Sürgün'ün 75. Yılı!.. 18 Mayıs Kırım’da nasıl anıldı!
Sürgün'ün 75. Yılı!.. 18 Mayıs Kırım’da nasıl anıldı!
- 27-05-2019 08:01
- 908
- 27-05-2019 08:01
- 908
Türk ve dünya kamuoyunun bildiği üzere 18 Mayıs tarihi Kırım ve Kırım Tatarları için acı bir tarihtir.
SSCB’nin 1941, 1942 ve son olarak 1944 yıllarında aldığı karar neticesinde Kırım Tatarları “Nazilere yardım” suçu öngörülerek Kırım’dan sürgün edildiler.
Tarihler 15 Kasım 1989‘u gösterdiğinde ise SSCB Yüksek Şurası, Kırım Tatarlarının maruz kaldığı bu sürgünü kınayan ve sürgünün “yasa dışı ve canice” olduğunu belirten resmi bir açıklamada bulundu. 1990 yılından itibaren ise Kırım Tatarları, toplu bir şekilde vatanlarına dönmeye başladılar.
Kırım’da 16 Mart 2014 tarihinde gerçekleşen referandum sonrası yarımadanın Rusya’yla birleşmesiyle birlikte sürgüne uğrayan Kırım Tatarları'nın haklarının iadesi süreci yeniden başladı.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir V. Putin‘in 21 Nisan 2014 tarihinde: “Ermeni, Bulgar, Yunan, İtalyan, Kırım Tatarı ve Alman halklarının haklarının iadesi ve halkların yeniden canlanması ve gelişimi için devlet desteğinin verilmesiyle ilgili alınması gereken önlemler” isimli 268 Numaralı Başkanlık Kararnamesi‘ni imzaladı.
Bunun ertesinde, 11 Ağustos 2014 tarihinde, Rusya; Rusya Federasyonu Hükümeti’nin kararıyla “Kırım Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehri Sosyo-Ekonomik Geliştirme Programı” isimli federal programı yürürlüğe koydu.
2022 yılına kadar sürecek bu programla birlikte; Kırım Tatarları ve yarımadadan sürgüne uğrayan diğer halkların sosyo-ekonomik gelişimi, milli, kültürel ve manevi anlamda yeniden canlandırılması ve Kırım Cumhuriyeti içerisindeki milliyetler arası ilişkilerde uyumun artırılmasını öngören adımlar atılmaya başlandı.
Her sene takvimler 18 Mayıs‘ı gösterdiğinde Kırım’da sürgün kurbanlarını anma günü düzenlenmektedir.
Bu tarih, 1994 yılında Yüksek Şura tarafından “Kırım halklarının kaderinin ayrılamaz oluşunun hatırası” sebebiyle anma günü olarak belirlenmiş ve 03 Mart 2015 tarihli Kırım Cumhuriyeti Kanunu’yla birlikte bu karar tasdik edilmiştir.
Şimdi günümüze dönelim. Bu sene 18 Mayıs’ta Kırım’da "Kırım Tatarlarının sürgününü anma etkinlikleri" kapsamında neler yapıldı?
Kırım Cumhuriyeti Milliyetler Arası İlişkiler ve Sürgün Edilmiş Halklarla İlgili Devlet Komitesi – GOSKOMNATS Başkanı Lenur A. Abduramanov, 17 Mayıs 2019 tarihinde yani sürgünün 75. yıldönümünün arefesinde; Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi – KIPU‘da gerçekleştirilen anma toplantısına katıldı.
- GOSKOMNATS Başkanı Abduramanov, KIPU’daki Anma Toplantısı’nda Konuşma Yaparken-
Abduramanov, şahsi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Bu toplantının en önemli amacı, söz konusu korkunç trajedinin anısının korunmasıdır. Günümüzde aramızda bulunan ve o dönemlere şahit olan kimselerin anlatımları sayesinde genç nesil, tarihin derinliklerine dalıp halkın acısını hissetmeyi başarmıştır.”
18 Mayıs tarihinde ise Kırım Cumhuriyeti’nin Akmescit/Simferopolve Bahçesaray şehirlerinde 1941-1944 yılları arasında sürgün edilenleri anma programları yapıldı.
Bu etkinliklere iştirak edenler, Akmescit/Simferopol’ün Privokzalniy Meydanı‘nda bulunan anıta, Kırım Federal Üniversitesi – KFU‘nun Botanik Bahçesi içerisindeki soykırım anıtına ve Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi içerisindeki “Yeniden Doğuş” anıtına çiçekler bıraktı.
-Kırım Cumhuriyeti Başkanı Sergey V. Aksenov, Yeniden Doğuş Anıtı’na çiçek bırakırken-
18 Mayıs 1944 yılında, Kırım Tatarları, yarımadadan sürgün edilirken trene bindirildiği yer olan, Bahçesaray şehrindeki Süren Demiryolu İstasyonu yakınlarında sürgün anısına 18 Mayıs 2015 tarihinde bir anıt inşa edilmişti. Bu yıl bu anıt kompleksinin bulunduğu yerde Kırım Cumhuriyeti Başkanı Sergey Aksenov, Kırım Müftüsü Hacı Emirali Ablayev, Kırım Metropoliti Lazar, Rusya Federasyonu Devlet Duması Milletvekili Ruslan Balbek, GOSKOMNATS Başkanı Lenur Abduramanov, yerel idareciler ve Kırım’da bulunan diğer inançların önderleri sürgün kurbanlarına saygılarını izhar eylediler.
Bu törene Akmescit/Simferopol, Bahçesaray, Canköy, Karasubazar/Belogorsk, Ermenibazar/Armiyansk ve Akyar/Sivastopol halkıyle birlikte üniversite öğrencileri de katıldı.
-Süren Sürgün Anıtı, 18 Mayıs 2019-
Törene iştirak edenler anıta çiçek bıraktılar. Ardından bir dizi anma konseri düzenlendi. Bu konser çerçevesinde “Haytarma Ansambli”, “Kırım Ansambli” ve Kırım Tatar Devlet Akadamik Müzik-Drama Tiyatrosu sanatçıları gösterilerini düzenledi.
Tören sonunda katılımcılar dileklerini yazdıkları balonları havaya uçurdular.
Törende konuşan Kırım Cumhuriyeti Başkanı Aksenov şunları söyledi: “Bugün, bizim tarihimizin en trajik konularından biridir. Bugün, sürgün kurbanları anma günü. Kırım’ın farklı halkları çok şey yaşadılar. Çok sayıda insan haksız yere zarar gördü.
En çok da Kırım Tatar halkı zarar gördü. Söz konusu anma günü bizim borcumuz, bir takım şartlar dolayısıyla insanlar olması gerekenden çok daha erken bir tarihte hayatlarını kaybettiler.
“Süren” adlı anıt kompleksi bize sürgün sırasında zarar gören insanları hatırlatan bir anıttır. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 21 Nisan 2014 tarihli “etnik kimliklere göre sürgün edilenlerin haklarının iadesi” ile ilgili emri sayesinde tarihî adalet sağlanmıştır.
Bizim ülkemiz, her halkın kültürünün, geleneklerinin ve tarihinin korunması ve genç nesillere aktarılması için elinden gelen her şeyi yapmaktadır.
Din adamları kendi faaliyetleri ile barış ve milliyetler arasındaki fikir birliğinin gelişiminin garantisi olduğunu göstermektedirler.”
*
Kırım Müftüsü Hacı Emirali Ablayev ise yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik duygusuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bu anlamlı günde bizim yanımızda bütün dinlerin temsilcileri bulunmaktadır. Onlara minnettarız.
Bizim aramızda dostça ilişkiler gelişti. Ve aramızdaki birliğin, sevinç ve üzüntüleri paylaşma alışkanlığımızın Kırım’ın bütün halklarına yansımasını da istiyoruz.
Her halkın kendi tarihi vardır. Bu tarihte de acı sayfalarla acı günlerin yanı sıra mutlu günler ve sayfalar da vardır. Biz şüphesiz bu tarihi unutmayacağız, onu ayrıntısına kadar bileceğiz. Ancak yalnızca bu tarihle de yaşamamalıyız.”
Tören sırasında KIPU Eski Rektörü Fevzi Yakubov, Kırım Tatar halkının potansiyelini tüketmediğini ve bu potansiyelin Kırım’a da Rusya’ya da fayda sağlayacağını dile getirdi.
Yakubov konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Trajedi, tarihi bir süreçtir. Belki de bu süreçte biz hatasız değilizdir. Ancak bu süreç, yabani, insanlık dışıdır. Günümüzde en önemlisi, geleceğe bakmaktır.
Öyle düşünüyorum ki Kırım Tatar halkı, geleceği hedeflemektedir. Kırım Tatarlarının potansiyeli tükenmemiş ve birçok şeyle biz Kırım ve Rusya’yı zenginleştirebiliriz.”
Bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği gün, Kırım Müslümanları Müftüsü Ablayev ve Kırım Pravaslavyanları Metropoliti Lazar, geçmişten ders çıkartılması ve etnik unsurlar arası birliğin bozulmaması hususunu vurguladılar.
Bunlarla birlikte 18 Mayıs 2019 tarihinde, sürgünün 75. yıl dönümüyle ilgili “Kaderlerin Trajedisi” isimli bir sergi gerçekleştirildi.
Kaderlerin Trajedisi Sergisi...
Aksenov, burada, Kırım yönetiminin sürgüne uğramış ailelerin hayatlarının düzene sokulması ve yarımadada dinler arasında barışın sağlanması için ne tür önlemlerin alındığını anlattı.
Aksenov konuşmasında şunları kaydetti:
“Sürgün edilen insanlara destek olarak 10 Milyar Ruble’den (912 Milyon TL) daha fazla bir miktar ayrıldı. İnsanlara yeni daireler verilmektedir.
Bugün biz Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi’ni ziyaret ettik ve çok büyük bir Poli-Etnik Kültür Merkezi’nin inşasına şahit olduk. Ukrayna döneminde bu projeye sadece söz verilmişti ancak uygulanmamıştı.”
Aksenov konuşmasında Akmescit/Simferopol’ün Yağmurca/Fontanmikro bölgesinde bulunan ve Kırım Tatar dilinde eğitim veren bir okuldan bahsetti.
Kırım lideri ayrıca şunları da dile getirdi:
“Beş yılda sürgün edilen halkların temsilcilerinin yoğun olarak yaşadığı yerlerde önemli sosyal konutlar, onlarca kilometre elektrik, doğalgaz ve su boru hatları inşa edildi.
Yüzlerce aileye ücretsiz konut verildi ya da şahsi çabalarla kendi konutunu inşa eden ailelere maddi yardım yapıldı.
Binlerce vatandaş, Rusya kanunlarının siyasi sürgünden zarar gören şahıslara verdiği sosyal destekten istifade etmektedir.
Hakları iade edilen Kırım halklarının dilinde onlarca kitap yayımlandı. Milli-Kültürel özerkliklere ve milli basın yayın organlarına destek verilmektedir.
Cuma Camisi’nin inşası (Doğu Avrupa’nın en büyük camisi), bizim devlet başkanlığımızın himayelerinde yapılmaktadır. Şunu da hatırlatmak isterim ki, Ukrayna döneminde bu mesele, yıllar boyunca çözülemedi.”
Geç saatlerde ise Akmescit/Simferopol’deki Lenin Meydanı’nda “Kendi Kalbinde Ateşi Yak” adlı gençlik hareketi başladı.
200’den fazla insan trajik olayların hatırasına yakılan mumlardan Rusya Federasyonu ve Kırım Cumhuriyeti haritasını yaptılar.
Akmescit/Simferopol Valisi Natalya Malenko’ya göre Kırım’ın Rusya ile birleşmesinden sonra 18 Mayıs günü, "Tüm Kırım halkını birleştiren ve pekiştiren bir gün" oldu.
Kırım’da yapılan tüm bu organizasyonlara sürgün kurbanlarını anmak için Kırım Cumhuriyeti Devlet Konseyi I. Başkan Yardımcısı Efim Fiks, Kırım Cumhuriyeti İçişleri, Enformasyon ve İletişim Bakanı Sergey Zıryanov, GOSKOMNATS Başkanı Lenur Abduramanov, Rusya Federasyonu Devlet Duması Milletvekili Ruslan Balbek, Kırım Parlamentosu Milletvekilleri, çeşitli STKlar ile gençlik oluşumlarının temsilcileri ve Akmescit/Simferopol halkı katıldı.
Bunun dışında bütün cami, kilise ve kenesalarda (Karaim halkının ibadethanesi) topluca dua ve ibadetler yapıldı.
Vatandaşlar kendi bölgelerinin barış ve refahı için dua ettiler, benzer trajedilerin bir daha asla tekrarlanmaması dileğinde bulundular.
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com
Türk ve dünya kamuoyunun bildiği üzere 18 Mayıs tarihi Kırım ve Kırım Tatarları için acı bir tarihtir.
SSCB’nin 1941, 1942 ve son olarak 1944 yıllarında aldığı karar neticesinde Kırım Tatarları “Nazilere yardım” suçu öngörülerek Kırım’dan sürgün edildiler.
Tarihler 15 Kasım 1989‘u gösterdiğinde ise SSCB Yüksek Şurası, Kırım Tatarlarının maruz kaldığı bu sürgünü kınayan ve sürgünün “yasa dışı ve canice” olduğunu belirten resmi bir açıklamada bulundu. 1990 yılından itibaren ise Kırım Tatarları, toplu bir şekilde vatanlarına dönmeye başladılar.
Kırım’da 16 Mart 2014 tarihinde gerçekleşen referandum sonrası yarımadanın Rusya’yla birleşmesiyle birlikte sürgüne uğrayan Kırım Tatarları'nın haklarının iadesi süreci yeniden başladı.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir V. Putin‘in 21 Nisan 2014 tarihinde: “Ermeni, Bulgar, Yunan, İtalyan, Kırım Tatarı ve Alman halklarının haklarının iadesi ve halkların yeniden canlanması ve gelişimi için devlet desteğinin verilmesiyle ilgili alınması gereken önlemler” isimli 268 Numaralı Başkanlık Kararnamesi‘ni imzaladı.
Bunun ertesinde, 11 Ağustos 2014 tarihinde, Rusya; Rusya Federasyonu Hükümeti’nin kararıyla “Kırım Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehri Sosyo-Ekonomik Geliştirme Programı” isimli federal programı yürürlüğe koydu.
2022 yılına kadar sürecek bu programla birlikte; Kırım Tatarları ve yarımadadan sürgüne uğrayan diğer halkların sosyo-ekonomik gelişimi, milli, kültürel ve manevi anlamda yeniden canlandırılması ve Kırım Cumhuriyeti içerisindeki milliyetler arası ilişkilerde uyumun artırılmasını öngören adımlar atılmaya başlandı.
Her sene takvimler 18 Mayıs‘ı gösterdiğinde Kırım’da sürgün kurbanlarını anma günü düzenlenmektedir.
Bu tarih, 1994 yılında Yüksek Şura tarafından “Kırım halklarının kaderinin ayrılamaz oluşunun hatırası” sebebiyle anma günü olarak belirlenmiş ve 03 Mart 2015 tarihli Kırım Cumhuriyeti Kanunu’yla birlikte bu karar tasdik edilmiştir.
Şimdi günümüze dönelim. Bu sene 18 Mayıs’ta Kırım’da "Kırım Tatarlarının sürgününü anma etkinlikleri" kapsamında neler yapıldı?
Kırım Cumhuriyeti Milliyetler Arası İlişkiler ve Sürgün Edilmiş Halklarla İlgili Devlet Komitesi – GOSKOMNATS Başkanı Lenur A. Abduramanov, 17 Mayıs 2019 tarihinde yani sürgünün 75. yıldönümünün arefesinde; Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi – KIPU‘da gerçekleştirilen anma toplantısına katıldı.
- GOSKOMNATS Başkanı Abduramanov, KIPU’daki Anma Toplantısı’nda Konuşma Yaparken-
Abduramanov, şahsi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Bu toplantının en önemli amacı, söz konusu korkunç trajedinin anısının korunmasıdır. Günümüzde aramızda bulunan ve o dönemlere şahit olan kimselerin anlatımları sayesinde genç nesil, tarihin derinliklerine dalıp halkın acısını hissetmeyi başarmıştır.”
18 Mayıs tarihinde ise Kırım Cumhuriyeti’nin Akmescit/Simferopolve Bahçesaray şehirlerinde 1941-1944 yılları arasında sürgün edilenleri anma programları yapıldı.
Bu etkinliklere iştirak edenler, Akmescit/Simferopol’ün Privokzalniy Meydanı‘nda bulunan anıta, Kırım Federal Üniversitesi – KFU‘nun Botanik Bahçesi içerisindeki soykırım anıtına ve Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi içerisindeki “Yeniden Doğuş” anıtına çiçekler bıraktı.
-Kırım Cumhuriyeti Başkanı Sergey V. Aksenov, Yeniden Doğuş Anıtı’na çiçek bırakırken-
18 Mayıs 1944 yılında, Kırım Tatarları, yarımadadan sürgün edilirken trene bindirildiği yer olan, Bahçesaray şehrindeki Süren Demiryolu İstasyonu yakınlarında sürgün anısına 18 Mayıs 2015 tarihinde bir anıt inşa edilmişti. Bu yıl bu anıt kompleksinin bulunduğu yerde Kırım Cumhuriyeti Başkanı Sergey Aksenov, Kırım Müftüsü Hacı Emirali Ablayev, Kırım Metropoliti Lazar, Rusya Federasyonu Devlet Duması Milletvekili Ruslan Balbek, GOSKOMNATS Başkanı Lenur Abduramanov, yerel idareciler ve Kırım’da bulunan diğer inançların önderleri sürgün kurbanlarına saygılarını izhar eylediler.
Bu törene Akmescit/Simferopol, Bahçesaray, Canköy, Karasubazar/Belogorsk, Ermenibazar/Armiyansk ve Akyar/Sivastopol halkıyle birlikte üniversite öğrencileri de katıldı.
-Süren Sürgün Anıtı, 18 Mayıs 2019-
Törene iştirak edenler anıta çiçek bıraktılar. Ardından bir dizi anma konseri düzenlendi. Bu konser çerçevesinde “Haytarma Ansambli”, “Kırım Ansambli” ve Kırım Tatar Devlet Akadamik Müzik-Drama Tiyatrosu sanatçıları gösterilerini düzenledi.
Tören sonunda katılımcılar dileklerini yazdıkları balonları havaya uçurdular.
Törende konuşan Kırım Cumhuriyeti Başkanı Aksenov şunları söyledi: “Bugün, bizim tarihimizin en trajik konularından biridir. Bugün, sürgün kurbanları anma günü. Kırım’ın farklı halkları çok şey yaşadılar. Çok sayıda insan haksız yere zarar gördü.
En çok da Kırım Tatar halkı zarar gördü. Söz konusu anma günü bizim borcumuz, bir takım şartlar dolayısıyla insanlar olması gerekenden çok daha erken bir tarihte hayatlarını kaybettiler.
“Süren” adlı anıt kompleksi bize sürgün sırasında zarar gören insanları hatırlatan bir anıttır. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 21 Nisan 2014 tarihli “etnik kimliklere göre sürgün edilenlerin haklarının iadesi” ile ilgili emri sayesinde tarihî adalet sağlanmıştır.
Bizim ülkemiz, her halkın kültürünün, geleneklerinin ve tarihinin korunması ve genç nesillere aktarılması için elinden gelen her şeyi yapmaktadır.
Din adamları kendi faaliyetleri ile barış ve milliyetler arasındaki fikir birliğinin gelişiminin garantisi olduğunu göstermektedirler.”
*
Kırım Müftüsü Hacı Emirali Ablayev ise yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik duygusuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bu anlamlı günde bizim yanımızda bütün dinlerin temsilcileri bulunmaktadır. Onlara minnettarız.
Bizim aramızda dostça ilişkiler gelişti. Ve aramızdaki birliğin, sevinç ve üzüntüleri paylaşma alışkanlığımızın Kırım’ın bütün halklarına yansımasını da istiyoruz.
Her halkın kendi tarihi vardır. Bu tarihte de acı sayfalarla acı günlerin yanı sıra mutlu günler ve sayfalar da vardır. Biz şüphesiz bu tarihi unutmayacağız, onu ayrıntısına kadar bileceğiz. Ancak yalnızca bu tarihle de yaşamamalıyız.”
Tören sırasında KIPU Eski Rektörü Fevzi Yakubov, Kırım Tatar halkının potansiyelini tüketmediğini ve bu potansiyelin Kırım’a da Rusya’ya da fayda sağlayacağını dile getirdi.
Yakubov konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Trajedi, tarihi bir süreçtir. Belki de bu süreçte biz hatasız değilizdir. Ancak bu süreç, yabani, insanlık dışıdır. Günümüzde en önemlisi, geleceğe bakmaktır.
Öyle düşünüyorum ki Kırım Tatar halkı, geleceği hedeflemektedir. Kırım Tatarlarının potansiyeli tükenmemiş ve birçok şeyle biz Kırım ve Rusya’yı zenginleştirebiliriz.”
Bu faaliyetlerin gerçekleştirildiği gün, Kırım Müslümanları Müftüsü Ablayev ve Kırım Pravaslavyanları Metropoliti Lazar, geçmişten ders çıkartılması ve etnik unsurlar arası birliğin bozulmaması hususunu vurguladılar.
Bunlarla birlikte 18 Mayıs 2019 tarihinde, sürgünün 75. yıl dönümüyle ilgili “Kaderlerin Trajedisi” isimli bir sergi gerçekleştirildi.
Kaderlerin Trajedisi Sergisi...
Aksenov, burada, Kırım yönetiminin sürgüne uğramış ailelerin hayatlarının düzene sokulması ve yarımadada dinler arasında barışın sağlanması için ne tür önlemlerin alındığını anlattı.
Aksenov konuşmasında şunları kaydetti:
“Sürgün edilen insanlara destek olarak 10 Milyar Ruble’den (912 Milyon TL) daha fazla bir miktar ayrıldı. İnsanlara yeni daireler verilmektedir.
Bugün biz Kırım Mühendislik ve Pedagoji Üniversitesi’ni ziyaret ettik ve çok büyük bir Poli-Etnik Kültür Merkezi’nin inşasına şahit olduk. Ukrayna döneminde bu projeye sadece söz verilmişti ancak uygulanmamıştı.”
Aksenov konuşmasında Akmescit/Simferopol’ün Yağmurca/Fontanmikro bölgesinde bulunan ve Kırım Tatar dilinde eğitim veren bir okuldan bahsetti.
Kırım lideri ayrıca şunları da dile getirdi:
“Beş yılda sürgün edilen halkların temsilcilerinin yoğun olarak yaşadığı yerlerde önemli sosyal konutlar, onlarca kilometre elektrik, doğalgaz ve su boru hatları inşa edildi.
Yüzlerce aileye ücretsiz konut verildi ya da şahsi çabalarla kendi konutunu inşa eden ailelere maddi yardım yapıldı.
Binlerce vatandaş, Rusya kanunlarının siyasi sürgünden zarar gören şahıslara verdiği sosyal destekten istifade etmektedir.
Hakları iade edilen Kırım halklarının dilinde onlarca kitap yayımlandı. Milli-Kültürel özerkliklere ve milli basın yayın organlarına destek verilmektedir.
Cuma Camisi’nin inşası (Doğu Avrupa’nın en büyük camisi), bizim devlet başkanlığımızın himayelerinde yapılmaktadır. Şunu da hatırlatmak isterim ki, Ukrayna döneminde bu mesele, yıllar boyunca çözülemedi.”
Geç saatlerde ise Akmescit/Simferopol’deki Lenin Meydanı’nda “Kendi Kalbinde Ateşi Yak” adlı gençlik hareketi başladı.
200’den fazla insan trajik olayların hatırasına yakılan mumlardan Rusya Federasyonu ve Kırım Cumhuriyeti haritasını yaptılar.
Akmescit/Simferopol Valisi Natalya Malenko’ya göre Kırım’ın Rusya ile birleşmesinden sonra 18 Mayıs günü, "Tüm Kırım halkını birleştiren ve pekiştiren bir gün" oldu.
Kırım’da yapılan tüm bu organizasyonlara sürgün kurbanlarını anmak için Kırım Cumhuriyeti Devlet Konseyi I. Başkan Yardımcısı Efim Fiks, Kırım Cumhuriyeti İçişleri, Enformasyon ve İletişim Bakanı Sergey Zıryanov, GOSKOMNATS Başkanı Lenur Abduramanov, Rusya Federasyonu Devlet Duması Milletvekili Ruslan Balbek, Kırım Parlamentosu Milletvekilleri, çeşitli STKlar ile gençlik oluşumlarının temsilcileri ve Akmescit/Simferopol halkı katıldı.
Bunun dışında bütün cami, kilise ve kenesalarda (Karaim halkının ibadethanesi) topluca dua ve ibadetler yapıldı.
Vatandaşlar kendi bölgelerinin barış ve refahı için dua ettiler, benzer trajedilerin bir daha asla tekrarlanmaması dileğinde bulundular.
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com