- 27-10-2025 09:33
- 939
“KAHROLSUN DEMOKRASİ, DEMOKRATLAR AVRUPA’YA”
ZÜRİH, İsviçre
Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde, safları sıkılaştıran, kitleyi konsolide eden üç ideolojik slogan ne deseler, tartışmasız biri “kahrolsun kominizm” derim. Veya “koministler Moskova’ya”…
Komünizmi hiç sevmedi bizim toplum. Sosyalizme de hep uzak oldu. Hatta “sol” tanımındaki her şeyi yıkıma eşdeğer gördü.
Bir ülkenin başına gelebilecek en kötü şey ‘sol’du. Hem dünya hayatını hem de ahiret yurdunu mahvetmekti.
Sol öcüydü öcü!.. Sol’da olmak cesaret işiydi. Adeta “terörist” olmaktı. Hala da öyle bakar toplumun kahir ekseriyeti.
Ama sol “tehlike” olmaktan çıktığı için, gündemi değil artık o ekseriyetin.
Eee niye anlatıyorum şimdi bunu? Sanki yeni bir şey söylüyor gibi üşenmeden de yazıyorum. Haklısınız ama başka bir tesbit için böyle girdim konuya.
Bugün dillendirilmiyor olsa da henüz karşı argümanlar geliştirilemediği için kavramsallaştırılmamış da olsa yukarıda bahsi geçen ekseriyetin içinde bir “kahrolsun demokrasi” özlemi var. Ağızlarına kadar geliyor ama söylemiyorlar şimdilik.
Evet evet, özellikle iktidarı deruhte eden kesim, demokrasiyi behemahal kurtulunması gereken bir yük olarak görüyor. İktidar elitleri, yönetim kadroları değil sadece, taban da böyle düşünüyor.
Hem üç kıtaya hükmetmiş atalarımız, demokrasiyle mi, “Devleti Aliyye” olmuşlardı? Sahi bu demokrasi, gavur icadı değil mi? Gavurlar ne zaman bizim iyiliğimizi istemişler ki?
Artık,
Demokrasi savunuculuğu yürek isteyen bir iş. Casusluktan hainliğe, bölücülükten ülkenin huzurunu bozmaya kadar Türk ceza kanununda müebbet hapse varan cezası var.
Bugünün haydi, teröristleri demeyelim ama “sorunlular”ı demokratlar. Ama şimdilik kaydıyla. Demokrasi terennümüyle “uyumsuzluk”a devam ederlerse, “yeni teröristler” olacaklar!..
Tramvay durağa yanaştı yani.
Sağda-solda, zihinlerinde şu sloganları pişirdiklerinden eminim.
- Demokrasi teröristi istemiyoruz!
- Kahrolsun demokratlar!
- Demokratlar Avrupa’ya!
Dün “pis komünist” vardı bugün “pis demokrat” var. Dün “komünistler Moskova’ya”ydı, bugün “demokratlar Brüksel’e”.
Son söz:
Demokrasi; emeksiz yaşamaz, istenmediği yerde durmaz. Demokrasi kendiliğinden olmaz, inşa edilir. Talep edilmez akt edilir. Demokrasi, özen ister dikkat ister ama en çok da dirayet ister.
Kıymeti bilinmemiş nazlı bir sevgili gibi, yeterince dikkatli olamamış, problemlerine kayıtsız kalmışsan, bir gece bakmışsın ki “hoşçakal” bile demeden çekip gitmiş demokrasi. Yokluğu gidince anlaşılır. Acısı sonradan çıkar. Son pişmanlık fayda etmez!
.
Güven Akıncı, dikGAZETE.com