- 24-01-2021 09:07
- 851
Bir uzvu olmayan veya tam kullanamayan bireylerin neler yaptıklarını-yapabildiklerinin olumlu örnekleri, her geçen gün artmakta.
Bu olumlu çabanın ortaya çıkmasında en önemli etken, özel gereksinimli (engelli) bireylerin engelleri aşmasıyla birlikte yaşama sevinci.
Bu farkındalığın kaynağı ise, kendilerine sunulan imkânları en iyi şekilde değerlendirmeleri.
Günümüzde benimsenen, bizim içinde önem taşıyan bir söz var; “Şimdi söz değil, icraat zamanı”.
Hal böyle olunca da düşünenler değil, adım atmaya başlayanların yol aldıklarını görmekteyiz.
Günlük hayatta yaşanmış ve ders niteliği taşımasından dolayı, örnek hikâyelere dönüşen hayatlar, büyük önem taşıdığı ve örnek alınması için onları paylaşmamız kaçınılmaz oluyor. İşte o gerçek hayattan esintiler…
“HAYALİNİZDEN ASLA VAZGEÇMEYİN!..”
Barış Telli. Ampute Milli Futbol Takımı oyuncusu. Atletizm Milli Takımında yer alarak yüksek atlamada Avrupa ikincisi, Ampute Milli Futbol Takımında ise Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya ikinciliği yaşadı.
Milli Takım sporcusu Barış Telli, verdiği bir demeçte, “Hiçbir zaman hayallerinizden vazgeçmeyin” mesajı yer alırken, bu mesaja en belirgin, yaşanmış örnek, kendi hayatı oluyordu.
“EVE KAPANMAYIN, SPOR YAPIN”
"Ben hayatımı spor yaparak kazandım. Hayata küsüp eve kapanmak yerine siz de spor dallarında hayatınıza profesyonel şekilde devam edebilirsiniz. Başarmak için çok çalıştım…”
İnanmak, çalışmak ve başarmak. Başarılı olmak, söylenmesi kadar kolay değilmiş gibi görünse de Barış Telli, hayallerinin peşinden koşarken, önüne çıkan engelleri tek tek aşarak hedefine ulaşma başarısı gösterdiğini, “Bu dünyada hayalini kurduğum her şeyi yaşadım. Son olarak Dünya Kupası kaldı. İnşallah 2022 Dünya Kupası hayalini de hep birlikte yaşarız” şeklindeki sözlerinden anlıyoruz.
“BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİYİM”
Spor, Barış Telli’nin hayatına o kadar güzellik işlemiş ki, yaşadıklarını ülke insanıyla paylaşmaktan edemiyor. Milli sporcu ‘Ben Beden Eğitimi Öğretmeniyim’ derken, insanoğluna zafiyet veren asıl sakatlığın beden değil, beyinde olduğunu, onu da yenmenin, hayata tutunma ve kaliteli hayat için önem taşıyacağı manası çıkıyor.
Milli sporcu, öğretmen olma sürecini bakın nasıl anlatıyor;
“Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Antrenörlük Bölümünden mezun oldum. Engellisin, Milli Sporcusun. Öğretmen olarak gelecek nesle dokunmamızı Annem de çok istiyordu. Formasyon eğitimi aldım, sonra yine bir engel çıktı. Engellisin, Beden Eğitimi Öğretmeni olamazsın! Bedensel Engelimden dolayı, öğretmen olabilmek için 1,5 yıl uğraştım. Zorluklar yaşasam da, atamam yapıldı. O yol açılmış oldu. Bizden sonra, Üniversiteler bu bölümü açtılar ve şuanda atanan arkadaşlarım var…”
Azim ve kararlık. İnsanın ‘engelini’ geride bırakma ve hedefine taşıyan en önemli adım, kilometre taşları olsa gerek…
SİİRTLİ MUHAMMET TOPRAK
Barış Telli’nin azmi başarısı, hayatını bir başka kişiye bağlı olmadan, kaliteli şekilde sürdürmek isteyen bireylere de örnek olmaktadır.
Sağ bacağı diz altından, doğuştan ampute olan ve Siirt’te hayatını sürdüren Muhammet Toprak da işte onlardan sadece birisi.
Şimdi o, Beden Eğitimi öğretmenlerinin kendisini keşfetmesi ve desteğiyle futbol hayallerinin peşinde koşuyor.
Yaşadığı ilde ampute futbol takımı olmadığı için, 2 yıl önce Şanlıurfa Eyyübiye Belediyesi Ampute Futbol Takımı’na transfer olmuş….
İYİ ÖRNEKLER NASIL ARTARILABİL?
Ampute futbolcusu Muhammet Toprak; “Siirt’te ampute futbol takımının kurulması ve engelli diğer gençlerin de spora kazandırılması için yetkililerden destek bekliyoruz” diyor.
Bu bağlamda kamu veya özel sektörüne sorumluklar düşmekte.
Örneğin; Siirt’te Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Özel İdare, Belediye gibi kamu kurumlar var.
Bu birimlerin en önemli özelliği, her alanda vatandaşların yanında olmak değil mi?
Özel gereksinimli (engelli) bireyler için de sporun öneminin azımsanmayacak derece de önem taşıdığını bilmemize, spora teşvikin kanun ve yasalarda yer almasına rağmen işte burada, yatırımların kişisel tercihlere bırakılmadan, yaygınlaşması önem taşımaktadır!.
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com