- 27-11-2021 07:02
- 10399
dikGAZETE.com yazarlarından Ömür Çelikdönmez; “Karabağ Savaşının Kafkaslarda yol açtığı yeni jeopolitik durum” (*) yazısını şöyle bitirmiş: “Uzun lafın kısası dostlar, Dağlık Karabağ krizinde Rusya, Kafkas topraklarındaki belirleyici rolünü ortaya koydu; Türkiye, bölgedeki nüfuzunu artırdı ve en önemlisi Batılı ülkeler oyun dışında kaldı. Filmin sonunu bekleyin, ‘reji’ sürprizler hazırlamış”.
Elbette “rejinin sürprizini” Ömür Bey bir de reji bilir.
Yazımızda Ermenistan’ın girdiği dar Tünelden çıkmak için Türkiye’ye mecbur olduğunu inceleyeceğiz.
44 gün süren 2. Karabağ Savaşı’nın öncelikle kazananı Azerbaycan oldu sonra da Aliyev.
İlham Aliyev’in; 2. Karabağ Savaşı’nın gidişatı ve sonucunu açıklarken gayet kendinden emin ve rahat tavır sergilediğini basında gördük. Aliyev; siyasi gücünü tekrardan teyit etti ve bir kahraman olarak geri döndü
2.Karabağ Savaşı, bölgedeki dengeleri Azerbaycan - Türkiye ikilisinin lehine değiştirdi.
Rusya’nın koşulsuz olarak Ermenistan tarafında olmadığı görüldü.
Azerbaycan Ordusu’nun eğitilmiş ve donanımlı insan gücü ile Kafkasların en ileri seviyede ordusu olduğu ve Ermenistan’ı yenebileceği anlaşıldı.
Türkiye ve Azerbaycan’ın “bir millet iki devlet” iddiasının sözde olmadığı, pratikte uygulanabilirliği görüldü. Türkiye; askeri eğitim ve teknik donanım ile Azerbaycan’ı destekledi. Karabağ başarısı, aynı zamanda Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içinde yalnız olmadıklarını hissettirdi.
Türkiye, bölgesel güç olarak Ortadoğu ve Akdeniz’de yer almış, Karabağ zaferi ile fiili olarak Kafkaslar’a adım atmıştır.
Ermenistan’da Ermeni milliyetçiliği etrafında şekillenen iki siyasi akım var. Başbakan Nikol Paşinyan’ın liderliğinde Batı taraftarı grup; Ermenistan üzerinde Rus Nufuzunu azaltmayı hedefliyor. Ermenistan’ın Fransa ve Amerika öncülüğünde yapılandırılmasını isteyen Paşinyan, 2. Karabağ Savaşını kaybeden tarafta olmasına rağmen seçimde iktidarı kazandı.
Paşinyan’a karşı darbe girişiminde Türkiye, açıkça Paşinyan’dan yana tavır koydu. Paşinyan iktidarı Türkiye’nin elini güçlendirdi.
Eski cumhurbaşkanı Adana kökenli Levon Ter-Petrosyan; Ermenistan'ın Rus nüfuzundan ancak Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkilerini artırıp, bu ülkeler yoluyla Batı ülkeleriyle bağlantı kurması durumunda kurtulabileceği kanaatinde olduğu biliniyor.
Diğer grupta stotüko yanlıları bulunuyor.
Bu grup, 2018’den öncesinde ülke yönetiminde bulunan siyasi elitleri de içerisinde barındırıyor.
Moskova yakınlığı ile bilinen eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan bu grupta yer alıyor. Grubun dikkat çekici özelliği mevcut problemlerin çözümsüzlüğünden yana olmaları. Fakat ileriki aşama da Rusya’nın baskısı ile çözüme destek verebilirler.
Ermenistan - Azerbaycan sınırında meydana gelen çatışmaların temelini “Çizilememiş Sınırlar” oluşturuyor.
Her iki ülke de Sovyetler Birliği döneminden (1920) kalan haritalar üzerinden hareket ediyor. Sovyetler Birliği haritaları farklı çizimler ve bilgiler içeriyor.
Azerbaycan; sınırların Sovyetler zamanında tam tespit edilmediğini ve tarihi olarak da çatışmaya konu olan alanların kendisine ait olduğunu söylüyor.
Zengezur, Müslüman Türk toplumunun çoğunlukta olduğu kadim zamandan beri Azerbaycan toprağı olmasına rağmen 1920’lerde Sovyet yönetimince Ermenistan’a bağlandı.
Zengezur’un Ermenistan’a verilmesi ile Azerbaycan ve Nahçıvan arasındaki kara bağlantısı koptu. Ülke iki ayrı parçaya bölündü.
Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderlerinin 9/10 Kasım 2020 ve 11 Ocak 2021 tarihli anlaşmalarının uygulanmasındaki ilerleme henüz tamamlanmadı.
Ermenistan, anlaşma taahhütlerinin bir kısmını yerine getirmedi. Anlaşmanın 9. maddesi, bölgede kurulacak ulaşım koridorlarıyla ilgili oldu.
“Bölgenin ekonomik ve ulaşım bağlantılarında engeller kaldırılacak. Ermenistan, vatandaşların, araçların ve yük araçlarının iki yönde hareketini organize etmek amacıyla Azerbaycan’ın batısındaki bölgeler ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında ulaşım iletişimini sağlayacak."
Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki 43 kilometrelik mesafe Zengezur Koridoru (Dehliz) olarak adlandırılıyor.
Zengezur Koridoru’nun açılması aynı zamanda Türkiye’nin de talebi.
Zengezur Koridorunun hayata geçirilmesiyle birlikte Azerbaycan ile Türkiye arasındaki mesafe de kısalacak.
Kars- Iğdır- Nahçivan Demiryolu projesi hazır bekliyor.
Rusya'dan Azerbaycan'a taşınan yüklerin çoğu, kuzeyden demiryolu ile taşınmaktadır. Planlanan güzergah açıldığında Rusya'dan gelen kargolar, demiryolu ile Ermenistan, İran ve Türkiye'ye kesintisiz ulaşacak.
Türkiye bu proje ile Azerbaycan ve Orta Asya’ya bağlanmak istiyor.
Hali hazırda AGİT MİNSK Grubu (ABD, Fransa ve Rusya'dan eş başkanlara ek olarak, Belarus, Almanya, İtalya, Portekiz, Hollanda, İsveç, Finlandiya, Türkiye ve sorunun tarafları olan Azerbaycan ve Ermenistan) Karabağ ve Sınır sorunlarını çözmüş değil.
Küresel güçler, ulus devletler arasındaki çatışmaları çözmek yerine ya donduruyor ya da düşük yoğunluklu çatışmaları körüklüyor.
Kafkaslardaki gerilim hatları üzerinden hem Batı hem de Rusya güç gösterisi yapıyor.
Türkiye ve Azerbaycan mevcut sorunların diplomatik yollarla çözümü için daha hızlı insiyatif alabilecek oluşum için teklifde bulundu.
Türkiye ve Azerbaycan’ın önerisi “3+3” yani Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan + Rusya, Türkiye ve İran’dan oluşan bir çözüm platformunun kurulması.
İran, geçenlerde bu oluşumu desteklediğini söyledi. Muhtemelen Rusya da destekleyecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ermenistan'ın Azerbaycan ile sorunlarını çözme yönünde samimi bir irade sergilemesi gerekiyor. Azerbaycan ile samimi bir irade ortaya koyması halinde, Türkiye'nin Ermenistan ile olan ilişkilerinin de normalleşmesinin önünde bir engel kalmayacaktır. Tüm bölge için birlikte kurulacak müreffeh bir geleceği küçük hesaplara ve iç siyasete feda etmek zaman kaybı anlamına gelecektir" ifadelerini kullandı.
Putin ise, "Dağlık Karabağ'da normalleşmeye ele alırsak, bence barış gücü birliklerimiz pozitif bir rol oynuyor, Rus-Türk ateşkes kontrol merkezi etkili şekilde çalışıyor" dedi.
Ermenistan coğrafi olarak Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında, doğal müttefikleri ile kara bağlantısı olmayan bir devlet.
Siyasi, ekonomik ve askeri problemler ile boğuşan Ermenistan için tek çıkış yolu Türkiye ve Azerbaycan’dan geçiyor.
30 yıl süren gerginliğin giderilecek olması, bölgenin ve komşu ülkelerin barış ve istikrarını tesis edecek.
Ermenistan Bölgesel Araştırmalar Merkezi Müdürü akademisyen Richard Giragosian, "2. Karabağ Savaşı bölgenin haritasını değiştirdi ancak temel farkla Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi için büyük avantaj oluşturdu. Azerbaycan önceki protokollerin aksine artık normalleşmeye karşı değil. Türkiye'nin, Ermenistan ile normalleşmede bölgenin ulaşım, ticaret, altyapı gibi alanlarda yeniden restorasyonunda daha aktif rol oynamak gibi çok önemli bir motivasyonu var. Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmesinin, Rusya'yı dengeler ve ona karşı daha aktif bir pozisyon sağlar" dedi.
En son 26 Kasım’da Rusya’nın Soçi Şehrinde bir araya gelen Putin, Aliyev ve Paşinyan, sınırlar ve Zengezur Koridoru’nun açılması için çaba göstereceklerini açıkladılar.
Ermenistan ve Azerbaycan liderlerinin Rusya'nın olmadığı; Fransa, ABD veya İngiltere'nin arabuluculuğunda birebir görüşme yapma zamanı yaklaşıyor. Bu sebeple Putin, çözüm sürecinin hızlandırılmasını istedi. Paşinyan yaptığı açıklamada: “Ermenistan’ın ülkemiz ve bölgemiz için barış ve barışçıl kalkınma çağını açma konusundaki istekliliğini teyit ediyorum. Bu bizim hedefimiz. Bu gündemin uygulanması açısından bugünkü toplantı olumlu geçti” dedi.
Soçi'deki üçlü toplantı sırasında alınan kararlar, Güney Kafkasya'da daha güvenli ve daha öngörülebilir bir durum oluşturacak.
İlham Aliyev, Azerbaycan'ın Ermenistan ile uzun vadeli çatışmanın sayfasını tersine çevirmeye ve normal bir işbirliği aşaması başlatmaya kararlı olduğu konusunda güvence verdi.
Bakalım 2021 yılsonuna kadar Ermenistan bu meseleleri çözebilecek mi?