- 22-12-2019 08:04
- 755
Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerinde okuyan öğrencilerin meslek açısından gelecek kaygısı yaşamamasında, meslek seçimi önem taşımaktadır.
Toplumda ‘otizmli' olarak isimlendirilen özel gereksinim gösteren bireyler başta olmak üzere, engelli bireylerin eğitiminde hareket ve egzersiz büyük önem taşımakta.
Özel eğitimcilerle birlikte, beden eğitimcilerle ortak çalışmada birleşildiğinde, bu alandaki ilerlemenin boyutları da gözler önüne serilmekte.
Beden eğitimi ve spor okulundan mezun olan bir kişinin, özel eğitimcilerle ortak çalışmasına örnek olacak Anka Özel Eğitim, Spor ve Yaşam Merkezi çalışanlarının düşüncelerine başvurduk.
Her biri üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerinde öğrenci veya mezun eğitmenlerin görüşleri, konunun önemi, kariyerini belirlemek isteyen öğrenciler açısından, rehber olacak nitelikte.
İşte o görüşler;
Erhan Çakar (İstanbul Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü);
“Bu çocuklara olması gereken temel motorik özellikler kazandırıyoruz. Bu işi Beden Eğitimcilerden daha iyi yapacak kimse yoktur.
Atma, tutma, çekme, zıplama. Bizler dört yıl boyunca bunların eğitimini alıyoruz. Ayrıca Beden Eğitimcilerin işi sadece spor yaptırmak değil. Bir insana dokunup, hayatına düzen vermesi demek.
Bizim de yaptığımız şey aslında bu. Sporla bireylerin hayatlarına çeki düzen verilmesini sağlamak. Özel eğitimciler işin renk, sayı, tane kavramı gibi akademik boyutunu yükleniyorlar, biz de bunu sporla birleştiriyoruz.
Örneğin bana top sepetinden iki tane top ver. Yeşil topu kırmızı huniye koy. Tamamen spordaki materyalleri kullanarak çocukların akademideki becerileri, hayatlara lanse etmesini sağlıyoruz ve bu ikisinin birleştirici gücünü kullanıyoruz.”
Yusuf Gündoğdu (Kocaali Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü);
“Çocuklar hareket ederek enerjilerini atmaları gerekmektedir. Dolayısıyla, özel eğitimle birlikte hareket eğitimi olduğunda, çocuklar daha çok beceri kazanabilme, davranışlarını düzeltebilme gibi durumlar söz konusu oluyor.
Özel eğitimle hareket eğitimi birlikte verildiğinde, gelişim daha çabuk, katkı daha fazla sağlanmış oluyor.”
Ahmet Esat Burçan (Selçuk Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü);
“Okuma yazmaya başlamış bir çocuk, kitap üzerinde ‘Ali ata bak’ yazılı cümleyi biz, halkaları yan yana dizip, uygulayarak öğretmeye çalışıyoruz.
Çocuklar halkalardan hece hece zıplıyor, daha sonra tahtanın üzerine ‘Ali ata bak’ yazıyor. Bu şekilde, hareket eğitimi ile özel eğitimi birbirlerini desteklemiş oluyor.”
Ertuğrul Akın (Sakarya Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü );
“Özel eğitimcilerin çocuk üzerine katkısı çok büyük. Masa başında yoğun bir tempo halinde çalışıyorlar. Yaşam liderleri (Beden Eğitimciler) ise tamamlayıcısı oluyorlar.
Onların bir ders boyunca çalıştığı beceriyi, bizler güne, sosyal hayatın içerisine yayıyoruz. Bu ikisi de aynı anda tek çatı altında birleşince, hem genelleme olmuş oluyor, hem de beceriyi tam anlamıyla öğrenmiş oluyorlar.
Örneğin bir çocuk özel eğitim, masa başında kart üzerinde atlama, sıçrama, atma eylemini çalışıp, öğreniyor. Yaşam liderleri (beden eğitimciler) burada devreye giriyor. Kart üzerindeki eylemleri, sosyal hayatta genelliyoruz.
Çocuk ip atlıyorsa, o kartı yanımıza alıyoruz. Öğrenciye bu resmi eylem olarak gösteriyoruz. Haydi, sen de ip atla.
Özel eğitim becerilerini, sosyal hayattaki genelleme kısmında Beden Eğitimci (Yaşam Lideri) tam bir anahtar kısmında duruyor. Onlar bize kapıyı gösteriyorlar. Biz de anahtarla kapıyı açıyor, çocukların hayatına güzellik katmaya çalışıyoruz.”
Alperen Işık (Bartın Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü);
“Çocukların bir bilgi sahibi olduğunda oluşan mutluluk, bizim işimize olan sadakati artırdı. 13 yıldır tekvando yapıyorum.
Otizmli çocuklarla çalışmak, hayata daha pozitif bakmamızı sağladı. Spor bize sabrı kazandırdı. Özel çocuklarla da çalışmak sabır gerektirdiği için, işimizi severek yapıyoruz. Çalışırken, kendi sorumluluklarımız artıyor.”
Fatih Sultan Sevgi (Selçuk Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü);
“Bu işe başladıktan sonra düşündüğüm ‘Gelişimin hiçbir alanı birbirinden ayrılmaz’ olması. Bu sosyal gelişim, fiziksel gelişim, psiko-motor gelişim olsun, gelişimin hepsi birbirinden bağlantılı olarak ilerliyor.
Örneğin, bir çocuk masa başında öğrendiği soyut olan akademik beceriyi, özelikle biz sporun içerisinde somutlaştırarak, çocuğun öğrenme ve uygulama becerisine çabuklaştırmış oluyoruz.
O nedenle özel eğitim, masa başı akademik bireysel eğitimin yanında, yaşam liderliği ve sportif faaliyetler, öğrenmeyi kolaylaştırıp, kalıcılı hale getiriyor.”
Hakan Bayraktar (Tokat G.Osmanpaşa Üniv. Beden Eğit. ve Spor Bölümü);
“Bizim yaptığımız iş, spor aracılığıyla öğrettiklerimizle çocuğun hayatını kolaylaştırma. Tek yaptığımız spor değil. Çocuğun öz bakım, akademik becerilerini de çalışıyoruz.
Çocuğun hayatı boyunca yaşayacağı her şeyi destekliyoruz. Özel eğitimcilerin derslerini kendi derslerimiz gibi benimsiyoruz.”
.
Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com