ABD, Suriye’de PKK ve El Kaide’yi nasıl aynı kampta toplar?

ABD derin devleti CIA, FBI, NSA'nın Biden iktidarı ile Suriye’de yeni uygulamak istediği stratejinin kilometre taşları az çok belli oldu.  

Oyun çok basit, İdlip’teki El Kaide, El Nusra veya Heyeti Tahrir Şam her ne ise bu terör örgütü ile Türkiye sınırına yakın Cezire, Kamışlı, Aynel Arap, Menbiç, Ayn İsa, Teltamir’de konuşlu PKK/YPG güçlerini aynı kampta buluşturmak. 

Amaçlanan bir diğer fayda, bölgede Ankara, Moskova, Şam ve Tahran arasında oluşan mutabakat zeminini aşındırmak.

Ayrıca PKK/YPG üzerinden ötekileştiren Kürt halkı ile AK Parti arasındaki göbek bağını kesmek.

Ancak AK Parti tabanında hatırı sayılır Kürt seçmen ve milletvekili ile STK’lar üzerinden sınırdışı Kürt yönetimleri, toplulukları ve örgütler ile kurulan bağlar nedeni ile iktidarın topyekün savaş kararı alması biraz zor görünüyor. 

Devlet ve Demirtaş arasında Kobani konusunda fikir ayrılığı yoktur!..

Bu hüküm, şahsıma ait değil. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008 yılında AK Parti’ye açtığı kapatma davasında Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu, beşer yıl siyaset yasağı istenen 71 isimden biri olan Cavit Torun söylüyor bunları.

Demirtaş ve HDP’lilere yeniden açılan Kobani davası ile ilgili, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır eski Milletvekili, hukukçu Cavit Torun, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a Kobani olayları ile ilgili soruşturma açılmasını değerlendirirken;

Demirtaş çağrı yaparken, ‘Gidin insanları öldürün’ dememiştir. Kobani’de yaşananlara dikkat çekmek istemiştir. 

Aynı şeyi Peşmerge’nin gelip Kobani’ye gitmesini sağlayan Türkiye Cumhuriyeti de yapmıştır. 

Yani devlet ve Demirtaş arasında Kobani konusunda fikir ayrılığı yoktur, fikir birliği vardır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının yerine getirilmesi lazımdır” diyor. 

Emperyalizmin yeni bahanesi İnsan Hakları İhlalleri ve sıkıştırılan Türkiye…

New York merkezli Human Rights Watch/İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye'yi, Suriye'de kontrolü altındaki bölgelerdeki Suriye vatandaşlarını yasa dışı bir şekilde Türkiye'ye naklederek, yargılamakla suçladığı raporda "2019 yılı Ekim-Aralık ayları arasında en az 63 Suriyeli'nin Resulayn bölgesinde, Türkiye destekli ‘Suriye Milli Ordusu’ (SMO) güçlerince alıkonduğu ve Şanlıurfa'da bir cezaevine nakledildiği" iddiasına yer verdi. 

Bu tür dünya kamuoyunu etkilemeye yönelik algı operasyonu içerikli haberlerle, Türkiye’nin elini kolunu bağlamak istedikleri anlaşılmıyor mu? 

ABD, Suriye’de El Kaide ile PKK/YPG'yı aynı kampta müttefik yapmayı planlıyor…

Amerikalı sığır çobanlarının bu işbirliğini fırına vermedeki niyetleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak ve Suriye kırsalını kapsayan Sincar operasyonunu durdurmak, olmazsa hızını kesmek.

Bu açıdan Suriye sahasında yaşanan yeni gelişmeler, ABD destekli PYD/YPG bölgesinin geleceği açısından da kritik önem kodunda. 

ABD, Biden'in yönetim değişikliğiyle beraber, yeniden Suriye'nin kuzeyindeki kendi çıkarları açısından kullanışlı terör koridoruna yöneldi. Plan basit ama onlar için pratik. 

Apar-topar bölgeye gönderilen ABD’lilerin ajandasında “Delta Crescent Energy” isimli ABD’li petrol şirketinin çıkarlarını sağlama almak var. Kendilerince at izini it izine karıştırarak emperyalist müdahaleyi perdelediklerini sanıyorlar. 

Projeye göre Amerikalılar, Ebu Muhammed El Colani liderliğindeki Heyeti Tahrir El Şam örgütüne Suriye’nin batısını   bırakıyor. Çünkü Heyet Tahrir Şam (HTŞ), tek kalesi konumundaki İdlib vilayetinde denetimi elinde tutuyor. 

Neden Ebu Muhammed El Colani?

ABD’de, Çin ortaklı Carnegie Küresel Politika Merkezi gibi “Think-Tank”ler uzun süre Ebu Muhammed El Colani’nin, ABD ile uzlaşı yanını öne çıkararak “ABD tarafından değerlendirilebileceği” yorumları yapmıştı. Anlaşılan şimdi zamanının geldiğini düşünüyor olmalılar.

-Ebu Muhammed El Colani-

Culani'nin ABD destekli pragmatik politikasının Türkiye'nin işine geldiği söylenebilir. Türkiye, İdlib'deki varlığıyla Rusya ve Şam güçlerinin kente girmesini engelledi. 

Ankara, İdlib'de Culani'nin savaştığı diğer cihatçı grupları destekliyor ve vilayetin tamamen Culani'nin kontrolüne geçmesini de istemiyor.

Culani, yakın dönemde TSK’nin Fırat’ın doğusuna yapılacağı açıklanan operasyonu desteklediğini söylemesiyle de gündeme geldi. 

Culani ve liderlik ettiği gruplar, Suriye savaşı boyunca YPG ve SDG ile karşı karşıya geldikleri her yerde çatışmalara girdi.

Şimdi AmerikalıMandrake’ bozuntuları sözde birbirine düşman iki terör örgütünü nasıl aynı amaca hizmet ettirecekler? 

Delta Crescent Energy

ABD planına göre; PKK /YPG terör örgütünün payına düşen Suriye’nin kuzeydoğusu. Böylelikle Libya ve Suriye sahalarında Rusya ile dengeyi sağlamaya odaklanan Biden ekibi, bu süreci Türkiye’nin bölgesel etkinliğini test etme vesilesi görüyor. 

Bir Amerikan şirketi Delta Crescent Energy, Suriye kuzeyinde petrol çıkartmak için terör örgütüyle temasta.

Diplomat, özel harekatçı ve avukat kurucuları olan şirket, ABD ve diğer küresel emperyalistler tarafından Suriye’ye uygulanan yaptırımlardan da muaf. 

Şubat 2019'da vergi avantajları ile bilinen Delaware eyaletinde kurulan Delta Crescent Energy LLC'nin ortakları arasında ABD'nin Danimarka eski Büyükelçisi James Cain, Özel kuvvetlerin (Delta Force) deneyimli eski ismi James Reese ve İngiliz petrol şirketi GulfSands'in eski yöneticisi John P. Dorrier Jr. bulunuyor.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Suriye Demokratik Güçleri ile ABD'li bir enerji şirketi arasında yapılan petrol anlaşmasını "terörizmin finansmanına destek adımı" diyerek tepki göstermişti. 

Bölgedeki çatışmaların temelini, sadece M4 karayolunun kontrolü oluşturmuyor. İskender'in kılıcı ile Gordium kördüğümünden daha karmaşık bir durum söz konusu. Bölgenin etnik yapısına uygun tam bir Arapsaçı.

Suriye, Rusya ve İran’ın Suriye’nin doğusundan Akdeniz’e kadar uzanan bu yolun belirli kısımlarını, Türkiye de dahil olmak üzere taraflar kontrol altına almak istiyor. 

Yakın bir zamanda, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın, beraberindeki heyetle birlikte yakın zaman önce Suriye'nin başkenti Şam'a gittiğini, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Mirî Şiblî açıklamıştı. 

Şiblî, iki ülke istihbarat yetkilileri arasında gerçekleşen temas sırasında Suriye topraklarını da kapsayan Sincar operasyonu hakkında anlaşmalara varıldığını söylemişti. 

Amerikalıların hesabı belli, Heyeti Tahrir El Şam ile PKK /YPG terör örgütlerini Delta Crescent Energy petrol şirketinin paralı askerleri yapmak.

Sahi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin korkulu rüyası Türkistan İslam Partisi bu plana boyun eğer mi? 

 Evdeki pazarlık her zaman çarşıya uymaz. Kedi, sürekli kaymak yemez.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Seçilmiş Kaynakça

https://medyascope.tv/2021/02/01/eski-akp-diyarbakir-milletvekili-cavit-torun-kobani-konusunda-devlet-ve-demirtas-arasinda-fikir-ayriligi-yoktur-fikir-birligi-vardir/

https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyeye-suriyeden-yasa-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1-nakil-su%C3%A7lamas%C4%B1/a-56441876

https://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-sinirlari-disinda-baski-uygulayan-ulkeler-arasinda-/5764201.html

https://tr.sputniknews.com/columnists/202102021043714142-suriye-rusya-ve-iran-abd-destekli-pydypgye-karsi-harekete-mi-geciyor/

https://www.google.com/amp/s/amp.dw.com/tr/ankaradan-sdgnin-petrol-anla%25C5%259Fmas%25C4%25B1na-tepki/a-54416481

https://www.google.com/amp/s/amp.evrensel.net/haber/374039/muhammed-culani-gecmisi-el-kaideyle-bagi-katliamlari

https://carnegie-mec.org/about/kerr/?lang=en

...