<h3><span><strong>İstihbaratta İngiliz-Türk ittifakı İstanbul'da ifşa edildi!</strong></span></h3> <div><strong>Birleşik</strong> <strong>Krallık</strong>/<strong>İngiltere’nin</strong> dış istihbarat servisi <strong>SİS</strong> veya yaygın bilinen adıyla<strong> MI6</strong>, <strong>Rus</strong> casuslar için istihbarat yapılanması karanlık web portalını neden <strong>İstanbul'da</strong> tanıttı? <strong>Türkiye'nin</strong> <strong>Ukrayna</strong>- <strong>Kafkasya</strong>- <strong>Suriye'de</strong> <strong>İngiliz</strong> istihbaratı ile tam bir uyum içinde çalışmış olması neyi işaret ediyor? <strong>İngiliz</strong> istihbaratı <strong>Türkiye’deki</strong> muadili ile birlikte <strong>Suriye'de</strong> <strong>Ahmed el-Şara'yı</strong> devrimden iki yıl önce nasıl angaje etti? <strong>Şam’a</strong> kadar nasıl destekledi?</div> <h3><span><strong>Dark web - Silent Courier -Sessiz Kurye…</strong></span></h3> <div><strong>İngiltere'nin</strong> dış istihbarat servisi <strong>MI6</strong>, özellikle <strong>Rusya'dan</strong> yeni casuslar çekebilmek amacıyla “<strong>dark</strong> <strong>web</strong>” üzerinde kendi özel portalını devreye sokuyor.</div> <div><strong>Dışişleri</strong> <strong>Bakanlığı'nın</strong> açıklamasına göre, "<strong>Silent</strong> <strong>Courier</strong>" (Sessiz Kurye) adı verilen güvenli mesajlaşma platformu, <strong>istihbarat</strong> teşkilatının casus teminini kolaylaştırarak ulusal güvenliği güçlendirmeyi amaçlıyor. <strong>İngiltere</strong>, potansiyel ajanlara yalnızca <strong>Rusya'da</strong> değil, dünya genelinde ulaşmayı hedefliyor.</div> <div>Görevi sona eren ve <strong>MI6</strong> <strong>Başkanlığını</strong> yakında <strong>Blaise</strong> <strong>Metreweli'ye</strong> devredecek olan <strong>İngiltere</strong> dış istihbarat servisi <strong>MI6</strong> <strong>Başkanı</strong> <strong>Richard</strong> <strong>Moore</strong>, <strong>İstanbul'daki</strong> <strong>İngiltere</strong> <strong>Başkonsolosluğunda</strong> yaptığı konuşmada <strong>Türkiye</strong> ve dünya gündemine ilişkin önemli mesajlar verdi.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Türkiye'ye</strong> öğrencilik yıllarında <strong>Türkçe</strong> öğrenmek için geldiğini anlatan <strong>Moore</strong>, "<strong>Türkiye, yüzyıllardır olduğu gibi bugün de uluslararası sistem açısından kritik ve büyük bir öneme sahip ülke</strong>." dedi.</div> <h3><span><strong>Richard Moore’un zamanlaması manidar!..</strong></span></h3> <div><strong>Almanya'da</strong> <strong>Anayasayı</strong> <strong>Koruma</strong> <strong>Teşkilatı'nın</strong> başkanlığına, uluslararası terörizm konusunda uzman bir isim olarak bilinen, <strong>21</strong> <strong>Ocak</strong> <strong>2019'dan</strong> bu yana teşkilatta başkan yardımcısı olarak görev yapan, <strong>Türk kökenli Sinan Selen</strong> atanmıştı. Hiç şüphesiz <strong>Almanya’nın</strong> bu adımı, <strong>İngilizleri</strong> telaşlandırdı. Arkasından <strong>NATO</strong> müttefiki ülkelerin başkentlerinde yankılanan bir gelişme daha yaşandı.</div> <div>Biliyorsunuz <strong>MHP</strong> <strong>Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli,</strong> <strong>18</strong> <strong>Eylül'de</strong> yaptığı yazılı açıklamayla <strong>Türkiye'nin</strong> <strong>NATO</strong> merkezli dış politikasına yeni bir alternatif önerdi. <strong>Bahçeli</strong>, “<strong>Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek ‘TRÇ’ ittifakının inşa ve ihya edilmesidir. TRÇ ittifakının da; Türkiye, Rusya ve Çin'den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir</strong>.” demişti.</div> <div><strong>Bahçeli'nin</strong> bu açıklaması, alelacele “<strong>BBC</strong> <strong>Türkçe”de</strong> yayınlanan haber analizle etkisizleştirilmek istendi; “<strong>Ankara'nın böylesi büyük bir stratejik hamle yapma ihtimalinin düşük olduğu düşünülüyor</strong>” gibi yorumlara yer verildi.</div> <div>Bununla kalmadılar <strong>Silent Courier</strong> -<strong>Sessiz</strong> <strong>Kurye</strong> portalının <strong>İstanbul</strong>’da tanıtımını yaptılar. <strong>Türkiye'nin</strong> başkenti Ankara olmasına rağmen bu toplantının İstanbul’da yapılma sebebleri üzerinde durulabilir.</div> <h3><span><strong>İngilizler, Ankara yerine İstanbul başkent olsun mu istiyor?</strong></span></h3> <div><strong>Divan</strong> edebiyatının önde gelen isimlerinden <strong>Bâkî’nin</strong> <strong>İstanbul</strong> <strong>Kasidesi</strong>, belki de <strong>Richard</strong> <strong>Moore’un</strong> sunum mekânı tercihini açıklayabilir. İlk görev yerinin <strong>İstanbul</strong> olmasının yanı sıra kızına “<strong>İstanbul</strong>” adını vermesi de bu seçimde etkili olmuş olabilir. Ne diyordu <strong>Bâkî</strong>:</div> <div>“Bu şehr-i Sitanbul ki bî-misl ü behâdır</div> <div>Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır</div> <div>Bir gevher-i yekpâre iki bahr arasında</div> <div>Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır.”</div> <div><strong>Necip</strong> <strong>Fazıl</strong> <strong>Kısakürek’in</strong> <strong>Cânım</strong> <strong>İstanbul</strong> şiiri de bu tercihte önemli olabilir. Çünkü şiirin <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Erdoğan</strong> tarafından zaman zaman okunması göz önünde bulundurulmuştur. Şiirde “Gecesi sünbül kokan / Türkçesi bülbül kokan” mısralarıyla şehre övgü dizilir. Şiir, “Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; / Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…” dizeleriyle veda eder.</div> <div>Burada hem <strong>Osmanlı</strong> klasik şiirinin hem de <strong>Cumhuriyet</strong> dönemi edebiyatının iki büyük şairi üzerinden <strong>İstanbul’un</strong> estetik, kültürel ve siyasi bir anlam taşıdığı görülmektedir. <strong>Moore’ın</strong> tercihi, yalnızca kişisel bir hatıraya değil, <strong>İstanbul’un</strong> <strong>Batılı</strong> zihinlerdeki cazibesine ve siyasî sembol gücüne de işaret ediyor olabilir.</div> <h3><span><strong>İngilizlerin gözü İstanbul’da!..</strong></span></h3> <div></div> <div>Görevden ayrılmadan önce <strong>İstanbul’da</strong> “<strong>Sessiz</strong> <strong>Kurye</strong>” adlı portalı tanıtması, <strong>İngiltere’nin</strong> <strong>Türkiye’yi</strong> yalnızca coğrafi bir köprü değil, aynı zamanda psikolojik ve sembolik bir merkez olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Çünkü <strong>İstanbul</strong>, hem <strong>Doğu</strong> ile <strong>Batı</strong> arasında bir geçiş noktası hem de <strong>Rusya’ya</strong> karşı yürütülen istihbarat faaliyetleri için kritik bir zemin.</div> <div>“<strong>Sessiz</strong> <strong>Kurye</strong>” projesi, casuslukta yeni bir dönemin habercisi. <strong>MI6,</strong> artık klasik yöntemlerden çok, dijital ağlar üzerinden gizli temas kurmaya yöneliyor. Dark web üzerinden açılan bu kanal hem kimlik gizliliğini korumayı hedefliyor hem de “<strong>biz buradayız, bize katılın</strong>” mesajını veriyor.</div> <div><strong>Richard</strong> <strong>Moore’un</strong> <strong>Türkiye</strong> geçmişi ise bu hamleye ayrı bir anlam katıyor. Sekiz yıl boyunca <strong>Ankara’da</strong> <strong>İngiltere</strong> <strong>Büyükelçisi</strong> olarak görev yapmış bir isim olarak <strong>Türkiye’nin</strong> stratejik değerini yakından bilen <strong>Moore’un</strong>, <strong>İstanbul’dan</strong> böyle bir duyuru yapması tesadüf değil. Bu tercih, hem bölgedeki ajan adaylarına güven telkin ediyor hem de <strong>Türkiye’yi</strong> küresel mesajların merkezi konumuna taşıyor.</div> <div>Verilen mesajın hedefi aslında tüm dünyaya uzanıyor. <strong>Moore’un</strong> sözleriyle <strong>MI6</strong>, yalnızca <strong>Rusya’yı</strong> değil, “<strong>düşmanca devlet istihbaratı</strong>” tanımı içine giren tüm aktörleri karşısına alıyor. Yani bu çağrı, “<strong>kim olursanız olun, nerede olursanız olun, sisteminizden memnun değilseniz ve bilgiye sahipseniz bize gelin</strong>” daveti niteliğinde.</div> <div>Sonuçta bu gelişme, üç kategoride okunabilir: <strong>1. Operasyonel</strong>: Casus devşirme yöntemlerinde dijitalleşme. <strong>2. Sembolik</strong>: <strong>İstanbul’un</strong> seçilmesiyle verilen jeopolitik mesaj. <strong>3. Psikolojik</strong>: <strong>Moore’un</strong> görevden ayrılmadan önce “<strong>MI6 kapıları her zaman açık</strong>” diyerek dünyaya göz kırpması.</div> <h3><span><strong>İngiltere açısından Türkiye stratejik ortak mı arka bahçe mi?</strong></span></h3> <div><strong>MI6</strong> <strong>Başkanı’nın</strong> <strong>Rusya</strong>, <strong>Çin</strong> ve <strong>İran’a</strong> meydan okumak için <strong>Türkiye’yi</strong> seçmesi dikkat çekici. Bu tercih, <strong>Ankara’nın</strong> <strong>NATO</strong> içindeki vazgeçilmez konumuna güçlü bir vurgu niteliği taşıyor. Dahası, iç politik dengelere uzanan yansımaları da göz ardı edilemez.</div> <div><strong>T24</strong> yazarı <strong>Cansu</strong> <strong>Çamlıbel</strong>, <strong>MI6</strong> <strong>Başkanı’nın</strong> dünyadaki tüm <strong>Ruslara</strong>, <strong>Çinlilere</strong> ve <strong>İranlılara</strong> meydan okumak için neden <strong>Türkiye’yi</strong> seçtiği üzerine türlü spekülasyon yapılabileceğini vurguluyor. <strong>Çamlıbel’e</strong> göre, bu tercih <strong>Türkiye’nin</strong> <strong>NATO</strong> bloğunun “<strong>tartışmasız</strong>” bir aktörü olduğuna özellikle dikkat çekilmesi ihtiyacından kaynaklanıyor.</div> <h3><span><strong>Pazarlık kızıştı; Trump önce oğlunu gönderdi, sonra Erdoğan’ı davet etti…</strong></span></h3> <div>Bu dönemde iktidar ittifakının ortağı <strong>MHP</strong> <strong>Genel Başkanı Devlet Bahçeli,</strong> <strong>ABD-İsrail</strong> “<strong>şer</strong> <strong>koalisyonuna</strong>” karşı <strong>Türkiye</strong>-<strong>Rusya</strong>-<strong>Çin’den</strong> oluşacak bir “<strong>TRÇ</strong> <strong>ittifakı</strong>” önerdi. Ertesi gün <strong>MI6</strong> <strong>Başkanı</strong>, <strong>Rusya’daki</strong> ve dünyadaki tüm <strong>Ruslara</strong>, hatta <strong>Çinlilere</strong> ve <strong>İranlılara</strong> “<strong>artık ajanımız olmak bir mesaj uzaklıkta</strong>” çağrısını <strong>İstanbul’dan</strong> yaptı. Aynı günün akşamında <strong>ABD</strong> <strong>Başkanı</strong> <strong>Donald</strong> <strong>Trump</strong>, <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Erdoğan’ı</strong> <strong>25</strong> <strong>Eylül’de</strong> <strong>Beyaz</strong> <strong>Saray’da</strong> ağırlayacağını duyurdu.</div> <div></div> <div><strong>Richard</strong> <strong>Moore</strong>, beş yıl süren <strong>MI6</strong> başkanlığı sırasında “<strong>profesyonellikleriyle örnek ve samimi dostlarım”</strong> diyerek andığı <strong>Hakan</strong> <strong>Fidan</strong> ve <strong>İbrahim</strong> <strong>Kalın</strong> ile yakın işbirliği içinde çalıştığını anlattı. Çalışma alanlarını kendi önem sırasına göre şöyle sıraladı: <strong>1. Ukrayna’nın</strong> egemenliği ve bağımsızlığının güçlü bir şekilde desteklenmesi, <strong>2. IŞİD’e</strong> karşı mücadele, <strong>3. Esad</strong> sonrası <strong>Suriye’nin</strong> istikrarı.</div> <div><strong>Bahçeli’nin</strong> <strong>ABD</strong>-<strong>İsrail</strong> ikilisine karşı <strong>Türkiye-Rusya-Çin</strong> ittifakı önerisinin üstünden yalnızca <strong>24</strong> <strong>saat</strong> geçmeden <strong>İstanbul’dan</strong> <strong>Çin</strong> karşıtı mesajlar veren <strong>İngiltere</strong> dikkat çekti. <strong>Moore’un</strong> bu çağrıyı yaparken <strong>Türkiye’de</strong> yaşayan <strong>Uygurları</strong> mı hedef aldığı sorusu da ister istemez akla geldi.</div> <h3><span><strong>İngiliz hükümetinin resmi sitesindeki konuşma metni…</strong></span><strong></strong></h3> <div><strong></strong></div> <div><strong>Birleşik</strong> <strong>Krallık</strong> hükümetinin https://www. gov.uk/ government/ uzantılı resmî web sitesinde yayımlanan konuşmasında <strong>Moore</strong>, şu ifadeleri kullandı:</div> <div>“MI6 Şefi olarak uğraştığım neredeyse tüm konularda <strong>Türkiye</strong> kilit bir rol oynadı. Bir <strong>NATO</strong> müttefiki olarak <strong>Türkiye</strong>, özellikle etnik kuzenleri <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> içinde bulunduğu zor durumdan etkilenerek <strong>Ukrayna'nın</strong> egemenliğini ve bağımsızlığını kararlı bir şekilde destekledi. Ancak her şeyden önce uluslararası hukuka ve <strong>BM</strong> <strong>Şartı’na</strong> bağlı kaldı.”</div> <div>“Doğuda, <strong>Birleşik</strong> <strong>Krallık’ın</strong> kötü niyetli dış etkilerden uzak, istikrarlı bir <strong>Kafkasya</strong> ve <strong>Orta</strong> <strong>Asya</strong> çıkarlarını paylaştı. Güneyde ise sözde <strong>IŞİD</strong> teröristlerine karşı birlikte çalıştık ve <strong>Esad</strong> sonrası <strong>Suriye’nin</strong> istikrarını sağladık.”</div> <div>“<strong>7 Ekim’deki</strong> vahşi ahlaksızlığa karşı aynı tiksintiyi ve ardından <strong>Gazze’de</strong> masum <strong>Filistinlilerin</strong> çektiği korkunç acılara karşı aynı dehşeti paylaşıyoruz. <strong>İsrailliler</strong> ve <strong>Filistinliler</strong> için kalıcı güvenlik ve refahı ancak iki devletli bir çözümün sağlayabileceğine inanıyoruz.”</div> <div>“Tüm bu çabalarımızda, alanında uzman ve sıkı dostlarım olan <strong>MİT</strong> direktörleri <strong>Hakan</strong> <strong>Fidan</strong> ve şimdi de <strong>İbrahim</strong> <strong>Kalın</strong> ile yakın bir şekilde çalışma fırsatı buldum.”</div> <div>Bu ifadeler ister <strong>itiraf</strong>, ister <strong>ifşaat</strong> olarak değerlendirilsin, aslında sürpriz sayılmaz. <strong>Türkiye’de</strong> bazı gazetecilerin de işaret ettiği gibi, bu konuşmayla <strong>malumun</strong> <strong>ilanı</strong> yapılmış oldu.</div> <div><strong>Posta</strong> gazetesi yazarı <strong>Hakan</strong> <strong>Çelik</strong> ise şunu kaydediyor: “<strong>Birleşik</strong> <strong>Krallık</strong>, yakın tarihimizde Batı ittifakı içinde <strong>Türkiye’yi</strong> en iyi anlayan, en güçlü bağlara sahip olan ülke olageldi. <strong>NATO</strong> çerçevesindeki askeri dayanışmadan <strong>Avrupa</strong> güvenliği konularına, ticaret ve kültürel ilişkilere kadar <strong>Londra</strong>-<strong>Ankara</strong> hattı her zaman ayrıcalıklı bir pozisyonda yer aldı. Bunun ardında yalnızca jeopolitik gerekçeler yok. Vizyoner devlet adamları, deneyimli diplomatlar ve kritik görevlerdeki etkili isimler de bu iklimi yaratan unsurlar arasında.”</div> <h3><span><strong>Ne portalmış be!..</strong></span></h3> <div><strong>Soğuk</strong> <strong>Savaş’tan</strong> bu yana <strong>Londra</strong> merkezli en büyük istihbarat yatırımı olarak görülen bu girişim, özellikle <strong>Rusya’ya</strong> ve terör örgütlerinin faaliyet gösterdiği bölgelere odaklanıyor. Portalın en üst düzey güvenlik duvarlarına sahip olduğu belirtiliyor. <strong>MI6</strong>, kullanıcıların risk almamaları için güvenilir <strong>VPN’ler</strong> ve kimlikleriyle bağlantılı olmayan cihazlar kullanmaları konusunda uyarılarda bulunuyor.</div> <div></div> <div>Portalın nasıl kullanılacağına ilişkin talimatlar <strong>MI6'nın</strong> resmi <strong>YouTube</strong> kanalında halka açık olarak paylaşılacak. Kullanıcılara güvenilir <strong>VPN</strong> servisleri üzerinden ve kendileriyle bağlantılı olmayan cihazlar aracılığıyla erişim sağlamaları tavsiye ediliyor. Bu adım, <strong>ABD</strong> <strong>Merkezi</strong> <strong>İstihbarat</strong> <strong>Teşkilatı'nın</strong> (CIA) <strong>2023</strong> yılında attığı benzer girişime benziyor. <strong>CIA</strong> o dönemde potansiyel <strong>Rus</strong> casuslarına ulaşmak için sosyal medya kanallarında videolar yayımlamıştı. Ancak <strong>CIA</strong>, <strong>Çin'deki</strong> ajanlarının dark web bağlantılarının <strong>Pekin'in</strong> <strong>Devlet</strong> <strong>Güvenlik</strong> <strong>Bakanlığı</strong> tarafından deşifre edilmesiyle ağır bir kayıp yaşamış, bu olay, son yılların en büyük güvenlik açıklarından biri olarak nitelendirilmişti.</div> <h3><span><strong>İstanbul'un bırakılıp Ankara’nın neden başkent yapıldığı daha iyi anlaşılıyor…</strong></span></h3> <div><strong>2. Dünya Savaşı</strong> öncesinde ve esnasında da istihbarat pazarı <strong>Türkiye’de</strong> kurulmuştu. Bugün de benzer bir dönemeçteyiz. <strong>İngiltere</strong>, adeta şeytanın taşeronluk görevini <strong>ABD’den</strong> yeniden devralmış görünüyor. <strong>Türkiye’de</strong> ise <strong>15</strong> <strong>Temmuz</strong> kalkışması sonrasındaki süreçte <strong>ABD</strong> <strong>kadroları</strong> büyük ölçüde tasfiye edildi.</div> <div><strong>ABD</strong> ve bazı yerli aktörlerin <strong>Türkiye’nin</strong> milli ve tarihi değerlerini hedef alan girişimleri, <strong>Cumhuriyetin</strong> <strong>100</strong>. <strong>yılında</strong> beklenen etkiyi sağlayamadı; bu durum, <strong>Türkiye’nin</strong> bağımsız karar alma kapasitesini korumasına imkân tanırken, kontrolün giderek <strong>İngiltere’nin</strong> stratejik önceliklerine kaymasına yol açtı.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Richard</strong> <strong>Moore’un</strong> <strong>İstanbul’u</strong> seçmesi, <strong>Rusya</strong> ve <strong>Çin’den</strong> beklediği desteği bulamayacağını ilan etmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda <strong>İstanbul’un</strong>, içerideki ihanet odaklarının yoğunlaştığı ve belirli güçler için stratejik olarak etkili bir merkez olduğuna da vurgu yapıyor. <strong>İstiklal</strong> <strong>Savaşını</strong> yürüten iradenin neden bozkırın ortasındaki <strong>Ankara’yı</strong> başkent yaptığı daha iyi anlaşılıyor.</div> <h3><span><strong>Beşiktaş Süleyman Seba ve MİT…</strong></span></h3> <div>Günümüzde farklı yollar, yöntemler ve siyasi kadrolar kullanılarak işbirlikçi zemin canlı tutulmaya çalışılıyor. <strong>İngiltere’nin</strong> sınırsız imkânlarla <strong>Türkiye’den</strong> <strong>Rusya</strong> karşıtı ajan devşirmeyi hedeflediği ve bunun tanıtım ve pazarlama stratejisinin bir parçası olduğu anlaşılıyor. <strong>1878’den</strong> bu yana süregelen <strong>İngiltere</strong>-<strong>Rusya</strong> rekabeti de hâlâ <strong>Türkiye</strong> üzerinden şekilleniyor. <strong>Moore’un</strong> <strong>Türkçe</strong> konuşması ve <strong>Beşiktaş</strong> taraftarlığına yaptığı vurgu, bu mesajın bir parçası olarak değerlendiriliyor.</div> <div>Burada <strong>Beşiktaş</strong> vurgusu sadece spor sevgisi ile sınırlı değil. Kulübün efsane başkanı <strong>Süleyman</strong> <strong>Seba</strong>, uzun yıllar hem spor dünyasında hem de <strong>MİT’te</strong> görev yapmış, <strong>Türkiye’nin</strong> istihbarat geleneğine nüfuz etmiş önemli bir figürdür. <strong>Moore’un</strong> gönderme yaptığı <strong>Beşiktaş</strong> taraftarlığı, aynı zamanda <strong>Seba’nın</strong> <strong>MİT’teki</strong> rolünü hatırlatıyor ve “<strong>içinizdeyim</strong>” mesajını güçlendiriyor. Bu bağlamda, <strong>Beşiktaş</strong> bir spor kulübünden öte, <strong>Türkiye’nin</strong> istihbarat kültürüyle sembolik bir köprü haline geliyor.</div> <h3><span><strong>Ukrayna önünde yatar gemiler, atar da Moore topunu yer gök iniler...</strong></span></h3> <div><strong>İngiltere’nin</strong> <strong>Türkiye’de</strong> köklü bir gücü olduğu unutulmamalı. <strong>1856</strong> <strong>Kırım</strong> <strong>Savaşı’ndan</strong> bu yana <strong>Londra</strong> bankerleri için en kârlı pazarın <strong>Türkiye</strong> olduğu biliniyor. <strong>Beşiktaş’ın</strong> tarihsel kökleri ve <strong>Teşkilat-ı Mahsusa</strong> ile sembolik bağları üzerinden verilen mesaj da bu çerçevede okunabilir.</div> <div><strong>Dijitalleşme</strong> ile birlikte bir tür anonimleşme süreci yaşanıyor. Ancak bu sistemin gerçekten güvenli ve şeffaf yürütülüp yürütülemeyeceği tartışmalı. <strong>İstanbul’un</strong> seçilmesi, coğrafi konum açısından stratejik bir karar, kültürel değerler ise sadece tamamlayıcı bir unsur. Şu anda <strong>İstanbul’da</strong> inanılmaz bir istihbarat hareketliliği söz konusu. <strong>Türkiye,</strong> bu süreci ne derece yönetebilir, kestirmek zor. Belki de <strong>Türkiye,</strong> yeni bir güç merkezi olarak tanımlanıyor; fakat bu güç merkezinin kontrollü olacağı anlaşılıyor.</div> <div><strong>Türkiye,</strong> örtülü bir soğuk savaşın merkezinde. <strong>Şanghay</strong> <strong>İşbirliği</strong> <strong>Örgütü</strong> toplantıları ve <strong>Trump’ın</strong> küresel çıkışları göz önüne alındığında <strong>Türkiye</strong> hâlâ tarafsız görünümünü koruyor. Ancak meydan okumaların büyük kısmı yine bu topraklardan yapılacak gibi duruyor.</div> <div><strong>İstanbul’daki</strong> <strong>İngiltere</strong> <strong>Başkonsolosluğu</strong> girişinde eskiden <strong>Avrupa</strong> <strong>Birliği</strong> ve <strong>İngiltere</strong> bayrakları dalgalanırken, bugün <strong>İngiltere</strong> bayrağının yanında <strong>Ukrayna</strong> bayrağı dalgalanıyor. Bu sembolik değişim bile <strong>İngiltere’nin</strong> mesajını yeterince net gösteriyor.</div> <div><strong>Ukrayna</strong>-<strong>Rusya</strong> savaşında <strong>Türkiye’nin</strong> tarafsızlığı ve defalarca arabuluculuk girişiminde bulunması <strong>Batı’yı</strong> tedirgin ediyor. <strong>Türkiye’nin</strong> <strong>Rusya</strong> ve <strong>Çin</strong> ile yakınlaşma ihtimalinin gündeme gelmesi <strong>Londra’yı</strong> harekete geçirdi. Adeta çıldırttı. <strong>İngiltere</strong> hiçbir şeyi şansa bırakmaz; bu yüzden <strong>Moore’un</strong> <strong>İstanbul’u</strong> seçmesi tesadüf değildir.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Moore,</strong> konuşmasında ayrıca <strong>Türkiye’nin</strong> <strong>NATO</strong> müttefiki olduğunu, uluslararası hukuka ve <strong>Birleşmiş</strong> <strong>Milletler</strong> (BM) <strong>Şartı’na</strong> bağlı kalarak <strong>Ukrayna’nın</strong> egemenliğini ve bağımsızlığını güçlü şekilde desteklediğini vurguladı. Bu da <strong>Londra’nın</strong>, <strong>Ankara</strong> üzerinden <strong>Moskova’ya</strong> ve <strong>Pekin’e</strong> açık bir mesaj verdiğini ortaya koyuyor.</div> <h3><span><strong>Akıllı olalım!.. Ukrayna-Rus Savaşı bizim savaşımız değil!..</strong></span></h3> <div>Kendi tarihimizden bir örnek verelim. <strong>I. Dünya Harbinde</strong> <strong>Almanlarla</strong> isbirliğine giderek <strong>Rus</strong> ve <strong>İngiliz</strong> işgalindeki toprakları kurtarmak fikri, <strong>Enver</strong> <strong>Paşa’nındı</strong> ve işe yaramadı. <strong>Birinci</strong> <strong>Körfez</strong> <strong>Savaşında</strong> <strong>Amerikalılarla</strong> hareket eden <strong>Turgut</strong> <strong>Özal’ın</strong> bir koyup üç almak isteğine, <strong>Türk</strong> <strong>Silahlı</strong> <strong>Kuvvetleri</strong> yanaşmadı.</div> <div>Yine <strong>1 Mart</strong> <strong>Tezkeresi</strong>, tam adıyla "<strong>Türk</strong> <strong>Silahlı</strong> <strong>Kuvvetleri'nin</strong> yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin <strong>Türkiye'de</strong> bulunması için <strong>Hükûmet’e</strong> yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi", <strong>25</strong> <strong>Şubat</strong> <strong>2003</strong> tarihinde <strong>Türkiye</strong> <strong>Büyük</strong> <strong>Millet</strong> <strong>Meclisi'ne</strong> (TBMM) sunulmuş ve <strong>1 Mart</strong> <strong>2003</strong> tarihinde yapılan oylamada reddedilmişti.</div> <h3><span><strong>Bunları neden yazdım?</strong></span></h3> <div><strong>İngiltere,</strong> <strong>Türkiye'yi</strong> <strong>4 Ekim</strong> <strong>1853</strong>-<strong>30 Mart 1856</strong> tarihleri arasında gerçekleşen <strong>Osmanlı</strong>-<strong>Rus</strong> <strong>savaşına</strong> benzer şekilde, yeni bir <strong>Kırım</strong> <strong>Savaşı’na</strong> zorluyor. <strong>Kırım</strong> <strong>Savaşı</strong>, <strong>Rusya’nın</strong> <strong>Eflak</strong> ve <strong>Boğdan’ı</strong> işgali sonrasında <strong>Osmanlı</strong> kuvvetlerinin <strong>Ekim</strong> <strong>1853’te</strong> <strong>Rus</strong> ileri karakoluna saldırılarıyla başlamış ve <strong>Avrupa’nın</strong> <strong>Büyük</strong> <strong>Devletleri</strong> arasında <strong>30</strong> <strong>Mart</strong> <strong>1856</strong> tarihinde <strong>Paris’te</strong> bir genel barış antlaşmasının imzalanması ile sonuçlanmıştı.</div> <div>Bu savaş, <strong>Osmanlı</strong> topraklarının paylaşılması için önemli görüşmelerin yapıldığı bir dönemin sonucunda ortaya çıkmıştır. Savaşın görünen nedeni <strong>Kudüs’te</strong> bulunan “<strong>Kutsal</strong> <strong>Yerler</strong>” ile ilgili <strong>Ortodokslar</strong> ve <strong>Katolikler</strong> arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanan sorunlar olmuştu.</div> <div>Günümüzde yine <strong>Ukrayna</strong> (Kırım), <strong>Filistin</strong>/ <strong>Gazze</strong> (Kudüs) ekseninde yaşanan gelişmeler, geçmişten günümüze çok şeyin değişmediğini gösteriyor. <strong>Dersaadet</strong>’de <strong>İngiliz</strong>, <strong>Alman</strong>, <strong>Rus</strong> <strong>Amerikan</strong>, <strong>Çin</strong> ekollerinin kullanışlı adamları kıyasıya vuruşuyor.</div> <div></div> <div>Gelişmeler ışığında, <strong>İngiliz</strong> istihbaratının (MI6) hareketleri daha net bir şekilde şöyle özetlenebilir: <strong>İngiltere</strong>, <strong>Türkiye</strong> üzerinden <strong>Rusya’yı</strong> ve dolaylı olarak <strong>Çin’i</strong> kışkırtmayı amaçlıyor. Bu sayede hem bölgesel dengeleri kendi lehine şekillendirmek hem de uluslararası kamuoyuna <strong>Türkiye’nin</strong> <strong>İngiltere’nin</strong> stratejik arka bahçesi olduğu imajını vermek istiyor. Yani hareketin temel hedefi, <strong>Türkiye’yi</strong> bir güç merkezi olarak göstermek yerine, <strong>İngiltere’nin</strong> bölgesel nüfuzunun bir uzantısı olarak konumlandırmak.</div> <h3><span><strong>Mahkeme Kadı’nın mülkü mü ki?..</strong></span></h3> <div></div> <div>Ancak <strong>Türkiye’deki</strong> tek güç merkezi, <strong>Richard</strong> <strong>Moore’un</strong> “<strong>birlikte</strong> <strong>çalıştık</strong>” dediği bürokratlardan oluşmaz. Onlar bugün var, yarın yok; çünkü “<strong>mahkeme</strong> <strong>kadıya</strong> <strong>mülk</strong> <strong>değil</strong>.” Yüzyıllar önce, <strong>Cahiliye</strong> döneminde yaşamış, <strong>Arapların</strong> ünlü şair ve hatiplerinden <strong>Kus b. Sâide’nin</strong> <strong>Ukâz</strong> <strong>Panayırı</strong><strong>’nda</strong> yaptığı konuşmasında dediği gibi:</div> <div>“Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız. Yaşayan ölür, ölen fenâ olur, olacak olur. Yağmur yağar, otlar biter. Çocuklar doğar, analarının ve babalarının yerini tutar. Sonra hepsi mahvolup gider. Hadiselerin ardı arkası kesilmez, hemen birbirini takip edip kovalar. Kulak veriniz, dikkat ediniz! Gökte haber, yerde ibret alınacak şeyler var. Yeryüzü bir ferş-i eyvân, gökyüzü bir yüksek tavan. Yıldızlar yürür, denizler durur…”</div> <div>Hiçbir güç, odak, ülke; <strong>Türk</strong> <strong>Devleti</strong> ve <strong>Türk</strong> ülkesini, arka bahçesi görmesin. Kurucu liderin dediği gibi; “ <span>حاكميّت بلا قيد و شرط ملّتندير</span>/ Hakimiyet, bila kaydü ve şart milletindir. Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir.”</div> <div>Tanrı, Türk’ü Korusun ve Yüceltsin!</div> <div>.</div> <div><strong>Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com</strong></div> <div>омюр челикдёнмез, Дикгазете</div> <div><strong>Seçilmiş Kaynakça</strong></div> <div>https://kirimsavasi.com/kirim-harbi</div> <div>https://youtu.be/iehOlmupsm8?feature=shared</div> <div>https://www.bbc.com/turkce/articles/c9wdy1jk9x9o</div> <div>https://www.gazeta.ru/amp/army/news/2025/09/19/26764040.shtml</div> <div>https://www.google.com/amp/s/www.bbc.com/turkce/articles/cq658l76mq3o.amp</div> <div>https://m.haberturk.com/mi6-baskani-turkiye-nin-onemine-isaret-etti-3823648</div> <div>https://spotterup.com/spies-in-the-crossroads-the-osss-strategic-role-in-istanbul/</div> <div>https://www.dw.com/tr/alman-iç-istihbarat-teşkiatna-türk-kökenli-başkan/a-73992448</div> <div>https://t24.com.tr/yazarlar/barcin-yinanc/mi-6-dan-turkiye-ye-kabile-devlet-muamelesi,51650</div> <div>https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/mi6nin-donum-noktasi-istanbulda-aciklandi-2911301</div> <div>https://news.sky.com/story/mi6-no-evidence-putin-wants-to-negotiate-peace-in-ukraine-13433863</div> <div>https://x.com/cradleturkiye/status/1968967930722370008?t=a1IJpbdK8pUiXG5kThzXuA&s=19</div> <div>https://www.theguardian.com/world/2025/sep/19/putin-ukraine-richard-moore-mi6-spy-recruitment</div> <div>https://t24.com.tr/yazarlar/cansu-camlibel/alo-mi-6-promosyonu-icin-neden-istanbul-secildi,51637</div> <div>https://www.dw.com/ru/glava-razvedki-mi6-putin-otkusil-bolse-cem-mozet-proglotit/a-74061439</div> <div>https://musavat.com/ru/news/glava-mi6-iz-stambula-putin-rasschityval-na-legkuyu-pobedu_1201820.html</div> <div>https://www.gov.uk/government/speeches/speech-by-sir-richard-moore-chief-of-sis-19-september-2025</div> <div>https://bianet.org/haber/former-uk-ambassador-to-turkey-richard-moore-named-new-mi6-chief-228279</div> <div>https://apnews.com/article/moore-mi6-russia-china-iran-spying-threat-7d357cf3771070f648484a403d3f6714</div> <div>https://www.reuters.com/world/uk/british-spies-turn-dark-web-recruit-russian-agents-access-secrets-2025-09-18/</div> <div>https://www.sde.org.tr/haber/mhp-lideri-bahceli-den-kuresel-hamle-turkiye-rusya-cin-ittifaki-onerisi-haberi-60513</div> <h4><span><strong>https://www.dikgazete.com/haber/n-a-967148.html</strong></span></h4> <div><strong></strong></div> <div> </div>