Baba evi CHP’nin günah galerisi ve ‘evin kölesi’ Mansur

Baba evi CHP’nin günah galerisi ve ‘evin kölesi’ Mansur

Baba evi CHP’nin Günah Galerisi ve ‘evin kölesi' Mansur

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yılların siyasetçisi. Meclisi de biliyor meydanı da.

Peki neden gaf üstüne gaf yapıyor? Genel Başkanlık Koltuğuna oturmasından kısa bir süre içerisinde yerel seçimlerin yapılacak olmasının heyecan ve tedirginliğini aynı anda yaşıyor olabilir.

Özgür Özel, liderliğini ispat için büyük bir çaba ile koşturuyor, konuşuyor ama sınavın sorusunu es geçen öğrenci gibi bazen tekliyor. Konuşmasının içeriğine aldığı bazı sözleri seçerek mi ya da bilmeyerek mi sarf ediyor?

“Söz uçar” derler ama işte bazen uçmuyor.

Özgür Özel, mitinglerde “Mustafa Kemal” adına oy istiyor.

Özel’e göre Mustafa Kemal Paşa; Cumhuriyet’in Kızları ve Mustafa Kemal’in Askerleri”nin, 31 Mart’ta sandığa sahip çıkmalarını ve CHP’ye oy vermelerini istiyor. Özgür Özel, Sembolizm üzerinden oy toplamaya çalışıyor. Sanki rüyasında Mustafa Kemal’le konuşuyor; sabah kalkınca hemen unutmadan, fısıldamak ister gibi bir haleti ruhiye ile seçmenleriyle buluşuyor.

Özgür Özel, hakikatı örtmek için Mustafa Kemal’in adını dar kalıba sokarak siyaset yapıyor.

Hakikat neydi?

Hakikat, CHP ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) arasındaki “Kent Uzlaşısı” adı altında kurulan ittifaktı.

Bakmayın siz, Özgür Özel’in mahcubiyetine!..

Gizli kapılar ardında kurulsa da ete-kemiğe bürünmüştü Kent Uzlaşısı.

DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın Özgür Özel’e “Cumhuriyet Halk Partisi'nin Eş Başkanı diyesim geldi” sözüyle bir kapı aralanmıştı.

Meclis’te yer alan iki partinin görüşmesinde, bir araya gelmesinde ne sakınca var diyebiliriz.

Mesele, DEM’in Kandil’deki Savaş Baronları ile yani PKK Çatı Terör Örgütü ile organik bağını sürdürmesi. Meclis’te ve siyasi arenada DEM’in bağımsız hareket edemeyişi; acaba ‘ne derler’ baskısını iliklerine kadar hissetmesi.

Mesele, DEM’in kendisine oy veren seçmenin hak ve taleplerini görmeyip, sahte gündem ile meşgul olması. DEM’in kendisine oy veren Kürtlerin iradesine ipotek koyması.

Mesele, DEM’in Kürt halkının örf ve adetlerini yani İslam’dan beslenen yaşama tarzını değiştirmeyi öne alması; feminizm, materyalizm ve ailesiz toplumu dayatması.

DEM için söylenecek o kadar çok söz var ki!

Kent Uzlaşısının kardeşi de var; Türkiye İttifakı.

Sosyolojik olarak “Kent Uzlaşısı”nı kaldıramayacak belde ve şehirler için “Türkiye İttifakı” piyasaya sürülecekti. İstanbul’da “İstanbul ittifakı”, bütün Türkiye’de “Türkiye İttifakı”.

CHP ile DEM ittifak kurmuşlar ne var bunda” derseniz; bu iki parti, adresi Londra’da olan Sosyalist Enternasyonal adlı uluslararası bir örgütün üyesi.

Kökenleri işçi hareketinin ilk uluslararası örgütlerine kadar uzanan Sosyalist Enternasyonal, Frankfurt Kongresi'nde yeniden kurulduğu 1951 yılından bu yana, bugünkü haliyle varlığını sürdürüyor.

Sosyalist Enternasyonal, sosyal demokrat, sosyalist ve işçi partilerinin dünya çapındaki örgütüdür. Şu anda tüm kıtalardan 132 siyasi parti ve kuruluşu bir araya getiriyor. ‘Daha Adil Bir Dünya’ sloganını kullanan Sosyalist Enternasyonal’in üyeleri arasında; Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Latin Amerika’dan siyasi partiler var.

CHP ve DEM, bu örgütte beraberce Türkiye’yi temsi ediyor.

Sıkı durun!..

PKK Çatı Terör Örgütünün Suriye’deki siyasi uzantısı PYD (Partiya Yekîtiya Demokrat/ Demokratik Birlik Partisi) ve yine PKK’nın Irak ve İran’da ki siyasi oluşumları da bu örgüte üye.

CHP belki de Sosyalist Enternasyonal’de PKK iltisaklıları ile beraberce oturup kalkıyor olabilir. Ortak karar alıp, uluslararası politikaya yön veriyorlardır.

Özgür Bey bu konuda bilgi verirse seviniriz.

CHP geçmişte, PYD için “terör örgütü değil” demişti.

Türkiye’nin Irak ve Suriye topraklarında PKK Terör Örgütüne mahalinde müdahale etmesine değişik gerekçelerle karşı çıkan CHP’nin tutumu elbette Kandil’de takdir edilecekti.

PKK Çatı Terör Örgütü yöneticilerinin Türkiye siyasetine müdahil olma çabası gözden kaçmıyor. Her seçim döneminde; AK Parti ve Cumhur İttifakına karşı “anti-faşist blok” söylemi karşılık buluyor.

Türkiye siyasetinde, sözde aktör gibi davranan PKK’nın bu durumu, CHP tarafından görmezden geliniyor.

KCK, Türkçe tam adı ile “Kürdistan Topluluklar Birliği” (Kürtçe: Koma Civakên Kurdistanê) Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Terörist Besê Hozat, 2021’de yaptığı açıklamada; “CHP’nin Kürt sorunu üzerine yaptığı hamle önemlidir. Bir nedeni seçimlerdir ama en önemli nedeni de artık Türkiye’de kim iktidara gelmek ve iktidarda kalmak istiyorsa, Kürt sorununu çözmek zorunda Türkiye’de demokratikleşmenin yolunu gösteren bir deklarasyondur. HDP’nin hamlesi bütün muhalefeti güçlendirdi. Muhalefetin sağlam ortak duruş geliştirmesi AKP-MHP iktidarını çok sıkıştırdı” demişti.

Kırk yıldır terör estiren, Kürt-Türk ayırt etmeden insanları katleden, güneydoğuda ekonomik yatırımlara darbe indiren PKK ile mücadelede yeni safhaya geçilse de CHP çizgisinde seçmenin gözünde PKK’dan ziyade bitirilmesi gereken AK Parti.

CHP, DEM Parti ilekent uzlaşısıkapsamında İstanbul Esenyurt’ta Ahmet Özer’i aday göstermişti.

Özgür Özel, Esenyurt’taki mitingde; FETÖ Terör Örgütü’nün darbe girişimine karşı sokağa çıkan vatandaşları skandal sözlerle hedef aldı;

Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen, kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz akşamı çağrısı üzerine, bu milletin evlatları; çakal, sırtlan ve it sürüsüne dur deme cesareti göstermişti.

Küresel Emperyalist Güçlerin unuttuğu; İslam’la yoğrulmuş bu toprağın çocuğu, dün Galiçya, Yemen, Fizan ve Çanakkale’de düşmana dur demiş, şehit olanlar Kefensiz Gömülmüştü.

Bu vatanın çocuğu, Küresel Şer Odaklarının kuşatma ve çevreleme hareketine karşı dün olduğu gibi tekrar kefensiz gömülmeyi göze alarak dur demeyi bilir. Bundan eminiz.

CHP ve Özgür Özel bilmeyebilir. Şehit, üzerindeki elbiseyle defnedilir; kefensiz. Seküler Laikliğin koruyucusu CHP’ye göre bu kavram, havada asılı kalır, kimse eline bile almak istemez.

Tabii, şu söylenilebilir; “bu gaf değil, gerçeği söylüyor.” Özgür Özel’e göre söylenmesi gereken hakikat bu olabilir

Özgür Özel, kıpırdanmaya çalışan FETÖ Terör Örgütü iltisaklılara gönderme mi yapıyor?

Dedesi Çanakkale’de kefensiz yatanlar” sadece CHP’de mi toplandı

Özgür Özel; milliyetçi-muhafazakâr demokratlardan Kürt demokratlara; Kürt, Türk, Laz, Çerkes, Selaniklilerden, Bulgaristan Türklerine, toplumun tüm etnik kesimlerinden oy istiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğu bilinmesine rağmen cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi “Ben Aleviyim, Hak-Muhammed-Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslümanım dediği gibi; Özgür Özel de soyunun bir tarafının Selanik diğer tarafın da Makedonya (Üsküp) olduğunu söyleyerek soy üzerinden oy istiyor.

Özgür Özel’e göre, CHP baba evi. Ama ne ev

Kemal Kılıçdaroğlu’nun: “Geçmişte partimizin de hataları oldu, helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım” dediği gibi; baba evi CHP’nin günah galerisi dolu.

CHP; Anadolu ile helalleşti mi? CHP, henüz ne tövbe etti ne de helalleşti.

Sayın Özel; ne zaman Helalleşeceksiniz?

Muhafazakâr demokratlardan oy isteyen Özgür Özel, aynı zamanda Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde alkol bulunmadığından şikayetçi. Yani seçilmeleri durumunda alkol satışının yaygınlaştırılacağının müjdesini veriyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sözlerine de yer verelim. Günah çukuruna boğulan CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Mansur Yavaş, kirli pazarlıkların içerisinde yer almıştı.

Büyük Pazarlıkla aslında CHP’ye transfer olan Mansur Yavaş; Günah Galerisinin dehlizinde ‘EV KÖLESİ’ne dönüşmüştü.

Malcolm X'in “The House Negro vs The Field Negro” (*) konuşmasından bir bölüm:

İki tür köle vardı; ev kölesi ve tarla kölesi. Ev kölesi efendisinin evinde yaşar, güzel giyinir, iyi de beslenirdi çünkü onun yemeğini yerdi; ondan arta kalanları…

Çatıda yahut bodrumda kalsa da efendisine yakın bir yerde yaşardı. Efendisini, efendisinin kendisini sevdiğinden çok severdi. Eve bir şey olsa kurtarmak için eve efendisinden hızlı koşardı. Efendisi “burada güzel bir evimiz var” dediğinde “evet, burada güzel bir evimiz var” derdi. Efendi ne zaman “biz” dese o da “biz” derdi. İşte ev kölesini bunlardan çıkarabilirsiniz.

Efendisinin evi alev alsa, yangını söndürmek için efendisine kıyasla canla başla mücadele ederdi. Efendisi hastalansa “ne oldu efendim, hasta mıyız?” “Hasta mıyız?” Efendisiyle arasında öyle bir bağ bellerdi ki efendisi kendisine böyle bir bağ beslemezdi.

Bu modern ev kölesi, efendisini pek sever. Yanında yaşamak ister. Efendisinin yanında yaşayıp “buralardaki tek köle benim”, “ben bu işte tekim”, “bu okula giden bir ben varım” diye böbürlenebilmek için evin ederinin üç katı parayı vermeye hazırdır. 

Mansur Yavaş; “ev kölesi”nden başka bir şey değildir!..

Devlet Bahçeli ile sonlandıralım; Bugünkü CHP yönetimi, PKK'nın eline geçmiştir. Terör devletine onay veren CHP'dir. Terör örgütleriyle iltisaklı kişileri belediyelere taşımayı amaçlayan CHP'dir. DEM'cilerle pazarlık yapıp, belediyeleri peşkeş çekmeye çalışan CHP'dir. DEM’lenmiş CHP’nin perdesi 31 Mart’ta kapanmalıdır.

Halkımızın ferasetine ve barışsever tutumuna güveniyorum. Küresel bazda şanımızın yürümesi için; yerel yöneticilere yetki ve sorumluluk yükleme zamanı.

Mutluluk, huzur ve neşe dolu bir seçme günü temennisiyle; selametle kalın.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

(*) https://ccnmtl.columbia.edu/projects/mmt/mxp/speeches/mxt17.html Malcolm X

...