Şampiyon gazilerimizin top koşturduğu ampute futboluna darbe!

Beden eğitiminin ve sporun insan üzerindeki etkilerini gördükçe, yaygınlaşması için daha fazla gayret sarf edilmesi düşüncesine kapılıyoruz. 

Vatan savunmasında terör gazisi olan Selami Karaçoban kardeşimizin düşüncelerini bu satırlarda paylaşmıştık. 

Sayın Karaçoban’ın hayatı gibi, Yüksek Lisans tez konusu da ilgi çekici, ders niteliğinde.

“Spor yapan terör gazilerinin sosyalleşme düzeylerinin incelenmesi” konulu tezde, 118 kahraman gazimizin sosyalleşme ve topluma adaptasyonlarında sporun etkilerini apaçık ortaya koyuyor. 

Selami Karaçoban’ın akademik çalışmasında yer alan şu ifadeler dikkat çekici;

“1996 yılında ‘Halk ve Mehmet El Ele’ bağış ve yardım kampanyasıyla kurulan Gata Askeri Tıp Akademisi bünyesine bağlı Fizik Tedavi Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nde, Gazilerin hem tıbbi tedavileri hem de tedavi süreçlerinin bitimi sonrasındaki hayata ve topluma adaptasyonlarını sağlamak amacıyla spor, sanat ve mesleki el becerilerine yönelik rehabilitasyon eğitimleri verilmektedir. 

Terörle mücadele esnasında yaralanıp malul Gazi olan er ve muvazzaf askerlerin yüzde 90’na yakının uzuv kayıpları olduğundan dolayı, aynı zamanda birer engelli bireylerdir. 

Spor, yaşamlarında birçok engelle karşılaşan ve bu engellerin oluşturduğu travma ve stresle birlikte yaşayan malul Gazilerin yaşamlarında yeni bir pencere açabilmektedir.” 

GAZZE’DE KIZILHAÇ AMPUTE TAKIMI 

Selami Karaçoban kardeşimizin tezinin sonuç kısmı da tıpkı diğer içerikleri gibi önem taşımaktadır;

“Yapılan bütün bilimsel çalışmalar, Vietnam savaşı, Afganistan savaşı ve Irak savaşını yaşamış, psikolojik ve fiziksel kayıplar edinmiş savaş gazilerinin sosyal hayata geri dönüşlerini sağlamak ve kaybettiklerini geri kazanmak adına yapılan rehabilitasyon ve adaptasyon üzerine yaptıkları…”

Tüm bunları okurken, o anda aklımıza İsrail işgali -katliamında uzuvlarını kaybeden Filistin/Gazzeli çocuklardan, Birleşmiş Milletler aracılığıyla Uluslararası Kızılhaç Komitesi gözetiminde kurulan (İsrail’in abluka altında tuttuğu bölgede) Ampute Futbol Okulları aklımıza geliyor. 

Sözde amaçları, çocukları tedavi etmek. 

İşin aslı araştırdığında, Müslüman Coğrafyasını bombalayan da (İsrail) tedavi edenin de (Kızılhaç) aynı anlayışa sahip olduğundan, Kızılhaç’ın yapmış olduğu uygulamanın, misyonerlik içerikli bir hareket olduğu her halinden belli oluyor. 

Böylelikle sporu, kimlerin ideolojilerine maşa ettiklerini de görmekteyiz!. 

ALTYAPI VE YABANCILAŞMA KONUSU

Amputeli bireylerin tedavisinde futbolun önemli rol oynadığını, yerli ve yabancı bilimsel araştırmalarda görmekteyiz.

Bu noktada, Ampute Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Osman Çakmak’ın şu sözlerine dikkat kesiliyoruz; 

“Ben futbolculuk kariyerimde milli takım kaptanı olarak Avrupa kupasını kaldırdım. Dünya Kupası’nda da final oynadık. Biz o başarıların tesadüf olmadığını ispatladık…”

Milli takımda şimdiki hedef 2021’de yapılacak olan Avrupa Şampiyonası

Ampute futbolunda sürecin sağlıklı işleyebilmesi için sürecin sağlıklı yönetilmesi gerekiyor. 

Milli Takım hocamız Osman Çakmak, dikGAZETE’ye de yansıyan röportajında, “En çok önemsediğimiz şey, altyapı ve tesisleşme” dedi.

Önem taşıyan bu uygulamaya, bizler yabancı oyuncu konusunu da dahil edelim. 

Ampute futbolunda, yabancı oyuncu konusunda bir akım başlatılmış.

Varsa öyle bir durum; “Arkadaşlar, bize nelere oluyor. Ne idik, ne olacağız?” yönünde soru sormak lazım geliyor. 

Siz eğer kendi insanınızı yetiştirmez, “İnsan kazanmaktan daha çok maç kazanma yolunda çaba sarf edersiniz”, “yerli oyuncu tribüne, yabancı oyuncu sahaya”, anlayışı hakim olur ki, böyle bir durumda, hiç kusura bakmayın, ampute futbolu veya engelli branşlarda amacınızdan uzaklamış olursunuz. 

O nedenle aman dikkat diyoruz!.

.

Ahmet Gülümseyen, dikGAZETE.com

...