?>

Hiç bir şey ve her şey için…

Gülşah Aslı

4 yıl önce

Hiç bir şeyin formülü yok, hayatımızın farklı dönemlerinde, farklı yaklaşımlar işimize yarar...
O yüzden herkesi dinlemek, ama kendi kalbimizi pusula yapmayı öğrenmek iyi olur.. 
Sadeleş” diyen biri, “35-40”ı devirmiştir!.. Onun sadeleşmeye başlama vakti gelmiş..
25 yaşındaki birinin, coşması, koşması, öğrenmesi, denemesi, yanılması lazım; sadece nasıl sakinleşeceğini, dinginliğe giden yolu bilmesi ve gerektiğinde gitmesi yeterli (bana göre)…
Normalleştirilmiş, hatta “övülmüş” ne çok zulüm var...
İnsan cahil ve zalim” gerçekten de...
Aklını, gücünü; güçsüzü korumaya değil, keyfini korumaya harcadıkça, hem kendini hem etkileşim alanında olanları ziyana uğratmakta.
Size, sırça köşklerinden değil, zorlukların içinden “sabret” diyenlere kulak verin...
Düşünce ve duygularımızın sureti olsa kendi boyutlarında ve biz öylece algılayabilsek, çok daha dikkatli olurduk herhalde…
Hepsini sev… Çok azına güven… Ve hiç birine haksızlık etme...” demiş, insanlar hakkında bir gönül sahibi…
Ne geniş bir skala, insanın halleri.
Meleklerden üstün, hayvan mertebesinden daha aşağı...
İnsan gibi değil, sadece beşer gibi yaşayınca; “esfeli safiliyn”.
Düşmanınızın da insan olduğunu unutmayın; düşünce düşmanını bile incitmeyen, asil insanlardan, Allah’ın yeryüzü halifelerine dahil olun…
Rabbimiz lütfu ile kolaylaştırsın aslî Hakikatımızı, “Hakkel Yakiyn” yaşamayı.
Fakirlere bir tek tanrıyı bıraktılar” sözü sıklıkla görülüyor sosyal medyada.
Ne İsa (as), ne Musa (as), ne Resulu Ekrem Muhammed Mustafa (as) rahatlar içinde doğmuş, büyümüş kimseler değildi..
Kimini uyandıran bir söz (işaret ettiği kavramla), kimini uyutuyor...
Bunun nedenlerinden biri, kanıksamış olmak herhalde..
Duya duya, duyarsızlaşmak/duyamaz olmak…
Allah mucizelere, her şeyi değiştirmeye, dönüştürmeye elbetteki ‘Kâdir’dir.
Ancak hayat sürecimizde, bizde saklı olan manaların (o’na ruhumdan üfledim), kuvveden, fiile çıkması murad edilmiş.
Bu süreçte hep karşımıza mucizeler çıkmaz. Her mana zıddı ile var olur.
*
Mülk Allah’ındır, sahiplenmeyin, benlenmeyin!..
Komşunuz açken, tok yatmayın!..
Biri ağlarken, geçip gitmeyin, keyif çatmayın!..
İstiflemeyin, biriktirmeyin, Allah size ne vermişse, Kerim olun, Latif olun!..
Karşılıksız sevin, Vedud olun!
*
And olsun, insanı biz yarattık, ona nefsinin ne vesveseler verdiğini de biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf Suresi, 16. Ayet)
Bir ‘gül’e, ağaca, yaprağa bakarken; ya da hor gördüğün, yanından geçip gittiğin insana, sokak hayvanlarına, taşa, bomboş sandalyeye...
O’nun nazarına muhatapsın hep!..
Her şey diri ve seni algılamakta…
Hiç bir şey...
Ve her şey için... 
Elhamdulillah.
Baktığını nesneleştirme illetine tutulmuşlara şifâ olsun..
Eserlerle perdelenmeyip, müessiri görenler, yüz çevirmezler...
Düşünce basamakları ile Hak katına yükselirler...
Rabbimiz hayat kitabını ‘oku’mayı kolaylaştırsın.
O daima diridir “Hayy’dır”.
*
İçinde yaşadığı hayat şartlarının dinamiklerini anlayan, uyum gösterebilen ama kapılmayan...
Hem içinde, hem de dışında olabilme kolaylığı dilerim her birimize...
Rabbimiz idrakimizi, kalbimizi ve yolumuzu nurlandırsın.
.
Gülşah Aslı, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI