İsrail konusunu sadece İsrail olarak düşünmekte iken Hindistanlı bir abimiz ‘Keşmir’ dedi!..
Uzun bir zaman oldu. Ticaret, dünyalık işler. Bu dönemde çok defa burada yazdığımız satırları yazdık sildik; “yayımlasak mı yayımlamasak mı” dedik. “Yazarsak kızarlar, iftiracı derler” dedik ama şükür ki doğrunun, ortaya çıkmak gibi bir realitesi var. Müsaadenizle iki hususa değineceğiz…
Şükür ki bu ülkede GÜLER Paşa gibi komutanlarımız var.
Mevcutta ve hali hazırda çok kişi, İran’ın uluslararası bir savaş başlatmasını bekliyordu. Kimler hangi siyasi amaçlarını, beceriksizliklerini buna kılıf edeceklerdi. Yıllarca gizliden gizliye çalıştıkları İran ve İsrailli abileri ile ortak, güzel bir tatbikat gerçekleştirildi.
Aslında bu tatbikatta en büyük sukûtu-hayale uğrayan ABD oldu. Bölgede herkes iyi bilir ki; İran, teknik desteğini Rusya'dan teknolojiyi Çin'den almakta. Çin’den alınan teknolojinin üzerine bayrak boyayıp sözde “İHA” diye sokaklarda gezdirilen Çin teknolojisinin, İran eliyle Türkiye’ye kullanılmışlığı da geçmişte vakidir. Maalesef bunu İranlı abilerinin emriyle, sureti haktan görünen geçmişi FETÖ’yle sabit çakma vatansever, pahalı takım elbiselilerin, tüm pisliklerini Iraklılara yıkma çabası. Kafalarını kuma gömünce, görünmediklerini sanıyorlar ama ne mümkün. Gün olur Türk’ün töresi, elbet hesabı görür.
İran'ın PKK’yı koruduğunu; “İranlı dostlarımızın yaklaşımı hoş değil” sözüyle ifade etti Güler Paşa. Tabii hem okumuş hem kibar insan. Biz olsak başka lisan ederdik şu halimizle.
Var olun paşam iyi ki varsınız!
Neyse efendim, dediğimiz gibi; ABD’liler İran’ın Çin’den yeni teknoloji alıp almadığı yani Çin'in yakın zamanda yeni bir teknoloji geliştirip geliştiremediğini görmek için çok çabaladı.
Malumunuz dünya üzerinde iki test sahası hali hazırda var; biri Ukrayna, biri Filistin toprakları.
Olmuş olmamış ya da “gelirsen bak kullanırım” hikayesi. 3 - 5 kendinden menkul İsrail’e gönderilen çakma S-İHA, “İsrail’e gitsek mi gitmesek mi” düşüncesinde kalmış balistik füze(!). Lakin ABD’lilerin karışık balistik füze sistemlerinin kullanıldığı görüldü. Yani ABD'liler, ellerini ilk açık edenler oldu.
Savaş çıkınca, Sayın Devlet Bahçeli hocamızın dersi aklımıza geldi. Bütçe hesaplarındaki “1'in” yanına İran’ın ve İsrail’in molları kaç sıfır attı. Türkiye’deki kravatlı mollalar, hangi birinin arkasına sıfır atacaktı, tutmadı belki de attı. Belli mi olur belki bir “İHA dümeni” daha kurarlar Irak üzerinden. Sonra da sabah solcu, öğlen ülkücü, akşam da liberal yatan gazeteci arkadaşlarının üzerinden servis ederler.
İsrail…
İsrail konusunu sadece İsrail olarak düşünmekte iken Hindistanlı bir abimizin anlattıklarını düşündüğümüzde çok ilginç hususlar ortaya çıktı.
Malumunuz; yıllarca Hindistan-Pakistan arasında Cemmu Keşmir olayları sürüyordu. Bu olaylardan kimler faydalanmadı ki. Birçok ülke, yerel ağa bir konu üzerinden para yedi, servet kazandı; 2019’da Hindistan’ın “”Keşmir’in Statüsü”nü değiştirip, bölgeyi Hindistan’a tamamen bağlamasına dek.
Kabul edilsin edilmesin, yıllarca Hindistan’a bölgeden ciddi terör sızıntısı gerçekleşti ve bunun arkasında Pakistan ve hatta Çin olduğu kimi zaman ispatlandı kimi zaman ispatlanmadı.
Neyse mevzumuz aslında ‘kanun’ ile ilgili noktalara; tarihi sürecini “Hindistan Anayasası'nın 370. Maddesi” olarak ‘google’da ufak bir aramayla bulabilirsiniz. Bizim ilgimizi çeken nokta ise "kanun kabul” tarihinin 31 Ekim 2019 olması.
20 Eylül 2019’da Hindistan Başbakanı Modi, BM ve ABD ziyaretinde bulunmuş. 24 Şubat 2020’de ise Trump, Hindistan’ı ziyaret etmiş.
Görüşmede önemli konular da var elbet ama ilgimizi çeken husus; Avusturya-Hindistan-Japonya ortaklığı. Böyle bir ulusal güvenlik sorununun çözümünden hemen sonra böyle bir ziyaret.
Bir diğer husus ise yıllarca bölgenin Pakistan katılımı için mücadele veren Hizbul Mujahideen’in silahlı kanadının bitirilmiş olması.
Gelelim sohbete...
İhtiyar büyüğümüz; ABD’nin Çin konusunda Hindistan’dan yardım istediğinde, Hindistan’ın masaya bu konuyu koyduğunu ve temelli çözüm istediğini ve karşılığını aldığını belirtiyor.
Yani “Çin’i istiyorsan beni sorundan kurtar” diyor ve ABD sorunu çözüyor.
Tabii bu bir iddia…
Keşmir bölgesinde yıllarca çocukların ve gençlerin Hindistan askerlerine taşlı-sopalı saldırıları, bıçaklı eylemleri, silahlı suikastları, diğer ülkelerden terör ihracı ve “Camilerimiz kapatılacak!.. İslam yok edilecek!..” propagandası ile yıllarca toplanan taraftarlar.
“Konunun İsrail ile alakası ne” diyen olacaktır muhtemelen ama anladığımız kadarı ile aynı harekât planı, İsrail’de de uygulanıyor. Tek fark; Hindistan’ın bölgede askeri operasyon yapmadan, kimsenin burnu kanamadan sorunu çözmüş olması.
İsrail ile ilgili konuda ise İsrail’in “taş atmayı düşünecek tek bir kişi bile kalmayacak” yaklaşımı; ardılında bu taşı attırmayı düşünen, bu işi planlayanlarına kadar, dış ülkelerin de hedefe alınacağı.
Bir diğer dedikodu ise şu; birilerinin Filistinlerden Kudüs bölgesindeki topraklarının tapularını topladığı ve İsraillilere mezar yeri olarak fahiş fiyatla satma planı. Tabii bu, İsrail’in bölgeye girmesi le hukuki hükmünü yitiriyor.
Zeytindağı mezarlığı…
İnanışa göre Yahudi milletinin kurtarıcısı Mesih'in, Zeytin Dağı üzerinden Kudüs'e geleceği aktarılıyor. Tabor Dağı yamaçlarından Silvan vadisine kadar uzanan mezarlık alanı. Silvan, Şeyh Cerrah’ın son günlerde yaşadıklarına on yıllardır maruz kalan, Doğu Kudüs’te yer alan bir Filistin mahallesi.
İncil’de Siloam olarak anılır ve İsa’nın mucizesini gerçekleştirdiği yer. Araya bir “AA haberi” sıkıştırılalım (Batı Şeria topraklarının 2024'te son 30 yılın en büyük toprak gaspına tanık olduğunu ifade eden Şaban, İsrail'in, "devlet arazisi" olduğu gerekçesiyle el koyduğu arazilerin toplam yüz ölçümünün 10 bin 640 dönüme ulaştığını kaydetti.)
Dediğimiz gibi birileri buralardan çocukları üzerinden mülk edinip, Yahudilere satma planı güdüyor ya da güttü mü?
Allah bilir!.. Amma doğuya doğru genişleme çabasının altında yatan, bahsettiğimiz husus.
Kuzeye ve iç bölgelerdeki planın arkasında yatan sebebin arkasında yatan iddialardan birine gelirsek;
İsrail’in daha önce yazdığımız gibi limandan sonraki aşamada bölgede bir ABD askeri üssü ve hava alanı için yer açıyor. Bu açılacak hava alanın yer-hava hizmetlerinin ABD Havacılık Dairesi tarafından sağlanacağı söyleniyor. Yine bir diğer husus İsrail'in Filistin’e yeni bir polis teşkilatı tahsis edeceği; “Proje yakın zamanda başlar” deniliyor.
İsrail harekâtının ABD başkanlık seçimleri sonuçlanana kadar biteceği maalesef pek görünmüyor. Geçmişte “Filistin’e yardım” adı altında toplanan paraların akıbetini sağır sultan bile biliyor. Bu sebeple bu savaşın bitmesini kimlerin istemediği de aslıda az çok biliniyor.
ABD'de sözde öğrenci hareketleri!..
Malumunuz ABD özgürlükler (!) ülkesidir. Her türlü fikri(?) istediğiniz gibi savunabilirsiniz. Lakin iç güvenliği ve uluslararası politikayı tehdit etmediğiniz sürece.
ABD’de mevcut olayları destekleyen grupları incelediğimizde çok ilginç bir görüntü karşımıza çıkıyor; İngiliz ve Alman ekolü kökenli akademisyenlerin olayları desteklemesi. Ne demek istediğimizi anlayan anladı aslında.
Bir ABD’li hocamıza mevzuyu sorduğumuzda; “aslında biz, sizin Türklerle Çinlileri çok bekledik ama seslerini çıkarmadılar” dedi. Oysa ki çoğu, mevcut hükümetin referansıyla doktora bursu alan kişiler ya da çocukları. Düşünün tek gık çıkmamış; bir-iki olayda görünüp kaybolmuşlar!
ABD, yakın zamanda seçime gidecek ve ABD başta olmak üzere uluslararası arenada güçlü olan diasporalara mesaj; “Seçimde bana oy verin”. Gerek Demokrat gerekse Cumhuriyetçi taraf, bu oylar peşinde. Sokakta bir referans noktası oluşturmak ve bu nokta üzerinden oyları toplulaştırmak.
İsrailli abimizin konu ile ilgili söylediği kısmı da eklemek isteriz:
“Netahyahu, ABD’yi iyi bildiği için kendi yargılanmasını engellemek adına savaşı uzattıkça uzatıyor. Muhtemelen kendisinin yanında yanacak generaller de ve uluslararası arenada adını vereceği kişiler de var ki bunlar da karşı çıkıyormuş gibi yapıyorlar ama aslıda olayı el atından destekliyorlar; yoksa ticaret hala yürümezdi (!). Bir de Netanyahu’nun sorgu hesabına, bu savaşta ölen gençler de eklendi. Bunun da hesabını dostlarıyla verecek. Sadece zamanı var”
Çoğu kişi, artık bu “cambaza bak” oyunlarını umursamıyor. Sokakta bağırıp pahalı yemek mekânlarında gizli gizli görüşen, sabah takım elbiselerle esip gürleyip, akşam çocuklarının gelecekleri için bin takla atan ÇAKMA POLAT Alemdarlar ve yetiştirdikleri Abdul Heyleri gören göz, kaydediyor. Lakin bilmedikleri; arkalarından insanların, bu kendini zeki zanneden ricalle dalga geçmesi. “Kuruş için takla atıyorlar” diye arkalarından dalga geçiliyor; bizden söylemesi.
El-Melikü’z-Zâhir Rüknüddîn Baybars el-Bundukdârî Han’a selam olsun…
.
Tolga Eşref Göktürk, dikGAZETE.com
https://trumpwhitehouse.archives.gov/briefings-statements/remarks-president-trump-prime-minister-modi-india-joint-press-statement-2/
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/filistin-israil-2024te-bati-seriada-son-30-yilin-en-buyuk-toprak-musaderesini-yapti/3172207