- 29-01-2019 00:08
- 1356
Türk kamuoyu, Fırat’ın doğusuna yapılacak askeri operasyon ile yatıp kalkıyor.
Fırat’ın doğusu şimdilik soğumaya bırakıldı.
Öncelik, Ankara - Şam ilişkilerinin normalleşmesi ve resmi görüşmelerin alenileşmesinde.
Ayrıca Putin’in açıkladığı, Erdoğan ve Ruhani’nin katılacağı üçlü zirve gerçekleşmeden bu hareket başlamaz.
Duhok’un Amediyê ilçesine bağlı Şêladızê beldesindeki Türk askeri üssüne saldırı…
Kuzey Irak, Duhok kenti kırsalındaki Amediye ilçesine bağlı Şeladize kasabasında bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait askeri üsse saldırılması, Türkiye’nin gündemini bir anda değiştirdi.
Türk askeri uçaklarının PKK kamplarına yönelik hava harekâtında 4 köylünün öldüğünü öne süren kızgın kalabalık, protesto gösterisi düzenleyerek, Türk üssüne doğru yürüyüşe geçmiş, herhangi bir müdahale ile karşılaşmayan göstericiler, buradaki askeri araçları ateşe vererek Türk askerlerine taşlı sopalı saldırılarda bulunmuştu.
Göstericiler, Türk ordusuna ait çok sayıda tank, zırhlı araç, ambulans ve aracı ateşe verirken, Türk askerleri göstericilerin geri çekilmelerini sağlamak için plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullandı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, Türk askeri üssüne yapılan baskının ardından yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenlerin sorumlusunun PKK olduğunu söyledi.
Duhok, Amediye, Şeladize halkı, neden Türk askeri üssünü yaktı yıktı?
Türk savaş uçaklarının Duhok'un Amediyê ilçesine bağlı Şêladızê beldesi Rêkan ve Nêrwe köylerinde yuvalanan teröristlere hava saldırısında bulunması, görünürde bölge halkını kışkırtmış gibi.
Ancak “bardağı taşıran son damla” iddiası biraz havada kalıyor.
Çünkü bu bölgede 80 civarında mezra, kom, köy yıllar önce boşaltılmıştı.
Nitekim Şeladız Kaymakamı Warşîn Selman Mihemed 196 bin dönümlük ormanlık arazinin PKK kontrolünde olduğunu ve Nêrwe, Rêkan ile yukarı Doskiyên halkının yıllardır bölgeye hayvanlarını götüremediğini söylemişti.
Sonuç; öldüğü söylenen köylüler, köylü değil yani terörist unsurlar.
Erbil - Bağdat atışması!..
Ankara ve Erbil, saldırının PKKlı teröristlerin sivil halkın arasında karışarak gerçekleştirdiği konusunda ağız birliği yapıyor. Ancak merkezi hükümet başka telden çaldığına göre işin içinde iş var.
Irak Dışişleri Bakanlığı, Şeladizê’de Türkiye’nin hava saldırıları sonucu meydana gelen sivil ölümleri protesto eden yurttaşlara askerlerce ateş açılmasını kınayarak Türkiye Büyükelçisini çağırarak gerekli uyarının yapıldığını açıkladı.
TSK Kuzey Irak’ta hangi statüde bulunuyor?
Sivil görünümlü teröristlerin saldırısına uğrayan askeri üs ve diğerlerinin yasal mevcudiyeti, TSK’nın Kuzey Irak’taki 1997 yılında Kürdistan Demokrat Partisi ile yapılan anlaşmaya dayanıyor.
Önceki süreçte ise Körfez Savaşı’nın ardından 1992 yılında Bağdat yönetimiyle mutabakat doğrultusunda, Irak sınırından Türkiye’ye sızmaya çalışan PKK’lı gruplara yönelik sıcak takip ve sınır ötesi operasyon düzenlemek için Saddam yönetimi ile yapılan anlaşmayı kapsıyor. Türk askeri 22 yıldır orada.
TSK, Kuzey Irak’ta sınır ötesi üsleri neden kurdu?
1994’ten bu yana PKK ile mücadele kapsamında Irak’ın kuzey bölgesinde 10 farklı bölgedeki karakollarda asker bulunduran Türkiye, Kandil Dağı’nın kuzeybatısında güvenli bir hat oluşturarak üs bölgelerini birbirine bağlayıp, teröristlerin ikmal yollarını kesmeyi hedefliyor.
Bu üs yerlerinin seçimi TSK jeostratejik bakış açısını yansıtması açısından önemli.
Çünkü Türkiye-İran-Irak üçgenindeki stratejik Zagros Dağları’nda konumlanan bazı üsler, Büyük İskender’in “Ordumun yarısını orada kaybettim” dediği bölgeye kurulu.
TSK’nın Kuzey Irak’taki askeri üsleri nerelerde bulunuyor?
Türk birlikleri, Kuzey Irak’ta; Erbil’de, Süleymaniye’de Zaho’da var. Dohuk’ta, Amediye’de Diyana’da, Batufa’da, Begova’da, Kanimasi’de, Bamarni’de. Seramiş’te ve Başika kamplarında görev yapıyor.
Buralardaki kamplar, anlaşma kapsamında ve kalıcı.
Çoğu Özel Kuvvetler mensubu olan Türk İrtibat Timleri (TİT) bu yerleşim birimlerinde, 1997’den beri görev yapıyor.
Irak’taki üslerde yaklaşık olarak 2 bin 500 Türk askeri bulunuyor.
Bu sayı, zaman zaman terörist unsurların tehdit kapasitesine göre 5000 civarına çıkabiliyor.
Saldırıya uğrayan askeri üs 2. Ordu, 7. Kolorduya bağlı…
Kuzey Irak, Duhok kenti kırsalındaki Amediye ilçesine bağlı Şeladize kasabasında bulunan Türk askeri üssü, Malatya merkezli TSK 2. Ordu 7. Kolordu Komutanlığı görev alanı içinde.
2. Ordu’nun görevi; Türkiye’yi Suriye, İran ve Irak'tan gelecek dış tehditlere karşı korumak.
7. Kolordu, Türk Kara Kuvvetlerine bağlı 2. Ordu'nun kolordularından biri.
Komutanlığın karargâhı Yenişehir, Diyarbakır'da. Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı ise Korgeneral Sinan Yayla.
Malatya'da görev yapan 2. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Metin Temel, Genelkurmay Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığına atandığında, Orgeneral İsmail Metin Temel’den boşalan 2. Ordu Komutanlığına vekâleten 7’nci Kolordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla getirilmişti.
Saldırı sırasında üste bulunan Türk askerlerine ne oldu?
Saldırı görüntüleri medyaya ilk düştüğünde “ikinci çuval krizi kapıda” diye düşünmüştüm. Umarım korktuğum olmamıştır.
Türk askerlerinin bulunduğu bölge, yasal olarak ikili anlaşmalarla Türk ordusuna tahsis edilmiştir. Türk askeri üssü, Türk bayrağının dalgalandığı Türk toprağıdır.
Türk askeri üssünün tahrip edilmesi neden engellenmemiştir?
2. Ordu Komutanlığına vekâlet eden 7’nci Kolordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla, neden böylesi bir olayın yaşanmasına müsaade etmiştir?
Bölgede görev yapan irtibat timlerinin asli görevlerinin birisi de terör unsurlarının olası eylemlerini önceden haber almaktır. Böylesi bir tertip ve kumpasın önceden haber alınmaması mümkün değildir.
Olaylar sırasında Türk askeri birliği nereye çekilmiştir?
Üssünü koruyamayan askerlerin kendilerini ve silah ve mühimmatlarını koruması mümkün müdür?
Yoksa askerilerimiz üsse saldıran bölge halkının veya resmi söyleme göre terör grubunun insafına mı terk edilmiştir?
Türk askerleri bölgede güvenliği sağlamakla görevli KDP peşmergelerine mi sığınmıştır?
“Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?”
Süleymaniye’ye uçak seferlerinin başlaması ile saldırı arasında bağlantı var mı?
Hatırlarsak Irak merkezi hükümeti; 25 Eylül 2017’de eski Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından IKBY'nin sınır, baraj ve havalimanlarını Bağdat'a teslim etmesi yönünde karar çıkarmıştı.
IKBY'nin söz konusu kararları ve yaptırımları reddetmesi üzerine Irak merkezi hükümeti, 29 Eylül 2017'de Erbil ve Süleymaniye havalimanlarındaki uluslararası uçak seferlerini askıya almıştı.
Türkiye, Süleymaniye'ye 29 Eylül 2017'de uçuş yasağı getirmişti.
Türkiye'nin Irak'taki Süleymaniye Havalimanı'na uyguladığı 15 aylık uçuş yasağını kaldırmasının ardından doğrudan uçak seferleri başladı. Irak Hava Yolları uçakları da Süleymaniye’den İstanbul’a seferler düzenleyecek.
Sorun, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in çabalarıyla Türkiye ziyareti sırasında çözüldü.
Takip edenler bilir, Irak Kürt Cephesi'nin Washington temsilcisi Dr. Behram Salih’in, 26 Şubat 1993 Cuma günü, Türkeş'i kaldığı Washington Sheraton Carlton Oteli'nde ziyaret ettiğini ve görüşmede Erzurum Milletvekili Rıza Müftüoğlu’nun da bulunduğunu yazmıştım. (*)
Türkiye’nin Süleymaniye Havalimanı’na uyguladığı uçuş yasağını kaldırması üzerine 15 ay sonra ilk doğrudan sefer gece saatlerinde yapıldı.
26 Ocak Cumartesi uçak seferlerinin başlatılmasının ardından bu saldırının patlak vermesi, Türkiye’nin bölgede etkin olmasını istemeyen güçlerin ayak oyunu diye düşünülebilir.
Adana mutabakatının gündeme gelmesi hangi ülkeyi rahatsız etmiş olabilir?
Türkiye’nin, Kuzey Irak’taki askeri varlığına yönelik saldırılar; bölgede dengelerin değiştiğinin işareti. Türkiye’nin dikkatini Suriye’den Fırat’ın doğusundan Kuzey Irak’a çevirmek için bu hain saldırı tezgâhlandı.
Amaçları Türkiye’yi Suriye’den uzaklaştırmak. O zaman şu soru sorulmalı; “Suriye’de Türkler kimin ayağına bastı?”
Kusura bakmasınlar ama benim aklıma gelen, ne yalan söyleyeyim İranlılar! Amerikalıları ve İngilizleri de unutmuş değilim.
Seçim öncesi, “Beka sorunu”na vurgu yapılmış olabilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, ısrarla Türkiye’nin bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğunu gündeme taşıyor.
Cumhur ittifakı düşmanları bu saldırının seçmeni ‘Beka Sorunu’na ikna etmek için yaptırılmış olabileceğini sakın söylemesinler kimseyi inandıramazlar. Benden söylemesi…
Aklıma gelmişken; Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve merkezi Bağdat yönetimi ile imzalanan ikili anlaşmalar, mutabakatlar, Türk Devletine, kendi üssüne yapılan askeri saldırıdan dolayı müdahale, operasyon, askeri harekât hakkı veriyor mu vermiyor mu?
Olayın bir de bu boyutu var mı var!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc39
(*) Irak'ın Kürt Cumhurbaşkanı Behram Salih ve MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in irtibatı!