- 03-07-2019 02:07
- 769
Merkel’in Rusya’yı karşısına almama ve İngiltere’nin Brexit’le AB’den ayrılması gibi konularda izlediği politika kimleri rahatsız ettiyse Merkel sonrası Almanya için çoktan hazırlıklar başladı.
Merkel'in parti liderliği için yeniden aday olmayacağını açıklamasının ardından yerine geçen isim Genel Sekreter Annegret Kramp-Karrenbauer. 9 Ağustos 1962 Almanya Völklingen doğumlu.
Karrenbauer tıpkı Merkel gibi siyasete rasyonel yaklaşımı ile tanınıyor.
Sosyal olarak muhafazakar ve eşcinsel evliliğe karşı çıkmakla tanınan Karrenbauer, aynı zamanda asgari ücret ve işçi haklarının güçlü bir destekçisi.
Avrupa Güvenlik Konseyi ve Avrupa Ordusu kurulması için Merkel’le aynı fikirde olan Merkel’in halefi Karrenbauer, pazar günleri kiliseye gidip, Cuma günleri et ve yağlı gıda yemeyecek kadar sıkı bir Katolik.
Alman derin devleti, Merkel’i göndermek için zehirliyor mu?
Merkel’in Rusya’yı karşısına almaması ve İngiltere’nin Brexit’le AB’den ayrılmasına çanak tutması gibi konularda izlediği politikaya karşın, NATO’nun yüzde 2’lik askeri harcama hedefini kabul etmesi ve Almanya’nın Afganistan’da ve Doğu Avrupa’da ABD ile yan yana yaptığı askeri operasyonlarına destek vermesi, küresel Alman derin devletini uzun süredir rahatsız ediyor.
Bu ay 65 yaşına giren Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yüzü eskidi.
Geçtiğimiz haftalarda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'i askeri merasimle karşılarken istemsizce titrediği ve ayakta durmakta güçlük çektiği gözlenmişti.
Merkel'in Alman milli marşı çalınırken titremeye başladığı görüntüler tüm dünyada konuşulmuştu.
9 gün aradan sonra Merkel, Japonya’daki G-20 Zirvesi’nde tören sırasında yine titrerken görüntülendi.
Alman Bild gazetesi, bu titremenin sebebinin gerçekten yorgunluk ve susuzluktan kaynaklanabileceğini yüksek ateş, sıtma, panik atak, multiple skleroz (MS) veya Parkinson hastalığında rastlanan bir durum olabileceğini gündeme getirdi.
Bizde olsa “Ey Türk Titre ve Kendine Dön” derdik!..
Merkel’in kendisine dönmesi ihtimal dışı çünkü daha önceki dönemlerde 2021 yılında bitecek yasama dönemi sonuna kadar başbakanlık görevinde kalacağını açıklamıştı.
Alman derin devletinin 2021’e kadar Merkel’e tahammül etmeyeceği anlaşıldı.
Merkel’in çekilmesini hızlandırmak için Türkiye’de merhum Bülent Ecevit’e yapıldığı gibi yanlış tedavi uygulandığını söyleyenlerden tutun da Alman derin devletinin Merkel’i yavaştan zehirlediği de iddialar arasında.
Merkel’in gitmesi için sağlık sorunları bahane ediliyor.
İngiltere Başbakanı Theresa May’ın suyunu kim kaynattı?
Theresa May, Temmuz 2016'da Muhafazakar Parti lideri ve İngiltere'nin ikinci kadın başbakanı olmuştu.
Ancak İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması (Brexit) ile ilgili planlarına parlamentodan destek bulamadığı için uzun süredir baskı altındaydı.
May, AB ile yaptığı Brexit anlaşmasını üç kez parlamentoda oylamaya sundu, ancak destek alamadı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi ile bu konuda yapılan görüşmeler de sonuç vermemişti.
Kabine üyeleri arasında Brexit anlaşmasına açıktan karşı çıkanlar çoktu.
Muhafazakar milletvekilleri arasında da May'in istifasını isteyenler çoğalınca May istifa kararı almak zorunda bırakıldı.
Aslında Almanya ve İngiltere’de ne oldu?
Avrupa Birliği’nin izlediği kemer sıkma ve militarist politikalara karşı artan toplumsal öfke ve protestolar, Avrupa genelinde, geleneksel iktidar partilerine görülmemiş düzeyde çöküş yaşattı.
Almanya’da, geleneksel muhafazakâr ve sosyal demokrat partilerin toplam oyu yüzde 43’e; İngiltere’de yüzde 23’e, Fransa’da yüzde 15’e ve İtalya’da yüzde 32’ye geriledi.
Avrupa burjuvazisi, varlığını sürdürülebilir boyuta taşımak için yeni bir siyasi çerçeve çizme çabasında. Çünkü kentsoylu toplumsal talepler amansızca sağa kayışını sürdürüyor.
Sermayesini 2008 çöküşünün ardından acımasız bir kemer sıkmayla finanse edilen devlet borcunun çok büyük miktarda arttırılmasıyla biriktiren Avrupa mali aristokrasisi, muazzam bir servet ve güç toplamış durumda.
Avrupa Birliği, Avrupa kapitalizminin temellerini dinamitleyen jeopolitik ve ekonomik çatışmaların ortasında makas değiştirme zorunda bırakıldı.
Neden mi?
Çünkü ABD’nin İran’a karşı saldırı tehdidi, NATO’nun Doğu Avrupa’da süregiden ve nükleer silahlı Rusya’yı hedef alan askeri yığınağı, ABD’nin hem Çin’e hem de Almanya’ya karşı ticaret savaşı tehditleri ve İngiltere’nin AB’den çıkış muamması, Avrupa burjuvasının sağa kayış sürecini hızlandırdığı gibi, Avrupalı emperyalist güçlerin tamamının, ordularını ve polis devleti aygıtlarını güçlendirmesine de imkan sundu.
Sonuçta Avrupa politikası aşırı sağcı evrimini ve çizgisini belirginleştirdi.
Türkiye sağa mı kayıyor sola mı?
31 Mart Belediye Seçimleri, 23 Haziran’da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimlerinin yenilenmesiyle tamamlandı.
AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin Cumhur İttifakı ağır bir yenilgiye uğradı. Aslında seçimin kaybedeninin MHP değil AK Parti olduğu kesinleşti.
Büyüyen ekonomik kriz ve savaş gerilimi koşullarında 31 Mart seçiminin İstanbul ayağını iptal ettiren AK Parti bürokrasisi, seçim sonucuna yansıyan halk öfkesinin toplumsal bir başkaldırıya dönüşme potansiyelini göz önünde bulundurarak seçim sonucunu hızla kabul etti.
AK Parti ve MHP başkanları kesin ifadeyle 2023 yılına kadar seçimin gündemlerinde olmadığını belirtseler de, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 31 Mart yerel seçimine dair yaptığı ilk açıklamada; "Göreceksiniz, buradan söylüyorum AK Parti iktidarının devam etme şansı yok. Cumhurbaşkanlığı sistem, içerisinde bir çözüm yok" sözleriyle yeni sürece dikkat çekmişti.
İstanbul, Ankara, Antalya gibi büyükşehirlerin kaybedilmesi, üretim ve sanayi bölgelerinde oyların düşmesi, AK Parti’nin güçlü olduğu bölgelerde gerilemesi, parti örgütlerinde yaşanan durgunluk nedeniyle ilk aşamada parti yönetimi ve bakanlar kurulunun değiştirilmesi söz konusu.
Yeni süreçte daha önceden birleştirilen bazı bakanlıklar yeniden ayrılacak. Buna göre ilk ayrılacak bakanlık, Hazine ve Maliye Bakanlığı.
İkinci bakanlık Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Aile ve Çalışma Bakanlıklarına dönüştürülüyor.
Üçüncü ayrılacak bakanlık ise Ticaret Bakanlığı. Ticaret ve Gümrük Bakanlıkları olarak yeniden düzenleniyor.
Önümüzdeki süreçte Türkiye'de muhafazakâr demokratların iktidarda kalması toplumsal dinamikler açısından mümkün olmadığı gibi Avrupa ve Avrasya hattında sert esen değişim rüzgarı nedeniyle de imkan dışı.
Ulusalcı, sosyal demokrat, laik bir çizgideki iktidar değişikliği kapıda.
"İstanbul Hükümeti"ne karşı "Ankara Hükümeti"!..
Bir süredir İstanbul’da iktidar yanlısı bir gazetede çalışan haber kaynağım, yeni bakanlar kurulunun sürpriz isimler içereceğini söyledi.
Benim dikkatimi çeken sözü ise “İstanbul Dükalığı”nın ukalalığına karşı güçlü bir “Ankara Hükümeti” listesinin hazırlandığını söylemesi oldu.
"Komplo haberler"e göre bu gece uzun olacak!..
Washington ve Moskova'da olağandışı hareketlilik yaşanıyor.
ABD başkanı Trump'ın öldüğü bilgisi VAR.
ABD askeri kaynakları tanklar ve zırhlı araçların Washington DC’ye sevkedildiği bilgisini paylaştı.
ABD ile Rusya arasında nükleer bir çatışma yaşandığı ya da nükleer bir kaza olduğu söyleniyor.
ABD, Rusya, Çin ve AB en üst düzeyde teyakkuza geçti.
ABD Başkan Yardımcısı Pence'in uçağı havada geri döndürülerek Beyaz Saray'a çağrıldı.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, “Washington'da kalmasını gerektiren bir durumun ortaya çıkmasıyla” birlikte seyahat planını iptal ederek Beyaz Saray'a döndü.
Rusya Deniz Kuvvetleri için okyanusu inceleyen Rus su altı araştırma gemisinde 1 Temmuz'da yangın çıktığı, biyometrik ölçümlerin yapıldığı sırada çıkan yangında 14 denizcinin öldüğü belirtilmişti. Yangının "Loşarik" adıyla bilinen ve nükleer enerjiyle çalışan istihbarat denizaltısında çıktığı öne sürülüyor.
Pence'ten kısa bir süre önce Savunma Bakanı Şoygu ile bir görüşme planlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 14 Rus denizcinin hayatını kaybettiği yangın nedeniyle programını iptal ettiği ortaya çıktı.
Aynı saatlerde Avrupa Komisyonu Güvenlik Konseyi de Brüksel'de acil bir toplantıya çağrıldı. Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi'nin de acil olarak toplandığı ileri sürüldü.
Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un'un özel jeti Rusya üzerinden geçerken “S-400’ler” tarafından tehdit edildiği, jetten haber alınamadığı iddiaları da havada uçuşuyor.
Bir diğer haber de İran'ın karıştığı, ABD’nin müdahalede bulunduğu şeklinde.
Bu geceye bakılırsa yaşanılanlar Thomas Hobbes’un “Bellum omnium contra omnes/Herkesin herkese karşı savaşı" sözüyle ifade edilebilir.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete