- 29-08-2020 22:37
- 701
Berlin'de hiç sokağa çıkma yasağı ve sokakta maske takma zorunluluğu getirilmemiş, 65 yaş üzerine ve çocuklara ev hapsi de olmamış.
Ve buna rağmen milyonlarca insan, bu şarlatanlığa karşı sokaklara döküldü...
“Zeki ve cesur” olan ise bizim millet tabii...
Ve Berlin’de beklenen “kov-it önlemleri”ne karşı büyük gösteriye yasak açıklanmış sonunda.
İlk değil, sonuncu da olmayacak orada.
Bunu da takacaklarını hiç sanmıyorum.
Sonuna kadar gidecekler.
Almanya Anayasası 20. madde 4. fıkrası, “her Alman vatandaşına keyfi faşist uygulamalara direnme hakkı” veriyor.
Sütten ağzı yanan...
Tamam!..
Sokağa da çıkma ama susma, tırsma, bunlara çanak tutma ve başkalarından da bekleme artık.
Halkın ‘gönüllü’ lafıyla deneylere kobay yapılması ve “ihbar hatları”na kadar geldik çattık.
Aşı yeni dünya düzeninin truva atı silahı.
Konunun uzmanı Dr. med. Guido Hofmann, “yeni aşıların gen deneyleri olduğunu ve ‘önlem’ adı altında yapılanların hiçbir şekilde bir virüsle ilgisi olmadığını…” söylüyor.
Sağlık kurumları, dış mihraklar tarafından işgal edilmiş, sağlık görevlileri bunların tahakkümlerine memur edilmişbir ülkenin, başka şekillerde işgal edilmesine de gerek yok herhalde.
Sahi, Sağlık Bakanlığı logosu ne zaman, neden, nasıl, değişmiş ve merkezindeki neyin, kimin sembolü soran, bakan, bilen var mı?
“Kov-it” harici hiçbir sağlık meselesi kalmamış ve korkuyla telkin, bağışıklık sistemini etkilemiyormuş gibi davranılmasını da mı tuhaf bulmuyorsun artık?
Önceleri, “çoğu hastalığın temeli stres” diyenler de bunlardı.
Her şey bir yana; maske hurafesi gerçek olsaydı
Sağ. Bak. herkese günlük en az 6-7 adet tek tip denetlenmiş maske dağıtmak ve de KULLANILMIŞ MASKELERİ “TIBBİ ATIK” OLARAK TOPLATMAK ZORUNDAYDI.
Kimse kullanılmış maskeleri, oraya-buraya koyamaz ve çöpe dahi atamazdı!
Bu artık, memleket millet ve çocuklarımızın geleceği meselesine döndü.
Sonra kimse “kandırıldık” deyip, ağlamasın!
Araştırana, bakana, görene her şey kabak gibi ortada.
Yalnız, şuna da katkı oldu ki; Muhalefet, medya alayının da ne mal olduğu net olarak ortaya çıktı.
Siyasetin, danışıklı dövüşlerinin toptan kime-neye hizmet ettiği de...
Artık herkes ama herkes her türlü siyasi görüşü, etiketi, geyiği bir kenara bırakıp bunlara uyanmak ZO-RUN-DA!
Birlik olma vakti.
Allah, tez vakit hepimize, kendimizin kullandığı akıl, fikir, düşünce gücü ve devletin millet de demek olduğu idrakiyle halkına hizmet eden görevlileri versin inşallah.
.
Sümeyya Demirel, dikGAZETE.com