- 28-09-2024 07:06
- 2255
Dünyada istikrar için Ukrayna halkının harekete geçmesi gerekiyor
MOSKOVA
Batılı ülkelerin bitmek bilmeyen saldırganlığı nedeniyle hemen hemen dünyanın her noktasında savaşlar ve kaoslar baş gösteriyor.
Asya-Pasifik’te ABD’nin Tayvan’a desteği ve Çin’i köşeye sıkıştırma çabaları, Afrika’da yüz yıllardır batılı ülkeler tarafından sömürülen ülkelerdeki çatışmalar ve siyasi baskılar, Orta Doğu’da İsrail üzerinden yeni bir çatışma süreci. İran’ın hedef isimlerine yönelik yapılan suikastlar ve birçok ülkede yalancı devrimlerle yıkılmaya çalışan hükümetler. Aslında bunların tümü yakın zamanda oldu.
Elbette batılı ülkeler, Ukrayna üzerinden Rus sınırlarına kadar yaklaşma hedefiyle birlikte Rusya’da gardını almıştı. 2014 yılında Batı destekli Ukrayna hükümetinin Donbass ve Kırım halkına yönelik uyguladığı baskılarla birlikte Rusya, gözünü açmış ve diplomatik adımlar atmaya çalışmıştı. Kaldı ki Rusya’nın, ABD ve NATO’ya ilettiği güvenlik garantileri ile ilgili anlaşma teklifi batılılar tarafından reddedilmişti.
Niyet aslında belliydi; Rusya’nın zayıf olması durumunda batılılar, istedikleri gibi dünyanın her tarafında tabiri yerindeyse ‘at koşturacaktı’. Tüm bunlara baktığımız zaman Büyük Orta Doğu Projesi (BOP), batılılar için takır takır işlenen bir süreçti.
Hamas’ın, İsrail’deki sivillere yönelik yaptığı şok saldırılar, dünya kamuoyunun tepkisini çekmişti. Ancak devamında İsrail, “Meşru Müdafaa” adı altında Filistin topraklarında (Gazze’de) bilindiği gibi sivilleri hedef alarak etnik saldırı başlattı.
Akdeniz’de hali hazırdaki ABD filoları da olası bir İsrail’e karşı saldırıya karşı mevzilendi ve sivil katliamları desteklercesine hem askeri hem de diplomatik olarak desteğini de esirgemedi.
Tel Aviv son olarak Lübnan’a büyük bir saldırı başlattı. Bu saldırılar da asla stratejik saldırılar değil aslında Lübnan halkına karşı saldırılardı.
İsrail durmuyor, Amerika durmuyor ve batılılar durmuyor. Hedeflerinden sapmadan tüm dünyada kaosa hakim olan batılıların bu kadar rahat davranmasının en önemli sebebi de Rusya’nın Ukrayna’da devam eden özel askeri operasyonları.
Batılı müttefikler, Ukrayna üzerinden Rusya’ya toplu linç uygulamaya devam ederken Rusya da askeri olarak Ukrayna’nın doğusunda batılılara karşı direnişe devam ediyor.
Çünkü aslında Ukrayna ordusunu eğiten batılı askeri eğitmenler, paralı askerler ve batılıların Kiev ordusuna sağladığı ağır zırhlı silahlar üzerinden bu çatışmaların aslında Rusya – Ukrayna çatışması değil de Rusya – Batı çatışması olduğu aşikar hale geldi. Ne zaman biteceği belli olmayan çatışmalarda, batılıların Kiev ordusuna desteği de son bulmuyor.
Savaş ne kadar sürerse batılılar o kadar da Orta Doğu ve dünyada hedeflerine o kadar kolay ulaşacak. Afrika’da, Orta Doğu’da ve Asya-Pasifik’te siyasi dengeleri en çok sağlayan ülke Rusya’ydı. Birleşmiş Milletler’deki ağırlığı başta olmak üzere Rusya birçok bölge ülkeleri ile iyi ilişkiler içerisinde. Diplomatik ve siyasi olarak Rusya’nın desteğini gören ülkeler, olası batılı ülkelere karşı daha tavizsiz durabilirken odağı Ukrayna olan bir Rusya’dan sonra bu ülkelerin daha savunmasız olması planlanıyor.
Türkiye’nin de burada iyi bir misyon edindiğini görüyoruz. Rusya’nın adil tavrının yanı sıra Türkiye de vicdani olarak egemenliğinin peşinde olan hükümet ve ülkelere desteğini sürdürüyor.
Filistin’e hemen hemen her koşulda destek olan Türkiye, bu konuda büyük bir gayret gösterirken aslında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) 5 daimi üyesi arasında bulunan Rusya da batılıların oluşturduğu kaosa karşı var gücüyle engel olmaya çalışıyor. Bu nedenle Rusya’nın buradaki stratejik önemi oldukça fazla.
Peki bu kaos ne zaman bitecek?
Ukrayna halkı artık batı yanlısı hükümetlerine dur diyene kadar.
Dünyanın kaderi artık Ukrayna halkının elinde. Ukraynalıların batılı karşı duruşu, Rusya’ya kazandırmayacak. Ukrayna egemenliğini geri kazanacak, Rusya ile iyi ilişkiler sayesinde Doğu Avrupa’da istikrar yeniden sağlanacak, batılıların Ukrayna üzerinden Rusya’yı istikrarsızlaştırma çabaları sona erecek. Aynı zamanda gücünde bir Rusya yine Orta Doğu başta olmak üzere dünyanın hemen hemen her noktasında denge unsuru olacak.
Dünyanın ‘adil’ bir denge istediği anlaşılırken Rusya’nın da buradaki önemi daha da ortaya çıktı. Ukrayna’daki çatışmalar büyük çatışmalar değil. Aslında kardeşlerin aniden bir araya gelmesiyle 12 saatte sona erebilecek çatışmalar. Halkın da bunu istediği gerçeği batılılar tarafından gizleniyor.
Ukraynalıların büyük bir kısmı, Rusya’ya karşı değil. Karşı olanlar da zamanla aslında bu çatışmaların Rusya-Batı çatışması olduğunu, Kiev rejiminin bu çatışmalarda sadece batılıların taşeronu olduğunu anlamaya başladı.
Bu, zamanla daha da yaygın bir düşünce olacak.
Bu nedenle Kiev rejimi ve batılıların müzakerelerden ve barıştan kaçma sebebi aslında batılıların dünya üzerindeki gelecek planları. Bu planların şeytani planlar olduğu o kadar açık ki; savaşlarda ölen binlerce çocuğun sorumlusu kendileri değilmiş gibi davranıyor ve çatışmaları sürdürme amacını taşıyorlar.
Moskova’nın, Ukrayna halkının kendi rejimlerine karşı duruşları ve rejimlerine karşı oluşturacağı baskı üzerine müzakerelerden geri durmayacağı da kesin. Kiev’in merkezine 30 kilometre kala Ukrayna halkını, kardeşleri olarak gören Moskova’nın olası bir hak talebinde müzakerelerden kaçacağını mı düşünüyorsunuz?
Orta Doğu’da barış isteniyorsa, İsrail’in Arap savaşını körükleyecek hamlelerin önüne geçilmek isteniyorsa, Avrupa’da, Latin Amerika’da, Afrika’da ve Asya’da istikrar isteniyorsa Ukrayna halkı harekete geçmeli. Batılıların dünyanın kendileri için ‘at koşturacağı’ bir gezegen olmadığını anlaması gerekiyor. Bunun için Birleşmiş Milletler’de güçlü olan Rusya ve adil düzen talebi sürdüren Rusya ile mümkün olduğu da açıkça ortada.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com