Rusya’da ‘Devlet’ olmak!

Geçtiğimiz günlerde Rusya Soruşturma Komitesi, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Timur Ivanov'un (*) rüşvet aldığı şüphesiyle gözaltına alındığını bildirdi. Ortalık yine karıştı durdu. İşimiz dedikodu değil; denilmeyenlere değinmek.

Kısaca belirtmek gerekirse; Timur Ivanov, kariyerinin büyük bir bölümünü inşaat ve enerji sektöründe geçirmiş, sivil geçmişe sahip bir isim. 1975 yılında Moskova'da doğmuş ve Türk asıllı Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun mevcut yardımcıları arasında en genci. Savunma Bakanlığının çevre düzenlemesi, inşaat işlerinden sorumlu bir bakan(dı). Maddi durumu pek iyi olan Timur İvanov, dünyaca ünlü Forbes dergisindeki “güvenlik güçleri içinde en zenginler” kategorisine girmiş bir isim.

Bunların hepsi Rusya’da yaşanabilir, hatta sıfırdan yani sivil hayattan gelen biri albay, yarbay, general ya da bakan olabilir. Mümkündür. Örnekleri de çoktur. Denemek isteyenlere duyurulur.

“Vatan bayrak aşkını sadece bilen bilir / Tanıyanlar kârlıdır, tanımayan kul naçar…”

Lakin, meselemiz bu değil; Rusya’nın “küresel diktatörlük” ile olan mücadelesindeki kararlılığı ve yürüttüğü hamleleridir.

2022 yılı başlarında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı “askerî harekât” ile birlikte, bölgemizde aslında birçok ülke kendi aralarında çoktan “ittifak” oluşturmuş, bunun yansımalarını ise yeni yeni görmeye başlamışızdır.

Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kışkırtan İsrail’in ilk “çalışmaları” 2007 yıllarında filizlenmiş, ardından Suriye’yi Rus askerlerinden boşalttırma ve bölgede genişleme arzusuyla Rus-Ukrayna savaşı tetiklenmiştir. Bunun somut bir sonucu ise, Rusya’da yerleşik “İsrail pasaportuna sahip” ünlü Rus vatandaşları ve şirketleri Rusya’yı terk ederek İsrail’e, Avrupa’ya göç etmişlerdir.

“Biz onlara gidin demedik, dışardaki zengin Rus iş adamları, ülkenize dönün!” diye milli bir çağrıda da bulunan Putin dahi tüm uyarılarına rağmen gidene “dur” diyememiştir. Nitekim, “iyiyken herkes iyidir, adam kavgada belli olur” söyleminin bizde uyandırdığı en önemli his; savaş anında kişilerin taraflarını daha açık bir biçimde ortaya koyduğudur.

Neticede “düşme” potansiyeli yüksek olan biri için zemin kayganlaştıkça, adımlar hızlanır, baskınlaşır ve belirginleşir…

Bugün İsrail, bölgedeki hedeflerini açık bir şekilde uyguluyorsa, diğer yandan İran, Rusya, Fransa ve diğer ülkeler “açıkça” ilerliyorsa, söyleyecek tek şey; her şeyin ayyuka çıktığı bir döneme girildiğidir.

Rusya’da Devlet’e karşı yapılan hamle “şahsi” boyutlarla harmanlandığında, içinden çıkılması zor bir hal alır.

Rus kurumlar arası rekabetler çoğu zaman “normal” karşılanabildiği gibi, bazen haddi aşanlara “fatura” ağır kesilebilmektedir. Anlaşmadan kaçanlar cezalandırılır. Devlet, bunun için özel bir ajanda ile zamanlama kollar.

Sonrası, malum; gerekirse bir pire için acımadan yakılır yorganlar...

Rus Devlet “davranışı” ise dibi olmayan bir “okyanusa” benzer; bir yandan “dibinin olmadığı” düşündürülür, diğer yandan küçük bir “akvaryum”da balıklar yüzdürülür…

Ayrıca “en büyük para savaşta kazanılır” diye slogan haline gelmiş bir cümle vardır. Öyle ki, savaş anında yıkılan binalar, çoğu zaman birden fazla kez “restore” edilir. Gerekçe olarak da her seferinde “tam binayı yaptık, düşman tekrar bombaladı, bina yıkıldı” cümlesi öne sürülür. Bunun ardından Devlet, halkın refahı için bölgedeki inşaatların yeniden yapılması için ek bir bütçe oluşturur ve bölge “valiliklerine/ belediyelere/ müteahhitlere” taksim eder. Böylelikle savaş bölgesindeki binalar, yollar, parklar birden çok kez inşa edilir, ne hikmetse bir türlü bitmez-bitirilmez.

Kısacası; Rusya’da Savunma Bakanlığında çevre ve inşaat işlerinden sorumlu olmak, savaş anında pek kıymetlidir. Lafın tamamı ise aptala söylenir.

Rus Savunma Bakanı Yardımcısının göz altına alınması ve Wagner’in başındaki Yevgeniy Prigojin’in başına gelenler de Rus davranışının “gözle görülür” birer örnekleridir.

Rusya’da Devlet’in dengesini elinde tutan “derin mekanizma” gün gelir üşüttüğünü ısıtır; ısıttığını soğutur…

Timur İvanov’un “eşinin” sık sık “Fransa”da cirit attığı, cebinde “İsrail ve Fransız pasaportu” taşıdığı, kızının ise Ukrayna yanlısı olduğunu söylemekte fayda var.

Haliyle, Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı İvanov’un “askeri üniformasıyla” göz altına alınması, normal karşılanması gerektiği gibi; bir zamanlar Türk askerlerini şehit eden Wagner’in içindeki hain yapının, hazin sonu da doğal karşılanmalıdır.

Rus-Türk Devletlerinin manevi siyasetine zaten akıl-sır erdiren pek olmamıştır!

Sonuç olarak; İvanov “yüksekten derine düşmüş” ve “anlaşma”nın dışında hareket etmiştir.

Rusya, bu hamlesiyle Fransa ve Almanya’daki Yahudi lobisine Afrika’daki gibi “manidar” bir uyarı çekmiştir.

Putin, Şoygu ve Rusya Milli Güvenlik Kurulu Sekreteri Nikolay Patruşev öncülüğünde Rusya’nın diğer bölgelerinde bu “uyarılar”ın devamı çok yakında gelecektir.

(*) Rusya Savunma Bakan Yardımcısı İvanov rüşvet iddiasıyla tutuklandı