Gazze İnsansızlaştırılacak!
Trump, seçmenleri tarafından “Amerika’nın Kurtarıcısı/ Mesih” olarak tanımlanmaktan hoşlanıyordur muhakkak. Trump, kendisini bir “Aziz” olarak görüyor.
Çok da dindar olmayan Trump’ın; seçmenin dini duyguları üzerinden politik figür olması manidar.
Elon Musk’a göre, o; “insanlık tarihinin en önemli seçiminin galibi ve medeniyetin kurtarıcısı.”
Trump, hırslı bir adam.
Küreselcilerle mücadele için kendini feda eden Zümrüdü Anka kuşu.
Tanrının Ülkesi Amerika’ya Tanrı tarafından gönderilen Mesih!
Trump, bütün bunların farkında ve bu nedenle söz verdiği politikaları uygulamakta ısrarlı. Soru şu: Trump'ın yeni politikalarının maliyeti ne kadar olacak ve bedelini kim ödeyecek?
Trump’ın ajandasında neler yazılı?
Beyaz Saray’a oturur oturmaz, uluslararası sistemi şoka uğratan iki kararnameyi imzaladı.
Trump, attığı imzayla; ABD’yi Birleşmiş Milletlerin popüler ve gözde kuruluşu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve imza atan ülkelere ağır ekonomik yük yükleyen Paris İklim Anlaşmasından çekildi.
Trump’ın, İsrail ile HAMAS arasındaki ateşkese sahip çıkması; Filistinlileri düşündüğünden değildi.
Gazze halkının, şehir savaşını ağır şartlarda bedel ödeyerek yaşamalarına rağmen vakurlu bir şekilde yürüyerek, Gazze’nin kuzeyine akması; Musa (as) peygamberin halkını, Firavun’un zulmünden kurtarması gibi.
Kur’an’da Allah; Duhan Suresi 27. Ayette şöyle buyurmuştur: (Allah:) “O halde kullarımı (İsrâiloğulları’nı) geceleyin yürüt. Çünkü siz (Firavun ve ordusu tarafından) takip edileceksiniz.”
Evet, Gazze Halkı, Çağdaş Firavun; Netanyahu ve ordusu tarafından takip ediliyor.
Trump, Gazze’ye ihanet mi edecek?
Trump, yemin töreninde Ortadoğu’ya Barış getiren muzaffer bir kahraman edasıyla; kendisini mahkemelere sürükleyen Amerikan sisteminden intikam mı alıyordu?
Amerika’da iktidara hangi parti gelirse gelsin, devleti oluşturan temel yapı; ekseninden şaşmadan tıkır tıkır çalışır.
Hayır! Amerika’yı yüceltmiyorum.
Amerikan halkı, obez bir toplum; obezler kolay yönetilir. Amerikan demokrasisi sahnede sergilenen; üzerinde çok çalışılmış ve oyuncuların, rollerini mükemmel oynadığı bir tiyatrodan ibaret.
Gazze’nin insanı, sessiz ve onurlu bir şekilde; İsrail’in yakıp yıktığı topraklara dönüyor.
Trump; “Filistin ders kitaplarında ve camilerinde yıllardır mayalanmış bir nefret kültürü var” demiş. Halbuki Gazze halkı; deniz ve karadan kuşatılmış, açık hapishanede yıllardır boyun eğmeden yaşadı.
Trump, Filistin halkının yaşadığı topraklarda; kan ve zulüm ile İsrail devletinin kurulduğunu bilmiyor olamaz.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya göre; HAMAS, günümüzün Nazileriymiş ve İsrail, onları yenecekmiş. Netanyahu’ya göre Yahudi Devleti İsrail; dünya Yahudileri için her zaman ‘güvenilir bir liman’ olarak kalacakmış. Netanyahu, ülkesini ateşten denizin ortasına fırlattı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama emrine rağmen; İsrail Başbakanı, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington'a gidecek. Netanyahu, Trump’ı ziyaret eden ilk yabancı lider olacak.
Trump, Netanyahu’yu ilk yabancı lider olarak ağırlamaktan onur duyacakmış.
Hani Trump, Netanyahu’ya küfür etmişti.
Gazze ile mecburen ateşkesi imzalayan Netanyahu; ezilmişliği/ yenilgiyi; Trump’ın müjdesiyle savuşturdu.
Trump; “İsrail tarafından sipariş edilip ödenen ancak Biden tarafından gönderilmeyen birçok şey yola çıktı.” dedi.
“Birçok şey”in arasında, İsrail’in işgal ettiği topraklarda sivil yaşama alanlarını yıktığı “D9 Buldozerleri” de var.
Trump, bu tutumu ile Ortadoğu’yu kaosa sürüklüyor.
Gazze Şeridi, baştan başa bombalarla yakılıp yıkıldı.
Küresel Şer Odağı, ortaya acımasızca attığı plan çerçevesinde; “Gazze Temizlenecek”ti.
İnşaat molozu değil temizlenecek olan, insandı.
Gazze insansızlaştırılacaktı.
Bay Trump; “Onların, çok fazla kesinti, devrim ve şiddet olmadan yaşayabilecekleri bir bölgede yaşamalarını istiyorum. Gazze Şeridi'ne baktığınızda, uzun yıllardır cehennem gibi bir yer olduğunu görürsünüz. Bu şeritte çeşitli medeniyetler vardı. Burada başlamadı. Binlerce yıl önce başladı ve her zaman bununla ilişkili şiddet oldu. İnsanların çok daha güvenli, belki çok daha iyi ve belki çok daha rahat bölgelerde yaşamasını sağlayabilirsiniz.” diyen Trump, açık ve net konuşuyor.
Gazzelilere memleket aranıyor. Ürdün, Mısır olmazsa Arnavutluk. Afrika’dan bir köşe. Endonezya’dan bir ada.
Gazzeliler, ülkelerden ülke beğensin; yeter ki Gazze’yi terk etsinler.
Mısır ve Ürdün bu teklifi ret ettiler. Mısır; Filistinlilerin geçici veya uzun vadeli transferinin "bölgedeki çatışmayı genişletme riski taşıdığını” belirtti, haklı olarak.
Trump'ın Gazze'yi 'temizleme' soykırım planı başından beri vardı.
Soykırım!
Karmaşa çözülecek, Gazze koskoca bir gayrimenkule dönüştürülecek.
Gazze Şeridinin Filistinlilerden temizlenmesi fikri uzun zamandır İsrail Meclisinde aşırı sağcı ve radikal dinci partiler tarafından gündeme getirilmişti.
Gazze tahliye edilecek aşırı sağcı ve radikal Yahudiler; Gazze’ye yerleştirilecekti.
Netanyahu ve savaş kabinesi “Gönüllü Göçü!” teşvik için ellerinden geleni yapacak.
Buna rağmen dünyada güzel gelişmeler de oluyor.
Yeni Zelanda Hükümeti ve Avustralya, turist vizesi başvurusunda bulunan İsrail vatandaşlarından İsrail Ordusunda görev yapmadıklarına dair bildirimde bulunmalarını istiyor. Orduda görev almadıklarını ispatlayamazlarsa vize verilmiyor. Böylelikle “Savaş Suçu” tescillenmiş oluyor.
Görünen o ki, Trump; Gazze meselesini uluslararası arenada baskı aracı olarak kullanacak. Trump’ın fikri; tehlikeli ve kabul edilemez.
Gazze’de kitlesel katliamdan sonra İsrail Ordusu halen Batı Şeria’da katliama ve sivil insanları öldürmeye devam ediyor.
HAMAS tarafından yapılan açıklama, bir milletin direnişini özetliyor; “Bugün Gazze'deki halkımız, kırılamayacaklarını, yenilemeyeceklerini ve kutsal vatanları Filistin'i terk etmeyeceklerini kanıtlıyorlar. Gazze'de yaşanan tüm trajedilere, yıkıma, akan kana ve büyük fedakârlıklara rağmen halkımız, vatanının dışına sürülmeyi ya da içinde yerinden edilmeyi reddediyor.”
Trump, şunu çok iyi bilmeli; “Filistin Meselesi; Gazze halkının ister zorla isterse gönüllü sürgünü ile çözülmez.”