- 29-10-2019 06:32
- 988
El Kaide’yi ABD kurdu. İngilizler, IŞİD’le tasfiye etti. ABD, IŞİD elebaşını öldürdü.
Takvim; 5 Eylül 2019’u gösteriyor. Ömür Çelikdönmez diye birisi kalkmış, “Sınır ötesindeyiz! Hedef ABD'nin Rojava El Hol Kampında sakladığı Ebubekir Bağdadi!”yi yazmıştı.
Bu tarihten neredeyse 50 gün sonra 27 Ekim 2019 Pazar akşamı, ABD Başkanı Trump;
Beyaz Saray’da basına yaptığı konuşmada, DEAŞ’ın lideri ve kurucusu Ebubekir el-Bağdadi’nin, Suriye’nin İdlib kentinde ABD askerlerinin düzenlediği operasyonda öldürüldüğünü açıkladı.
Et-tekraru ahsen, velev kâne yüz seksen…
Ömür Çelikdönmez’in 50 gün önce yazdıklarına gelince; “IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'yi Amerikalılar nerede tutuyor? Irak ve Suriye’de işgal ettiği tüm toprakları yitiren IŞİD’in lider kadrosunun nerede olduğunu bilen biliyor.
Bağımsız istihbarat ve güvenlik kaynakları, Bağdadi’nin Suriye ile Irak arasındaki çöllük bölgede saklandığını ve sürekli yer değiştirdiği kanaatinde.
Mesela Ebubekir Bağdadi’nin geçtiğimiz dönemde bir süreliğine Anbar vilayetindeki Rumane çölünde saklandığı kaydedilmişti.
Irak’ın, Suriye’yle olan sınırı 605 kilometre. Taa Ninova’nın batısından Anbar’a kadar olan bölge, farklı etnik unsurların çatışma alanı.
Bu sahadaki 'Badiye’ IŞİD’in gizli başkentine dönüştürüldü. Birçok radikal örgüt burada. IŞİD; Idlib, Tedmur ve Rojava’daki El Hol Kampında esir tutulan taraftarları üzerinde halen nüfuzunu koruyor.
El Hol Kampında kalanların büyük çoğunluğu IŞİD’in Suriye’deki son kalesi olan Bağoz’dan getirilen ailelerden oluşuyor.
IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon komutanlarından General Alexis Grinkeviç, kampa yerleştirilen kadınlar içerisinde IŞİD saflarında savaşmaya gelen radikal görüşlü kadınların bulunduğunu söylüyor.
General Grinkeviç; Kampta radikal görüşlü 20 bin kadın ve 18 yaşından küçük 50 bin çocuğun barındığını, Kuzeydoğu Suriye’deki bir hapisanede 2 bini yabancı uyruklu savaşçı olmak üzere 11 bin IŞİD mensubunun tutulduğunu belirtiyor
Yaklaşık 5 aydır 60 bin IŞİD’li kadın ve çocuk, 10 bin Suriyeli mülteci ile Rojava’nın Haseke kentindeki El Hol Kampı’nda tutuluyor. Bu kişiler arasında 50 farklı ülkenin vatandaşları var.
Şimdiye kadar da El Hol’un bir mülteci kampı mı, tutsak kampı mı olduğu belli değil. ABD istihbarat birimleri, kampta cirit atıyor.
Pentagon İstihbaratı, hava, kara İstihbaratı hatta CIA burada ne yapıyor olabilir?
Bu kampın bölge istikrarı açısından “son derece tehlikeli” bir yer olduğu kesin. Çünkü kampın güvenliğinden Demokratik Suriye Güçleri (DSG) sorumlu. DSG demek Pentagon demek.
Hiç şüpheniz olmasın IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi burada.” (*)
Amerikalılara göre 'Kayla Mueller' Operasyonu…
IŞİD elebaşı Ebubekir El Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyona, örgütün 2013'te kaçırdığı Amerikalı yardım görevlisi Kayla Mueller'in Bağdadi ile zorla evlendirildiği, IŞİD liderinin cinsel saldırısına ve işkenceye maruz bırakılan, 2015'te Rakka'da bir hava saldırısında yaşamını yitiren 'Kayla Mueller' adı verildi.
Trump, “Geçen gece düzenlenen operasyonda, Bağdadi öldürüldü. Bağdadi, DEAŞ’ın kurucusu ve lideriydi. ABD, kendisini yıllardır arıyordu. Operasyonu izledim. ABD personeli operasyonda kayıp vermedi. Bağdadi ile beraber, savaşçıları da öldürüldü.
Baskın yapılan evdeki 11 çocuk, zarar görmeden çıkarıldı. Bağdadi intihar yeleğini patlatarak hayatını kaybetti. Yanındaki üç çocuğu da patlamada yaşamını yitirdi. Son anlarını panik ve korku içerisinde geçirdi. Operasyon 2 saat sürdü ve evden çok sayıda istihbarat elde ettik. DEAŞ’ın kökenine dair ve gelecek planlarına dair bilgiler” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, Rusya, Türkiye ve Suriye’ye teşekkür eden Trump, “Türkiye bizim oraya gireceğimizi biliyordu. Onların da bazı bölgeleri üzerinden geçtik. Onlar da harikaydı, bize müdahale etmediler. Girip çıkmak, görevin çok tehlikeli bir kısmıydı.
DNA'sı da laboratuvarda incelendi. Vücuduna erişmek için de çok fazla yıkıntı, çöküntü ortadan kaldırmak gerekiyordu. Ona ait parçaları bulmak çok zordu. İntihar yeleği de patladığı için zordu. Onaylanarak bize ölüm haberi geldi.
İki tane kadın vardı, ikisinin de yeleği vardı, ancak patlatılmamıştı. Üzerlerinde yelek olması da askerlerimiz için durumu zorlaştırdı. Oradaki var olan 11 çocuk çıkarıldı.
Rusya,Türkiye, Irak hepsine teşekkür etmek istiyorum. Suriye'ye de teşekkür etmek istiyorum. Onların da hava sahasından uçtuk” dedi.
Türk İstihbaratı, Ebubekir Bağdadi’nin yerini belirledi…
Ebubekir Bağdadi’nin etkisizleştirildiği süreç; en çok aranan teröristlerin başında gelen IŞİD'in 5 numarası İsmail el Ithavi'nin, Türkiye’de yakalanmasıyla başladı.
İsmail Alwaan al-Ithawi, DEAŞ’ın fetvalarından sorumlu üst düzey mensubuydu.
Örgütteki kod adıyla “Ebu Zeyd el Irak”, Suriye’den Sakarya’ya geçerek burada kardeşinin kimliğiyle Suriyeli eşiyle yaşamaya başlayınca yakayı ele verdi.
Ancak Türk istihbarat birimleri Suriye’de takibe aldıkları Ebu Zeyd el Irak yani İsmail Alwaan al-Ithawi'kiyi Sakarya'da 8 Şubat 2018'de paketledi.
6 gün boyunca sorgulandıktan sonra 14 Şubat'ta Irak'a sınır dışı-iade edildi. Türk İstihbaratçılar, DEAŞ’ın kara kutusunu konuşturmuşlar, öğreneceklerini öğrenmişlerdi.
Terör örgütü DEAŞ’ın fetvalarından sorumlu İsmail Elvan el-İthavi’yi teslim alan Irak istihbaratı, örgütün elebaşı Ebubekir Bağdadi’nin yardımcısı olduğu düşünülen teröristin telefonundaki “Telegram” isimli mesajlaşma uygulamasını kullanarak, DAEŞ’in dört elemanını tuzağa düşürdü.
Irak istihbaratı, bunları yaparken Türk İstihbaratı armut toplamıyordu. Ya ne yapıyordu?
Bağdadi'nin eşlerinden birisi ile yakalanmış olan bir IŞİD kuryesini sorguya almış, sürekli yer değiştiren Bağdadi’nin olası güzergahlarını çoktan belirlemişti.
Hatta, Bağdadi'ye o kadar yakındılar ki korumaları bile onları kendi ekiplerinden sanma gafletine düştüler.
Barış Pınarı Harekâtı öncesinde Erdoğan ile Trump arasında Ebubekir Bağdadi pazarlığı…
Erdoğan ve Trump, iki sıkı pazarlıkçı lider. İkisi de tuttuğunu koparıyor. İkisi de reelpolitik ilişkilerden yana.
Bu yönüyle anlaşmaları daha kolay. Trump, başkan seçildikten sonra kendi ülkesinde ve dünyada küresel bir başarı gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyordu.
Kendisinden önceki ABD Başkanı Obama, El Kaide lideri USAme Bin Ladin’i ortadan kaldırmıştı.
Trump için, Ebubekir Bağdadi'nin öldürülmesi, başarı hanesine yazılacak en büyük not.
İşte Erdoğan, Trump’a, Ebubekir Bağdadi'nin yakalanmasını teklif ettiğinde, Trump’ın şaşkınlığını bir hayal edin!
Süreç nasıl gelişti?
Türk İstihbaratına angaje Suriyeli bir mühendis, Bağdadi’nin öldürüldüğü Barişa köyünde, El Kaide bağlantılı Hurras el-Din örgütünün elebaşlarından Ebu Muhammed Salama’nın evinde gizlendiğini anlattı.
2019 yılının ortalarında Bağdadi’nin ailesi ve üç yardımcısıyla, İdlib’in köylerinde oradan oraya hareket ettiği tespit edildi.
Bağdadi’nin bacanağı Muhammed Ali Sacid yakalandıktan sonra IŞİD elebaşı hakkında önemli bilgiler vermişti.
IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi, havaya uçurularak öldürüldüğü Suriye'nin İdlib kenti kırsalındaki Türkiye sınırına yaklaşık 7 kilometre mesafedeki Barişa köyüne, ailesi ve korumalarıyla birlikte 48 saat önce geldi.
Barisha, İdlib'in kuzeyinde bulunan İdlib Valiliği'ndeki Harem Bölgesi'nin idari bir parçası olan Suriye'nin kuzeybatısındaki bir köy.
A'la Dağı'nda bulunan ve "Ölü Şehirler" olarak bilinen bir bölgenin parçası.
Tahminlere göre Bağdadi, ailesini Türkiye üzerinden İdlib'in dışına kaçırmaya çalıştığı sırada ortaya çıkmıştı.
Bağdadi’nin öldürüldüğü Barişa köyünde ki ev, El Kaide bağlantılı Hurras el-Din örgütünün elebaşlarından Ebu Muhammed Salama’ya ait.
Milli Savunma Bakanlığı, IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi'nin öldürüldüğü belirtilen özel operasyona Türkiye’nin katkısını gizlemiyor.
“Operasyon öncesinde askeri makamlar arasında bilgi alışverişi ve koordinasyonda bulunulduğu…” belirtilmişti.
Ruslar, Bağdadi’nin öldüğünü doğrulamadı…
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, ABD'nin Bağdadi'ye yönelik operasyon düzenlediğine dair ellerinde güvenilir hiçbir bilginin olmadığını bildirmişti.
Suriyeli siyaset uzmanı Ahmed El Derzi, Washington’un gerçekten IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi'den kurtulmuş olabileceğini ya da daha sonra yeni bir örgüte liderlik yapabilmesi için onu saklamış olabileceğini düşünüyor.
“Çünkü o, onların çocuğu” diyor. "Eğer ondan kurtulmuşlarsa bu, ABD politikası için sıradan bir uygulama, onların ne müttefiki ne dostu var.
Ama onu bir yerlere saklamış da olabilirler, yani o gizli bir yerlerde yeni bir hayata başlamış olabilir."
Örgütün yeni lideri Türkmen “Hacı Abdullah el-Afari" lakaplı Abdullah Kardaş…
Terör örgütünün yeni lideri, yakın bir zamanda Bağdadi tarafından örgütün din işlerini yönetmesi için görevlendirilen, Hacı Abdullah el-Afari lakaplı Abdullah Kardaş oldu.
Musul doğumlu Kardaş, Telafferli bir Türkmen. Saddam'ın ordusunda eski subay. Örgütteki lâkabı "yok edici." Son bir yıldır IŞİD'de “ikinci adam” rolündeydi.
Telafer kökenli Türkmen olduğu belirtilen Kardaş, Bağdadi’yle birlikte 2003’te Irak’ta ABD tarafından cezaevine gönderilmişti.
Musul İmam Azam Üniversitesi mezunu ve Saddam Hüseyin döneminde Irak ordusu içerisinde aşırılık yanlısı bir teğmen olan Kardaş; 2003 yılında ABD kuvvetleri tarafından El Kaide ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle Bağdadi ile birlikte tutuklanarak Basra'daki Camp Bucca cezaevine atıldı.
"Mormon-Ermeni-Hasidik Yahudi-Budist…"
Abdullah Kardaş ismi ortaya atılır atılmaz sosyal medyada, kimi şaka yollu kimi ciddi ciddi; Abdullah Kardaş'ın, “Baba tarafından Mormondur ama annesi Aborjin” olduğu bilgisini paylaştı.
Ortamlarda Hasidik Yahudisi olduğunu söylediği, 5 yıl önce Dalai Lama’ya biat etmiş, Tibet’te ByLock yüklü telefon dağıttığı, evlatlık bir Ermeni olduğunu da yazdılar.
“Hacı Abdullah el-Afari" lakaplı Abdullah Kardaş'ın bir başka ismi de Abdurrahman Mustafa el-Şeyhlar'dır. Telaferli meşhur Şeyhlar aşiretinin evlat edindiği bir Ermeni'dir. Bunu da yazdılar iyi mi!..
Bu bilgi kirliliğinin bilinçli bir perdelemeye yönelik olduğu kabak gibi ortada.
Kardaş’ın kökeni, Türkmenler’in yaşadığı Musul’a bağlı Telafer ilçesine dayanıyor.
DEAŞ terör örgütünün merkezlerinden biri Telafer, Musul’un düşüşünün ardından nerdeyse örgüt liderlerinin kalesi haline geldi.
Irak Ulusal Güvenlik Servisi’nin terör ve terörist gruplar hakkındaki raporuna göre, örgütün liderliğini Kardaş’ın devralması, hedef gözetilmeden uygulanan şiddeti ‘çok tehlikeli’ bir aşamaya taşıyabileceği gibi sivillerin intikam için hedef alınmasına sebep olabilir.
Kardaş’ın başkanlığı, Irak’taki mezhep çatışmasını harekete geçiren terör eylemleri yeniden alevlendirebilir.
Musul’daki İmam-ı Azam İslami İlimler Fakültesi'nden mezun olan Abdullah Kardaş'ın örgüt tecrübesi El Kaide’ye uzanıyor.
Kardaş, DEAŞ'ın iki numaralı ismi konumundaki Ebu Ali el-Enbari'ye yakın bir isim. Kardaş acımasız, otoriter ve oldukça sert mizacıyla tanınıyor.
Musul düştüğü sırada geldiği yerde Bağdadi’yi karşılayan ilk isimlerden.
IŞİD'in yayın organı Amak Haber Ajansı, geçen Ağustos ayında yaptığı duyuruyla Bağdadi’nin yerini, Iraklı Abdullah Kardaş’a bıraktığını yazmıştı.
Size birşey diyeyim mi!..
ABD ile Türkiye saman altından su yürütüyor.
Sanki Ortadoğu’yu birlikte dizayn ediyorlar!..
Siz ne dersiniz?
*
Not:
96. Yılını kutladığımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının, Milletimize ve Devletimize sonsuza akan zaman ırmağında nice yıllar bereket ve huzur getirmesini diliyorum.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
(*) Sınır ötesindeyiz! Hedef ABD'nin Rojava El Hol Kampında sakladığı Ebubekir Bağdadi!