- 17-02-2025 07:53
- 1600

Avrupa, Trump’a blöf yapmak için Ukrayna’yı kullanmak istiyor
MOSKOVA
Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna yeniden oturmasının ardından daha önce de sık sık karşı karşıya geldiği AB ile yeni bir kriz kapıda. Önceki başkanlık döneminde Donald Trump, ulusal güvenlik gerekçesiyle devreye aldığı ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulama kararı almıştı. 2018 yılında aldığı bu karar, AB ile gerilimin fitilini ateşleyen ilk hamle olmuştu. AB de yüzlerce farklı ABD ürününe gümrük vergisi uygulamaya başlamıştı. AB'nin misilleme kararının ardından da Trump, Avrupa’yı otomotiv sektörü üzerinden tehdit etmişti. Çünkü Avrupa Birliği ülkeleri için otomotiv sektörü oldukça önemliydi.
AB, 2023 yılında ABD'ye 502,3 milyar avro ihracat yaparken ABD'den 346,5 milyar avroluk ithalat yaptı. Böylece, AB, 2023'te ABD ile mal ticaretinde 155,8 milyar avro fazla verdi. Trump’ı da rahatsız eden durum bu. AB, önceki yıl ABD’den 396,4 milyar avro hizmet ithal ederken, ABD'ye 292,4 milyar avro hizmet ihraç etti. Hizmet ticaretinde ise AB, ABD'ye 104 milyar avro açık verdi. ABD'nin AB'deki doğrudan yabancı yatırım miktarı 2,7 trilyon doları, AB'nin ABD'deki doğrudan yabancı yatırımları toplamı da 2,4 trilyon doları buluyor.
Tüm bu rakamlar üzerinden baktığımızda “Önce Amerika” sloganıyla Amerika’nın önceliğini pragmatistçe bir yaklaşımla iç dünyasına çekmeye çalışan Trump, AB’nin stratejik ortaklıkta kendilerine ekonomik anlamda büyük zararlar verdiğini hesaplıyor.
AB ise Trump’ın yönetiminden önceki dönem yaşadığı kötü tecrübeler nedeniyle pek hoşnut değil. Trump, geçtiğimiz Ocak ayında göreve gelmesiyle birlikte Amerikan çıkarlarını gözeterek birçok önemli kararnameye imza attı ve atmaya da devam ediyor.
Bugün baktığımızda Donald Trump’ın önceki dönemine oranla daha çok Amerikan çıkarlarını gözetecek cesur kararlar alacağını da öngörebiliyoruz. İşte tam da bu noktada AB yine Trump ile karşı karşıya gelmek istemiyor.
2018 yılında Avrupa Birliği’nin Donald Trump’a karşı hiçbir kozu yokken sadece ABD’ye gümrük vergisi üzerinden karşılık verebilmişti. Donald Trump artık dış politikada AB’yi rahatsız edecek kararlar da almak istiyor.
Donald Trump, Ukrayna’daki çatışmanın sebebi olan ülkesini yine bu durumdan çıkarmak istiyor. Rusya’nın Ukrayna’da ilerleyişi ve hedeflerine ulaşma konusundaki ısrarından dolayı Donald Trump bu durumun ABD’ye zarar verdiğini görüyor. Çünkü Joe Biden yönetimindeki ABD, Ukrayna’daki çatışmanın başladığı 24 Şubat 2022 tarihinden sonra Kiev rejimine milyarlarca dolar yardım yaptı ve yine milyarlarca dolar tutarında silah gönderdi. Avrupa ülkeleri de Kiev rejimine büyük destekler verirken Zelenskiy’in tabiriyle Kiev rejiminin savaş bütçesine ABD’nin katkısı yüzde 20’yi aştı.
Donald Trump, Ukrayna’nın kendileri için yeni bir yük oluşturmasını istemiyor. Sadece Amerika’nın gücünü emen ancak karşılığında hiçbir başarı gösteremeyen Kiev rejimi ordusu tüm destekleri yutan kara bir deliğe dönüştü. Bu nedenle Donald Trump, Ukrayna krizini Rusya ve Ukrayna tarafının da katılımıyla müzakereler yoluyla çözmek istiyor. Bunun için somut girişimleri var.
Muhtemelen Donald Trump’ın bu çabası da karşılık bulacak.
Ancak Donald Trump’ı kaygılandıran unsur, Kiev rejiminin başındaki aktör Vladimir Zelenskiy değil Avrupa Birliği ülkeleri olmalı.
Avrupa Birliği’nin üyeleri, Donald Trump ile yeni bir ekonomik savaşa girişmek istemiyor. Eğer zaten bu savaş yeniden körüklenirse AB ülkeleri büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya kalabilir.
Bu nedenle AB ülkelerinin artık Ukrayna kozu var. Donald Trump’ın kendilerine bulaşmaması için de Ukrayna’daki krizin sona ermesi onlar için çok cazip olmayabilir. Trump’ın odağı Ukrayna’daki krizin çözümünden sonra tekrar Avrupa Birliği ile ekonomik durumların ele alınması olabilir. Trump, AB ile ticaretinde daha fazla zarar etmek istemiyor. Ancak AB, ABD ile ekonomik krizde büyük bir çöküntü yaşayabilir. Avrupa’nın lokomotif sektörü olan otomotiv sektörü tamamen dibe vurabilir. İşte bu durumda Avrupa’nın artık ayakta kalma şansı da olamayabilir.
Tüm bu durum göz önüne alındığında Avrupa Birliği ülkeleri, Kiev rejimine daha fazla askeri ve ekonomik destek vermek için ‘açık’ görüşmeler yapıyor. Örneğin Fransa’nın da başını çektiği bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Ukrayna’ya 100 – 150 bin askeri gönderme gibi bir plan konuşuluyor. Bu plan çok olası görünmese de bunun konuşulması bile AB’nin çaresizliğini gösteriyor.
Tam da barış zamanında Avrupa’nın böyle bir hamlesinin tek bir açıklaması olabilir; “Vladimir Zelenskiy bizim elimizde. AB’ye bulaşırsan savaşı bitirmeyiz!”
İşte bu da Ukrayna’daki krizin çözümünde büyük bir engel görünebilir.
Zaten İstanbul’da gerçekleşen Ukrayna – Rusya heyetleri arasındaki müzakereleri sonlandırma talimatı verenler İngiltere ve Avrupa’nın diğer ülkeleri değil miydi?
Avrupa tekrar yine aynı stratejiyle Donald Trump’a karşı Zelenskiy kozunu oynayacaktır.
İşte tam da Ukrayna’daki krizin çözümünü isteyenler Kiev rejimi ordusunun basit provokasyonlarını değil de ABD ile yeni bir ekonomik savaşa dahil olmak istemeyerek Vladimir Zelenskiy kozunu elinde tutan Avrupa Birliği ülkelerine dikkat etmeli.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com