Türkiye’nin gizli stratejisi: Kırmızı Kitap değişti

Türkiye’nin gizli stratejisi: Kırmızı Kitap değişti

TÜRKİYE’NİN GİZLİ STRATEJİSİ: KIRMIZI KİTAP DEĞİŞTİ

Türkiye, Kırmızı Kitap olarak da bilinen Milli Güvenlik Strateji Belgesi’ni güncelledi.

Milli Güvenlik Kurulu, 22 Ocak'ta toplandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından paylaşılan bildiriye göre, toplantıda, düzenli olarak 5 yılda bir, ihtiyaç halinde ivedilikle güncellenen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi (MGSB), Türkiye'de, bölgede ve dünyada meydana gelen ve gelmesi muhtemel gelişmelerin değerlendirilmesiyle yenilendi ve kurulca uygun bulundu.

-MGK Bildirisi: “Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi yenilenmiş, kurulca uygun bulunmuştur”

MGSB-2020'nin yürürlükten kaldırılarak MGSB-2025'in yürürlüğe girmesinin kararlaştırıldığı belirtilen bildiride, “2024'te vuku bulan ve milli güvenliğimiz bakımından önem arz eden siyasi, askeri, iktisadi ve içtimai gelişmeler değerlendirilmiş, 2025 yılında karşı karşıya kalınabilecek meseleler ile bu çerçevede yürütülecek faaliyetler ve alınacak tedbirler müzakere edilmiştir.” ifadesine yer verildi. (*)

“KIRMIZI KİTAP” NEDİR?

Belge, devletin iç ve dış tehdit algılamalarını ortaya koyuyor. Gündemdeki değişikliklere göre belirli aralıklarla MGK toplantılarında güncelleniyor.

Kırmızı Kitap’a yönelik dönem dönem siyasetçiler bazı imalarda bulunsa da tam olarak neyi kastettikleri anlaşılamamaktadır.

Milli Güvenlik Kurulunun belirlediği görüşler dahilinde iç, dış ve savunma hareket tarzlarına ait esasları kapsayan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi son olarak 2020 yılında değiştirilmişti.

Suriye'nin kuzeyinden gelen tehdidin ülke için beka sorunu olduğu kaydedilmişti.

2010 yılında “Kırmızı Kitap”ta ilk kez 'irtica tehdi’dine yer verilmemesi nedeniyle öne çıkıyor. Bunun yerine iç güvenlik bölümünde “din istismarı ile aşırı dinci örgütler” ifadeleri kullanılmıştı.

Uzmanlara göre, Millî Güvenlik Stratejisi: Millî güç unsurları ve bu gücün istenilen hedefe ulaştırılması için doğru tespit edilmiş akıllı strateji seçimi çok önemli bir beka meselesidir.  Var olmak için varlığı da gerekli şart olan bu hususların Millî beka kavramı içinde daima göz önünde bulundurulması bir ülke için hayatidir.

Millî Güvenlik Stratejisi için stratejik karar verme sürecinin, Cumhurbaşkanlığı makamının direktifinin alınmasını müteakip Millî Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin hazırlanması aşaması ile başladığı belirtilir.

Yine uzman isimlerin bildirdiğine göre, MGSB devletin ilgili ve sorumlu makamlarınca sürekli olarak yapılan risk/tehdit değerlendirmesi esasları çerçevesinde duyulan ihtiyaca binaen Cumhurbaşkanı direktifleri veya MGK bünyesinde görüşülerek rutin zamanından önce de yazılabilir.

MGSB’nin yazılmasında dikkate alınması gereken en önemli konunun, oluşabilecek muhtemel risklerin stratejik öngörü ve stratejik şekillendirme çerçevesinde tespit edilmesidir” diyen uzmanlar, “bu faaliyetler süresinde küresel çevre ve iç çevre etkenleri ve risk değerlendirmesi dikkate alınarak strateji oluşturulur” açıklamasında bulundu.

Uzmanlar, “Millî siyaset seviyesinde özellikle askerî alanda risk değerlendirmeleri çok büyük önem taşır. Risk değerlendirmesi, uzun bir gelecek perspektifine sahip, çok gerçekçi, günün koşullarına uygun olarak yapılmalıdır. Risk değerlendirmesinde hiçbir araştırma, siyasi, teknolojik çevresel ve diğer etkenlerden kaynaklanan riskler göz ardı edilmemelidir.” İfadesini kullandı.

BÖLGESEL GELİŞMELER NASIL ETKİLEDİ?

Türkiye’nin coğrafi konumu, devlet geleneği ve bölgedeki nüfuz oranı çerçevesinde bölgede yaşanan gelişmelere tepki gösterme durumda kalmaktadır. Özellikle İsrail’in 2023 yılında Gazze’de başlattığı soykırımın da “Kırmızı Kitap”ta yer edindiğini iddia etmek pek de şaşırtıcı olmasa gerek. Bölgede oluşturulmak istenen “terör koridoru”na şiddetle karşı çıkan Türkiye’nin bu bağlamda da stratejiler geliştirdiği öne sürülebilir.

UZMANLAR NE DİYOR?

Konuya dair kamuoyunda pek bilgi bulunmazken uzmanlar ise oldukça önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de önceki yıllarda güvenlik bürokrasisinde tecrübe sahibi uzmanlar, Londra Merkezli El İstiklal Gazetesi’nden Mahmut Muslihan’a özel açıklamalarda bulundu.

Uzmanlar, “Türkiye’nin Millî Güvenlik Siyaseti gücünü Anayasa’dan alır” dedi.

Uzmanlar sözlerine şu şeklide devam etti;

“Bir ordunun dolayısıyla bir ülkenin Millî gücü; Savaşın desteklenmesi, savaşın sürdürülebilir olmasına yetecek güçlü bir ekonomi ve doğru tespit edilmiş bir Millî güvenlik stratejisi ile en üst noktaya çıkarılabilir. Millî hedeflere göre belirlenen stratejik vizyon Millî Güvenlik Stratejisi kapsamında hayata geçirilir. MGSB’nin yazılmasında dikkate alınması gereken en önemli konu, oluşabilecek muhtemel risklerin stratejik öngörü ve stratejik şekillendirme çerçevesinde tespit edilmesidir.”

Uzmanlar, sözlerini şu şekilde sürdürdü;

MGSB gizliliğine binaen genellikle Kırmızı Kitap veya bazı ülkelerde olduğu gibi Beyaz Kitap olarak kamuoyu veya medya tarafından adlandırılabilmektedir. Bu adlandırma MGSB’nin rengi veya başka bir özelliği ile alakalı olmayan bir husustur.

MGSB ve onunla ilgili diğer faaliyetler benzer şekilde veya kısmi farklılıklar göstererek başta NATO ülkeleri olmak üzere diğer bütün ülkelerde de aynı adımları takip eder ve benzer belgeler hazırlanmaktadır.”

Uzmanlar, farklı ülkelerde de benzer strateji belgeleri olduğunu vurguladı;

ABD Ulusal Güvenlik Belgesi de (UGB) aynı kapsamdadır. Ancak bu ülkede UGB iki ayrı bölüm halinde hazırlanmaktadır ve bir bölümü gizli olup kamuoyuna açıklanmamakta, diğer bölümü ise kamuoyuna açıklanmaktadır. Dünyada çoğu devletin Siyaset Belgesi, benzer şekilde kısmen kamuoyuna açıklanmakta ancak diğer bölümleri doğal olarak gizli tutulmaktadır.”

İstihbarat ve Güvenlik Uzmanı Serkan Yıldız, (**) El İstiklal’e yaptığı açıklamada önemli noktalara vurgu yaptı.

Yıldız şunları söyledi;

Türkiye’deKırmızı Kitap’ denince bazı insanların gözlerinde bir anda ateşli bir parıltı belirir. Bu parıltı ne bir entelektüel merakın ne de gerçek bir bilgi açlığının eseridir.

Bir devletin politikalarını şekillendiren belgeler zaten açık ya da dolaylı yollarla ortada. Anayasalar, kararlar, raporlar… Fakat ezoterik meraklıları bunlarla yetinmez. Çünkü bu belgeler yeterince ‘karanlık’ ve ‘tehlikeli’ değildir. Onlar, içinde kanla yazılmış satırlar, şeytani ritüeller ve Lucifer’in el izi olan bir kitap arıyorlar.

Gerçek şu ki, bu ‘kırmızı kitap’ efsanesi, biraz ilgi çekmek isteyenlerin uydurduğu bir peri masalı. Diplomasi, uzun vadeli çıkarların korunmasıyla ilgilidir; bu işin içinde ne şeytani ayinler ne de fısıltılarla dolu mahzen toplantıları vardır. Ama böyle düşünmek sıkıcıdır. İnsanlar, kafalarının içinde dönen ‘kutsal kitap’ senaryosunu daha heyecanlı bulur.”

.

Mahmut Muslihan, dikGAZETE.com

(*) MGK Bildirisi: “Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi yenilenmiş, kurulca uygun bulunmuştur

https://www.dikgazete.com/haber/mgk-bildirisi-milli-guvenlik-siyaseti-belgesi-yenilenmis-kurulca-uygun-bulunmustur-929847.html

(**) Serkan Yıldız yazıları: https://www.dikgazete.com/yazar/serkan-yildiz-207.html

KAYNAKÇA

Londra Merkezli El İstiklal Gazetesi/ Mahmut Muslihan’ın makalesinden büyük kısmı çevrilmiştir.

...