Trump, Donbass ve Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu teyitledi
MOSKOVA
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Şubat 2022 yılında Rus ordusunun Ukrayna’da özel askeri operasyonlara başladığını tüm dünyaya ilan ettiğinde, kimse bugün ne olacağını tahmin edemezdi. Herkes Kiev’in kısa sürede Rusya’ya teslim olacağını düşündü. Ancak dünya bu çatışmanın Batı ile Moskova arasında olduğunu göremedi. Rusya’nın kışkırtılması, Kiev rejimlerinin marifeti değildi. Rus ordusu zaten Kiev’e girmek üzereyken batılıların politik hileleri ile çatışmalar günümüze kadar uzadı.
Artık tüm dünya bu çatışmanın Rusya ile batılılar arasındaki bir çatışma olduğunu gördü. Ancak çatışmayı başlatan Rusya değil batılılardı.
Rusya’nın özel askeri operasyonları başladığı günden itibaren problemin Kiev rejimi değil batılıların saldırganlığı olduğunu defalarca kez yazmıştım. Herkes bu konuda objektif davranan yazar ve gazetecileri ‘Rusçu’ olarak yargılarken aslında bilerek veya bilmeyerek gerçekleri manipüle ettiklerinin farkında değillerdi.
Her yeni yazımda batılı devletlerin Kiev rejimine verdiği desteğin kendileri için yıkıcı sonuçları olduğunu da yazdım. Avrupa’da birçok hükümet devrildi. Avrupalı halklar, savaşı değil barışı seçti. Ülkelerinin Kiev rejimlerine verdiği askeri ve maddi yardımlara karşı durdular. Sonuç olarak birçok hükümet devrildi.
Ukrayna’da savaşı körükleyen birçok Avrupalı lider artık yok. Hala da sallantıda olan bazı devletlerin hükümetleri var.
Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kiev rejimine silah ve para pompalayan, Ukrayna’daki biyolojik laboratuvarlarının kurulmasına ön ayak olan Joe Biden, gerçekleşen demokratik seçimle siyaset sahnesinden ayrıldı.
Amerika’nın Orta Doğu ve Ukrayna’dan çekilmesini isteyen veya bu ülkelerin rejimlerine verilen desteği kesmeyi vaat eden Donald Trump, başkanlık koltuğuna oturdu.
Artık sahne sırası Donald Trump’ta.
Trump, son yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya verdikleri maddi yardımları geri istediklerini söyledi. Zaten Trump, Kiev rejimi ile Moskova’nın müzakere masasına oturması gerektiğini söylemişti. Kiev rejiminin batılı kuklası Vladimir Zelenskiy’in de sonu yaklaşıyor. Her ne kadar Donald Trump’ı ikna etmeye çalışsa da Trump, Zelenskiy rejimine olan desteği tamamen kesmekte kararlı.
Trump, aynı zamanda Kiev’i müzakere masasına iterken şunu da ilan etmiş oldu; Trump’a göre Kiev rejimi tüm desteklere rağmen Rusya’ya karşı zafer ilan edemedi. Rusya, demokratik seçimlerle topraklarına kattığı Kırım’da kendi egemenliğini tekrar sağlamış, Donbass’ta da askeri operasyonlar sonuç vermiştir. Trump, bu düşüncelerle Kiev rejimini müzakere masasına iterken aynı zamanda Kırım’ın ve özgürleştirilen Donbass topraklarının Rus toprağı olduğunu da kabul etmiştir.
Bundan sonra süreç ancak Trump’ın kabul ettiği düşünce üzerinden ilerleyebilir.
Rusya, Kiev rejimi ile oturduğu müzakere masasında toprak kaybetmeyecek. Ancak Kiev rejiminin ve batılıların kaygısı ise süreç ilerledikçe Rus ordusunun daha fazla Donbass toprağını özgürleştirmesi.
Artık müzakereler için tüm tarafların hazırlıklar yaptığı ortada. Herkes olası Donald Trump, Vladimir Putin arasındaki görüşmeyi bekliyor. Bu görüşmenin ardından Ukrayna’daki sorunun çözümü için somut adımların atılacağı da bir gerçek.
Amerikasız bir Ukrayna’nın zaten başarı elde etme olasılığı yok.
Ancak gerçek olan bir şey var; eğer Kiev rejimleri, renkli devrimlerin ardından batılıların kuklası olmak yerine Rusya’nın güvenliği konusunda hassas davransalardı bugün Ukrayna’nın egemenliğinden bahsedebilirdik.
Tüm dünya artık şunu çok iyi biliyor;
Ukrayna, batılılar yüzünden özgürlüğünü ve egemenliğini tamamen yitirdi.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com