelime söylemeyeceğim.
Bakınız Hoca, hızını alamıyor şöyle bir demeç verebiliyor: “Prof. Dr. Naci Görür, İzmir ve İstanbul'daki afet riskleriyle ilgili açıklamalar yaptı. İzmir'de aktif fay sistemi olduğunu hatırlatan Görür, "Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır" dedi. Beklenen İstanbul depremiyle ilgili de konuşan Naci Görür, "İstanbul’da deprem olsa 35 milyon ton moloz ortaya çıkıyor. Gece gündüz 24 saat 30 tonluk kamyonla taşırsanız 3-5 yılda anca bitirirsiniz" ifadelerini kullandı. (1)
Hoca yalnız jeolog değil aynı zamanda “molozolog”! Bu kadro bir tarihte “Haliç temizlenmez” de demişti.
Hani ”imam O… cemaat s..ar” misali, felaket yarışında çoluk çocuk geride kalır mı? Madem ki felaket senaryosu pirim yapıyor: Jeoloji Yüksek Mühendisi Danişment Hüseyin Şahin, Tokat'ın Niksar, Erbaa ve Reşadiye ilçelerinin fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekip “Depremin her an olabileceği bir bölge" dedi.
Kuzey Anadolu fayı hattının dünyanın en büyük hatlarından olduğunu söyleyen Şahin, bu fayın üretebileceği maksimum deprem büyüklüğünün 8,2 olduğunu aktardı. (2)
Maalesef felaket tellallığına kamu görevlileri de katıldı. Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat, “7 sene içerisinde yüzde 64 olasılıkla İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem olacak” açıklamasında bulundu. (3)
“Kakasını yiyen profesör” olarak ünlenen bir profesör var ki akıllara ziyan bir adam: Her gün yeni bir yumurta yumurtluyor. Sözlerini entelektüel kavramlarla ballandırarak hap gibi yutturuyor.
“Büyük Marmara Depremi” için dikkat çeken açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Celal Şengör; "Şiddeti 9'a çıkabilir" diyerek İstanbulluları endişelendirdi.
Beklenen 'Büyük Marmara Depremi' için dikkat çeken açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Celal Şengör, "Şiddeti 9'a çıkabilir" diyerek İstanbulluları endişelendirdi.
Depremin süresiyle ilgili tahminini de açıklayan Şengör, tehlike altındaki ilçeleri de açıkladı.
Şengör, "Yeşilköy'de ve Tuzla'da şiddet 9'a çıkacak! Büyüklük değil ama şiddet 9 olarak hissedilecek.” (4)
Bu zatlar, “gelecekteki depremler o kadar büyük olacak ki hiçbir hükumet bu felaketlerle baş edemez. Ey halk! Anadolu toprakları felaket fışkırıyor, kaçın bu toprakları terk edin! Türkiye yaşanacak bir yer olmaktan çıktı haberiniz olsun! Deprem sigortası şirketleri poliçeleri artırın artırdığınız kadar bu ülke felaketler ülkesidir!?”
Ne demek istiyorlar?
Depremler konusunda doyurucu ve doğru bilgi veren iki tane ilim adamımız var:
Biri Prof. Ahmet Ercan, diğeri Prof. Şener Üşümezsoy.
Ahmet Ercan Bey geçtiğimiz gün şöyle bir demeç verdi: "İşin ilginç tarafı bu depremin yıkım gücü 12'dir. Böyle bir depremi Türkiye hiç görmedi, dünya da az gördü. 12, Mercalli Cancani eşelinin en son rakamdır. Daha ötesi yok. Çünkü Hatay'a gidiyorsunuz ne tarihi yapılar ne de herhangi bir yapı ayakta değil. Daha yüksek olmaz."
Bu ifade felaketin boyutunu asrın felaketinin çapını göstermesi bakımından çok önemlidir.
Ahmet Hoca beklenen İstanbul depreminin 2065’den önce olmayacağını bu tarihin 2150 tarihine sarkabileceğini de söylüyor.
Esas hakikat budur.
Gelecekte deprem olacak mı olmayacak mı, olacaksa ne zaman olacaktır tahmini, önüne gelen herkese sorulan soru olmaktan çıkartılmalıdır.
Bizce felaket tellallığı, toplumu paniğe (5) ve bunalıma sürükleyerek devletin bekasını sarsmaktadır.
Psikolojisi bozuk, karamsar ruhlu, her meseleyi kötümser (karamsar) bir mantıkla düşünen, milleti korkuya ve endişeye sevk eden felaket baykuşu hiç kimsede hayır yoktur.
Beni sinirlendiren bir diğer konu da şudur: “olası deprem”, önüne gelen olası deprem, olası İstanbul depremi, olası bilmem ne fayı vs vs… diye konuşup duruyor.
Bir defa olası kelimesi ihtimal (ihtiva) ifade eden bir kelime değildir.
“Olması istenen” manasına gelen bir fiil köküdür.
“Kahrolası adam, geberesi cadı, ölesi zalim, defolası hırsız, yok olası canavar” derseniz; “Olası” kelimesini bir kötülüğü kahretmek için kullanılan fenalık kipi olarak anlatırsınız.
Yani Türkçede “sı” eki “def olsun” manasa gelen kelimelerden sonra kullanılan bir ektir.
Hâlbuki gelecekte olacak bir depremi ifade edecek kelime olası değil “gelecekte olması mümkün deprem, muhtemel deprem, atide olabilecek deprem, beklenen depremler” şeklinde ifade edilmelidir.
Kısaca; “muhtemel deprem”, “deprem ihtimali” şeklinde söylenmelidir.
Bu “olası deprem” kelimesini duyduğum zaman inanın tüylerim diken diken oluyor: Bitesi deprem, durası deprem değil; “Keşke” olası deprem, “inşallah” olası deprem, “derhal” olası deprem.
Muhtemel deprem değil, “çok istenen olası deprem”. Bu Türkçenin böyle perişan edilmesine son vermenin zamanı gelmiştir. (6)
Tek merkezden yönetilen halk ve hak düşmanı medyanın şu paylaşıma bakınız:
Profesörün 'Deprem veya binalar değil Allah öldürür' paylaşımı olay yarattı! Ali İhsan Göker hakkında soruşturma başladı.
Türkiye, Kahramanmaraş'taki iki büyük depremin ardından yardım için adeta seferberlik ilan ederken, sosyal medyada bir profesörün yaptığı açıklama gündem yarattı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Göker'in "Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni" paylaşımını gören inanamadı. Olay yaratan paylaşımların ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nce Prof. Dr. Göker hakkında idari soruşturma başlatıldığı duyuruldu. (7)
Yani Hoca yalan mı söylüyor?
Söylediği söz: Kur’an’da geçen “Allah ölümü ve hayatı yaratandır” ayetinden başka bir şey değildir.
Hoca dese ki: “Deprem anında kaçmayın, binaları sağlam yapmayın, depremden korkmayın” o zaman tenkit etmek meşruiyet kazanır.
Onların hedefi o değil, milletin dini ile ahlakı ile manevi değerleriyle oynamak, “-keşke!- olası deprem” gibi mantıksız kelimeler konuşarak milletle alay etmek! İş yapmaya mani olmak, Hatta beddua etmek.
.
Suat Gün, dikGAZETE.com
(1) https://www.mynet.com/naci-gorur-den-istanbul-depremi-uyarisi-gece-gunduz-24-saat-30-tonluk-kamyonla-tasirsaniz-3-5-yilda-anca-bitirirsiniz-110107099654
(2) https://www.mynet.com/depremin-her-an-olabilecegi-bir-bolge-8-2-diyerek-o-fayi-isaret-etti-dunyanin-en-buyuk-hatlarindan-110107099561
(3) https://www.mynet.com/istanbul-depremi-icin-yuzde-64-olasilik-diyerek-tarih-verdi-kandilli-rasathanesi-muduru-prof-dr-dogan-kalafat-tan-cok-konusulacak-110107099465
(4) https://www.mynet.com/pes-pese-depremlerle-turkiye-besik-gibi-sallaniyor-prof-dr-celal-sengor-un-siddeti-9-a-cikacak-sozleri-istanbullulari-kara-kara-du-110107099210
(5) Bizce toplumu paniğe sürüklemek anayasal suçtur.
(6) Yüksek lisans ve doktora tezleri kaç çeşit Türkçe kelime kullanılarak yazılıyor, içinde geçen batı kökenli yabancı kelime miktarı ne kadar, anlatılan konu düzgün bir ifade gücüne sahip mi? Akıcı Türkçe kullanılmış mı? Bu yönleriyle de değerlendirilmeli, anlatım gücü olmayan kelime zenginliği olmayan tezler ret edilmelidir.
(7) 08.02.2023 12:32. https://www.mynet.com/profesorun-deprem-veya-binalar-degil-allah-oldurur-paylasimi-olay-yaratti-ali-ihsan-goker-hakkinda-sorusturma-basladi-110107094875