Engelli sporunda çıta, her geçen gün daha yukarılara...

İnsanın mutluluğu, aldığı nefesin şükür derecesini bildiği ölçüdedir.

Hayatta var olmanın dayanılmaz hafifliğini ‘biraz’ olsun hissediyorsak, sahip olunan ‘imana’ bağlı olarak Allah’a hamd etmenin o kadar çok nedeni var ki!

Yeter ki ne düşündüğümüz ve yaptığımızı, kısacası yolun sonunun nereye varacağı konusunda biraz çaba sarf edelim.

Tüm bu düşüncelerimizin kaynağını, isimleri engelli olarak tanımlanan vatandaşlarımızın elde ettikleri başarılar oluşturuyor... 

HER DEFASINDA ALTINI ÇİZDİĞİMİZ GERÇEK...

İşitme, görme, zihinsel (özel) veya bedensel engelliler. Birbirlerinden hiçbir farkı yoktur...

Onların her biri, bir başkasının engelini göz önüne getirdiğinde Allah’a (cc) ‘hamd’ ve ‘şükrü’ kaçınılmaz hale getiriyor.

Örneğin elimize bir kıymık/çöp battığı ve canımız biraz acıdığı veya vücudumuzun her hangi bir organı ağrımaya başladığında, bütün dikkatlerimiz o bölgeye odaklanır.

İşte burada ‘hayır’ ve ‘şer’ devreye girer ki, biz inananlar için yaşananların Allah’tan (cc) olduğuna inanırız.

Engellilerde de durum farksız değil...

Her defasında altını çizdiğimiz bir gerçek var, o da insanların sahip olduğu duygular.

Ülke insanı olarak milli ve manevi ‘değerlerimizin’ kaynağını, inanç, kültür, örf, adet, gelenek, görenek gibi geçmişten gelen bizi biz yapan o sağlam yapı oluşturuyor.

Tüm ‘şer’ güçlere direnmenin ötesinde harekete geçmek, başarıya kaynak oluşturuyor.

Spor, kültür, sanat birbirlerini tamamlayan unsurlar. Temeli insan, neticeleri ise toplumun özünü oluşturuyor. Bu durum, konumuz olan engelli vatandaşlar açısından nasıl karşılık buluyor? 

"CENNET ÇOCUKLARI İLE BERABERİZ..." SÖZÜNÜ NASIL UNUTABİLİRİZ Kİ!.."

Bireyin rahatsızlığına neden olan engelli var ise önce, bu rahatsızlığın ortadan kaldırılması için çözüm aranır.

Bu satırlarda sıkça değindiğimiz, çocuğunu tedavi amaçlı yüzme havuzuna götüren velinin sarf ettiği ‘bir umut bin bir umuda dönüştü’ sözünü, unutmamak gerek.

Allah’ın (cc) yardımı ve yüzme eğitmeninin (Duran Arslan kardeşimizin bir defa daha kulaklarını çınlatacağız) özverili uğraşısı neticesinde, umut beslenen o velinin çocuğu, bugün lisanslı sporcu olarak yüzüyor.

Zihinsel (otizmli) engelli çocukların eğitimiyle uğraşan Halil Erkuzu kardeşimizin ‘Cennet’ çocuklarıyla beraberiz’ sözlerini nasıl unutabiliriz ki!

Bu örneklere benzer durum, çocuğunu Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Şehitkamil Belediyelerinin katkılarıyla, Fiziksel Engelliler Vakfınca yürütülen ‘Sportif Beceri ve Koordinasyon Projesi’ kapsamında, çocuğuna egzersiz eğitimi aldıran üyenin ‘Kızım iki aylık eğitimden sonra yürümeye başladı.

"Hayallerimiz gerçek oldu..." sözleri.

Emeği olan herkese ayrı ayrı teşekkür etmemizi kaçınılmaz kılıyor...

İŞİTME ENGELLİLER OLİMPİYATLARINDA 20 FARKLI BRANŞTA YARIŞMA BAŞARISI...

Engelli bireyler için o sıra dışı görünen fakat, kendilerine imkân verildiği, aklıselim (insana hizmetin kişisel menfaatin önünde gören)  eğitmenler gözetiminde düzenli çalışma, umut ve hayallerin ötesine nasıl geçtiğini apaçık ortada.

Çok değil, iki gün önce yapılan Çanakkale Yüzme yarışlarında otizmli sporcu Can Demirci’nin dedelerinin kendine yadigar bıraktığı bölgede 6,5 km yüzmesi, 97 ülkenin katılımıyla gerçekleşen İşitme Engelliler Olimpiyatlarına 20 farklı branşta yarışma başarısı gösteren sporcularımızın, katılan ülkeler arasında yarışmaları 4. sırada tamamlaması, görmemezlikten gelinecek başarılar değil...

Basketbol ve Futbol Takımlarımızın bugünlerde önemli sınavları var.

Millilerimizin ne yapacağı merak uyandıradursun, 23 yaş altı tekerlekli sandalye basketbol takımımızın Avrupa Şampiyonluğu, İşitme Engelliler Futbol Takımımızın Olimpiyat Şampiyonu olması, engelli sporunda çıtanın her geçen gün biraz daha yukarılara çekildiğinin göstergesi.

Böyle bir başarı tablosunda siz bu sporculara ‘engelli’ nasıl diyebilirsiniz? Engeli bulunmayan sporculara örnek olabilecek bu arkadaşlara ben, sıra dışı başarılarından dolayı özel sporcular demek geliyor içimizden...

Bu da demek oluyor ki ‘Engelli (özel) sporunda başarılı olunması isteniliyor ise, engelli vatandaşımıza tesis tahsisi (erişilebilir olacak), malzeme temini (yapılan spor branşın uygun olacak) ve eğitmen görevlendirmesine (işini sevecek) yeterli olacak.

Tüm bunlar yerine getirildiğinde yapan memnun/mutlu, yaptıran gururlu, başarı ise kaçınılmaz, bir umut çoktan bin bir umuda dönüşmüş olacak.

İstediğimiz de bu değil mi?..

:

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

...