Engelini sporla yenenlere Baybora Özdemir ve Nergiz Altıntaş örneği

İstemek ve çalışmanın gayreti, her türlü engelin üstesinden gelinebileceğini bizlere göstermeye devam ediyor, özel gereksinimli (engelli) bireyler.

Engelsiz profesyonellere örnek engelli sporcular…” başlıklı yazımızı 2016 yılında kaleme almışız. 

Geride kalan zaman içerisinde, başarılarıyla gündem olan sporcuların yanı sıra, sosyal hayata katılımla başlayıp, üniversite eğitimleriyle devam ederek, her birinin, başarılı sporcu olmanın yanı sıra başarılı birer antrenör olma yolunda da önemli yol kat ettiklerini görmekteyiz.

Sıradan olmayan bu değişimlerin temel kaynağını özel gereksinimli bireylerin kendilerine olan inançları ve toplumun ise onları içimizden/kendimizden birileri olarak görmek ve onlara yeterli desteğin-imkânın sağlanması.

Bu şekilde “Onlar başardı, sizler de başarabilirsiniz” anlayışıyla, daha çok bireyin, hareket ve egzersiz (spor) ile tedavi (rehabilite) olmaları ve sosyalleşmelerine vesile olmaları sağlanacaktır.

Anlaşılmak için, Nasrettin Hocamızın,Bana damdan düşeni getirin” sözünden ders çıkarmanın ötesinde, uygulamaya koyulmanın önemini de anlamamamız gerekiyor…

Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner” sözü, “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü tasdikler nitelikte. 

Öyle ise geçmiş, geleceğin aynası, zamanın bizi sürüklediği yeri görebilmek için yaşanılanlardan ibret alıp, dersler çıkarmamız lazım. 

Unutmamak için ise varlığını/yapılanların bilgisini günümüze taşımak gerekiyor.

Engelsiz profesyonellere örnek engelli sporcular…” başlıklı o yazımızın detaylarından bir paragraf;

“Yaşamak için hayatla barışık olmayı bilen Baybora Özdemir, futbol oynamaya devam eder.

Spor tutkusu ve o yoldaki azim ve kararlığıyla spor eğitiminin bilimsel basamağı olan üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunu bitirerek, profesyonel antrenörlük sürecine girer.

2009 yılından başladığı antrenörlüğü, şimdi Süper Lig ekiplerinden Alanyaspor’da altyapı antrenörlüğü yaparak sürdürüyor…

Özdemir’in haber ajansına verdiği röportajdaki sözleri oldukça manidar; 

Yılmamamız, savaşı bırakmamamız gerekiyor. Örneğin ben okulu futbol antrenörü olmak için seçtim. Üniversiteyi bitirdiğim için UEFA B lisansı kursuna gidebilme hakkı kazandım. 2009 yılında UEFA B lisansı güncelleme kursunu başarıyla bitirdim. Daha sonra da Alanyaspor altyapısında çalışmaya başladım.’ 

Baybora Özdemir’in daha çocuk yaşta geçirdiği kaza, hayata barışık olma süreci ve elde edilen başarı. Evet, hayatla mücadele, nefsimizle savaşı bırakmama adına Özdemir’in verdiği mesaj oldukça önemli. Rabbim bizleri kendisine sadık kul olma adına, yaşadıklarımız ve şahit olduğumuz her olaydan ders çıkarmayı nasip eylesin. Amin...”

Tıpkı, Baybora Özdemir gibi, sporun içerisinden gelen özel gereksinimli (engelli) bireylerin, aktif sporculuğu sonucunda hayatlarını antrenör olarak devam ettirmek isteyen sporcuları görmekteyiz. 

Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında derece yapma başarısı gösteren bedensel engelli Nergiz Altıntaş, 16 yaşında geçirdiği rahatsızlıktan sonra, yürüyemediği ve hayatının değiştiğini söylüyor.

Can sıkıntısı için başladığı masa tenisi branşı ise hayatının dönüm noktası olmuş, başarısında inanmak ve aile desteğinin önemli rol oynadığını söylemiş. 

Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünden mezun Altıntaş, bu sporda başarılı sporcular yetiştirmeyi, en büyük hedef olarak görüyor. 

Başarı serüvenine bakar mısınız! 

Hasta yatağından, madalya kürsüsüne. 

Sporculuk hayatındaki anlamlı-mutlu sürecini, başkalarına yaşatmak adına, antrenör ve yönetici olarak devam etme arzusunda olanlar. 

Bu ve buna benzer tablolar karşısında bizler de bir umudu, binbir umuda dönüştüren ve yaşadığı her güzel anı, başkalarına da yaşatmak isteyenleri tebrik ediyoruz…

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

“Engelsiz profesyonellere örnek engelli sporcular…” 

https://www.dikgazete.com/engelsiz-profesyonellere-ornek-engelli-sporcular-makale,353.html

...