Rusya ve Çin - Avrasya’nın yükselişi

Rusya ve Çin - Avrasya’nın yükselişi

ST. PETERSBURG

Rusya ve Çin arasındaki işbirliği, eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı!

Amerika Birleşik Devletleri, tüm dünyaya Rusya ve Çin’in sözde saldırganlığını anlatırken, bu iki ülke, başarılı bir şekilde işbirliği yapmaya devam ediyor. 

Gerçekleri incelediğimizde de ortada bir saldırganlık varsa bunun Amerika’dan geldiği de açıkça görülüyor.

Liderler Vladimir Putin ve Şi Cinping, ABD’nin “insan haklarını koruma” kisvesi altında başka devletlerin iç işlerine müdahaleye karşı olduklarını defalarca açıkladılar.

Liderler, hakeza tek taraflı keyfi yaptırımlara, sporun siyasallaştırılmasına ve küresel pandemi koşullarında okların bir şekilde sürekli ve haksızca Çin’e yönlendirilmesine de karşı çıkıyorlar.

Gerçekleri konuşmak gerekirse tüm bu yaptırımlara rağmen Rusya, son altı yılda sadece sanayide değil tarımda bile ilerleme sağladı. Bunu da mümkün kılan şey, izlediği ithal ikame politikalarıdır. 

Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde Rusya’nın tarımsal ihracatının 30 Milyar ABD Doları’nın üzerinde bir seviye kaydettiğini açıkladı. Bu bugüne kadarki en yüksek seviye olarak kaydediliyor. 

Açıkça gördüğümüz üzere, Amerikan yaptırımlarının işe yaramadığı bir kez daha somut verilerle kanıtlanıyor.

Öte yandan bu iki büyük Avrasya gücünün liderleri, geçtiğimiz günlerde devletlerarası işbirliğine dikkat çektiler.

Putin: “Rusya – Çin ilişkilerini eşi benzeri görülmemiş bir düzeye getirmeyi başardık ve bunu 21. Yüzyılda devletlerarası işbirliğine örnek olacak bir hale getirdik.

Şi Cinping: “Anlaşmanın ruhu sayesinde, gelecekte ne kadar engelin aşılması gerektiğine bakılmaksızın; Çin ve Rusya’nın güçlerini birleştirmeye ve kararlı bir biçimde ilerlemeye devam edeceğine inanıyorum.

İşbirliği, uzay tarafında ortaklaşa çalışmaları da kapsıyor. Bu nedenle Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti, 2036 yılına kadar hazırlanacak Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu (ILRS) üzerine çalışıyorlar.

Bu alanda ABD de rekabet halinde olmak adına Artemis Projesi’ni ortaya koydu. Ancak oradaki amaç bambaşka. Amerikalılar, Ay’a ilk kadın ve ilk Afro-Amerikalıyı göndermeyi planlıyorlar. 

Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Çin’i ne kadar engellemeye çalışırsa, iki ülke o kadar aktif işbirliğine yöneliyor. Dahası bazı alanlarda Rusya ve Çin, ABD’yi geride bırakıyor. 

Amerikan makamları bunun farkındalar. Ancak özellikle şu anki gibi küresel pandemi zamanlarında bile birlikte çalışmak yerine saldırgan ve baskıcı bir tutum sergiliyorlar. 

İşin sonunda da olan Amerikan halkına oluyor. Amerikalı politikacılar, savunma bütçesine yüz milyarlarca dolar harcarken birçok toplumsal sorunlarını ise görmezden geliyorlar.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

ST. PETERSBURG

Rusya ve Çin arasındaki işbirliği, eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı!

Amerika Birleşik Devletleri, tüm dünyaya Rusya ve Çin’in sözde saldırganlığını anlatırken, bu iki ülke, başarılı bir şekilde işbirliği yapmaya devam ediyor. 

Gerçekleri incelediğimizde de ortada bir saldırganlık varsa bunun Amerika’dan geldiği de açıkça görülüyor.

Liderler Vladimir Putin ve Şi Cinping, ABD’nin “insan haklarını koruma” kisvesi altında başka devletlerin iç işlerine müdahaleye karşı olduklarını defalarca açıkladılar.

Liderler, hakeza tek taraflı keyfi yaptırımlara, sporun siyasallaştırılmasına ve küresel pandemi koşullarında okların bir şekilde sürekli ve haksızca Çin’e yönlendirilmesine de karşı çıkıyorlar.

Gerçekleri konuşmak gerekirse tüm bu yaptırımlara rağmen Rusya, son altı yılda sadece sanayide değil tarımda bile ilerleme sağladı. Bunu da mümkün kılan şey, izlediği ithal ikame politikalarıdır. 

Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde Rusya’nın tarımsal ihracatının 30 Milyar ABD Doları’nın üzerinde bir seviye kaydettiğini açıkladı. Bu bugüne kadarki en yüksek seviye olarak kaydediliyor. 

Açıkça gördüğümüz üzere, Amerikan yaptırımlarının işe yaramadığı bir kez daha somut verilerle kanıtlanıyor.

Öte yandan bu iki büyük Avrasya gücünün liderleri, geçtiğimiz günlerde devletlerarası işbirliğine dikkat çektiler.

Putin: “Rusya – Çin ilişkilerini eşi benzeri görülmemiş bir düzeye getirmeyi başardık ve bunu 21. Yüzyılda devletlerarası işbirliğine örnek olacak bir hale getirdik.

Şi Cinping: “Anlaşmanın ruhu sayesinde, gelecekte ne kadar engelin aşılması gerektiğine bakılmaksızın; Çin ve Rusya’nın güçlerini birleştirmeye ve kararlı bir biçimde ilerlemeye devam edeceğine inanıyorum.

İşbirliği, uzay tarafında ortaklaşa çalışmaları da kapsıyor. Bu nedenle Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti, 2036 yılına kadar hazırlanacak Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu (ILRS) üzerine çalışıyorlar.

Bu alanda ABD de rekabet halinde olmak adına Artemis Projesi’ni ortaya koydu. Ancak oradaki amaç bambaşka. Amerikalılar, Ay’a ilk kadın ve ilk Afro-Amerikalıyı göndermeyi planlıyorlar. 

Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Çin’i ne kadar engellemeye çalışırsa, iki ülke o kadar aktif işbirliğine yöneliyor. Dahası bazı alanlarda Rusya ve Çin, ABD’yi geride bırakıyor. 

Amerikan makamları bunun farkındalar. Ancak özellikle şu anki gibi küresel pandemi zamanlarında bile birlikte çalışmak yerine saldırgan ve baskıcı bir tutum sergiliyorlar. 

İşin sonunda da olan Amerikan halkına oluyor. Amerikalı politikacılar, savunma bütçesine yüz milyarlarca dolar harcarken birçok toplumsal sorunlarını ise görmezden geliyorlar.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com