-Âdem suretinde olan herkes, Âdem değildir.
Âdem’in Âdemliği;
Akıl, Hayâ ve İlim iledir.-
Hacı Bektaş-ı Veli (k.s.)
-Gönlünden gözüne bir damla yaş geliyorsa, gönlün henüz çöle dönmemiştir.
Ağla, ağlayamıyorsan niye ağlayamıyorum diye ağla.- Muzaffer Özak Efendi (ks)
.
BismillahirRahmanirRahiym,
1- İnsanın üzerinden, anılan bir şey olmadığı “dehr”den bir süre geçmedi mi?
2- Gerçekten biz insanı karışık bir nutfeden yarattık ki, onu deneyeceğiz, onu işiten -Semi- ve akîl -Basir- eyledik.
3- Şüphesiz biz ona hidayet yolunu gösterdik ki, ya şükreden olsun yahut nankörlük eden olsun. (İnsân Suresi)
*
Gençler, şiddeti gözlemlediğiniz yer, grup, kişiyle hiç düşünmeden yolları en kısa zamanda ayırın.
Seven, sevdiğini incitmez.
Bence toplumu -ağırlıklı olarak- değiştirme gücü, kadınların cesaret ve sağlıklı tercihlerinde saklı.
Hep sorulur ve eleştirilir; “her şey ile aranı iyi tut, güzel geçin, sev kardeşim tavsiyesi”; elbetteki zalim ile değil kardeşim.
Zalime, (kendinden) aciz olanı ezene, üzene, hakları gasp edene sert olacaksın.
Muhammedi ahlâk, adalet + sevgi, yapılan eyleme, haddi aşmadan hak ettiğini verebilmek.
Af dileyeni, sana yapılmış olanlarda affetmek, “Gafur” ve “Rahim” ahlâkına bürünmek için; ama başkası adına değil.
Cezada da haddi aşmamak.
Düşmanın dahi, aciz bir hale geldiğinde, bir insan olduğunu hemen Allah için hatırlamak...
Hz. Ali efendimizin, kendisine suikast yapan kişiye, ikram etmesi, cezada haddi aşmamalarını tavsiye etmesi örneğindeki gibi.
Yüce Allah, kulu, affetmekte dahi özgür bırakıyor.
Kısas hakkını veriyor; ama her zaman, “eğer bağışlarsanız bu sizin için daha hayırlıdır” tavsiyesi ile.
Haddi aşanlara yapılan uyarılar sonrası da, “Allah, hep gafur ve rahim” olduğunu; gönülden pişman olup, kendini düzeltmek isteyene hayatında yeni bir sayfa açacağını vaadediyor..
Çünkü bize en yüce makam olarak örnek gösterilen “İnsanı Kamil” (as) ahlâkı; kahretmek değil, rahmet etmek, mümkünse iyiye dönüştürmek üzeredir.
“Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ Sûresi 107)
“Allah’ın rahmeti, gazabını geçmiştir.” (Hadis-i Kudsi)
“Din güzel ahlaktır.” (Hadis)
*
“Her şey” ile iletişimimizi farkındalık ve sevgiyle iyileştirmek, Allah’a dostluğun/yakınlığın işareti.
“Sen onu göremesen bile, O seni her an görmektedir.” Hz. Resulullah (sav).
*
“Yakınında hizmet edilecek bir garip ya da senden aciz biri varsa, onu Sultan, O’na hizmeti ganimet bil!..” der erenler…
Mutlaka ‘Bir’ bildikleri var.
“Gerçekte veren, -isteyene- muhtaçtır”. İbn Arabi (ks)
Her anlayış mertebesinde hayata bakış açımızın değişmesi ve bunu farketmek, ne muhteşemdir...
Çok önemli bir nokta da, içimizdeki o çocuk bulunmalı…
Rabbinle bağını sağlamlaştırıyorsa, seni “her şeyi dilediğim gibi yaparım” kibrinden koruyup aczini hatırlatıyorsa, başkalarını yargılamamaya sevkediyorsa; yapmış olduğun hata, sürçmen, beceremediğin şey gerçekte Allah’ın bir lütfu değil midir!..
Aldığın yaraların bütün sorumlusu sen olmayabilirsin; ama kendi yaralarını tedavi etmekten sorumlusun.
“Biz sana kevseri verdik”
Bazen ne yaptığımızı, bazen de ne yapmadığımızı bilemeyiz gaflet içinde..
Ama varoluş amacımızdan sapmış, perdeleri üzerimize çekmiş; güneşten mahrum kalmışızdır...
Sitem ise ‘Sevgili’den, ‘Sevgi’den doğar..
.
Gülşah Aslı, dikGAZETE.com