CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (Çin'den gelecek aşı) Bir ön yargım yok

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (Çin'den gelecek aşı) Bir ön yargım yok

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Çin'den gelecek aşı konusunda, "Doktorlara danışacağız, 'Evet bu aşıyı olun' derlerse olacağız. İşin uzmanı 'Evet bu aşıyı olmanız gerekir' derlerse oluruz yani bir ön yargım yok." dedi.

Ankara

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde, internet gazetesi T24'ün canlı yayınına katılarak, gazeteci Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtladı.

Partisine karşı yapılan eleştirilerin, açılan tazminat davalarının yanı sıra suç örgütü liderinden tehditler geldiğinin belirtilmesi ve "Bunun ardı arkası kesilmiyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Eleştiriye tahammül edemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Eleştirdiğimiz için tehditler geliyor, 'dokunulmazlıklarını kaldıracağız' diyorlar, 'Kılıçdaroğlu'nun söylediği her şey yalan yalan yalan...' Hangisi yalan? Mesela ben, 'Tank Palet Farikasını bir kuruş alamadan bedavaya Katar ordusuna verdiniz' dedim. Çıkıp desinler ki, 'Bedava değil, ihale yaptık, şu ülkeler girdi, şu kazandı, şu kadar ihale bedeliyle bunu verdik.' Var mı, yok öyle bir şey. O zaman neresi yanlış bunun. Tahammül edemedikleri için baskı kuruyorlar, tehdit ediyorlar. Bir siyasi iktidar bu pozisyona düşmüşse artık o ülkeyi yönetemez. Eleştiriye tahammülü kalmamışsa, artık o ülkeyi yönetemez."

"Telefonlarımın dinlendiğini, takip edildiğimi gayet iyi biliyorum"

Kemal Kılıçdaroğlu, "ölüm tehditleri geldiğinin, bazı gazetelerde köşe yazarlarının kendisiyle ilgili ölüm senaryolarına yer verdiğinin" hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Telefonlarımın dinlendiğini, takip edildiğimi gayet iyi biliyorum. Korumalar var. Ama ciddi bir tehdit var. Bu bizi korkutmaz. CHP'de bir tane Kemal Kılıçdaroğlu yok ki, binlerce, on binlerce Kemal Kılıçdaroğlu var. Aynı şekilde genel başkanlık yapacak, bizim söylediklerimizi tekrarlayacak, Türkiye'nin bağımsızlığı, özgürlüğü için mücadele edecek, on binlerce kişi var bu ülkede."

"Şu anda Yargıtay'da vicdan sahibi hakimlerin büyük kısmı rahatsız"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılarının Yargıtay üyesi yapılmasıyla ilgili soruya, "Şu anda Yargıtay'da görev yapıp, seçimlerde AK Parti'ye oy veren ama vicdan sahibi olan hakimlerin büyük kısmı rahatsız. Çünkü, 'Tamam adalet ama bizde de bir vicdan, ahlak var, yargı bu kadar yıpratılmaz, çürütülmez.' diyorlar. Kalktınız yargıyı perişan ettiniz. Bu son atamalardan müthiş bir rahatsızlık var, vicdan sahibi olan bunu görüyor." yanıtını verdi.

"Tartışılması gereken konu hiç tartışılmadı"

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın, Tank Palet Farikası ve orduyla ilgili sözleri üzerine başlayan tartışmaların hatırlatılmasına karşılık Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Yani olay bitti aslında. Çünkü kastettiği Tank Palet Fabrikasının satılmasıydı, affedersin bedava verilmesiydi. Tartışılması gereken konu hiç tartışılmadı. Şunu sorabilirlerdi Tank Palet Fabrikasını Katar'a niye veriyoruz? Ethem Sancak'ın Tank Palet Fabrikası ile ne ilgisi var? 2018'de açıklama yaptı, '2018'de ilk tankımız olacak' diye, kim, savunma sanayinin başında olan kişi söylüyor. 2020'deyiz ortada tank var mı? Tank yok. Tank Palet Fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesini ben vatana ihanet olarak görürüm."

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın "Ordu Katar'a satıldı" sözlerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in açıklamaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki iş insanlarının TSK'yi ziyaret ettiğinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu süreçte Hulusi Akar konuştu, konuşabilir çünkü Akar, eski asker. Artık siyasetçi, konuşur, düşüncelerini söyler ama Genelkurmay Başkanı'nın bu konuda konuşması doğru değildir.Ama birilerinin baskısıyla onu söylediyse, o çok daha büyük bir ayıptır. TOBB Başkanı zaten talimat verilmiştir, oraya gitmiştir. Yani TOBB Başkanı'nın kendi iradesi yoktur ki..."

Millet İttifakı

Millet İttifakı'na yeni partilerin katılıp kalmayacağı ya da "Demokrasi İttifakı" olup olmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Pozisyon böyle devam ederse, elbette ki demokrasi isteyenler bir araya geleceklerdir. Ben buna inanıyorum. Önümüzdeki seçimler demokrasiden yana olanlar ile otoriter rejimden yana olanların seçimi aslında. Bu kadar açık bu kadar net." açıklamasını yaptı.

Demokrasi isteyenlerin, "güçlendirilmiş parlamenter rejim" söyleminin bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, eskiyi değil tam tersine yeni bir anayasayla parlamentosu, demokrasisi, denetim organları güçlendirilmiş, yasama, yargı ve yürütmenin sağlıklı zeminde işlediği, liyakat sistemin tümüyle devlet yapısı içinde egemen olduğu bir rejimi savunduklarını dile getirdi.

"İktidar HDP'yi parçalayabilir miyiz arayışı içinde"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Kürt Partisi" kurulmasına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Bize gelen bilgi şöyle; iktidar HDP'yi kendi yanına çekemeyince acaba ikinci bir parti kurup HDP'yi parçalayabilir miyiz arayışı içinde. Bununla ilgili olarak da İmralı'yla acaba görüşme yapabilir miyiz, onları ikna edebilir miyiz, ikinci bir Kürt Partisi kurma ve onları parçalama yönünde bu tür bilgiler geldi." değerlendirmesini yaptı.

"Doktorlara danışacağız"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yeni tip koronovirüs salgınına karşı Çin'den gelen aşıyı yaptırıp yaptırmayacağına yönelik soruya şu yanıtı verdi:

"Tabii doktorlara danışacağız, bunun kararını benim vermem kadar yanlış bir şey yok. Doktorlar, 'Evet bu aşıyı olun' derlerse olacağız. Yani işin uzmanına soracağız. İşin uzmanı 'Evet bu aşıyı olmanız gerekir' derlerse oluruz yani bir ön yargım yok. Keşke gerçekten aşı tedavi edecek gücü, potansiyeli içinde taşıyan ilaç mı denir, eriyik mi denir varsa yani insanlar Kovid'e yakalanmayacaksa bu aşıyı yapmalıyız. Hatta hani böyle başarı yüzde 60-70-80'lerde olsa bile bu aşıyı mutlaka yapmalıyız. Çin'den gelmesi veya başka bir ülkeden gelmesi insanlarımızın aşı olması ve sağlıklarının korunması önemli."

Kılıçdaroğlu, pandemi sürecinin sağlık ve ekonomi yönünde yönetemediğini savunarak, bütün esnafların, hizmet ve turizm sektörünün zor durumda olduğunu öne sürdü.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...