- 23-12-2018 03:06
- 1765
- GECE SOHBETİ.. -
:
Yılbaşına birkaç gün kala, piyango hakkında biz de iki kelam edelim..
Bu yıl da sayın halkımız, piyango bayilerine akın ediyor..
Birkaç gün önce televizyonda bir görüntülü haber izledim, "yuh artık" diyesim geldi..
Eminönü'ndeki meşhur piyangocunun önünde öyle bir kuyruk vardı ki, belki iki yüz, belki üç yüz metre uzamış ve yılan gibi de kıvrılmış..
Hemen yanı başındaki Yeni Camii öylesine mahzun bir şekilde duruyor ve ibadete insan bekliyor.. Ama nafile, ne gelen var, ne giden!..
İnsanlarımız bir ümit misali üstelikte buz gibi soğuğa rağmen para uğruna titriyor..
Allah'ın rahmetinden kaçıyor, şeytanın ipine sarılıyor..
Evet kıymetli dostlarım; piyango kuyruğundaki insanlara bakıyorum; çaresizlikle uyanıklık karışımı bir fotoğraf veriyorlar..
Adam kameralara dönüyor, Kars’tan piyango bileti almak için İstanbul’a geldiğini iftiharla söylüyor..
Bir başka misâl;
Adam hacı.. Belli ki cami cemaati.. Yaşı da oldukça var..
Lâkin aklı fikri akçalı işlerde..
“Parayı kaparım” umuduyla, koşuyor piyango gişesine, üstelik bir karış da sakalıyla..
Yine bir başka piyango kuyruğu..
Genci, yaşlısı, açığı, kapalısı, köylüsü, şehirlisi, çağdaşı, kokanası, "belki bana da çıkar” ümidiyle bekliyor..
Başı sıkı sıkıya bağlı teyzenin biri; “ah be evlâdım, piyango bana bir çıksa, inanın ki fakirleri giydireceğim, evsize ev alacağım” diyor ve ardından da ekliyor; "Hacca’da gideceğim, inşallah..."
Ne diyelim şimdi buna?..
Bir şeyler söylememiz gerekir değil mi;
Şöyle diyelim bari;
“Allah sana Hac’dan önce şuur nasip etsin be teyze.. Piyango parasıyla Hacca gidilemeyeceğini şu yaşa kadar nasıl öğrenmedin?..”
Şimdiki başkan da ayni şeyleri söyler mutlaka ama, bir kaç yıl önce eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in piyango hakkında söylediği sözler geliyor aklıma..
Başını piyangonun çektiği, toto, sayısal loto, iddaa, gibi oyunlar hakkında görüş bildirmişti Mehmet Görmez Hoca, bakın neler söylemişti..
“Aşırı tüketim kültürlerinin insanların önüne koyduğu en büyük yanlışlardan bir tanesi, emek sarf etmeden, hiçbir çaba göstermeden, zengin olma duygu ve düşüncesidir..
Bu duygu ve düşünceye hitap etmek için de tüm toplumlarda yeni sektörler oluşmuştur.. Eskiden, kumar bu sektörün en kadim argümanlarından bir tanesiydi..
Ama modern zamanlarda, piyangolar, lotolar, totolarla, insanoğlunun bu yanlış düşüncesini karşılamak için bir takım müesseseler kuruldu..
Bunların hiçbirinin herhangi bir inanç sisteminde ve emeği kutsal sayan ahlâk sistemlerinde, kabul görmesi mümkün değildir.. Bunların adına da olsa olsa ‘modern kumar’ denir”..
Evet, bunları ve bunlara yakın mealdeki sözleri söyleyen sadece Prof. Görmez değil elbette..
Aklı başında olan her kişi bu gerçeklere parmak basıyor..
Ama bu kumar oyunlarından ne hikmetse çok kişi vazgeçmiyor..
Para hırsı, kestirmeden köşe dönmek arzusu, tam gaz devam ediyor.. Maalesef tiyatro da bu şekilde sürüp gidiyor..
Değerli dostlar;
İnsanlar misâllerden de hiç hisse almıyorlar..
Piyango kime çıkmış da yaramış?.
Hepsi marmara çırası gibi yanmış..
Kimi yuvasını dağıtmış, kimi anasını, babasını, eşini, çocuklarını terk etmiş, kimi tonla paranın sahibiyken ayakkabı boyacılığına kadar düşmüş, kimi de sokak köşelerinde tek başına ölmüş!..
Netice-i kelâm; kazandım zanneden, külliyen zarar etmiş..
Gelelim devletin tutumuna..
Devlet de insanlarımızın doğruyu yakalaması noktasında bir gayret sarf etmemiş..
Canlı dönen para, devletin iştahını daha da arttırmış.. Hepsinden kötüsü; piyangonun önüne konan “MİLLİ” kelimesini dahi benimsemiş..
Yaptırılan reklamlarla da insanlar özendirilmiş..
Şu anki durum, eski tas, eski hamam!..
Eski Türkiye'de de durum böyleydi, yeni Türkiye'de de durum değişmedi.. Değişecek gibi de gözükmüyor..
Yüz kere söyledik. hadi bu da yüzbirinci olsun..
Kumarın Milli’si olmaz!..
Kaldırırsınız “milli” kelimesini, ardından da özelleştirirsiniz..
Hiç değilse vatandaşı kumara teşvik etmezsiniz..
Sonra da kim ne yaparsa yapar..
İsteyen piyango kuyruğunda sabahlar..
Vesselâm..
.
Sami Özey, dikGAZETE.com