Kocaeli
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Kocaeli 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim Kocaeli'ne aşkımız artar, eksilmez. Burayı Akçakoca'ların sevdiği gibi seviyoruz. Bu toprakları Süleyman Paşa'ların, Orhan Gazi'lerin sevdiği gibi tutkuyla seviyoruz. Kocaeli, gazalarıyla, fetihleriyle nasıl barış medeniyetinin nişanesi olmuşsa, Türkiye Yüzyılı'nın da nişanesi olacak." dedi.
Erdoğan, partisinin Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu'nda düzenlenen Kocaeli 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Konuşmasında sözlerine, "Kocaeli'nin saygıdeğer güzel insanları, değerli kardeşlerim; sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum" diyerek başlayan Erdoğan, partililerin sloganları üzerine "Gençler, Rabb'ime şahsıma sizlerle bir kez daha buluşmayı nasip ettiği için hamdüsenalar ediyorum." dedi.
AK Parti 8. İl Kongresi'nin, Kocaeli'ne, tüm ilçelerine, vatandaşlara hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, "Kurulduğu günden itibaren Ak Parti'ye gönül vermiş, AK Parti'nin millete ve memlekete hizmet davasına omuz vermiş, hizmet bayrağımızı Kocaeli'nde iftiharla dalgalandıran tüm yol ve dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Dar-ı bekaya irtihal eden dava arkadaşlarımıza Rabb'imden rahmet niyaz ediyorum. Yeni görev alacak kardeşlerime başarılar diliyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim Kocaeli ile olan sevdamızı şair ne güzel anlatmış" dediği sırada salonda atılan sloganlar üzerine, "Belli oluyor. Kocaeli Süper Lig'e çıkıyor ya havalarından geçilmiyor." ifadesini kullandı.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Anlar hal dilinden gönül dilinden. Yılmaz engellerden, dönmez yolundan. Dünyayı verseler değişmem seni, ölsem de vazgeçmem Kocaeli'nden. Kocasın, yücesin tarihte izin. Ne güzeldir dağın, ovan, denizin. Kıymet bilir, hak vefadan yaratmış her bir insanını Kocaeli'mizin. Tarihimizin ve medeniyetimizin medarıiftiharı, hal dilinden, gönül dilinden anlayan insanları, bugün bizi bir kez daha bağrına bastı. Vefanız ve sevdanız dolayısıyla bu güzel şehrin siz güzel insanlarına kalpten teşekkür ediyorum."
İlk fetih günlerinden bu yana Kocaeli'ni vatan yapan şehitlere ve gazilere Allah'tan rahmet niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kocaeli bir yandan coğrafyamızın dört bir yanına evlatlarını gönderirken, bir yandan da coğrafyamızın dört bir yanında yetim kalan, öksüz kalan evlatlarımızı bağrına basan, merhamet abidesi şehirlerimizdendir. Merhameti ve hamiyeti bir hayat tarzı haline getiren büyüklerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum. Mekanları cennet olsun." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir gerçeği bir kez daha ifade etmek istediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Şairin dediği gibi; Bu can tende durdukça, bu beden nefes aldıkça gönlüm sizinledir. Kalbim, Kocaeli için atacaktır. Bizim Kocaeli için sevgimiz tarife sığmaz. Bizim Kocaeli'ne aşkımız artar, eksilmez. Burayı Akçakoca'ların sevdiği gibi seviyoruz. Bu toprakları Süleyman Paşa'ların, Orhan Gazi'lerin sevdiği gibi tutkuyla seviyoruz. Kocaeli, gazalarıyla, fetihleriyle nasıl barış medeniyetinin nişanesi olmuşsa, Türkiye Yüzyılı'nın da nişanesi olacak. Nasıl birliğimiz ve dirliğimizin timsali olmuşsa, Türkiye Yüzyılı'nda örnek şehirlerimizden biri olmaya devam edecektir."
Geçen eylül ayında kente geldiklerini anımsatan Erdoğan, "Toplam 140 kalem projeyi resmen hizmete açtık. Şehir hastanesi standartlarında inşa ettiğimiz Gölcük Necati Çelik Hastanesi'nin yeni binasını hizmete sunduk. Bugün de il kongremizi gerçekleştirmek üzere sizlerle beraberiz." dedi.
Erdoğan, "AK Parti'nin temsilcisi olduğu dava bir medeniyet davasıdır. Bu dava, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme davasıdır. Bu dava, mazluma umut olma, zulme son verme davasıdır. Bu dava, adalet, hürriyet ve hep birlikte onurlu bir yaşam davasıdır." dedi.
Erdoğan, Kocaeli'yi daha da geliştirmek, büyütmek, kalkındırmak için her türlü desteği sağlamayı bundan sonra da sürdüreceklerini söyledi.
Şu gerçeği her fırsatta hem kendilerine hem de millete hatırlattıklarını belirten Erdoğan, "AK Parti, bir siyasi parti olmanın ötesinde bir davası, bir derdi, bir hayali olanların kurduğu, büyüttüğü, bugünlere getirdiği bir teşkilattır. Her kim AK Parti'yi dünyada kabul gören klasik parti işleyişi sınırları içinde değerlendirip ve öyle hareket ederse fena halde yanılır. Siyaseti sadece bu şekilde okuyanların kendi iç işleyişlerinde, yönettikleri belediyelerde, uluslararası ilişkilerinde nasıl savrulmalar yaşadığına hep beraber şahit oluyoruz." dedi.
"Milletin değerleriyle ve memleketle bağını tamamen koparmışlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu savrulmaların sonunun kendi ülkesine, milletine, tarihine, kültürüne, inancına önce yabancılaşmak, sonra düşman hale gelmek olduğunu ifade ederek, "Öyle vahim durumlarla karşılaşıyoruz ki bu ülkede siyaset yapıyor, bu milletin ekmeğini yiyor, bu devletin kimliğini taşıyor ama bakıyorsunuz ülkeye ve millete açıkça düşmanlık ediyor. Hadiselere Türkiye eksenli değil başka başkentlerin penceresinden bakıyor, adeta onların kılıcını sallıyor. Milletle, milletin değerleriyle ve memleketle bağını tamamen koparmışlar. Rüzgar nereye eserse hemen oraya dümen kırıyorlar." diye konuştu.
Bu kesimlerin sabiteleri, ilkeleri, uğruna zorluklara göğüs gerecekleri ülkülerinin kalmadığını dile getiren Erdoğan, hataları yüzlerine vurulunca ders almadıklarını ve aynı yanlışı yapmaya devam ettiklerini kaydetti.
"Hak ve halk hesaba çekmeden biz kendimizi hesaba çekeceğiz"
Bir konunun bilinmesini istediğini söyleyen Erdoğan, "Milletin kurduğu ve bugünlere milletin getirdiği AK Parti, asla böyle olmamıştır, olmayacaktır. Biz de olmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Hak ve halk hesaba çekmeden biz kendimizi hesaba çekeceğiz. Nefsimizi sorgulamaktan, 'Acaba nerede kusurumuz var?' sorusunu kendimize sormaktan asla ve asla korkmayacağız. Eksiği, hatayı, günahı başkalarında değil hep kendimizde arayarak hakkın, hakikatin, doğrunun izninden gideceğiz. Bakınız çok net söylüyorum: AK Parti'nin temsilcisi olduğu dava bir medeniyet davasıdır. Bu dava, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme davasıdır. Bu dava, mazluma umut olma, zulme son verme davasıdır. Bu dava, adalet, hürriyet ve hep birlikte onurlu bir yaşam davasıdır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin yaptığı gibi bu kutlu davayı günlük siyaset uğruna bozuk para gibi harcamayacaklarını, istismar etmeyeceklerini, eğip bükmeyeceklerini ve gerekirse bedel ödemekten çekinmeyerek milleti ayakta tutan kadim değerlere sıkı sıkıya sahip çıkacaklarını vurguladı.
Türkiye ile ilgili hayallerinden, hedeflerinden milim taviz vermeyeceklerini belirten Erdoğan, "Kalbimizi Hakk'a bağlayacak, sırtımızı millete yaslayacak, yüzümüzü tüm insanlığa döneceğiz. Enaniyeti, kibri, büyüklenmeyi, riyayı, hasedi, zehirli dili kapımızdan içeri sokmayacağız. Tüm kesimleri, inançları ve meşrepleriyle insanımızın her birini samimi, hasbi, harbi, ümitvar, gönül alıcı, çözüm odaklı bir yaklaşımla kucaklayacağız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şunu unutmayınız değerli kardeşlerim: Beldesinden ilçesine, ilinden genel merkezine kadar AK Parti teşkilatlarının kapısı, tıpkı bir tekke kapısı gibi gelen herkese açık olmalıdır. Hiç şüphesiz teröristle, hainle, hırsızla, arsızla işimiz olmaz. Zaten onların yolu da AK Parti'yle asla kesişmez.
Bunun dışında herkesi muhabbetle bağrımıza basarak eser ve hizmet siyasetimizi sürdürmekte kararlıyız. Bakınız şair ne diyor? 'Bağladım nefsimi zincir yulara, dünyayı duvara astım gel de gör. Rahatı, huzuru attım kenara, çileyi bağrıma bastım, gel de gör. Yürüdüm sel oldum, durdum göl oldum.
Mazluma, mağdura, kıvrak dil oldum. Zulüm sıcağında serin yel oldum. Yürekten yüreğe estim gel de gör.' Evet, nefsimizi zincire vurmadan, rahatı, huzuru bir kenara atmadan, mağdurun ve mazlumun sesi olmadan, yürekten yüreğe esmeden AK Parti'nin temsilciliğini yürüttüğü davaya layık olamayız."