N’apcaz?..

Bugün “biraz neşeli ol!” diyen dördüncü kişiyi de uğurlamanın saadeti içindeyim.

Alacağımız olmasa kimse iyi olmazdı” sözü çok acımasız evet!..

- N’apcaz?

Soru budur!

Naneyi yiyip, hapı yutunca n’apııılabilirse artık…

Artık ne yapsak nafile.

Diyorum ki odun taşısak, dümdüz olana değin; prospektüsleri yaksak, bir tepeye çıkıp yalvarsak

Sonra diyorum ki tepeden de indik mi tamamdır…

...

Uzun zaman oldu n’apıcamızı bilmeyeli…

Birinin ne yapacağımızı bize söylemesi yahut çoğunluğun yapıyor olması gereken zamanlardayız.

Düşünün ki yaptığı yardımı çekmese…

Taşıdığı suyu göstermese olmaz!

Kişiler gördü bu gözler…

Bu sefer ağaçlar kesilmedi, yandı mesela…

Aynı anda çok kere…

Canlar acıdı can verdi.

Yuvalar kül oldu…

Ateş; taşan kanalizasyon değil, ateş karda kapanan yollar, günlük rutinimizi altüst eden mikrop değil.

Ateş başka bir şey.

İçtiği çay kendine zehir olmadan “ciğerimiz yanıyor” diyenle dev ateşe pet şişe taşıyan denk midir yani!..

Afetin nereden geleceği belli değilken gafil avlandı yatırımcılar.

N’apcaz…”

Soru budur!

Doğru söyleyene hak verince, doğru olmadığımız gibi…

Bugün yüz kere okunsa iyi duayı, üç kere okuyup uyuya kalmışsan…

Nasıl debelenir içinde yetersizlik duygusu.

Bir yarışa girmişsen, sonu gelmemişse yolun ama yakınsa…

Biliyorsa üstelik diğer yarışçılar da bunu…

Yani dediğim o ki; 

- N’apacan?..

- N’apacaz!..

Soru budur!..

Avucunu açarak uzatmalı, veren de verdiğini…

Alan lütfetmeli bazen.

Kazanmak için ne verdiğine bakmalı, kazancını saymadan.

Kasıla kasıla “mütevaziyim” diyen rüstem…

Ne yapsak nafile!

Durduğumuz coğrafyada acı bile ayrı ayrı…

Bu atlasın en zırt deliğindeyiz.

Bir batılı için “tam bir doğulu”; bir doğulu için sadece doğulu

Ama hep doğulu.

Doğuyu bilmeyen orijinde midir!

“Napcaz”

Soru budur.

Şu anda şu halde…

Delirmeden önce…

Yorgun, avare

Üstünde büyük plan, altında neşe.

Çok canı sıkılıyor kiminin…

Alacağımız olmasa kimse iyi olmazdı” sözü…

Çok acımasız evet!

Kafayı takmama sanatı” diye bir şey yok!

Ön dişlere değe değe söylenen “akışına bırak” var.

Bir yazıya “üç beğeni”, bir fotoya onsekiz… 

N’abıcamı söyleyin de bu yazı bitsin…

.

Arzu Leyal, dikGAZETE.com

...