- 25-06-2025 01:19
- 1084

- Merhum Dr. Recep Albayrak
Dr. Recep Albayrak ve “Türklerin İran’ı”
Merhum dostum Dr. Recep Albayrak, “Türklerin İran'ı” adlı bir kitabı yazdı ve yayınlanmadan Şubat 2013'te 62 yaşında vefat etti. Merhumun cesedi, Kütahya Simav Demirciköy Mezarlığı’nda anne ve babasının da olduğu ailesinin mezarı yanında, başından kurşunla vurulmuş olarak bulundu. Daha sonra adli tıp raporuna göre intihar olarak kabul edildi ve Simav'da defnedildi.
Dr. Recep Albayrak, uzun yıllar Milli İstihbarat Teşkilatı'nda üst düzeyde görev yapmıştı. Türkoloji, Türkiye, Afganistan, Özbekistan, Irak ve İran üzerine kapsamlı saha ve ilmi çalışmaları bulunmaktaydı. Türkiye’de Ortadoğu’yu en iyi bilen isimlerden birisi olarak kabul edilirdi. İyi derecede Farsça bilirdi.
Albayrak; İran, Afganistan, Özbekistan gibi kritik yerlerde görev yapmıştı. Dr. Recep Albayrak, emekli olmadan önce MİT İskenderun Bölge Başkanı olarak çalışmıştı.
-Türklerin İranı, Dr. Recep Albayrak
Vefatı döneminde henüz yayınlanmayan yazdığı “Türklerin İran'ı” kitabı yüzünden öldürüldüğü yönünde iddialar olmuştu. Vefatından sonra 15 Mart 2013'te bu kitap iki cilt olarak yayınlandı. O dönem, yayınlanan kitapta bazı bölümlerin olmadığı yönünde görüşler de oldu.
Merhum Recep Albayrak ağabey, Çerkes asıllı yiğit ve zeki bir insandı. Kerkük Hıristiyan Türkmenleri, Kerkük Hıristiyan Türkmenlerine ait ilahi metinleri, Asurlular, Asurluların Keldani / Katolik Kilisesine ait Türkçe ilahi metinleri, Asur alfabesi ile yazılmış Türkçe ilahi metinler, Güney-Batı Azerbaycan'daki Asurlulardan derlenmiş küçük sözlük gibi çalışmaları vardı.
Günümüzde İran İslam Cumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanı seçilen Mesud Pezeşkiyan'ın adını ilk defa ondan duymuştum. Dr. Recep Albayrak, o dönemde İran'ın mevcut durumunu ve geleceğini çok iyi analiz eden iyi yetişmiş donanımlı bir uzman kişiydi. Allah rahmet etsin. Ruhu şad olsun.
-Merhum Dr. Recep Albayrak
Dr. Recep Albayrak ile yaşadığı dönemlerde muhtelif defalar görüşmelerimiz oldu. Kendisi, yazmış olduğu ve “Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü” tarafından basılan, “Türkmen ve Asur Kiliselerinde Okunan Türkçe İlahi Metinler” kitabının tanıtımının yapılmasını benden rica etti. Ben de bu kitabın tanıtımın yazısının yazılmasını Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi merhum dostum Prof. Dr. Ulvi Reha Fidancı’ya teklif ettim. Söz konusu tanıtım yazısı o dönemde Av. Ünsal Aktaş tarafından yayınlanan “Kırım Dergisi”nde basılmıştı.
Diğer taraftan merhum Dr. Recep Albayrak tarafından Türkiye’ye tanıtılan ve bugün İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olan Dr. Mesud Pezeşkiyan'ı bu vesile ile ayrıca tebrik eder ve başarılar dilerim. Sayın Pezeşkiyan da İran İslam Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı merhum İbrahim Reisi’nin 19 Mayıs 2024 tarihinde helikopter kazası sonucu vefat etmesi üzerine seçimle göreve geldi. Bu kaza ile ilgili olarak da farklı görüşler konuşuldu.
Diğer taraftan Türkiye’de o dönemde esrarengiz bir intihar şeklinde ölümler olmuştu. Ancak istihbaratçıların ‘intiharları’ darbe davaları sürecinde ölen askerler kadar konuşulmadı. Ölen bu kişilerin, darbe davaları ile bağlantıları da kamuoyunda ve basında sessiz bir dikkatle takip edilmişti.
Basında ve kamuoyunda bunlardan ayrı olarak “OdaTV davası” kapsamında tutuklu yargılanırken Silivri cezaevinde ölen MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu (*) daha çok konuşulmuştu. Halen de konuşulmaktadır.
Dr. Recep Albayrak, olay günü Ankara’daki evinden “konferansa gidiyorum” diye çıkmış. O dönemde arabası yokmuş. Araştırmalarda ismine kesilmiş bir otobüs bileti bulunamamış. Bu gizemli ölüm, kayıtlara ‘intihar’ olarak geçmiş. İddialara göre geride bir de ‘belge dolu çanta’ bırakmış.
Yaşadığı yıllarda onu çok kişi “MİT mensubu” olarak tanımıyor ve “araştırmacı yazar” olarak biliyordu. Aslında onun bir dönem, MİT’in İran masasına başkanlık yapacak kadar kıdemli bir istihbaratçı olduğunu ölümünden sonra basın yazmıştı. Ölümü, günümüzde de hayatı gibi gizemini korumaktadır. Yaşadığımız bu günlerdeki İran ve İsrail arasında yaşanan savaş, Dr. Recep Albayrak’ın çalışmalarını gündeme getirdi ve çağrıştırdı.
Albayrak’ın ölümü döneminde benzeri hadiseler farklı yerlerde de yaşanmıştı. Haluk Akter, merhum MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün hazırladığı ünlü MİT raporunun kilit isimlerindendi. 1 Nisan 2011 tarihinde esrarengiz bir şekilde öldü. Bodrum Yalıkavak Beldesinde evinin banyo küvetinde ensesinden 3 kurşunla ölmüş olarak bulundu. Bu hadiseden sonra “Kambur Ali” lakaplı MİT muhbiri Müfit Ali Tengiz ve bir kadın tutuklandı.
Aynı tarihlerde 15 Şubat 2011’de 30 yaşındaki MİT mensubu Tevfik Ataseven, İzmit’te yalnız yaşadığı evinde asılı bulundu. Bu olay, kayıtlara intihar olarak geçti. Basında o dönemde “otopsi raporu olmadığı” yönünde yazılar çıkmıştı.
MİT mensubu Semra Maliş, 22 Ekim 2010 tarihinde hayatını kaybetti. Cesedi İstanbul Kadıköy’de oturduğu apartmanın bahçesinde bulundu. 7. kattan atladığı iddia edildi. Ancak basının yazdığına göre ortada ne bir görgü şahidi vardı ve söz konusu ölüm ile ilgili delil bulunamadığı yazılmıştı.
Diğer taraftan Semra Maliş’in hayatını kaybettiği gün, Adnan Kılıç adında bir kişi Manisa’da bıçaklanarak öldürüldü. Onun da MİT mensubu olduğuna dair iddialar gündeme gelmişti.
Bu olaydan bir ay sonra Kocaeli’nden bir ölüm haberi daha geldi. MİT Kocaeli Şube Müdürü Ahmet Süreyya Kasım, hayatını kaybetti. Ahmet Süreyya Kasım’ın ölüm sebebi “kalp krizi” denildi.
Kayıtlara genellikle intihar veya kalp krizi olarak geçen ölümler bunlarla da sınırlı olmadı. Adana MİT Şube Müdürü Ufuk Acar, 2007 yılında evinde şakağından vurulmuş şekilde bulundu. Kayıtlarda, Acar’ın ölümü de intihar olarak yer aldı.
MİT’te görevli olan Engin Karagöz ise 2008 yılında Ankara’daki evinde iple asılı şekilde bulundu. Karagöz’ün de intihar ettiği iddia edildi. Ancak herhangi bir intihar notu veya delile ulaşılamadı.
Dönemin Vatan Gazetesi’nde Koray Kamacı imzasıyla yer alan “MİT’deki Sır Ölümler” başlıklı yazıda, birçok iddialar gündeme getirildi. Bu yazıda istihbarat dilinde söylenen “Bal Tuzağı” ve İran gizli servisinin kullandığı “Muta Nikahı” bahsi geçmekte. Ayrıca o dönemde ortadan kaybolduğu ifade edilen istihbarat mensubu Yavuz Yıldız Gökalp anlatılmakta.
Bu dönem sadece ölümler değil birçok kumpasların da yapıldığı yıllar olarak kabul edilir. Türkiye’de kamuoyunda, siyasi çevrelerde ve basında konuşulan ABD merkezli Batı kollektifinin oluşturduğu NATO yapılanması içerisinde ‘Gizli Ordu’dan bahsedilir. Bu gizli yapılanmanın 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Fetullah Gülen FETÖ üzerinden koordine edildiği söylenir.
Fetullah Gülen ve FETÖ yapılanması ile ‘Alman Vakıfları’ konulu çalışmaları nedeniyle Kırım Tatar kökenli akademisyen yazar Dr. Necip Hablemitoğlu’nun bir suikast sonucu öldürüldüğü bilinmektedir. Failleri ve sebebi konusu halen tam olarak aydınlatılamamıştır.
Bu cinayetlerin işlendiği yıllarda Türkiye’de ve Kırım’da Kırım Tatar camiası içinde de bir takın kumpaslar ve ölümler şekillenmiştir. Bu olaylar adi bir vaka olarak açıklanmıştır. Çoğunluğu benim akrabam ve tanıdığım insanlar bu kumpaslar ile karşı karşıya kalmıştır. Kimisi hayatını ölümle sonuçlandırmış ve bir kısmına ‘İtibar Suikastı’ yapılmıştır.
Benim de şahsıma karşı ‘Batı merkezli’ çevreler tarafından uzun yıllardır kara propaganda yapılmaktadır. Karşımda eski dönemlerde FETÖ yapılanması içerisine giren ve günümüzde kendilerini Ukrayna taraftarı gösteren bu şahıslar, olmadık iftira ve iddiaların dışında Türkiye ve Uluslararası bazı merkezler üzerinden manipüle etme ve tehdit araçlarını ahlaksızca kullanmaktadırlar.
Bu FETÖ yapılanması ve Batı merkezleriyle bağlantılı Ankara’daki Kırım Derneği ve Vakıfında muhtelif görevler yapan bir kadın, 2000’li yıllarda beni Türkiye’de askeri ve sivil bürokratik ve güvenlik birimlerine şikayet etti. Ancak başarılı olma imkanı bulamadı. Türkiye’de iş birliği yaptığı bu resmi makamlardaki kişiler de sonraki yıllarda sıkıntı içerisine girdiler.
Diğer taraftan bu aynı Kırım Derneği ve Vakıfında görev yapan bir avukat bayan büyük bir kumpas ile karşı karşıya kaldı. Bu yapılanma, kendilerine karşı olan tüm kuruluş ve şahısları hedef alarak akla gelmeyen metotları kullanmakta ve insanları zor durumda bırakmaktadır.
Bu aynı yapılanma ile bağlantılı bazı akademisyen şahıslar, 2020’li yıllar itibarı ile ABD ve CIA’nın Texas Houston’da bulunan istihbarat okuluna sık sık giderek, şahsıma karşı yeni bir itibarsızlaştırma operasyonu yapmışlardır. Ancak bu operasyon ellerinde kendilerine karşı dönmüştür.
Bu operasyon yetersiz kalınca Sovyetler Birliği döneminde KGB ile örtülü çalışan Mustafa Cemilev ve Refat Çubarov’un tesir ajanı İsmet Zaatov’u önce KGB’nin Ukrayna’daki yavrusunun içerisine ve sonra Rusya’daki yavrusu içerisine sokarak çift taraflı yönlendirme siyasetini 2024 yılı itibari ile yapmışlardır. Halen de yapmaktadırlar.
Ancak kullandıkları elemanlar Kırım Tatarı olmayan eğitimsiz ve kirli kimlikler olduğu için başarılı olamamışladır. Nitekim bu konuda kendilerinin yaptığı açıklamalarda olayı gizleme yönünde başarısızdır. Bilakis suçlu olduklarını açıklar niteliktedir.
Türkiye, bölgemizde büyük bir devlet ve ‘Doğu ve İslam Dünyası’nın merkezidir. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan sorunlarda barışçıl bir siyaset izlemektedir. Bu siyasetini İran ve İsrail arasında yaşanan savaş krizinde Rusya Federasyonu ile birlikte koordineli olarak işbirliği stratejisi içerisinde sürdürmektedir.
Sevgili dostum Dr. Recep Albayrak’ın Türkiye için sağlığında hazırlamış olduğu raporlar, halen yol göstericidir. Bu vesile ile kendisini tekrar rahmetle anıyorum. Ailesine saygı ve selamlarımı iletiyorum. Vatan kendisine hizmet edenleri hiçbir aman unutmaz ve unutmayacaktır. Kendi vatanına ihanet eden ve hainlik yapanları tarih yazacaktır.
Bizim daima söylediğimiz söz “Doğru her zaman galip gelir” şiarıdır.
.
Ünver Sel, dikGAZETE.com
-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu (KTDF) Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı, Uluslararası Rusofili Hareketi Kurucu ve İcra Kurulu Üyesi, Nogay Kalkınma ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, Vietnam Eğitim ve Dostluk Derneği kurucu üyesi-
-İran İslam Cumhuriyeti ve Komşuları
-İran İslam Cumhuriyeti
-Merhum Dr. Recep Albayrak
-"Türkmen ve Asur Kiliselerinde Okunan Türkce İlahi Metinleri", Dr. Recep Albayrak
-"Ethem Bey'in Sürgün Yılları ve Simav Olayları (1919-1948)", Dr. Recep Albayrak
-"Afganistan Türkleri" Dr. Recep Albayrak
-"Toponim Teknikleri ve Kafkasya-Borçalı Yer Adları" Dr. Recep Albayrak
-"Azeri Türkçesi Dil Kılavuzu: Güney Azeri Sahası Derleme Sözlüğü" Dr. Recep Albayrak
-MİT Mensubu Merhum Kaşif Kozinoğlu
-MİT Daire Başkanı Merhum Mehmet Eymür
-İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Merhum İbrahim Reisi
-İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dr. Mesud Pezeşkiyan
-Akademisyen Merhum Dr. Necip Hablemitoğlu
-ABD Texas Houston Üniversitesi Bush CIA Okulu
(*) Kaşif Kozinoğlu
https://www.dikgazete.com/yazi/kasif-kozinoglu-4466.html
.