- 21-05-2021 08:38
- 2077
Seyredenler bilir, Dubai'den gazel okuyan Sedat Peker'in 6. videosunda dikkat çeken bir ayrıntı yaşandı.
71 dakikalık konuşması sırasında bir anda gerilen ve masayı yumruklayan Peker, o esnada masadaki “Çerağ Mumluğu”nun üzerinde bulunan “Teşkilatı Mahsusa” amblemli yüzüğü düşürdü.
Sedat Peker, “Çehariyâr” mı?
Bektaşî tarikatında ‘nur’ daha çok “hakîkat-i Muhammediyye” ve “küntü kenz (kenz-i mahfî)” bağlamında ele alınır. Nur özellikle âyinlerde kullanılan çerağlarda cisimleşmiş, çerağlar nurun ana sembolüne dönüşmüştür.
Çerağ ve nurun bu özel durumu çerağların ebatları, şekilleri, konuldukları yerler, sayıları, uyandırılış/uyarılma ve dinlendiriliş biçimleri sembolik ve ikonografik bir okumayla anlaşılabilir.
Çerağ, ikrâr âyini ve cenaze merasimlerinde görülür. Cemlerde simgesel olarak on iki çerağ yakılır. Çerağ, uyanmanın, uyandırmanın sembolüdür.
“Çehariyâr” denilen Hacıbektaş Yarenleri, "Allahu nuru’s-semavati ve’l arz- Allah, göklerin ve yerin nûrudur” sırrına erdiklerinde Çerağları yakar ve söndürür.
Çerağı uyaran kişiye Çerağcı adı verilmektedir. Çerağın uyarılmasından önce mürşit, pir veya dede tarafından çerağcıya uyarma izni verilirken çerağın duası okunur. Çerağcıya, çerağı uyardıktan sonra da yaptığı hizmetten dolayı mürşit, pir veya dede tarafından dua yani 'Eyyâm-ı âdiye Gülbankı' okunur.
Ayrıca Gaza yani savaş öncesi okunan Cenk Gülbankı şöyledir:
“Eûzübillâh, eûzübillâh. Hüdâya şükr-i bîehad, Lâilahe illallah. Elmelikü’l-Hakku’l-Mübîn, Muhammed'ün Resûlilah-i sadıku’l va’dü’l-emîn. İnnâ fetahnâ leke fethan mübinâ ve yensurekâllahu nasran azîzâ. Ey Padişah-ı halifetullah, el İslâmü aleyke avnullah. Sensin hâris-i dîn-i mübîn, hâris-i şeriatullah. Uğrun açık olsun ey Padişahım, ömr-i ikbâlin mezid. Hüdâ kılıncın keskin eylesin , nur-ı satvetini gün gibi bedîd. İşte furkan-ı adalet, işte seyf-i şeriat, tâhtegân-ı mülkünü eylesin tâ yevm-i haşre kadar medîd. Ruh-i pâk-i fahr-i âlemi hoşnud ettin, Hak, gaza-i ekberin etsin mübarek ve saîd. Nasrün minallahi ve fethün karîb ve beşşir'il-mü'minîn. Allah Allah Allah…
Eli kan, kılıncı kan, sinesi üryân, ciğeri püryan, meydan-ı şehadette Allah yoluna revan. Şüheda-i gazâya Hak görünür ayân. Kahrımız, gazabımız düşmana ziyan. Yâ Rahman. Hâtem-i enbiya, Peygamberimiz Cenab-ı Ahmed-i Mahmûd u Muhammed Mustafa (bu anda bütün efrad, elleri göğüslerinde olduğu üzere eğilip salavat getirirler)i Âl-i evlâd-ı resûl-i müctebâ, imdad-ı ruhaniyyetine.
Bilcümle âlem-i islâmın sıhhat-ü selâmetine. Ebü'l-feth ve’l-meğazi Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri'nin avn-u inâyetine. Devletimizin bekâ-u temâdisine. Ordularımızın devam-ı muzafferiyyetine. Üçler, yediler, kırklar, göçenler demine devranına Hû diyelim Hûuuu …
Sedat Peker'in konuşma sırasında arkasında yer alan “7 adet Bambu”nun ne anlama geldiğini merak edenler, bir üst paragrafın son cümlesine baksın.
Şimdiye kadar olan sürecin “Kırklar” tarafından idare edildiği, ama bu yeni sürecin “Yediler” tarafından yönetildiği düşünülebilir.
İlk soru; Sedat Peker, kaçıncı videoda Çerağı uyandıracak?
Yüzük düşünce…
“La feta illa ali, la seyfe illa zülfikar” sözünün somut göstergesi “Zülfikar” kolyesinin asılı olduğu Camdan yapılmış “Çerağ Kandili”nin üstüne özenle yerleştirilmiş “Teşkilatı Mahsusa” amblemli yüzük, sert bir hareketi ile düşünce, oğlu olduğu sanılan kişiye seslenen Peker "Teşkilat-ı Mahsusa'nın sembolü yere düşmez" diyerek yüzüğü yerine koymasını istedi.
İkinci soru, nesneler üzerinden mesaj vermeyi seven Sedat Peker, bu kurgusu ile istihbarat sahasında kime ne tür mesaj verdi veya hangi öncü sarsıntıya dikkat çekti? Yoksa kendi çıkışı ile malum Teşkilata yönelik bir saldırıyı def ettiğini mi haber verdi?
Ankara’da neler oluyor?
Üçüncü soru, daha önce Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu'nun partililerin “Kasa - Masa - Nisa” ilişkilerine yönelik formülünü daha bir üst boyuta taşıyan “Siyasal İslamcı Camianın İstihbarat uzmanı” Abdurrahman Dilipak'ın 19 Mayıs akşamı, sosyal medyadan paylaştığı, "Ankarada bir şeyler oluyor. Sürprizlere hazır olun. Sabır" içerikli mesajında anlatılmak istenilen nedir?
Dördüncü soru; geçtiğimiz günlerde bir kaç gün önce, “İpsiz Receb Reis”in torunu, Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emin Gürses'in "Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) güvende değil. Bu operasyonlarda, Tayyip Erdoğan'a ulaşırlarsa ne yapacaklar biliyor musunuz?
Bir bakan var, bir bakan daha var, adlarını vermeyeyim şimdi, bir de bir başkan var bir yerde.
Bunların üçü bir araya gelecekler 'Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu iyi değildir' diyecekler, kendileri ülkenin yönetimini almayı düşünüyorlar…” iddiasını gündeme taşıması, kimin ekmeğine yağ sürdü?
Emin Gürses, kimin değirmenine su taşıdı? Acaba kamuoyundan gizli yürütülen bir azil süreci mi var?
Beşinci soru; internette yayınladığı video ile maske yasağı, seyahat kısıtlaması ve muhtelif kısıtlamaların hukuken yasak olduğunu açıklayan savcı Eyüp Akbulut'un bu çıkışı, Abdurrahman Dilipak'ın, “Ankarada bir şeyler oluyor. Sürprizlere hazır olun. Sabır" mesajı ile doğrudan ilintili mi?
1980 Bursa İnegöl doğumlu, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, babası Muhammer Akbulut 2014 yerel seçimleri öncesi AK Parti’den İnegöl belediye başkan aday adayı olan, hakkında daha önce de soruşturma açıldığı iddia edilen Aydın Karacasu'dan bir yıl önce Viranşehir ilçesine ataması yapılan Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut’un gemileri yakan konuşması kimi hedef aldı?
Acaba Viranşehir Savcısının bu çıkışı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü mü yıpratmaya yönelikti?
Korona ve pandemi yasaklarının hukuka ve anayasaya aykırı bir şekilde yapıldığını ve halkın zor durumda bırakıldığını net bir şekilde ifade eden savcı hakkında, HSK Müfettişlerince hazırlanan ön raporu görüşen Hsk 2. Dairesinin; hakkında soruşturma yapılan ilgilinin bulunduğu hal üzere göreve devamının yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceği kanaatine ulaştığından oybirliği ile hakimler ve savcılar kanununun 77. maddesi gereğince geçici olarak görevden uzaklaştırılmasına karar verilmesi kimin işine yaradı?
Külliye Taarruzu veya iktidarın tasfiyesi!..
AK Parti içinde kıyasıya parti yönetimini ele geçirme mücadelesi olduğu kesin. Bunu görmemek için kör olmak yetmez ayrıca aptal olmak gerekir.
Ancak parti içerisindeki egemenlik savaşının dışarıdan kontrollü kaos kapsamında gerçekleştirildiği de ortada.
Bu mücadelede parti içi iktidar kavgasının taraflarını çaresiz kılan etken, şimdiye kadar alışılmışın dışında bir seyir izleyen ve yöntem kullanılan bu güç savaşının iktidar elitlerinin kontrolünde olmaması.
Onları şaşırtan tam da bu; yani bu kavganın startını kendileri vermediği gibi kendileri de bitirmeye sonlandırmaya muktedir değiller. Bu kargaşanın sadece parti tabanına sıçraması gibi sınırlı bir operasyon olduğunu sanmayın.
İktidarı ayakta tutan, besleyen soyut - somut ne kadar kaynak varsa hepsinin tedavülden kaldırılması söz konusu. Miadı dolan, son kullanma tarihi gelen kim varsa ne varsa hepsi gönderiliyor.
Sahaya inen çelik çekirdek, Mert Adaş'ın sosyal medya paylaşımlarında belirttiği gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a can suyu veren, onu ayakta tutan Mehmet Ağar, Süleyman Soylu (Emniyet Teşkilat kanadı) ile Berat Albayrak & Pelikan (Medya, enerji, şirketler) ağının biletini kesmiş, ellerine tutuşturmuş sanki.
Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a memleketi Rize'de meydan okudu!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politika anlayışı, büyük olana saldırmak. O nedenle şimdiye kadar İyi Parti ve genel başkanı Meral Akşener'i görmemezlikten geldi. Nasıl olsa “Bay Kemal” olarak şablonlaştırdığı şamar oğlanına Osmanlı Tokadını vurdukça, tabandan “yaşa, varol” sesleri yükseliyor, o da bunu yeterli buluyordu.
Meral Akşener'in son parti grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirisi, AK Parti kurmaylarının kimyasını bozdu. Çünkü Akşener, Kudüs Davasının yılmaz savunucusu Erdoğan’ı, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya benzetmişti. Yer yerinden oynadı.
Parti sözcüleri açıklama yaptılar, Akşener aleyhinde tazminat davası açıldı.
Meral Akşener tırsmadı. Üstüne üstlük, Erdoğan’ın memleketi Rize’ye çıkartma yaptı. AK Parti yönetimi tuzağa düştü, Akşener yuhalandı vs.
Akşener’in, Erdoğan’a yönelik Netanyahu benzetmesinden sonra hiç bir şey olmamış gibi, Rize’ye gitmesi müthiş bir ‘piar’ çalışması. Ancak akıllı işi olduğu söylenemez.
Akşener, Türkçü kimliği, 28 Şubat sürecinde omurgalı duruşu, MHP Kongre safhasındaki hamlesi ve asla geri adım atmamasından sonra şimdi de “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendi memleketinde meydan okuyan siyasi” lider olarak tarihe geçti.
Bu saatten sonra Erdoğan, Akşener’i görmemezlikten gelemez. Sesini çıkarmasa, Akşener'in meydan okumasını sineye çekmiş olacak. Gerçekten zor bir durum.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
Seçilmiş Kaynakça
Mürüvet Harman, Çerağ Aslında Neyı Aydınlatır? (Bektaşî Tarikatında Çerağ ve Ona Yüklenen Anlamlar) 4. Uluslararası Alevilik- Bektaşilik Sempozyumu, Türkiye, 18 -20 Ekim 2018
https://www.sondakika.com/amp/haber-6-videosunu-yayinlayan-sedat-peker-masayi-14144235/
https://www.haberler.com/6-videosunu-yayinlayan-sedat-peker-masayi-14144235-haberi/
https://www.istanbulmehter.com/index.php?option=com_content&view=article&id=111:mehter-duasi-gulbank
https://www.google.com/amp/s/www.milligazete.com.tr/amp/haber/1072048/ipsiz-recep-in-torunu-doc-dr-emin-gurses
https://t24.com.tr/haber/salgin-tedbirlerinin-hukusuz-oldugunu-savunarak-sorusturma-baslattigini-duyuran-sanliurfa-viransehir-savcisi-eyup-akbulut-gorevinden-uzaklastirildi,953501
https://www.ntv.com.tr/turkiye/viransehir-savcisi-eyup-akbulut-gorevinden-uzaklastirildi,2u3MprEDX0W7Rrd5vU7FhA
https://www.mardinlife.com/gorevden-alinan-savci-eyup-akbulut-kimdir-viransehir-cumhuriyet-savcisi-eyup-akbulut-aslen-nerelidir.html
https://www.inegolonline.com/inegol/haber/inegollu-savciya-sorusturma-baslatildi-1862403/