?>

Moskova’da terör eylemi: ‘Bir’ taşla ‘iki’ kuş!

Hasan Enes Karahan

9 ay önce

Moskova’da terör eylemi: “Bir” taşla “iki” kuş!

MOSKOVA

Moskova’da 22 Mart 2024’de bir terör eylemi gerçekleşti. Bu eylem, her ne kadar Rusya halkına yapılmış olsa da eylemin yapıldığı yer, eyleme katılan kişiler ve zamanlama göz önüne alındığında, “bir” taş ile “iki” kuşun birlikte vurulduğu belli.
Hikayemiz eskiye dayanıyor; 24 Şubat 2022’ye

Rusya-Ukrayna Savaşı dahilinde yaşanan anlaşmazlıklar sonrası, 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da "özel bir askeri operasyon" ilan etmesiyle başlayan operasyonun arka perdesinde aslında bugün kendini açıkça gösteren bir İsrail var.

İsrail’in orta doğuda “boyunu” uzatma arzusu, Ukrayna’daki savaşı Rusya’ya karşı fitilleyerek başladı.
Suriye’de Türkiye ve Rusya’nın müşterek yürüttüğü devriyelerden ve operasyonlardan rahatsız olan İsrail, Rusya’nın bölgeden çekilmesini arzulayan öncü devletlerden biri olarak karşımıza çıkmıştı.
Örneğin Rusya, 2017 yılı başında Suriye’nin El Bab bölgesindeki IŞİD hedeflerine karşı Türkiye ile birlikte bir operasyon gerçekleştirmişti. İki ülkenin karşılıklı istihbarat alışverişi sayesinde gerçekleştirilen bu tür benzeri operasyonları 17 Ocak 2021’de ve 21 Ocak 2021 tarihlerinde de tekrar etmişti. Nitekim Türkiye’nin olduğu gibi, Rusya’nın da Suriye’de varlığının belli başlı nedenleri vardı.
Kimileri bunu “Rusya’nın sıcak denizlere inme politikası” diye anlattı durdu. Türkiye’deki ders kitaplarına konu olan bu “dalaverenin” bir Batı uydurması olduğunu, Rusya’daki ders kitaplarına da aynı dönemde konu olan “Osmanlı’nın Sibirya’ya çıkma politikası” olarak yerleştirildiğini görünce uyandık, vesselam…
Bunlar bir yandan yaşanırken, ölü taklidi yapan Rus-Türk devletlerini kimse hesaba katmıyordu.
Türkiye-Rusya arasında yaşanan soğukluk ve duraksama gibi olumsuzluklar üzerinde duruldu, yazıldı ve çizildi. Oysa, Rusya ve Türkiye, kendi ulusal çıkarlarını dikkate alarak kadim töresiyle devletlerarası iş birliğini destekleme ve güçlendirmeye yönelik ortak bir “yelpaze” ye zaten her zaman sahipti.
Bu yelpaze ise iyi insanların kök saldığı bir dünya için, geleceğimize göz kırpan, güçlü bir sıçrama tahtası olarak görülmelidir. Bu durum çoğu zaman, bizlere farklı pencerelerden “Rusya-Türkiye savaşı çıkıyor, bakın!” diyerek imalı imalı lanse edilmeye çalışıldı.
Oysa ne Türk halkının Ruslarla ne de Rusların Türklerle bir kavgası vardı. İki ülke arasındaki bu “savaşsız” durum, son yüz yılda da hiç değişmedi. Bu yüzyılda da pek değişecek gibi durmuyor.
Sözün özü; tavşan bayırı aştı!
Rusya-Türkiye’nin ortak çıkarlar üzerine kurduğu dengede, Rusya da Türkiye gibi İsrail’in bölgede boy uzatmasına göz yummamakta kararlı bir devlet.
İsrail, 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri operasyonda, uzun bir süre sessizliğini korudu. Tarafını açıkça belli etmeyen İsrail’in, Rusya’yı Ukrayna’ya itmesinin bir hedefi vardı: Rus ordusunu Suriye topraklarından boşaltarak, Rusya’nın meselesi” olan “Ukrayna” meselesine yönlendirmek!
Rusya, Ukrayna’ya girdikten sonra bir süre daha askerlerini Suriye’den çekmedi, fakat İsrail ve Batı’nın bölgede tasarlamış olduğu programa uygun davranarak, kısa bir süre içinde askerlerini çekerek Ukrayna’ya daha kapsamlı girdiğini gördük.
Enteresan olan şu ki, İsrail, diğer Batı ülkeleri gibi -Ukrayna’dan sebep- Rusya’yılanetlemedi”, aşağılamadı. Ancak bir süre sonra “Ukrayna’daki İsrailliler topluluğu savaş mağdurudur, onların İsrail’e tahliyesini istiyorum” diye çıkışan talepkâr bir İsrail karşımıza çıktı.
Bu cümleler daha sonra yerini Golan tepelerinin İsrail toprağı olduğu ve Ukrayna’dan tahliye edilecek İsraillilerin bu tepelere tahliye edilmesine dönüştü.

Niyet anlaşıldı.

Rusya’nın Golan tepelerinin Suriye topraklarına ait olduğunu defalarca açıkça beyan etmesine rağmen İsrail, arzularında istekli ve inatçıydı.
Bu inat bugün dahi Filistin halkına gösterdiği zulüm ile hala devam etmekte…
Geçen süre içinde ise İsrail daha fazla dayanamayarak Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’yı desteklediğini duyurdu.
Rusya’da yaşayan yerleşik bazı Yahudi kökenli Rus vatandaşlarının Rusya’yı terk ederek, Batı ülkelerine yerleştiklerini gördük.
“Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir” cümlesine pek uymayan vatansever İsrailli Ruslar birer birer soluğu İsrail’de, Avrupa’da, İngiltere’de aldı.
Çok geçmeden Orta Doğu’da kanlı bir katliam başlatan İsrail’in pek de bir başka bir yolu kalmamıştı.
Ya açıkça “boy” gösterecekti ya da bu diyardan gidecekti.
İsrail’in Filistin halkına yaptığı zulmün de karşısında dik duran Türk Devleti, elini Orta Doğu’dan hiçbir zaman çekmemişti, evvel Allah. Rusya da Türkiye gibi İsrail’e karşı net tavır sergiliyor, İsrail’i kınıyordu.

Gelelim 22 Mart 2024’de MoskovaKrokus” alışveriş merkezindeki terör eylemine…
Bu tür eylemlerde yer seçimi pek değerlidir. Zira topluma verilmek istenen korku, çoğu zaman etkili bir kişi/kurum, yer/bölge ve zamanlamalar üzerinden verilir.
Krokus” alışveriş merkezi ise Moskova’da pek ünlü, gözde mekanlardan biri. Sahibi aslen Bakü’lü genç bir iş adamı. Zenginlik aileden geliyor. Azerbaycan’dan çıkan iş dünyasının önde gelen birçok zengin iş adamının Aşkenazi Yahudileri, Dağ Yahudileri, Gürcü-Azeri Yahudileri gibi olduğunu tarih bize hep gösterdi durdu.

-Araz Ağalarov, Moskova Crocus Expo sahibi…
Bu iş adamının da aile bağlarına baktığımızda Yahudi olduğunu görüyoruz. Rusya, Ukrayna’ya askeri operasyon başlattığından bu yana, kendileri Rusya yanlısı olmayı tercih ettiler. Rusya’da birçok yatırımı olan bu zengin ailenin “Rusya’nın yanında yer alması” demek, aslında 22 Mart’da yaşanan terör eyleminin ticari bir hesaplaşması gibi görünüyor.
Terör eylemini gerçekleştiren şahısları incelediğimizde belirli bir program dahilinde ilerlediklerini görüyoruz.
Ramazan ayının Cuma akşamı, Moskova’da iftar saatinden 1 saat sonraya denk gelen ve Moskova’da insanların yoğun olarak bulunduğu bir konser salonunda ağır silahlarla ateş edip, 90’dan fazla insanın hayatına mal olan bu saldırı, yalnızca Rusya Devletine karşı yapılmış bir saldırı gibi ele alınmamalıdır. Zira, tekrar hatırlatmakta fayda var: Rusya’nın Ukrayna’ya harekât başlatmasının ardından İsrail sempatizanlığı duyan sözde vatansever Rusya vatandaşları, Rusya’yı terk etmişti. Bu guruba dahil olmayarak direnen bir aile olarak karşımıza çıkan “KrokusAVM’nin sahipleri, bugün yalnızca bir terör eylemiyle değil; AVM binasında bir yangın çıkarılmasıyla da karşı karşıya kalmıştır.
Rusya’da ticari hesaplaşmalar genelde “yangınlar” üzerinden görülür. Yani, burada açıkça birilerinin bu aileye korku göndermek istediği belirgindir.
Olayın ardından, ailenin genç iş adamı, olay yerine gelerek korkmadığını ortaya koymuştur.

Bizzat ben de oradaydım.

Kendinden emin ve sivil insanlar için üzülen biri olarak görünüyordu.
Diğer yandan 7 Mart 2024 tarihinde, ABD Moskova Büyükelçiliği Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın ABD eğitim ve kültür programlarına ilişkin tutumuyla ilgili açıklamada bulunmuştu.
Bu açıklamayı olduğu gibi Türkçe metniyle buraya bırakalım:
“Bugünkü Amerikan kültürel ve eğitimsel değişim kuruluşlarını "istenmeyenler" listesine yerleştirme hamlesi, Rus hükümetinin uzun süredir devam eden ve oldukça rutin olan insanlararası değişim programlarına yönelik baskısında yeni bir aşamaya işaret ediyor. Rusları ve Amerikalıları kişilerarası düzeyde birbirine bağlamanın ve mesleki ve eğitimsel gelişim için seyahati teşvik etmenin "istenmeyen" olduğu fikri, Kremlin'in ülkesinin insanlarını izole etme, onları iletişim fırsatından mahrum bırakma arzusunun üzücü bir örneğidir. Ufuklarını genişletin ve daha müreffeh ve güvenli bir barışın inşasına katkıda bulunun. Özgür ve açık toplumların diğer ülke ve halklarla etkileşimde bulunmaktan korkacak hiçbir şeyi yoktur. Dışişleri Bakanlığı, 70 yılı aşkın bir süredir Rusya vatandaşlarına ve dünyadaki diğer ülkelerin vatandaşlarına ülkemizi ziyaret etme, çalışma ve deneyimleme fırsatı sağladı. Bu programlar aynı zamanda Amerikalılara Rus kültürünü deneyimleme fırsatı da sağlıyor. ABD, iki ülke halkları arasında Soğuk Savaş'ın en karanlık zamanlarında bile ayakta kalan köprüleri korumaya kararlıdır. Halklarımız arasındaki iletişim ve karşılıklı anlayış ve saygının güçlendirilmesi, ortak sorunların çözülmesine ve dünyamızın daha güvenli olmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle ABD, Rus vatandaşlarının ziyaret etmesine ve eğitim almasına açık olmaya devam ediyor. Barışçıl, güvenli ve müreffeh bir Rusya'nın ABD'nin ve dünyanın çıkarına olduğuna inanıyoruz ve bu vizyonu paylaşan herkese ulaşmaya devam edeceğiz.”
ABD’nin bu açıklaması ve Rusya-ABD arasındaki kültürel çekişmesi sürerken, diğer yandan kültürel bir etkinlik olan Konser alanında gerçekleşen 22 MartKrokus” terör eylemi arasında doğrudan ve dolaylı bağlantılar mevcuttur.
Eylemin detaylarına geldiğimizde, örgüt elemanlarının uzun bir süre yakalanamamış olması, şahısların ne kadar organize olduğunu sergiliyor.

668” plakalı Fransız markalı bir “Renault” araçla AVM’ye gelen 5 kişilik bir kadro, ağır silahlarla etrafa ateş saçıyor. 90’dan fazla ölen sivil insanın olduğu terör eyleminde, yüzden fazla yaralı var. Terör eylemi, her ne kadar “IŞİD” tarafından üstlenilmiş olsa da eylemi gerçekleştirenlerin kendilerini “radikal islamcı örgütçü” olarak gösteren Slav görünümlü şahıslar olduğu malumumuz.
Yani bir IŞİD eylemi gibi olmadığı çok açık.
Slav görünümlü şahısların Rusya’nınTver” şehrinden Moskova’ya geldikleri ve bu eylem için yaklaşık 2 ay hazırlık gösterdiklerini rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Eylemden önce Rusya içinden kendilerine yardım eden bağlantılar olduğu da açık. Zira “lojistik destek” sağlayan bir grubunun araç, silah, teçhizat ayarlaması, saldırı ve kaçış planı tasarlaması gibi titiz bir çalışma var.
IŞİD ya da diğer örgütlerden ziyade, bu terör eyleminin organizasyonu Rusya’da terör örgütü listesinde olan Putin karşıtı “Rus Gönüllü Kolordusu” isimli yeni bir örgüt olarak karşımıza çıkıyor.
Renault” marka araç, eylemden hemen sonra Ukrayna sınırı olan Rusya’nınBryansk” şehrine hareket ediyor. Eylemle ilişkisi olan toplamda 11 kişi olmak üzere, araçtaki 4 terörist yakalanıyor. Otomobilin Bryansk civarlarındaki son halinden de anlaşıldığı üzere, araba ne pahasına olursa olsun durdurularak şahıslar ele geçirilmiş durumda.

Diğer yandan, 7 Mart'ta ABD ve İngiltere büyükelçilikleri, vatandaşlarını Moskova'da yaşanabilecek terör saldırıları tehdidi konusunda uyarmıştı. Dışişleri Bakanlıkları, Rusya'ya seyahat için risk seviyesini maksimum dördüncü seviyeye çıkardı. Bunun ardından aralarında İsveç, Kanada, Çek Cumhuriyeti ve Güney Kore, Letonya ve Almanya'nın da bulunduğu diğer ülkelerin büyükelçilikleri ve yetkilileri tarafından da benzer açıklamalar yapılmıştı.
Şimdi bu uyarıları nereye koymalı?

.

Hasan Enes Karahan, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI